Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
haritaları, kalbin, yol

Kalbin Yol Haritaları

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kalbin Yol Haritaları




Kalbin yol haritaları





İçinden ırmaklar geçmeyen, etrafında surlar yükselmeyen, yedi tepesi olmayan,
yedi kapısı bulunmayan, üstelik köle bezi yalnızlığında kavrulan şehrin içinden çıkıp;
yollar uzadıkça uzayarak,
yollar uzaklaştıkça birbirimizden uzaklaşarak gelmiştik o küçük caminin bahçesine

“Sırat-i müstakim” ayeti bir kader çiçeği gibi yanı başımızda dururken, yasemin ve ıhlamur kokusu birbirine karışırken…
Ve geçerken tek tek önümüzden; çingeneler, dilenciler, meczuplar, beyaz elbiseli ‘iyi adamlar’…

Cebinde o camiye gelmek için yalnızda bir bilet parası olan, hani hiç birisi bir sabah uyanıp da Mehlika Sultan gibi hayata başlamayan, biraz kaybeden biraz boş veren ve en çok da balkonda biber ve patlıcanın yanında yazlık hüzünleri güneşte kurutan kadınlar önümüzden geçerken…

Cami bahçesinde dolaşan herkesten; bir veliden, bir ermişten, üç simidi bir liraya satan çocuktan, şurada kısmetini açmak için elindeki büyükçe anahtarlıkla kapılara dayanan kızdan…

“Bir fatiha’da siz okur musunuz” diye önümüze tespih uzatanlardan…

Hepsinden izin isteyip de girmiştik o küçük caminin içine ve usulca “Ben geldim” diyerek oturmuştuk tahta merdivenlere Açık kapıdan ve doğraması yer yer dökülmüş pencereden bakmıştık yazısı ve yazgısı bize çok benzeyen o şehre

Hatırla…
Nasıl da şaşırmıştık, bir köşede basma eteğindeki kirazları yiyen esmer kızlara
Annesinin elini bıraktığı için kaybolmuş o çocuğa, musalla taşına tabutu konulmuş kadına…
Çelenklere, taziyelere, gözü yaşlı teyzelere…
Az önce eteklerini sürüye sürüye gelen yeni geline… Kapı eşiğini öpen o gence…
Şehrin ‘öteki’ yüzünün bir öğlen telaşında bu caminin bahçesine taşınmasına sonra
Sonra kimselerin destur almamasına, senin hep “Bak aramızda işte” dediğin benimse görmek için yanıp tutuştuğum ve bir türlü görmeyi beceremediğim o veli yokmuş gibi davranmalarına Nasıl da şaşırmıştık o velinin rahmetiyle bütün bir şehrin ayakta durmasına
Hani çok bunaldığında, hastalandığında hani…
Adını bir türlü koyamadığın hallerin ortasına düştüğünde o velinin kolundan tutup seni buraya taşımasına…
Şaşırmıştık değil mi, “Gençken, yani eskiden… Hani billur bir kaseden hayat avuçlarıma dökülürken” diye başlayan yarı düş, yarı gerçek masallarına

İşte okunmuştu ezan…
İşte cemaat saf tutmuştu Mavi önlüklü kadın yanımıza gelip “Yine çıkamadınız değil mi?” diye sormuştu
“O hiç çıkamadı ki çilehanesinden, ben nasıl çıkayım” cümlesiyle belirli belirsiz avunup, susmuştu
İki sedir sermişti yan yana İki küçük sedir, çilehane ile kıble arasında Kıyam, rüku ve secde…
Ne çok kanamıştı kalbimiz alnımız yere değdikçe
Her selam verişimizde gözümüz çilehanenin kilit vurulmuş kapısına doğru kaymış…
Her selamın ardından içtenlikle niyet edişler, o kilidin içine sızmayı başarmıştı Sen usul usul yürürken, bir Allah dostunu görme özlemiyle; soğuk, karanlık ve sert zeminde…
Kuşlar konmuştu benim arka bahçeme Küçüktüm, sahiden de çok küçüktüm Arka bahçeme konan kuşları hayra yoracak kadar, o kuşlardan korkmayacak kadar…
Bir cami bahçesini kendi bahçem sanıp onlarla dertleşecek kadar… Kuşlara kalbimi açacak ve rüyalarımı anlatacak kadar küçüktüm Girdiğin çilehaneden bir gün çıkacağına inanacak kadar küçüktüm işte
Sermiştim ateş ağaçlarından topladığım rüyalarımı kuşların önüne, bir arka bahçe günlüğünde Hâl bu ki, kuşlar küçük kızların rüyalarını yiyerek büyürdü ve rüyalarını kuşların yediği kızlar dünyanın tüm yükünü omuzlarına almakla hükümlüydü
Bilmiyordum ve bilmediğim yollardan kalbin yalın haliyle geçiyordum
Belki de bu yüzden fakülte koridorlarında yaz kış üşüyor, benden önce bu okulu kazanmış ama okuyamamış; benden önce bu okula başlamış ama tamamlayamamış;
benden önce başı örtülü olduğu için okullardan ‘atılmış’ kızların hayallerine çarpa çarpa yürüyordum
Haritalara dokununca parmaklarımın yanmasına mani olamıyordum
Kalbi fay kırıklarıyla dolu insanların gözlerine bakınca, iki kirpik aralığında neleri özlediğini, neleri kaybettiğini ve en çok da neleri beklediğini okuyordum
Hiç sevilmemiş, kıymet verilmemiş, “Otur, bu kez de sen anlat” diyeni olmamış kadınları ellerinin üstündeki çizgilerden tanıyor…
Dünyanın kaderinden ve kederinden fazlaca nasiplenmiş bebeklere beşiğinde, ayaklarını sürüye sürüye mutsuzluğa giden kızlara çeyizlerinde ağlıyordum
Kanat çırpıyordu içimdeki kuşlar
Tanıdığım tüm kahramanlar bir bir rüyalarıma giriyordu Ben rüyalarımı anlatmadıkça, arka bahçemdeki kuş çığlıkları hiç bitmiyordu
O veli eli omzuma dokunmuyor, yalnızlığıma döktüğüm göz yaşı seni o çilehaneden çağırmaya yetmiyordu
Kalbim…
Hiç bilmediği diyarlarda geziyor; rüya topluyor ve topladığı rüyaları kuşlara yediriyordu
Sanki dünyanın tüm tutsaklık hikayelerinde âhı tutuyordu kuşların; bülbüllerin, martıların, güvercinlerin
Sanki hepsi birden bir göç mevsiminde kaybetmişti yol haritalarını
Bu yüzden her ülkenin haritasına kan lekesi taşıyor…
Ve sanki, haritalar kendisini okumayı bilmeyenler yüzünden doğudan batıya yüz yıllar sürecek bir sürgüne gönderiyordu hepimizi
Çilehane; kimi zaman bir caminin bodrum katında, kimi zaman İsrail ile Filistin arasında dünyayı iğne deliğinden geçiren gazze şeridinin yanı başında…
Fakülte koridorlarında, bulvarlarda, sokaklarda, kalabalık meclislerde…
Bir öğleden sonra oturmasında mesela…
Mesela hafta sonu yalnızlığında yakamızdan tutup çekiyordu bizi kendine
Doğruydu, 21 yy hiçbir dervişin aramıza inmeye, yanımıza oturup da bizimle dertleşmeye niyet etmeyeceği kadar karışıktı
Ve doğruydu, artık her adım başı bir çilehane oluyordu

Hal böyle iken, herkes kendi yol haritasında, kendi menziline doğru ilerliyordu

Her kalbin bir yol haritası olmalıydı Zaten dervişlerin, iyi adamların, velilerin hep özlendiği bir dünyada zaman ancak haritadaki işaretleri doğru okuyanlar için anlamlıydı

Peki ya kalbinin yol haritalarından habersiz yaşayanlar?

Sahi onlar bu köle bezi yalnızlığının içinde ne yapardı?

Ümmügülsüm Tat




Alıntı Yaparak Cevapla

Kalbin Yol Haritaları

Eski 08-06-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kalbin Yol Haritaları



Bir cami bahçesini kendi bahçem sanıp onlarla dertleşecek kadar… Kuşlara kalbimi açacak ve rüyalarımı anlatacak kadar küçüktüm Girdiğin çilehaneden bir gün çıkacağına inanacak kadar küçüktüm işte
Sermiştim ateş ağaçlarından topladığım rüyalarımı kuşların önüne, bir arka bahçe günlüğünde Hâl bu ki, kuşlar küçük kızların rüyalarını yiyerek büyürdü ve rüyalarını kuşların yediği kızlar dünyanın tüm yükünü omuzlarına almakla hükümlüydü Hal böyle iken, herkes kendi yol haritasında, kendi menziline doğru ilerliyordu

Her kalbin bir yol haritası olmalıydı Zaten dervişlerin, iyi adamların, velilerin hep özlendiği bir dünyada zaman ancak haritadaki işaretleri doğru okuyanlar için anlamlıydı

Peki ya kalbinin yol haritalarından habersiz yaşayanlar?

Sahi onlar bu köle bezi yalnızlığının içinde ne yapardı?

Bu güzel anlamlı paylaşımından dolayı sevgili melek yüreğe sevgi ve muhabbetlerimi gönderiyorumAŞK,la kal inşallah

Alıntı Yaparak Cevapla

Kalbin Yol Haritaları

Eski 08-06-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kalbin Yol Haritaları




Alıntı:








Kocayürek Nickli Üyeden Alıntı



Bir cami bahçesini kendi bahçem sanıp onlarla dertleşecek kadar… Kuşlara kalbimi açacak ve rüyalarımı anlatacak kadar küçüktüm Girdiğin çilehaneden bir gün çıkacağına inanacak kadar küçüktüm işte
Sermiştim ateş ağaçlarından topladığım rüyalarımı kuşların önüne, bir arka bahçe günlüğünde Hâl bu ki, kuşlar küçük kızların rüyalarını yiyerek büyürdü ve rüyalarını kuşların yediği kızlar dünyanın tüm yükünü omuzlarına almakla hükümlüydü Hal böyle iken, herkes kendi yol haritasında, kendi menziline doğru ilerliyordu

Her kalbin bir yol haritası olmalıydı Zaten dervişlerin, iyi adamların, velilerin hep özlendiği bir dünyada zaman ancak haritadaki işaretleri doğru okuyanlar için anlamlıydı

Peki ya kalbinin yol haritalarından habersiz yaşayanlar?

Sahi onlar bu köle bezi yalnızlığının içinde ne yapardı?

Bu güzel anlamlı paylaşımından dolayı sevgili melek yüreğe sevgi ve muhabbetlerimi gönderiyorumAŞK,la kal inşallah






Güzel yorumundan dolayı benden de sana yürek dolusu teşekkür ve sevgiler Aşkla kal

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.