Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Ege Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kaunos, muğla

Muğla Kaunos

Eski 08-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Muğla Kaunos



MUĞLA Kaunos Resimleri ve Tarihi

Strabon kentin bir yarımada üzerinde kurulduğunu fakat sonra alüvyonlarla dolarak içeride kaldığını söyler Gerçekten de bu gün Kaunos denizden 3 km kadar içeridedir Yine Strabon’un bahsettiği Kaunia gölünün denize bakan ayağı bugün “Sülüklü” adıyla anılan bir bataklığa dönüşmüştür
Kaunos Hellen dilinde anlamı olmayan bir sözcüktür Lykçe yazıtlarda Ksibde olarak geçen bu kent Rodos Pereia’sı içinde büyük bir yerleşim yeridir Yunan mitolojisine göre Miletos’un oğlu Kaunos, kendisine aşık olan Byblis’e karşılık vermemiş o da üzüntüsünden canına kıymıştı Bunun üzerine Kaunos da Miletos’u terk ederek bu kenti kurduğunu Ovidius da anlatmıştır
Kaunos’un ne zaman kurulduğu kesinlik kazanamamıştır Homeros kitabında açıkça buradaki sekene için şöyle yazar:

“Kaunos’lular bana kalırsa, buranın yerlisidir; ama kendileri Girit’ten gelme olduklarını söylerler Dillerinde Karia etkisi vardır ya da Karia dilinde onların etkisi

Ayrıca Lykia kültürünün de etkili olduğu günümüze gelen eserlerden anlaşılmaktadır
Kaunosda, MÖVIII yüzyıldan beri yaşamın olduğu bilinirse de tarihte ilk kez adları MÖ545’de Pers generali Harpagos’a karşı gösterdikleri direniş ile geçmektedir Herodotos Harpagos’un İonia’yı yönetimi altına aldıktan sonra Karialı’ların, Kaunos’luların ve Lykia’lıların üzerine yürüdüğünü söylemektedir Bu sözler Pers istilâsı sırasında Kaunos’un önemli bir kent olduğunu göstermektedir Onurlarına ve özgürlüklerine düşkün olan Kaunos’lular Harpagos’a karşı koymalarına rağmen yenilgiden kurtulamadılar Harpagos Kaunoslulara karşı, kendisine direnç gösterdikleri için çok zalimce hareket etti Hellenlerin Persleri Anadolu’dan atmak için giriştikleri mücadelede Kaunos’da yerini aldı ve Attika-Delos Deniz birliğine girdi Peleponnes savaşı sırasında kentin limanı her iki tarafça zaman zaman kullanılmıştır
Kent MÖ 377’de Karia Satrabı Mausolos’un idaresine girdi ve bu dönemde şehirde büyük imar faaliyetleri başladı Bu dönemde ilk defa sikke basan şehir MÖ334’de Büyük İskender tarafından Mausolos’un kız kardeşi Prenses Ada’ya verildi İskender’in ölümünden sonra generalleri arasında çıkan savaşlar sırasında sık sık el değiştiren kent, bir ara Ptolemaios ve Seleukosların da idaresine girmiştir

Ö IIyüzyılda Bergama krallığından vasiyet yoluyla Roma tarafından Rodos eyaletine bağlanan kent MÖ129’da Roma’nın Asya eyaleti sınırları içine alındıysa da özgür kent statüsünü korudu Bizans devrinde ise Myra metropolitliğine bağlı bir piskoposluk merkezi olmuştur
Zamanla Dalyan çayının taşıdığı alüvyonlar ve gel-git olayları denizi sığlaştırmış ve kent en büyük özelliği olan limanını yitirmiştir Bunun yarı sıra bataklıktan dolayı sivrisinekler azmış ve halkı sıtma kırıp geçirmeye başlamıştır Bu duruma fazla direnemeyen halk doğa ile baş edemeyince, kenti terk etmek zorunda kalmıştır
Bir zamanlar Attika-Delos Deniz Birliğine 10 talent gibi yüklü bir para ödeyen, Perslere direnen insanların yenemediği Kaunos’u sıtma yenmiş ve halkını kentlerini terke mecbur bırakmıştır
Yaşam tarzları ve inançları komşularından farklı olan Kaunosluları Homeros şöyle anlatır:

görenekleri bakımında,ötekilerden olduğu kadar Karialılardan da uzaktırlar Bunlarda içki âlemi tertiplemek geleneği vardı,ancak bunu yaparken erkek,kadın,çocuk ve ayrıca yaş ve arkadaşlık ilişkileri de dikkate alınırdı Kendilerine yabancı olan tanrılar için bir din uyarlamışlar,ama sonradan vazgeçmişler,yalnız babalarının tanıdıkları tanrılara tapmayı kararlaştırmışlardır; bunun üzerine ülkenin gençleri silâhlanmışlar, bu tanrıları,havaya kılıç sallıyarak Kalynda sınırına kadar kovalamışlardır; bunu yabancı tanrıları işte böyle kovaladık,diye anlatırlar Bu ulusun gelenekleri böyledir

Baki Öğün başlamıştır Buradaki araştırma ve kazılar kentin tarihini Arkaik döneme kadar indirmiştir Onu Helenistik, Roma ve Bizans dönemleri izlemiştir Kent başlıca iki kısımdan meydana gelir 1- Akropol 2-Aşağı şehir Kuzeydeki oldukça sarp kayalıklara oyularak yapılan kaya mezarlarının tahmini sayısı 150 kadardır Bunlardan 20 tanesinin cephesi İon nizamında bir tapınağın cephesine benzer
Bu mezarların büyük bir kısmı MÖ IVyüzyıla aittir Büyük İskender’in istilası yüzünden bir kısmı tamamlanamamıştır Mezar odalarının içerisindeki kline , hediye koymaya yarayan sekiler bulunmaktadır Ayrıca güvercin yuvası şeklinde mezarların yanı sıra kare veya dikdörtgen mezar çukurları ile de karşılaşılmıştır
Kayalara oyulmuş, üstü kapaklı sanduka tipi mezarlar ve lahitler de dikkati çekmektedir Bunlar büyük bir olasılıkla kaya mezarlarından daha önceki bir tarihe aittirler

yüksekliğinde olup, ovanın ortasında yükseliyordu Güney yamaçları sarp kayalık olduğundan kuzey ve batı kesimleri Orta çağda yapılmış kulelerle desteklenen surlarla çevrilmiştir Dikdörtgen, prizma biçiminde kesilmiş taşlardan oluşan surlar eski limanın batısından başlayarak yukarıdaki sırtları da içerisine almıştır Bu uzun sur, büyük bir olasılıkla Kral Mausolos tarafından yaptırılmıştır
ProfDr Baki Öğün ile birlikte kazılarda çalışan Alman Prof BSchmaltz burada yoğunlaştırdığı çalışmalarında kule ve duvarların eski devirlere ait toplama taşlardan yapıldığını ileri sürmektedir Bu sur duvarında Klasik Çağ’a ait üzerinde sanatçının imzası da bulunan muhtemelen bir adak steline ait bir kitabe parçası bulunmuştur Batı kulesinde ise nekropolden gelmiş, eski bir mezar epigramı parçası ile beyaz zeminli bir leyktos parçası bulunmuştur Prof Schmaltz MÖ227-26’da Rodos ve çevresini etkileyen depremin Kaunos’u da etkilediğini, bu duvarlar ile Küçük Kale üzerindeki surların büyük çoğunluğunun bu depremden sonra inşa edildiğini ileri sürmektedir

Prof Dr Baki Öğün’ün 1982’deki çalışmalarında Cavea ve Scena temizlenmiş, proscene’nin büyük bir kısmı ortaya çıkarılmış, sahne binasını taşıyan payeler arasında Milo Aphroditi kopyası, bir torso ve üç büst bulunmuştur Cavea ve diazomanın yanı sıra altta 18 üstte de 16 oturma sırasının bulunduğu tiyatro Helenistik Çağ izlerinin görülmesiyle birlikte büyük bir kısmının Roma devrinde yapılmış olmalıdır
Tiyatronun kuzey-batısındaki bayırda üç yapıdan oluşan bir mimari dizi dikkati çekmektedir Bunlardan ilkinin Bazilika tipinde bir kilise olduğu anlaşılmıştır Kesme taşlardan yapılmış Apsis’i ile üç nefli bir erken Bizans kilisesidir Diğeri Roma devrine ait bir hamamdır Üçüncü yapının ne olduğu kesinlik kazanamamıştır Bunun mabet veya kitaplık olduğu düşünülürse de kesin bir söz söyleyebilmek biraz zordur

Hamamın güneyinde Vespasianus çeşmesi ile Stoa yer almaktadır Aynı zamanda eski limanın kuzeyindeki stoa Helenistik Çağ’da yapılmış, Roma döneminde de bazı ilaveler eklenmiştir MÖII yüzyıla tarihlenen Stoa 94 m uzunluğunda, tek yönlü bir yapı olup iki katlıdır Alt katın Dor nizamında olmasına karşılık yıkıldığından dolayı ikinci kat hakkında bir bilgi yoktur Stoa’nın hemen yanı başındaki Nymphaion “in antis” planındadır ve restore edilmiştir Prof Baki Öğün’ün burada yapmış olduğu çalışmalar sonunda taşlarının büyük bir kısmı yenilenmiştir Ayrıca çok sayıda kitabe limana bakan yüzünde ortaya çıkarılmıştır
Agora bütünüyle 2 mye ulaşan toprak tabakası altında kalmış ve 1981 yılında temizlenmesine başlanmıştır Agora’yı çeviren revakların kalıntılarının yanı sıra bezemeli mimari parçalar da bulunmuştur Agora’nın içindeki çeşmenin restitüsyonu da bu çalışmalar sırasında yapılmıştır
Kaunos’da ele geçen yazıtlardan kent içerisinde birçok mabedin olduğu anlaşılmıştır Çalışmaların bu bölgede yoğunlaşmasına karşılık bunların hangi tanrılara ait oldukları kesinlik kazanamamıştır

Ö Iyüzyıla ait olmalıdır Büyük bir olasılıkla Zeuss’a atanmış olmalıdır Mabed’in çevresinde 30’a yakın mezarla karşılaşılmıştır Erken Bizans dönemine tarihlenen bu mezarların çevresinde çok sayıda mimari parça ile karşılaşılmıştır Bu buluntulara dayanılarak bu mabed Helenistik döneme tarihlendirilmiştir Burada kalp şeklindeki portikonun başlıkları ile karşılaşılması oldukça ilginçtir
Limanda, Agora’nın doğusundaki Korint nizamındaki mabet de mimarisine bakılarak MSIIyüzyıla tarihlendirilmiştir Ayrıca Büyük limanın yakınında Prostylos plânlı, kuzey-güney doğrultusunda, Cella duvarlarının büyük bir bölümü ayakta olan bir başka mabet daha bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.