Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
loti, pierre

Pierre Loti

Eski 03-10-2008   #1
[KAPLAN]
Icon47

Pierre Loti



Pierre Loti, asıl adı Louis Marie Julien Viaud (d 14 Ocak 1850 - ö 10 Haziran 1923), Fransız romancı Pierre Loti isminin yazara, kimi kaynaklara göre öğrencilik yıllarında; kimi kaynaklara göreyse, 1867 yılında yaptığı Okyanusya seferi sırasında, Tahitili yerliler tarafından verildiği söylenir Loti, egzotik iklimlerde yetişen egzotik bir çiçeğin ismidir





Hayatı ve sanatı

1850 yılında Fransa'nın Rochefort kentinde Protestan bir ailenin en küçüğü olarak doğdu 17 yaşında Fransız Deniz Kuvvetleri'ne girdi Denizcilik eğitimini tamamladıktan sonra 1881'de yüzbaşı oldu ve ilerleyen yıllarda da terfi ederek albaylığa kadar yükseldi Ortadoğu ve Uzakdoğu'da bulundu Bir deniz subayı olarak romanlarında konu ettiği yabancı kültürünü pek çok yer gezerek tanıma fırsatını buldu Bu yolculuklarında edindiği deneyimlerini ve gözlemlerini daha sonra kitaplarına yansıttı

1879'da ilk romanı olan ve o dönemin Osmanlı Türkiye'sinden kesitler veren[2] Aziyadé 'nin (Aziyade) yayınlanmasının ardından 1886'da Pécheur d'Islande'la (İzlanda Balıkçısı)'nı yayınladı Loti, kendini edebiyat çevresine kabul ettirmiş bir yazar oldu Daha sonraki yıllarda her yıl bir kitabı çıktı ve kitapları geniş kitlelerce okundu 1891 yılında Fransız Akademisi'ne seçilen yazar 1910 yılında Légion d’Honneur nişanını aldı İzlenimci bir yazar olan Pierre Loti'nin oldukça yalın bir dili vardı Edebiyattaki bu izlenimciliği kişiliğini de derinden etkiledi Derin bir umutsuzluğu dile getiren yapıtlarında aşkın yanı sıra ölüm duygusu da geniş yer alıyordu Bütün bu umutsuzlukla birlikte içinde duyduğu insanlığa karşı şefkat ve acıma duygusunu yapıtlarına yansıttı

Türk dostu Pierre Loti


Birçok kez İstanbul'da bulunmuş olan Pierre Loti, İstanbul'a ilk kez 1876 yılında bir Fransız gemisiyle, görevli subay olarak geldi Loti, Osmanlı yaşam biçiminden etkilendi ve pek çok eserinde bu etkiyi gösterdi Aziyadé adlı romanına adını veren kadınla burda tanıştı[5] İstanbul'da bulunduğu zamanlarda Eyüp'te yaşadı İstanbul'a hayran olan Pierre Loti, kendisini her zaman Türk dostu olarak nitelendirdi

1913 yılında yazdığı La Turquie Agonisante (Can Çekişen Türkiye) kitabıyla Batı politikalarını eleştiren Loti aynı yıl devlet konuğu olarak Türkiye'ye geldiği zaman, Tophane Rıhtımı'nda büyük bir törenle karşılanarak Sultan Reşat tarafından sarayda ağırlandı[7] Balkan Savaşları'da, I Dünya Savaşı'nda ve sonrasında Anadolu işgalinde Avrupa'ya karşı hep Türkler'i savundu Millî Mücadele döneminde Anadolu'daki direnişe destek vermesi ve kendi ülkesi olan işgalci Fransa'yı ağır bir dille eleştirmesiyle Loti, Türk halkının da sempatisini kazandı Öyle ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi 4 Ekim 1921' de Pierre Loti' ye şükranlarını sunan bir mektup yolladı[7] Bununla birlikte Pierre Loti, 1920 yılında "İstanbul Şehri Fahri Hemşehrisi" olarak kabul edildi ve onun adını taşıyan bir de cemiyet kuruldu[4] Daha sonraları İstanbul'da Divanyolu'nda bir caddeye "Pierre Loti Caddesi" ve Eyüp'te bir kahvehaneye de "Pierre Loti kahvesi" adı verildi Günümüzde bu kahvehanenin olduğu tepe de Pierre Loti Tepesi olarak anılmaktadır

Ancak tüm bunlara rağmen Loti, Türk aydınlarını ikiye böldü Kimi aydınlar onun gerçekten bir Türk dostu olduğuna inanırken, kimileri de onun aslında Osmanlı'nın zayıf ve geri kalmış hâlini acıyarak sevdiğini savunuyorlardı 1925 yılında Nazım Hikmet yazdığı Şarlatan Piyer Loti şiirinde kendisinden şöyle basediyordu:

Hatta sen sen Pier Loti!
Sarı muşamba derilerimizden
birbirimize geçen tifüsün biti
senden daha yakındır bize Fransız zabiti!


Nazım Hikmet ilerleyen mısralarında da ağır bir şekilde Loti'yi eleştirerek, onu "Çürük Fransız kumaşlarını yüzde beş yüz ihtikârla şarka satan" bir burjuva olarak tanımlıyordu Diğer yandan yazar Abdülhak Şinasi Hisar, İstanbul ve Pierre Loti adlı kitabında Loti' ye övgüler yağdırıyor ve Loti'nin yazılarının bazı Türklerin yazdıklarından daha millî bir his ve zevk taşıdığını söyleyerek, onun Türkiye ile ilgili bütün eserlerinin Türkçeye çevrilmesini diliyordu

Bazı eserleri
Aziyadé (1879, Aziyade)
Le Roman d'un Spahi (1881, Bir Sipahinin Romanı)
Pécheur d'Islande (1886, İzlanda Balıkçısı)
Madame Chrysanthème (1887, Madam Krizantem)
Le Roman d'un Enfant (1890, Bir Çocuğun Romanı)
Le Livre de la Pitié et de la Mort (1891, Acıma ve Ölümün Kitabı)
Ramuntcho (1897)
Reflets de la Sombre Route (1899, Karanlık Yol Üzerindeki Yansımalar)
Les Désenchantées (1906, Mutsuz Kadınlar)
La Turquie Agonisante (1913, Can Çekişen Türkiye)
Prime Jeunesse (1919, İlk Gençlik)
Un Jeune Officier Pauvre (1923, Zavallı Genç Bir Subay)


Referanslar
  1. ^ http://www.hurriyet.com.tr/agora/art...?sid=4&aid=996 Emre TÜRKER - 31 Mayıs 2004, Pazartesi
  2. ^ Gelişim Hachette c7,s2501
  3. ^ NTV-MSNBC - 30 Ağustos 2007, Perşembe
  4. ^ a b AnaBritannica Ansiklopedisi, c14, s601
  5. ^ http://wwwbiyografinet/kisiayrintiasp?kisiid=681
  6. ^ http://wwwyoutubecom/watch?v=wmS_uz32Hn0
  7. ^ a b c http://www.kultur.gov.tr/TR/BelgeGos...719885B09FDCBF Kültür ve Turizm Bakanlığı, Nilüfer Mizanoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.