08-06-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Saat-İ İcabe Nedir?
Saat-i İcabe Nedir?
saat-i icâbe: Duâların kabûl olunduğu vakit, saat, zamân dilimi
Cum’a günü içinde duâların daha fazla kabûl edildiği bir icâbet saatinin bulunduğunu Hazret-i Peygamber (asm) sırlı bir şekilde haber vermiştir:
“Onda bir saat vardır ki, bir kul namâzda bulunup o saate rast getirerek Allah’tan bir şey istesin de, Allah Azze ve Celle ona isteğini bahşetmesin!”
Bu saatin kısa olduğunu göstermek için de, mübârek elinin baş parmağının ortasına şehâdet parmağını temâs ettirerek işâret etmiştir (Buhârî, III/507 ) Ebû Bürde bin Ebû Mûsâ el-Eş’ârî (ra) der ki: “Cum’a günü duâların kabûl olunduğu saatle ilgili olarak babamın şöyle söylediğini işittim:
Resûlullah (asm) demiştir ki:‘Bu saat, imâmın minbere oturduğu zamân ile namâzın kılındığı vakit arasındadır ’ ” (Riyâzü’s-Sâlihîn, 1154 )
Başka bir rivâyette de Peygamber (asm) Efendimiz bu saat için, “Cum’a namâzına girişten i’tibâren, namâzdan çıkıncaya kadar” buyurmuştur Fakat, bu saatin çok bilinmeyen ve mechûl kalan bir saat olduğu yolunda da rivâyetler vardır Meselâ yine Ebû Hüreyre (ra) demiştir ki:
“Bu saatin hangi saat olduğunu Nebiyy-i Muhterem (asm) Efendimizden sorduk Bize: ‘Bu saati ben biliyordum Lâkin, sonradan Leyle-i Kadir bana unutturulduğu gibi, bu da bana unutturuldu!’buyurdu ” (Tecrîd Tercemesi, 106 )
Demek oluyor ki, Cenâb-ı Hak bir takım hikmetlere binâen bu saatin açıkça belli olmayıp mechûl kalmasını murâd etmiştir Müellif-i Muhterem (ra) bu binler hikmetten birisine; insânlar içinde velînin, Cum’a gününde icâbet saatinin, Ramazan’da Kadir Gecesinin, Esmâ-i Hüsnâ içinde İsm-i Azam’ın, ömürde ecelin mechûl kalmasının; sâir emsâline de kıymet ve ehemmiyyet verilmesini sağlamaya müteveccih bir tecellî ve tasarruf-i İlâhî olduğu şeklinde Îzâetirir:
“84 İnsânlarda velî, Cum’a’da dakika-i icâbe, Ramazanda Leyle-i Kadir, Esmâ-i Hüsnâda İsm-i A’zam, ömürde ecel mechûl [gizli]kaldıkça, sâir efrad [diğer insânlar, dakìkalar, geceler, Cenâb-ı Hakk’ın güzel isimleri ile ömrün bütün dakíkaları]dahi kıymettâr kalır, ehemmiyyet verilir Yirmi sene mübhem [eceli gizli, her ân hem ölme ve hem de yaşama ihtimâli olan]bir ömür, nihâyeti muayyen[sonu belli, ölüm saati bilinen]bin sene ömremüreccahtır
[Çünkü, ömrün sonuna kadar neş’e, gaflet ve tenbellikle geçen bir ömür, sonuna doğru adım adım darağacına yaklaşan i’dâm mahkûmu gibi ıztırâb çekip dehşete düşebilir ]” (Mektûbât,Hakìkat Çekirdekleri, s 460 ) Böylece, her dindar insân bir velî, Cum’a’nın bütün vakitleri saat-i icâbe, Ramazan’ın her gecesi bir leyle-i Kadir ve hem ölme ve hem de yaşama ihtimâliyle insân ömrünün bütün dakìkaları kıymetli birer vakit makàmına çıkmış olur
alıntı 
|
|
|