Kutb-İ Medâr Ve Kutb-İ İrşâd |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kutb-İ Medâr Ve Kutb-İ İrşâdKutb-i Medâr ve Kutb-i İrşâd Kutb-i İrşâd:İnsanların irşâdına (doğru yolu bulmasına) ve hidâyetine (saâdete ve kurtuluşa ermesine) vesîle kılınan zâtların reisi ![]() Kutb-i irşâd, âlemin irşâdı ve hidâyeti için feyzlerin gelmesine vâsıta olur Kutb-i irşâdınher zaman bulunması lâzım değildir Öyle zamanlar olur ki, âlem îmândan ve hidâyettenbüsbütün mahrum kalır Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem, zamânının kutb-i irşâdı idi![]() (İmâm-ı Rabbânî) Kemâlât-ı ferdiyyeye de sâhib olan kutb-i irşâd çok az bulunur Asırlardan, çok uzunzaman sonra, böyle bir cevher dünyâya gelir Kararmış olan âlem, onun gelmesi ileaydınlanır Onun irşâdının ve hidâyetinin nûrları, bütün dünyâya yayılır Yer küresininortasından Arşa kadar, herkese rüşd, hidâyet, îmân ve ma'rifet onun yolu ile gelir Herkesondan feyz alır Arada o olmadan kimse bu nîmete kavuşamaz Onun hidâyetinin nûrları, birokyanus gibi (çok kuvvetli radyo dalgaları gibi) bütün dünyâyı sarmıştır O deryâ sanki buztutmuştur Hiç dalgalanmaz O büyük zâtı tanıyan ve seven bir kimse, onu düşünürse yâhut o,bir kimseyi sever onun yükselmesini isterse, o kimsenin kalbinde, sanki bir pencere açılır Buyoldan, sevgisi ve ihlâsına göre, o deryâdan, kalbi feyz alır Bunun gibi, bir kimse, Allahüteâlâyı zikr ederse ve bu zâtı hiç düşünmezse meselâ onu tanımazsa, yine ondan feyz alır ![]() Fakat birinci feyz daha büyük olur Onu inkâr eder, beğenmezse, yâhut o büyük zât bukimseye kırılmışsa, Allahü teâlâyı zikretse bile rüşd ve hidâyete kavuşamaz Ona inanmamasıveya onu incitmiş olması feyz yolunu kapatır O zât bunun istifâdesini istememiş olmasa bile,onun zarârını istemese bile, hidâyete kavuşamaz Rüşd ve hidâyet, var görünür ise de yoktur![]() Faydası çok azdır O zâta inanan ve sevenler, onu düşünmeseler de ve Allahü teâlâyızikretmeseler de yalnız sevdikleri için, rüşd ve hidâyet nûruna kavuşurlar (İmâm-ı Rabbânî)Kutb-i Medâr:Âlemin nizâmı ile alâkalanan, bolluk-kıtlık, sağlık-hastalık, barış-savaş, rızık, yağmur ve benzeri olaylarla vazîfeli kılınan büyük zât Kutb-ül-aktâb, Kutb-ül-ebdâl da denir![]() Kutb-i medâr, her zaman bulunur Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem zamânında davardı Fakat bunlara inzivâ (insanlar arasına karışmamak) lâzımdır Bunları herkes tanımaz![]() Hattâ bâzıları kendilerini bile bilmezler (İmâm-ı Rabbânî)Kutb-i medâr, âlemde, dünyâda herşeyin var olması ve varlıkta durabilmesi için feyz (mânevî ilimlerin ve fâidelerin) gelmesine vâsıta olur Herşeyin yaratılması rızıklarıngönderilmesi, dertlerin belâların giderilmesi, hastaların iyi olması bedenlerin âfiyette olması, kutb-i medârın feyzleri ile olur Îmân sâhibi olmak, hidâyete kavuşmak, ibâdet yapabilmek,günahlara tövbe etmek ise kutb-i irşâd'ın feyzleri ile olur Kutb-i ebdâl'in (medarın) herzamanda, her asırda bulunması lâzımdır Âlemin ondan boş kalması mümkün değildir Çünküâlemin nizâmı ona bağlı kılınmıştır Eğer bu kutublardan biri giderse (ölürse), yerine başkasıtâyin edilir İrşâd kutbu böyle değildir Çünkü âlemin rüşd, hidâyet ve îmândan boş olduğuzamanlar olur Peygamber efendimiz, zamânının irşâd kutbu idi O zamanda kutb-i ebdâl ise,hazret-i Ömer ve Üveys-i Karnî idiler (İmâm-ı Rabbânî)Kutb-i irşâd ile bütün insanlara îmân ve hidâyet gelmektedir Kalbi bozuk olanlara gelenfeyzler, dalâlet (sapıklık), kötülük hâline dönerler Bu, şeker hastasına verilen kıymetligıdâların, onun kanında zehir hâline dönmesine benzer Yâhut safrası bozuk olana tatlının acıgelmesi gibidir Kutb-i irşâd, kâmil ve mükemmil (yetişmiş ve yetiştirebilen) olup, enderyetişir Asırlardan, uzun yıllardan sonra, bir tâne bulunursa yine büyük nîmettir Her şeyonunla nurlanır Onun bir bakışı kalb hastalıklarını giderir Bir teveccühü, beğenilmeyen kötühuyları silip süpürür (İmâm-ı Rabbânî) |
|
|
|