Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Karadeniz Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arhavi, artvin, balıklı, köyü

Balıklı Köyü Arhavi Artvin

Eski 08-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Balıklı Köyü Arhavi Artvin



Arhavi Balıklı Köyü - Balıklı Köyü Hakkında - Balıklı Köyü Tanıtımı - Balıklı Köyü Resimleri - Pilarget Köyü





İlçe: ARHAVİ

İl: ARTVİN

Demografik Bilgiler:

Nüfusu: 2000 - 96

İle Uzaklığı: 96 km

İlçeye Uzaklığı: 20 km

Rakım: 400 m


Tarihi

Köyün adı aslında pilargettir Pilarget lazcada balıklı demektir,aslında balıklı ismini deresinin bol balık kaynağı olmasından alıyor Bağva emenyat ve bardi köyün mahallelerinden bazılarıdır Balıklı yemyeşil yaylası ve bol balıklı deresi ile vede mis gibi karayemişi,atmacası,sakası,tul umu,kemençesi ile ünlüdürGeçim kaynağı çaydır Çay zamanlarındaki tatlı heyecan koşuşturma pek kalmamıştır günümüzdeÇayın genelde rus ve gürcü işçilere üç beş günde toplatılması işin maddi yanının daha ön planda tutulduğunun açık bir göstergesidirGünlük çay toplama rekoru giderek yaşlanmasına rağmen hala Emine DEMİRCİOĞLU'ndadır Namıdeğer Corkela bir günde topladığı çay yaklaşık 5 rus işçisinin topladığı çaya bedeldirBalıklı köyünde Demircioğlu'lar, Canoğlu'lar, Kurdoğlu'lar, Şeşen'ler, Şivil'ler, Çorbacı'lar ve daha bir sürü soy yaşamaktadır

KÜLTÜR


kültürüArhavi’nin örf adetlerinden biri de şimdi unutulmuş olan, ancak eski dönemlerde nişan ve düğünlerin vazgeçilmez eğlencesi olan “horoz isteme” geleneğidirBu geleneğin uygulanmasında; nişanda erkek tarafı düğünde ise kız tarafı yemek masasına oturduğunda ilk iş olarak önlerindeki tabakları ters çevirirlerdi Her düğünde bir gençler masası birde yaşlılar masası oluşturulurduHer iki masada da birer sofra başı belirlenir ve karşı taraftan isteklerde bulunulurdu En büyük ve pahalı taleplerden başlanır ve yaşlılarda birer tepsi Laz böreği veya baklavası ile sonlanır ancak gençler masasında mutlaka en az bir horoz veya tavuk alınarak sonlanırdı Bu gelenekte, masada oturanlardan biri tabağını düzeltir ve nişan/düğün sahibi de tabağa yemek koyarsa pazarlık sona ererdi

Yemek masasına oturmadan yaşlılar masası bir sofra başı seçmiş olmalıdır Yemek için masalara oturulduğunda masadakiler önlerine konan tabakları ters çevirerek tabağa tahta kaşıkla vururlardı Bu, masaya yetkili birinin gelmesini istemek anlamına gelirdi Yetkili kişi nişan veya düğün sahibi olurdu Bu kişi konuşmak istemezse onun adına konuşabilecek yetkili bir kişi bu görevi yerine getirirdi

Sofra başı:
Uzaklardan geldik, davetinize katıldık Bize ne ikramınız olacak, bilelim isteriz
Düğün Sahibi:
Hazırlığımız vardır Tabaklarınızı açın da gelsin yemekler doyun iyice Sizi aç bırakmayız elbette
Sofra başı:
Bu kadar yaşlı var burada Büyükler var masamızda Buradaki her masadan ayrıcalıklı olacak, yiyeceklerimiz de isteklerimiz de
Düğün Sahibi:
Deyin hele neler istersiniz Biz neler verebiliriz Siz düğünümüzü şenlendirdiniz biz de isteklerinizi yerine getiririz Sizleri ağırlamak ve eğlendirmek görevimizdir
(Masada oturanların tamamı hep bir ağızdan ):
Gelir mola, gelmez mola
Dana gelsin tira mola!
Düğün Sahibi:
Bir dana ocak batırır Çocuklara ne yedirir onlara sütü nasıl buluruz? Ağır geldi isteğiniz makul olsun dileğiniz
Sofra Başı:
Eh madem bahane var öyleyse diyelim biz de:
Gelir mola gelmez mola
Koyun gelsin tira mola
Düğün Sahibi:
Ağalar, bu mevsimde bu memlekette size nerden bir koyun bulalım Biraz daha makul isteyin bizi de zora koşmayın
Sofra Başı:
Pek iyi pek ala öyleyse diyelim biz de
Gelir mola gelmez mola
Keçi gelsin tira mola!
Düğün Sahibi:
Etmeyin ağalar keçiler bu mevsimde tümden yaylalarda Biraz daha makul bir şey isteyin bizi üzmeyin ki biz de sizi üzmeyelim
Sofra Başı:
Düğünümüz var dediniz, geldik uzak yollardan Yollar yormadı bizi ama siz yorarsınız bizi burada Diyelim biz de
Gelir mola gelmez mola
Horoz gelsin tira mola!
Düğün sahibi:
Ağalar beyler ben şimdi size versem bir horoz gençler masası neler ister acaba bilemem Hepiniz yaşını almış insanlarsınız size özel bir tepsi Laz böreğim var, gelin anlaşalım bekletmeyelim davetlilerimizi
Sofra Başı:
Hem düğün yapar hem de böreğimiz var dersiniz Baklavasız böreksiz düğün mü olur a dostlar Bizler uzatmayalım bari herkes bekliyor Gelsin bakalım bu özel börek nedir, nasıldır görelim
Gelir mola gelmez mola
Börek gelsin tira mola!
Börek tepsisi alkışlarla yaşlılar masasına gelir ve hemen peşinden gençler masası aynı şekilde nişan/düğün sahibinden isteklerde bulunurdu Gençler masasındaki pazarlık daha zorlu olurdu

Burada nakarat dışındakiler benim yazmaya çalıştığım senaryo Konuşmalar sofra başı ve düğün/nişan sahibinin yetenek ve birikimi kapsamında şekillenmektedir Doğaçlama konuşma zorunluluğu nedeni ile bu konuşmaları yapacak kişiler önceden belirlenirdi Gençler masasında alınan canlı horoz yeddi emine (güvenilir kişi) verilir ve düğün sonunda gençler masasının sofra başı tarafından yeddi eminden alınarak götürülürdü

Bu gelenek eğlencelerde hoş vakit geçirmek, eğlenceye katkı vermek amacı ile yapılırdı Hiçbir zaman düğün sahibini zora sokmak ve ona maddi külfet olma amacı taşımazdı

Tüm güzel geleneklerimiz gibi bu geleneğimiz de unutulmuş olup “günümüzde” yöremizde bile yapılamamaktadır

ARTVİN HALK OYUNLARI

İlde halen dört dil konuşulmaktadır; Türkçe resmi dil, Gürcüce ve Lazca yerel diller Lazca Arhavi ve Hopalılarca konuşulmaktadır Borçka, Muratlı, Göktaş, Camili ve Meydancık yörelerinde Gürcüce konuşulabilmektedir Hemşin’de ise yerli halkın Hemşince dediği, kimi dilbilimcilerinse arkaik Ermenice olarak nitelendirdiği bir dil konuşulmaktadır Adı geçen dillerin yarattığı “ortak kültür” bugüne kadar karşılaştırmalı olarak incelenmemiştir O nedenle yarattıkları benzerlikleri ve farklılıklarını bilemiyoruz

Bu konuda da her yerde olduğu gibi devletin resmi politikası egemen olmuştur Örneğin Artvin İl Genel Meclisi 1927 yılında İl dâhilinde Türkçe’den başka dillerle konuşmayı yasaklamış ve bunu karara bağlamış Muvahhit Zeki Bey, 1927 yılında basılan Artvin Vilayeti Hakkında Ma’lumat-i Umumiye adlı kitabında bu konuda önemli bir tanıklık yapmaktadır: “Artvin ve çevresinde birkaç köy ile Acara ve Çürüksulular Gürcüce bilir ve konuşurlarsa da asırlarca komşu olarak, hatta iç içe yaşamış ve sıkı ilişkileri olan iki ulus için dil tek başına milliyetin belirlenmesinde yeterli bir kanıt sayılamaz Çünkü, Çürüksu ve Acara’da Gürcüce konuşulduğu gibi mükemmel Türkçe de konuşulur ve yazılır Özetle söylemek gerekirse Tiflis çevresinde çoğunlukla Türkçe bilen ve konuşan Gürcülere Türkçe bildikleri için Türk denemeyeceği gibi Gürcüceyi bilip gerektikçe konuşan Acara ve Çürüksu’nun Türk olan halkına Gürcü denilemez Kısacası “dil” konusunun Batum ve Artvin yöresi halkının milliyetini belirlemede bir ölçü sayılması asla doğru değildir

Artvin, Karadeniz Bölgesi’nin, Doğu Karadeniz bölümünde yer alır Osmanlı Devleti sınırları içindeyken 1878 Berlin Antlaşması’yla Rusya’ya bırakılan Artvin, sonraları tekrar Osmanlılara geri verildi

cumhuriyet sonrası il yapılan ve 1936’dan 1956’ya değin Çoruh adını taşıyan ilin adı, bu yıldan sonra Artvin olarak değiştirildi

Bugün Artvin denilen yerler İÖ’ki dönemlerde Coroksi/Çorok/Kolkis olarak anılıyordu Yöreye ilk yerleşen Gürcü kabileleri bugünkü Çoruh Irmağı’na bu adı vermişti Cumhuriyet öncesinde, özellikle Osmanlı Dönemi’nde yöreye verilen “Livane” adı, Hurri ve Ermeni dillerindeki “Nigali”nin dönüşümüyle oluşmuştur Bugünkü Artvin adının anlamı bilinmemektedir Önceleri, Artvani olarak kullanılan sözcük giderek Artvini olmuş, son olarak da Artvin biçimini almış

Artvin bölgesine ilk yerleşenlerin Orta Asya’dan gelen Hurriler olduğu sanılmaktadır Yazılı kaynaklarda Hurrilerin MÖ 2000 yılından başlayarak bölgeye yerleştiği ve çeşitli devletler kurduklarını belirtirler Bunlar arasında Hayaşa ve Azzi krallıkları bilinenleridir

Derelerin Kimliği

İnsanlar gibi derelerin de kendi öyküleri var doğal olarak Örneğin Berta Deresi: Karçal Dağları’nın doğu yamaçlarından Imerhev Deresi adıyla doğar Cerat Suyu ile, kavşak anlamına gelen “Şartul” yöresinde, birleşir Şartul’dan sonra bu suya Kaçkal Suyu da karışır Bundan sonra Berta deresi adıyla akmaya başlar Bu dere, Ardanuç Suyu ile birleştikten sonra Çoruh Irmağı’na katılır Oradan da Karadeniz’e, tuzlu sulara

Meğer sürekli kimlik değiştiren derelerde yıkanan çamaşırları giyinmiş

Altyapı bilgileri [değiştir]
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamaktadır Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır

Bundan 5,10 sene evvel iş bulmak için büyük şehirlere göç olurdu, araziler artık bölünüyor ve köylüyü geçindirmiyor Gidenler gitti şimdi ise birkaç seneden beri köyden Arhavi’ye göçler başladı ve köyler boşaldı Bazı köyler var, hiçbir evde bacalar tütmüyor Köyde yalnız muhtar var bazı köyde oda yok Meyveleri kimse toplamıyor yerlere dökülmüş, bahçesi var biz kara lahanamız bile ekilmiyor, Arhavi’den pazardan alıyorlar Okullar kapandı köy okullarından bir tane kaldı kavakta onu da yakında kapatırlar öğrenci yetersiz diye, mücadele ediyoruz ama nereye kadar bilemiyorum Köyüne bırakıp Arhavi’ye inen de haksız sayılmaz ama ne yapsın üç çocuğu var okulda okuyor arabaya gönderse okula daha pahallıya mal oluyor, çarşıda kirada, otursa daha ucuza kurtarıyor Arabası varsa köyüne gelip işlerini yapıyor, yoksa bir daha baharda çıkıyor köyüne bahçesini kazıyor Köyde geçinmek daha zorlaştı Devlet kalan köylüye teşvik vermezse kalanlarda göç eder herhalde

Birde şu Arhavi Endüstri Meslek Lisesi ile Arhavi yatılı okul arasında dereden karşı geçmek için asma köprünün yapılması için yetkilerden yardımcı istiyoruz Öğrenciler çok sıkıntı çekiyorlar okula gitmek ve gelmekte, yetkilerden bu konuya bir an önce duyarlılık göstermesini rica ediyoruz


Kaynak : Vikipedi, özgür ansiklopedi

Kaynak : Yerel Net


Köyünüze Ait Bilgi ve Resimleri Bu Konu Altında Paylaşabilirsiniz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.