Elif Dal Mim.. |
08-06-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Elif Dal Mim..Elif Dal Mim Bir Huruf-u Mukatta bu hayat silsilemiz…Adem’den hiçliği, mahcup günahların karşısındaki merhameti ve zıtlıklar içindeki teslimiyetin bir simgesi sanki…Cefadan usanmayan, gafilliğe doymayan, bir nefsin muhakemesindeyim Bir kalem ne zaman kırılır, ya da ne zaman uslanır? Zıtlık temaşalarında nar olan; amma velakin kül olamayan bir zincirin halkasıyım Zaman içinde olan her şey zamandan münezzeh olana işaret ederken, kulu ne diye hala zamanla secde eder?Bir kör vakte sığdırılan Sübhane Rabbiyel Azim nidalarından, fani lezzetlerimiz daha mı mühim acaba? Halimiz hal değil Ya Rab!Halimizi razı olacağın hal ile hallendir… Ruhum uyanıpta; yitip gidenlerin farkına vardığımda, kendimden kaybolanlara nasıl dönebileceğimi düşünüyorum…Düşündüklerim , düşlerim beni O’ nun ile hemhal ederek, kainatın güzelliğini –yarattıklarının- terennüm edecek kıvama gelebilse! Gizli olanın aşikar kılındığı o gerçekle yüz yüze gelebilsemHissedebilsem bir elif miktarı da olsa…Güzeli, O güzeli anlamaya çalışabilsem ve sükun gibi dursam bu hakikat yolculuğunda… Gün, geceden kalan son gölgelerini uğurlarken acıyla fark ederim ki; ben hala o güzelden çok uzaklardayımGüzelin güzelliklerini kimi zaman görebilsem de akıl sahiplerine ait işaretlerden fazlasıyla ırak düşüncelerim…Hayat, bir sesi duyurabilme çabasında sanki…Bir kırağın yapraktan kayıp gitmesini izleyemeyecek kadar gizemli… Eflatun der ki; Güzellik unutkanlıktan uyanıştır, kim olduğumuzu nereden geldiğimizi ve neden burada bulunduğumuzu yeniden bilişimizin ilk biçimidir Güzeli , güzelliği unutma! Bir yitik haznemiz olsa da ‘’güzellik’’ kimliğimizi daim hatırlamamız gerek…ve inanmamız gerek…İnanmak güzelliği mümkün kılıyorsa, ehemmiyeti ziyade ve anlamlıdır Lakin yüzünü o güzelliğin teveccühü okşamıyorsa a canım, şebnemler dokunur mu hiç yüreğine? Senin var ettiğin, var ettiğinden de bu aciz kullarını bir nebze de olsa haberdar ettiğin tecellilerinin müptelasıyız Ya Rabbi!Hayatın hayhuyundan geçip; hal iklimlerinde nefes almaya ve birbirini melek yüreği ile sarıp sarmalayan kulların olmaya muhtacız…Hay esmanın kanadımıza değip, Senin imlanla yazıp konuşmaya da muhtacız Ya Rab! Aşkınla çile çekmek şimdi bana düşen…yani öyle olsa! Aşkınla yanarak kendimi fark etsem ve ruhumun derinliklerinde oltalara tutunmaya çalışan bir Yunus misali tövbe etsem ve ruhumu pişirsem bu çile ile… ‘’ Git ve önce sev’’! diyor ya bilge şair Cami… ‘’ Bak ve gör Güzelin Güzelliklerini ‘’ diyor şu acizin kalemi… |
|