Prof. Dr. Sinsi
|
Nefislerin Rüyaları
Nefislerin Rüyaları
Nefsi Emmare rüyası şunları görür:
Hınzır:                                    Harama;
Kelb(Köpek):                         Gadab, öfkeye;
Fil-Akreb-Yılan:                      Ucube, Azaba, acı söze
Fare (Sıçan):                          Gizli işe
Pire:                                       Musibete belâya
Böcek:                                   Sıkıntıya
Eşek:                                     Faidesiz işe
Cemadat; Mezbele:                 Zibil, dünyaya meyle
Hamir (Rakı):                         Harama
Od (ateş):                               Kaygıya
Afyon (tütün):                         Bir acı yaramaz, can sıkan işe
Bunlar Nefs-i Emmare'nin işaretidir Riyazet ile esmasına devam edilir ise geçer
BİRİNCİ NEFS-İ LEVVAME RÜYASI:
Siyah Adam:                           Ayibe,
Dilsiz, Ahraz, Sarhoş:              Aşkı mecaziye, şehvetinin aşkına
Gülmek:                                 İbadeti terk etmeye,
Dellal:                                    Yalana,
Kasap:                                   Kasavete,
Harp:                                     Kalbin katılaşmasına
Şaşlık:                                    Şaşkınlık, Haktan
Bunları rüyada görmek bunlara işarettir Mürşid izni ile yüzbin LA İLAHE İLLALLAH zikrini çok çok huzur ile ederse (çekerse) bunlar geçer ikinci Nefsi levvameye varır
İKİNCİ NEFS-İ LEVVAME RÜYASI:
Koyun:                                   Helal mala
Sığır:                                      İnsana faidedir
Deve:                                     Cefaya, tahammüle
Balık:                                     Helal kazanca
Şeker, Bal:                             Ahlakı hamideye
Meyva, İp:                              Nefsin tabiatıdır, isteğidir
Ev-Dükkün-Cami:         Kalbin rahatlığına, sükunetine işarettirler
Esmasına devam eder ise geçer Bunlar Mürşid izni ile Elli bin «ALLAH ALLAH ALLAH» çekmeye devam etmelidir
ÜÇÜNCÜ NEFS-İ MÜLHİME RÜYASI
Kafirlik:                                  Dînin noksanına
Ehli delâlet:                             Hak yolundan şaşkınlık delâlete
Kadınlık:                                 Akıl noksanına,
Kızılbaşlık:                              Mezheb noksanına,
Sakalının noksanı:                    Musibete, belâya
Gözsüzlük:                    Şehadeti saklamak, Hak sözü gizlemek
Sağırlık:                        Hak sözü işitmezliğe, şeriatta işitmezliğe
Topallık:                       Hakta iddia eder ve amelde etmezliğe işarettir
Mürşid izni ile HU zikrine devam eder Tövbe istiğfar ile çalışır ise kurtulur İnsan kendisini böyle olmuş görürse hep bunlara işarettir
DÖRDÜNCÜ NEFS-İ MUTMAİNNE RÜYASI:
Kur'an okumak:                            Kalbin safasına ayetin manasına göre tabir olur
Peygamber, Padişah, ulema görmek: İman, islam, din kuvvetine işarettir
Kâbe ve mediyne:                          Kalb temizliğine işarettir
Camiler, mescid:                           İlim temizliğine, kalb temizliğine işarettir
Tüfek, Mancılık, Hançer, Döğüşmek   Bunlar hep vesvese
ve Hücumlar karşısında bunalmak: şeytanidir
Bunlardan kurtulmak için Mürşid izni ile HAY zikrine devamladır
NEFS-İ RAZİYYE RÜYASI
Huri, *****, Cennet, Hulle:  Aklı kamile tamamen, takarrubu illallaha delalet eder
Güneş, ay:                           Marufu billahta husuli murada işarettir
HAK esmasına devamla olur
NEFS-İ MARZİYYE RÜYASI
Es-Seb'i semavat, yedi gökler, ay, güneş, yıldız, gök gürlemesi, şimşek, nur: Hepsi Marziyye'ye işarettir KAYYUM ismine devam eder
NEFSİ KAMİLE (SAFİYYE) RÜYASI:
Yağmur, kar, soğuklar, nehirler, pınarlar, kuyular, denizler görmek:
Bunların hepsi sülukünün açılmasına işaret ve delâlet eder Müracatla onu KAHHAR ismine koyar Bu işaretler zuhur eder ise verir (Yani delil rahmet ve selç ve rahmeti zaid vel enhar vel-verri vel uyûne tedüllü ala marifetullah vet-tasdiki veylel azimi hârisi bi ismi Gahhar fe hâzel karar iktifabe )
Yani yukardaki işaretler zuhurunda tarif edilir Şimdi iyice malum olsun ki bir mürid tarikatta olup şeyhin huzurunda sülüke girer ise işte onun rüyası böyle tabir olunur Başka kimseler bu rüyayı görseler, onların halına göre tabir olunur Bu yedi mertebe nefsin yedi esması ve usulü vardır Başka kitabımızda yazılıdır Bunları kimse kendi kendine yapamaz Başka usulleride vardır sakınmalıdır Yani yüzbin, doksanbin, seksenbin, yetmişbin, altmış bin, elli bin, kırk bin, böylece birinden o birine işaretleri zuhur edinceye kadar çalışır O birine geçer amma Mürşitsiz olmaz Bunların hepsi on üç esmadır Fakat bizim asıl usulümüz La ilahe illallah'a devam ile bazı haller zuhurunda yani Allah, Allah, Allah demek kendisine kolay tad verir ise o zamana kadar gece-gündüz aled devam LA İLAHE İLLALLAH deyip sonra o halde artık ALLAH demeğe gece-gündüz devam eder Sonra bu hal ilerler ise HU HU HU demek ona hoş gelir Zuhuratları rüyaları işaretleri bu şekilde görülür O zaman gece-gündüz HU esmasını okur sayı, hesab yoktur Dersi ne ise onu okur, sonra kendine işaret olan isme devam eder Abdest alır iki rek'at namaz kılar niyetine alır ki bu işim Şeyhim tarafından işaret olsun der Artık kendi bulunduğu halde çalışır, beş-on gün sonra yahud daha ziyade eksik her ne ise şeyhi tarafından Cenab-ı Hak kendine işaret gösterir hepsini gösteren, yapan Allah'tır Fakat araya sebeb koyar da öyle yapar Belki şeyhin haberi bile olmadan, Cenab-ı Hak şeyhinin suretinde yapar Allahu Teala cümlemize muin olsun amin
Sakın kardeşlerim: Bu temsillere bakıpta alçak görmeyiniz Çünkü Allahu Teala Kur'an-ı Kerimin'de buyuruyor ki:
Allahu Alem şöyle der ki: Yahudiler geldiler Allah kitabında sinek kanadı filan demekle temsil getirmekten ne anlaşılır, faidesiz sözlerdir dediler Bunun için Cenab-ı Hak'ta buyurdu
(Sure-i Bakara, Ayet 26)
Biz Hak ve Hakikatı aşikâre etmek için sinek ile daha başka şeyler ile temsil getirmekten haya etmeyiz diye buyurdu
Her ne şeyler olur ise olsun Hakikatı anlatmak için misal ile güzel anlaşılır Amel insanın niyetine bağlıdır Niyet halis olur ise iman selamet olur Bizde Hakk'ı hakikatı anlatmak için haya etmeyiz Niyetimiz halistir Hemen Rabbim Teala hatamızı sevab olarak kabul eylesin Bizleri bu ilim ile amil olanlardan eyleyip, cümlemizi bu ilme aşina eylesin (Amin)
(Sure-i Hud, Ayet 92)
«         Benim Rabbım, yapar olduğumuz şeyleri çepe çevre kuşatıcıdır »
(Sure-i Fussilet, Ayet 54)
«Allah her şeyi ilmen ihata edendir »
Allahu Teala ve takaddesin bu ismi şerifi cümle alemleri ve her şeyleri ihata ve muhafaza ve alim olan Allahu Teala'dır İşte karşıdan görünen alemlerin hepsi onsekizbin alem onun yanındadır Biz kendi kalbimiz Allahu Teala'ya bu alemlerin içinde olanların cümlesi ondan daha yakındır Allahu Teala'nın kudreti ilmi her cihetle bu alemleri kaplamıştır Bu görünen alemler altlı üstlü hep onun avucunun içindedir Büyüklüğünü ona göre kıyas etsen hiç kıyasa gelmez Müslümanın mü'minin en hası, onu kendine daima yakın bilip, ona göre hareket edendir Bir kutunun içine karıncaları koysalar avcunun ortasına alsalar, koynuna koysalar, karıncalara sorsalar siz bizim neremizdesiniz? Onlar sizdeyiz demekten başka bilemezler Onun gibi bizde Hak'tayız, Hak bizde değildir Balığın denizde olduğu gibi deniz balıkta değildir Yani biz kuluz, O Rabbimizdir Bizi istediği gibi kullanır Kul Hak olamaz Zındıkların itikadı vara vara kul Hak olur, Hakk'a vasıl olunca derler Haşa Kul Hak olamaz Velâkin Hakk'ın nurunda fani olur, kendi vücudunu göremez olur
Demircinin demiri kızdırması gibi soğuyunca gene demir demirdir Onun gibi bir kula Cenab-ı Hakkın tecelli esmasından sonra tecelli sıfatından, tecelli-i ilahiyyeler gelince Hakk'a vasıl olur Bu halda bir saat, ya üç gün ya onbeş gün devam eder O zaman kendini bulamaz, sonra daha azalır yalnız ilim kalır Beyazıd-ı Bestami'de altı ay devam etmiştir Aklı başında fakat kendi yok Hak var, görür çok sürmez kendini bulur Hak kimdir, kul kimdir, fark eder Bu da altı ayda bir yahut senede bir kaç defa olur Her zaman olmaz Eğer her zaman olur ise rahmani değildir Resulullah (Sallallahu aleyhi vesellem)'da bile bazı olurdu, bazı olmazdı
|