Aşk Bir Hastalık; Kanıtlandı |
03-05-2008 | #1 |
gülgüzeli
|
Aşk Bir Hastalık; KanıtlandıAşkın, beyinde muhakeme yeteneğini çalıştıran bölümü etkisiz hale getirdiği, beyindeki kimyasallardan serotoninin aşıklarda ve saplantılı kişilik bozukluğu olanlarda aynı seviyede olduğu belirlendi İnsanoğlunun en güçlü ve coşkulu ruh hallerinden olan aşkın nörolojik temellerini araştıran nörologlar, bu sevgi ve arzunun yoğunluğunu ölçtüler Londra Üniversitesi Nörobiyoloji profesörlerinden Semir Zeki, fonksiyonel MRI kullarak yaptığı araştırmada, 17 kişiye önce sevdiği kişinin, ardından da arkadaşlarının fotoğrafları gösterilerek, serebral kan akışları izlendi Araştırmada insana müthiş mutluluk ve haz veren aşkın, kişilerdeki ''muhakeme yeteneğini yitirdiği'' ve ''saplantılı kişilik bozukluğuna'' neden olduğu ortaya çıktı Araştırmaya göre, aşk, beyinde güven, inanç, haz duyma ve ödüllendirme fonksiyonlarını etkinleştiriyor Aşık olanlarda oksitosin ve vazopressin maddeleri fazla salgılanıyor ve bu da karşıdaki kişiye olan bağlılığı artırıyor Tek eşli kadın ya da erkeklerde daha çok oksitoksin salgılanıyor Aşıkken depomin ve norepinefrin artıyor Depomin motivasyon artışına, mutluluk, heyecan, uykusuzluk, kalp çarpıntısı ve nefes darlığına neden oluyor Norepinefrin de heyecan ve enerji düzeyini artırırken, uyku ve iştahı kaçırıyor Aşk, insan beyninde muhakeme ve yargılama yapan bölümleri de etkisiz hale getiriyor Aşık olan kişiler, sevdiklerine karşı muhakeme yeteneğini kaybediyor ''Aşıkken tamamen kör oluyor'' ve aşık olunan kişinin olumsuzlukları beynin bu bölgelerinin çalışmaması nedeniyle görülemiyor Beynin 'zihin teorisi' olarak adlandırılan ve başkalarıyla farklılıklarını ortaya koyan mekanizması da aşık olunca devreden çıkıyor Bu nedenle kişiler aşık olduklarıyla aralarında bir ayrım yapmıyor ve onu kendisi gibi görüyor Araştırma, aşkın, insanları nasıl saplantılı hale getirdiğini de açık şekilde ortaya koyuyor İnsanların beynindeki kimyasallardan serotonin seviyesi aşık olanlar da, saplantılı (obsesif kompülsif bozukluğu) kişilerinkiyle aynı seviyede bulunuyor Aşk bir yandan kişiye huzur ve güven verirken, diğer yandan ayaklarını yerden kesiyor Beyindeki 'medial insula' bölümü aşkla aktive oluyor Agresif davranışlarla ilgili bu bölüm aşık kişilerde çalışıyor ve anlaşmazlıkların üstesinden gelmeye yarıyor Aşk, duygulanım, dikkat, motivasyon ve hafıza ile ilgili beyin alanlarını aktif hale getiriyor Bu yapıların aktifleşmesi, stresin azalmasına neden oluyor Sinir hücreleri arasında hedeflere uygun bağlantıları etkileyen uyarı maddelerinden sinir büyüme faktörü de (NGF) aşkın süresini biçiyor Ellerin terlemesine ve heyecanın yükselmesine de neden olan NGF değeri tutkulu aşkın ilk zamanlarında yükseliyor Araştırmada insanın doğası itibarıyla bu tutkuyu sürdüremediği ortaya çıkıyor ve arzunun şiddetiyle doğru orantılı artan NGF değeri en fazla 3 yıl sonra azalıyor Araştırmayı yapan Prof Dr Semir Zeki, AA muhabirine ''nöropotik aşkı'' anlattı Aşkın, beynin ortaya çıkardığı bir ürün olduğunu belirten Zeki, ''Aşık olan kişinin beyninin depomin içinde yüzdüğünü'' ve bunun beyindeki motivasyon ve hedefe yönelik konsantrasyonu artırdığını söyledi Aynı belirtileri bağımlıların da gösterdiğini dile getiren Zeki, ''Beyindeki bazı kısımların aktivasyonunu yitirmesine neden olan aşkın rasyonel olmadığını'' vurguladı Zeki, ''Bu kadar rasyonellik dışı bir şeyi rasyonel şekilde izah etmeye çalışmaktan ziyade neden bu kadar rasyonellik dışı olduğunu anlamaya çalışmak lazım'' dedi Aşık olan kişilerde 'özgür iradenin' yok olduğunu vurgulayan Zeki, zengin kızın fakir gence aşık olabildiğini belirterek, ''Böylesi durumlarda anne-babalar, arkadaşlar olarak biz rasyonel şekilde muamele etmeye çalışıyoruz Bu durumda nasihat vermek çok saçma ve vakit kaybı Bu duruma tahammül etmek gerek Aşk rasyonel olmadığı için böylesi bir durumda bizim tepkimiz de rasyonellik dışı oluyor'' diye konuştu Zeki, ''Aşk bir hastalık ama tedavi etmeye gerek yok Hayatınız boyu devam etmesini istediğiniz bir hastalık Arzu edilen bir felaket'' dedi Kadınların, aşkta erkeklere göre daha itinalı ve çok daha verici olduğunu belirten Zeki, erkeklerin 'karşılıksız alma ve sürekli tüketme' derdinde olduğunu savundu Kadınların psikolojik açıdan erkeklere oranla çok güçlü olduğunu ifade eden Zeki, kadınların aşkının daha uzun sürdüğünü, ancak vazgeçtikten sonra da daha kolay unuttuklarını söyledi __________________ Alıntı
__________________
|
|