Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
başkası, kendin, olma

Başkası Olma Kendin Ol !

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Başkası Olma Kendin Ol !




Başkası Olma Kendin Ol !



Baskası olma, kendin ol, böyle çok daha güzelsin! “


Mega star Tarkan’ın sarkısı Beste Sezen Aksu’ya ait Sanat elestirisi yapmak için atmadım baslıgı! Böylesine saygın ve ibadet askı ile takip edilen bir siteyi magazinle isgal edecek degilim! Konu baska Dogal bir ihtiyaçtan ve kiside olusturdugu durumlardan bahsedecegim


Aldıgım pek çok mailin ortak istegine cevap vermekle birlikte bazı tehlikelere de dikkat çekecegim Bu konudaki görüslerim bana aittir ve yasanmıs tecrübelerden süzülmüstür
( Yasamadıgımı, hissetmedigimi yazmadım! Hissederek, düsünerek yazdıklarımı ise sahnesahne yasattı Rabbim, hamd olsun, sükürler olsun! )

Maillerdeki ortak istek su sorularla açıga çıkıyor;
- Hakikat yolunda kendimize nasıl bir rehber buluruz ?
- Kimlerle görüssek, kimi takip etsek ?
- Filancayı ziyaret edip baglansak mı ?
- Rehbere en kolay nasıl ulasırız ?


Bunlar ilim ve feyiz arayısı içindeki kiside olusabilecek dogal istekler, içten sorular Bu arayısı bir sartlanma yada geleneksel tutku olarak görmüyor, ruhun samimi talebi sayıyorum


Her seye ragmen geçmis yıllarda Rehbersiz olmaz, illa usta lazım diye yazılar kaleme alan, tahliller yapan da benim! Bunu biliyorum Peki simdi fikrim degisti mi? Hayır Ama açmam gerekenler var, onları paylasayım:


Dostlar!


Egitim; ögretmenden, sanat; ustadan, teknik; antrenörden alınır Bu sünnetullah!
Degismez ve dogal Kimsenin itirazı olmadıgı gibi benim de itirazım yok! Ancaaaakkkk!
Gelelim simdi ancak kısmına ve enine boyuna degerlendirelim

Sevdiginiz birini yakından tanıma istegi çok dogal Imkan bulursanız gidin, görün, dinleyin, feyz alın, dua isteyin Zararı yok faydası var Içiniz rahatlar, gönlünüz genisler Kapı açarsa zaman zaman görüslerine de bas vurun Sorular yöneltin, anlayısından pırıltılar yakalayın! Sayet çok sevmisseniz bir süre yorumsuz dinleyin, okuyun, takip edin!
Ilmi almanın ve kolayca sindirmenin en etkin yoludur yorumsuz, yargısız takip etmek

Rehber konusunda uzunca arayıslara girmis, pek çok ziyaretler yapmıs, epey çiçek dolanmıs, ama sonunda kendi kovanında, kendi balını üretmeye karar vererek uzlete çekilmis biri olarak teknemde yogrulanı maddeler halinde özetleyecegim Söyledigim gibi, dısarıdan seyirle, kitâbî, teorik bilgilerle degil, bizzat yasanan degerlendirmeler bunlar:


1- HER REHBER BELLI BIR MESREP ÜZEREDIR :
Burçlar nasıl muhtelif ise Hakikat Yolunun rehberleri de çesitli karakterleri yansıtırlar Kiminin yolu sevgi, kimininki ask, kimininki ilim, kimininki çile, riyazat
Hepsi nev-i sahsına münhasır!
Okudugunuz, dinlediginiz, ziyaret ettiginiz hiçbir rehberi, digerine kıyaslamayın Mevlevi yolundan Naksilik, Halvetiden Kadirilik beklemek insanın hem kendine hem çevresine zulmetmesidir Göörüseceginiz ustaları, mesreplerini dikkate alarak, Hos görerek, Bir görerek, Hak görerek izleyin

2- SIZE ALLAH’I HATIRLATIYOR MU? :
Çok sorulur,Birinin hakikatten nasiplendigini nasıl anlarız? “ Kolay; simasına baktıgınızda size Allah’ı hatırlatıyor ise, yazısı, sohbeti, söylemi kalbinizde titresimler olusturuyor, bilincinizde simsekler çaktırıyorsa çekinmeyin
Ama bunlar sizde olusmuyor da sırf birileri övüyor diye kendinizi zorlayarak, etki altında takip ediyorsanız; yorulmayın, kendinizi zorlamayın
Zamana bırakın!
Dua; davettir, çekimdir Size uygun mesrepli biri ya sahsen ya ilmen karsınıza bir gün çıkarHiç süpheniz olmasın!


Fani dünyanın en büyük bahtiyarlıgı bir VELI kulun gözlerine çarpılmak, dilinden akan billur kaynakla ruhu yıkamak, gönlünden yansıyan idrakle sükun bulmaktır Bir veli kula rastlamak duamız olsun!



(Ne zaman su konuda ehil bir zat karsıma çıksa da, takıldıgımseyin hakikatini anlatsa diye iç geçirsem; Rabbim o zatlara ulastırmıstır Isteginiz güçlü ise ergeç olusur, merak etmeyin!)



Her veli rehber olabilir, ama her rehber veli olacak sartı yoktur! Ilmi yada gönlünüze tesir edecek hali mevcut ise istifade etmeye bakınız


Veliyi tanımak da ayrı bir kapasite ister Çünkü onlar Allah’ın Kubbesi (beseriyet özellikleri) altında gizlenmislerdir Bu nedenle, bana göre veli olan, size göre sıradan gözükebilir Bu tamamen kisinin o zatın temsil ettigi manaya yatkınlıgı ile alakalıdır Herkes nasibi olana kosar, daha dogrusu kos- tu- ru- lur !


3- TEVAZU VE INSAN SEVGISI ANA ÖLÇÜ :
Celalli bazı istisnalar hariç, ilk arayacagınız sey; tevazu ve insan sevgisi olsun! Gurur ve Ego tasavvuf yolunun bas mikropları Etiketi- kılıfı ne olursa olsun, gurur ve ego gördügünüz mahallerden kaçabildiginiz kadar uzaklasınızMikroplu su içmektense bırakın cigeriniz yansın!


4- REHBERLIK BAGI ÖMÜR BOYU MU ? : Tarihi misaller açık Usta- çırak iliskisi ömürlük degildir Sünnetullah; bir süre sonra çıragın kalfa, kalfanın usta olmak üzere ayrılmasını gerekli kılar Bu baglar, hayatın belli bir asamasında kopmaya mahkumdur


Yunus, 40 sene odun tasır Taptuk Dergahına Vakti gelince çok yapısmasına ragmen Taptuk Yunus’u sefere çıkarmıs, iste o seferlerde Yunus’un hakiki özellikleri açıga çıkmıstır Sefere çıkmasa belki de bizler bugün ondan feyizleniyor olamazdık
HzMevlana, Sems olmaksızın nefes bile alamayacagını düsünür önceleri Sems kâh seferlere çıkar, kâh çeker gider, kaçar Sonunda da sehit edilir Mevlana o ölümden sonra bulur kendini, kendindekini ! Ölümde ve ayrılıkta isyan eden degil; “ O ölmüstürama Allah Bakidir “ diyen Ebubekir bilinci sahipleri yeni boyutlara kapı açarlar!


Rehberinize bebegin anneye baglanısı gibi baglanmanız ilim- hakikat sütü emmeniz için elzem Ne var ki; her süt emenin belli bir süre sonra sütten kesilmesi de elzem Sütten kesilmede inat etmek; enva-i çesit gıdadan, zengin vitamin depolarından mahrum kalmak demektir! Sizde olan kulluk manalarının açıga çıkısı için; bir süre sonra kendiniz olmak, ayaklarınız üzerine basmak durumundasınız Tabii bu; anneye vefasızlık etmek; bir kalemde silip atmak anlamına gelmiyor Yollar ayrılsa da vefa ve sevgi ömürlük bir borçtur!


5- REHBERE UYMAK; KÖR TAKLIT DEGILDIR :
Taklit; imanın en zayıf boyutu Avam boyutu Ona muhtaç zayıf bilinçler öyle haz alıyorlarsa devam etsinler, ziyanı yok Hakikat Yolcusuna düsen; tahkik ve sorgulamadır! Bildirilen düstur, anlatılan ögreti ne olursa olsun, inceleyiniz Körü körüne kabulün kutsal kilitlenmislik (…) oldugunu hatırdan
çıkarmayınız!


6- SASMAZ ÖLÇÜ; RASÜLULLAH (SAV) TIR !
Bilgi kimden gelirse gelsin, ölçüyü kim koyarsa koysun sasmaz terazi; Rasulullah’ tır Efendimiz; hakikatin mihenk tasıdır! Altın diye takdim edilen her seyi ziynet sanmayın Ortalık imitasyon kaynıyor Vurun mihenk tasına Altın mı bakır mı söylesin! Mihenge nasıl mı vuracagız? Hadis Külliyatı elimizde! Islam Tarihi elimizde! Hepsinden önemlisi Kur’an-ı Kerim elimizde! Egilin, hangisi hakikat, söylerler


7- MERKEZE REHBERI OTURTMAK MI ?! Ciddi yanlıslardan biri de hakikate kiminle yönelinmis ise onu her konuda ve her durumda sasmaz ölçü saymak! Onun demedigi bilgiye kulak tıkamak, benimsemedigi tavra sırt çevirmek!


Yukarıda dedik; her rehberin mesrebi vardır Bazı boyutlara açık, bazılarına kapalıdır! Görevi belli bir esmada, özel bir boyutadır! ( Bu tespit bana ait degil; Gavs-ı Azam (ks) ınFUTUHU’L- GAYB eseri dikkatle okunursa göreceksiniz! Sayfa söylemeyecegim, basucu eseri olması gereken bu kitabı mutlaka okuyun! )

Hakikati sadece rehberin dediginden ibaret saymak; diger boyutlardan perdelenmektir! Bütün mesrepleri cem eden Muhammedi Bilinç Sahibi Rehber milyonda bir çıkar! Ne söylemeye çalısıyorum? Tasavvufsa gayeniz; MERKEZE RASULULLAHTAN BASKASINI OTURTAMAZSINIZ !


8- SEVMEK; HER HAL U KÂRDA HIKMET GÖRMEK MIDIR ?
Kalabalıklar halinde pek çok insanı perdelilige çeken önemli yanlıslardan biri de bu Sevdiginin, baglandıgının her halinde hikmet görmek; öksürse keramet, aksırsa sifa ummak!
Karsınızdaki kim olursa olsun; beser oldugunu hatırdan çıkarmayın Allame-i Cihan da olsa beserdir Beserî kusurları, yanlısları olacaktır Bundan daha dogal ne var? Ama ne acı ki; olusan sevgi bagı, olusan ilim alıs- verisi; izleyeni kör etmektedir Günese fazlaca bakan; bir süre sonra basını çevirse de her yanı karanlık sanır Kör olmak istemiyorsanız
bakısta ve takipte ölçüyü kaçırmayın


Günes araçtır, alemleri seyir için Aracı amaç yaparsanız, asıl gayeden uzak düsersiniz Sems; Mevlana özündeki saklı kudreti açsın diye yollanan bir elçi idi Mevlana kendini Semsle fark etti Bir süre sonra kendini Sems’te yitirmeye basladıgında alındı Sems Mevlana’nın ikinci ve esas dogumu Sems’in ölümünden sonradır


9- NEREDE, NASIL ARAYALIM ?
Rehber isteyenlerin bir derdi de bu; nerede, nasıl bulacagız? Arayısımız nasıl olacak?


Aksi bir sey söyleyecegim; niye arıyorsunuz ki ? Bırakın rehber sizi çagırsın!
Çagırır mı, çagırır! Delil mi?
Rüstünüzü ispat edecek yasa gelince adresinize celp gelir ve askere alınırsınız O yasa geldiginizde komutanınız, kıtanız, teçhizatınız hazırdır! Illa sorulara cevap bulacagız diye kapı kapı gezmeyin!

Olgunlastıgınız gün, cevapların hangi
mahallerden size yansıdıgını hayretle görecek, beklediginizi yanı basınızda bulacaksınız!



Rehbere ulasmak illa yüz yüze gelmek, konusmak mıdır? Hayır Veliler için zaman- mekan kaydı var mı ? Düsünce ve ruh gücü için sınır var mı ? O halde ? Yüz yüze gelmeniz sart degil Allah Ehli birinin kitabını aldıgınızda yada onun hakikat çizgisini nakleden birini dinlediginizde konusan kim ? O zatın ta kendisi! Kitapla muhatap oldugunuzda, yada
naklen dinlediginizde rehberle iletisim baslamıstır!


10- ASIL OLAN TOHUMDUR; ÇIFTÇI DEGIL !
Bugday yetistirirken tarla önemli Iklim, yagıs, günes önemli Çiftçi daha da önemli Ama hepsinden önemlisi; tohum! Tohumda cevher yoksa ne çiftçi, ne tarla, ne günes, ne de yagmur ürün çıkaramaz!
Rehber çiftçidir! Tohum sizsiniz! Ustanızı sevin, ama kendinizdeki cevheri unutmayın! Sakın kendinizi yabana atmayın!


Beynini kiraya verme kardesim! Ruhunu kimseye ipotek etme! Her insan gibi sen çok özelsin! Kendi derinligine dogru yolculuga çık, maden orada! Bırak baskasını, kendini kesfet! Sunu da unutma; karsılastıgın rehberler sendeki esmaların sahsileserek önüne gelmesinden baska bir sey degil Onun için yoluna çıkan bir usta, aykırı seyler de söylese sakın dıslama Dısladıgın; kendin olursun Rehber sırt çevirmenle bir sey kaybetmez; sadece sen bazı bakıs açılarına kendini kapatır, perdelenirsin o kadar!

***

Evet Dostlar! Bu hafta niçin böyle yazdım? Sorulara belki faydam olur diye Bütün bunları kaleme almısken tarzım ve bakısımla ilgili açıklama yapma geregi artık zaruret oldu:
Gönlüme doganları, tefekkürlerimi, okuyabildiklerimi paylasıyorum! Kalıplara sıgmayacak kadar genis bir alanı kucaklama niyetindeyim Kova burcuyum! Tek boyut ve düsünceyle kısıtlanmayacak kadar özgürlügüme düskünüm !
Kâh Asr-ı Saadete ask dolu yürek ritimleri yazar, kâh hiç duymadıgınız tefekkür egzersizleri karalarım Kâh, içsel elestirilerle boyutlara dalar, kâh hiç derinligi yok dedirtecek ölçüde satıhta yüzerim! Bana kolaylasan bu! Böyle bilinirse, idraki ve hazmı daha kolay olur umarım

Hiçbir kalıpla kayıtlanmadan biricik önder; Muhammed Mustafa (sav) nınizindeyim!

Salavat Ona, âline ve ashabına olsun! Ümmet olmayı seref bilenlere Selam Olsun !


Rehber arayısında olanlara Rabbül Alemin hayırlı zatlar ve hakiki ilimlerle tecelli buyursun!


Arayan; aradıgını bulana dek aramaktan vazgeçmedikçe, mutlaka bulacaktır! Arayan samimi gönüllere selam olsun!

KENDİNDE KALMA HİÇLİĞE KOŞ!
Baskası Olma “ baslıklı yazımızın ruhunu okuyamayıp ego ile baglantılı degerlendirenler olmussa hemen söyleyelim; kendin olmakla egoist olmak arasında uçurumlar var!


Maksadımızı bir kere daha açıklayalım Baskası olma derken;Kendini bilen Rabbini bilir “ düsturunu isaret etmek istedigimizi bu ilme yatkın olanlar zaten anlamıstır Bir baska boyutuna girelim konunun Rehberi yada rehberleri bulduk, yararlanıyoruz Okuyor, tefekkür ediyoruz



Tasavvufun ayrılmaz ögeleri dua, zikir, riyazet ve bir dizi çalısmaya devam ediyoruz Yeterli mi? Degil Niçin?


Çünkü kendinde kalmak, terkip kalıpları içinde kısıtlı yasamaktır Kendinizden geçip daha öze inmek durumundasınız Sizden içre sizi bulmanız buna baglı

Kendinden geçen;kendine geçer “



seklinde harika bir vecize hatırlıyorum Kendinizi bulduktan sonra kendinizden geçeceksiniz, derununuzdaki hakiki kendinize varmak için! Siz “Hakiki Kendi “ kavramına “ Öz Ben “ , “ Evrensel Insani Çekirdek “ “ Muhammedi Maya “ da diyebilirsiniz


Daha ileriye sefer ederken neler yapmalı, nelere dikkat etmeli ? Karsımıza neler çıkabilir?
Gelismeler nasıl seyreder? Bunları tefekkür etmeden önce belirtelim:


Geçen hafta baslayan ve bir süre devam edecek olan bu seri; insanı sıfırdan alıp bir anda tasavvufun zirvesi Hiçlige tasıyan formüller degil! Bir anda basamaklar çıkaracak sifreler verdigimiz iddiasında degiliz Tasavvufu; sınav basarmak yada üç bilinmeyenli denklem çözmek gibi düsünmedigimiz için “ Alın size formül, uygulayın, erin ! “ gibi bir söyleme yer yok anlayısımızda! Hem is o derece basit degil, hem biz yasanmıs örneklerle, canlı misallerle uygulanabilir, kolaylasan bir idrakten yanayız!


O halde baslıgı niçin Hiçlige Kosseklinde seçtik?

Hiçlige ulas demedik Gayet açık, kos dedik Ulasmak nasip isi Esas olan menzile varmak degil; yolda yürümektir



Hani Ibrahim (as) a su tasıyan karınca: “ Suyu ulastıramasam da bu yolda oldugumu gösterir,bu ugurda ölürüm “ demis ya, tasavvuf da öyle! Yolda sebat edelim, menzile Allah Kerim


(Aklınıza gelecektir, ulasmak nasip isi de yola girmek nasip isi degil mi? Evet o da öyle! Kaderinizde varsa yönelirsiniz, yoksa yönelttirmez! O halde tasavvufla istigal ediyor olmanınbile büyük bahtiyarlık oldugunu fark edelim ve tekrar tekrar sükredelim)

Mertebeler konusuldukça, öneriler yapıldıkça sınıf geçer gibi hemen eriverdik sanmak bile kayıttır Sakın kayıt altına girmeyin Pergelinizi daima yeni açılara, yeni turlara açık tutun Anlatmak istediklerimiz; Hiçlige giden yolda yasanan bazı seyirler Bu seyirler de tecrübeden süzülmüstür, geçen haftaki gibi Ve yine açıktır müzakere etmeye, her dökülen fikir gibi…


1- TASAVVUF; YASAM BIÇIMIDIR !
80 öncesinde entel barları vardı Birileri oturur, Marks’ı, Engels’i yada baska filozofları konusurdu Felsefe lakırdıları ayrı bir keyif verirdi insanlara


Hobi yada düsünce jimnastigi diye bakıyorsanız tasavvufa, bu bakıstan biraz yukarı çıkın! Çünkü bu is oyuncak degil! Çay- pasta muhabbeti hiç degil


Tasavvuf sadece okumak, yazmak yada sohbet dinlemekle biten bir sey de degil Top yekun bir bakıs açısı ve yasam anlayısı O nedenle tasavvufa yönelmisseniz, hayatın her alanında yasamak ve yasatmak durumundasınız



Uygulanmayan ilim yük, yasanmayan idrak külfettir Önce kendi nefsinizde yasamıyor sonra da dost gönüllerle
paylasmıyorsanız neyi niçin yaptıgınızı bir kere daha gözden geçirin


2- SEYIR; 24 SAATTIR:
Öze yolculugun diger adı da seyir Iç boyut (enfüs) kadar dıs Taraf (afak) da seyir alanının içinde, beraberve bütün Seyriniz daimidir Her an bu bilinçte olacaksınız Ne demek istiyoruz?


Her gün HALIM esmaı çekiyorsunuz ama selam vereni paylıyor, görüslerinize aykırı konusanı azarlıyorsunuz Agzınızı açtınız mı diliniz jilet gibi kesiyor dinleyeni Halimi niye çekiyorsunuz Allah Askına? Halim; uysallık- hos görü getirmiyorsa bu kadar gayret niye ? Kırmızı ısıkta geçene direksiyonda homurdanıyorsunuz Evde hanımınıza kral
kesiliyorsunuz Yolda yürürken küçük dagları yaratmısçasına gururlusunuz Bunlar uyuyor mu tasavvufa?


Seyir 24 saattir Mümin; 24 saatini Allah’a ayarlayan kimsedir Zaten baska türlü olması da muhal Çünkü her anımızın yegane Maliki kim ise Onun kuralları ile yasamak ve düsünmek zorundayız


3- KENDINI TANIMAK; ERMEK MIDIR ? Rehber var Kitap var Çalısmalara devam ediyorsunuz Boyutlar, mertebeler konusuyorsunuz Is bitti mi? Keske o kadarla bitse! Yunus ne demis? Dervislik olsaydı taç ile hırka / Biz de alır idik otuza kırka Bir yerde de söyle demis: Bu yol uzundur / Menzili çoktur / Geçidi yoktur / Derin sular var!
Yol uzun Nice bentler, nice geçitler, nice yamaçlar var ! Asıl is okuduklarını hazmetme safhasında yasanıyor Asıl sınav orada veriliyor “ Bu yolda nice baslar gider de hiç soranolmaz “ , demis ya, sınav sahneleri geldiginde niceleri tası taragı toplayıp itaat semtinden isyan varoslarına göçtüler Nice ayaklar kaydı? Saglam basmak için neleri fark edelim ? Simdi bunları açalım


4- HER IDRAK; SAHNESIYLE GELECEK !Okudunuz, anladınız, biliyorsunuz, sevinçlisiniz Is bununla bitiyor mu? Staj denen bir sey var degil mi? Okuyanın hayatın içine salınması ve uygulama yapması Meslek liseleri staj yapmayanı mezun etmiyor, diploma vermiyor


Tasavvufun stajı ne ve nasıl? Insan en iyi kendi yasadıgını anlatırmıs Riya saymayacagınıza emin oldugum için anlatayım: TEVEKKÜL yazdıgım hafta bazı imkanlar elimden alındı Dıslandım, darbe yedim Önce kahrettim Sonra zihnim aydı ve fark ettim; arzuladıgım tevekkülün stajına alınmıstım Duama icabet ediyordu Rabbim Tevekkülü
bizzat yasatıyordu


SABIR isledigim hafta sabretmem gereken acılar geldi önüme RIZA dedigimde bir insanın kolay sindiremeyecegi zor sahnelere itildim Simdi hamd ediyorum her idraki yasatan Rabbime Simdi sükrediyorum staj asamalarını basamak basamak önüme serene! Tasavvuf böyle bir sey dostlar! Okumakla, idrakle bitmiyor bir de staja alınıyorsunuz


Ötede degil, en yakınınızda, en sevdiklerinizle yaptırılıyor size bu staj Rasul- Nebilerin, Evliyanın-bize göre- acı ve çile görünen sahneleri niçin yasadıgını anlayabildik mi? Ne derece büyük idrake, ne kadar yüksek mertebeye talipseniz o derece agır, zorlu sahneler yasayacaksınız!


Felaket tellallıgı yapmıyorum Niyetim içinizi karartmak degil Ama realite bu! Sadece benim gördügüm realite degil, buna Tasavvuf Tarihi sahit!


5- DUAYA DIKKAT :Her dua kabul olunur Kabul olunmayan dua yoktur Biz görmedigimiz için reddedildi sanırız Kabul olunur, çünkü kabul olunmayacak dua size ettirilmez!


Duada gözden kaçan seyler var Yaptıgımız her dua; hesap etmedigimiz yönleri de çekerek önümüze gelir

Basit bir misal vereyim; genç kadın dua ediyor;

Rabbim bana saglıklı bir bebek ver! “ Bebek doguyor Baslıyor sızlanmayaUykularım bölünüyor, hayatım alt üst, isleri yetistiremiyorum, aman bu çok yaramaz!


“ Kim istedi ? Sen!


Bebekse istedigin; onunla gelene katlanacaksın!
Dualarınızda aman buna dikkat edin

Ne istediginizin ve nelerle geleceginin farkında olun Evliyanın çilesi anlatıldıgında ahhh çekip ben de öyle olsam diyen bazılarına büyüklerin; “ Aklından bile geçirme “ demesinin hikmetini simdi anlıyorum


Herkes ilmini konusur da yasamı baslayınca herkes dayanamaz! Konusmak her kisinin; yasamak, hele bir de hakkını vermek er kisinin harcıdır! Bazı Allah Ehlinin, “ Isteksiz beklentisiz ol, sadece seyret “ demesini bir kez daha derin derin düsünmek lazım



Buradan, dua etmeyin, duayı bırakın anlamı çıkmasın Dua edelim Nimetin özü, ibadetin hası dua! Ne istedigimizi, isteklerimizin nelerle gelecegini biliyorsak, isteyebildigimiz kadar isteyelim Onun fazlına, hazinesine sınır mı var ?


6- SABIR-SEYIR VE RIZA:Idrakler sahnesi ile gelecek önünüze dedik Mertebeler havada yasanmayacak, sizde, evinizde, isyerinizde, dost çevrenizde yasanacak Bunu iyi anlayın


Hangi mertebe ve bilinci istemisseniz; farkında olmadan senaryo yazıyorsunuz Bilinciniz net otursun diye idrak filmi çekilecek Basrolde sizsiniz



Filmin güzel olması için acı da sevinç de lazım degil mi? Sevgi de lazım nefret de Yoksa tek düze, sıkıcı bir eser olur Idrakleri oturtacak, size mâl edecek o çekimde çevrenizden kimileri Erol Tas gaddarlıgını, kimileri Hulusi Kentmen babacanlıgını üstlenecek Kimileri nazlı gelin Hülya Koçyigit, kimileri cadı kaynana Aliye Rona kesilecek


Idrak filminizin setinde senaryodan kopup Erol Tas’a kızar, Aliye Rona’ya öfke kusar; masum gelin Hülya’yı izlerken hıçkırıklarınıza mendil dayanmazsa, huzurdan kovulursunuz bilmis olun! Ne demeye çalısıyorum?


Okur kardesim mail atıyor: “ Isyerimde beni çekemeyen biri var, sürekli bunaltıyor, nasıldayanacagım? “ Bir digeri: “ Bu ilmi en yakınımla, esimle bile paylasamıyor, anlasamıyorum“ Bir baskası: “ Bu yola girdim gireli zorlu sınavlar veriyorum! Hiç mi nefes almayacagım? “ Maillerin hepsine ortak cevabım:
- Sikayet ettikleriniz lehinize çalısıyor, idrak filminiz olgunlassın diye! Onlara sevgi saçın, onlara tesekkür edin! Hepsi sizin lehinize çalısıyor! Neden mi? Yeni idrakler için onları sete çagıran sizsiniz! Kendinize gelin, davet ettiklerinizden sikayet ederek senaryodan kopmayın!


Anladık mı?


Hanımefendiler, Beyefendiler;
Havada yasanmayacak bu tasavvuf; bugün, burada,sizinle gelisecek! Gelismelerdeki tavrınız ve bakısınız yükseleceginiz yada düseceginiz boyuta çekecek sizi


Ilk boyut SABIR Nedir sabır? Kisinin olaylarda henüz Iyi- Kötü, Bela- Nimet, Güzel- Çirkin gördügü boyut Aleyhine sandıgı gelismelerin canını yaktıgı boyut Tasavvufa yönelen kisi; kötü, çirkin, aleyhime diye tanımladıgı seylerde sabrı seçecek Yani beklemeyi, tahammülü, “ Bunda da vardır bir hayır, hele acele etmemeliyim, görelim Mevlam neyler? “ demeyi


Sabır istenen düzeye gelmek için yeterli mi? Hayır Bir de SEYIR var! O ne? Lehte ve aleyhte degerlendirmeden çıkıp “Faili Hakiki Allah, Ondan geleni nasıl ayrı- gayrı görürüm!“ demek ve yorumsuz takip etmek! Seyreden için bela- nimet arasındaki uçurum kapanıyor, ikisi bir görülmeye yaklasılıyor
Seyir yeterli mi? Hayır, onun da üst boyutu var! O da RIZA! Ne gelirse razı, ne gelirse mutlu olan! O kadar mutlu ki “ Çok sükür derdim var “ diye zil takıp oynayacak neredeyse! Toplumun deli- kaçık- kafayı yemis diyecegi kadar kendinden geçmis; Hakka yakin elde etmis kimse!


(Yakın çevreniz size “ Normalden uzaklasıyorsun, bir tuhafsın “ demeye baslamıssa sevinin !Korkmayın, dogru yoldasınız! Neden mi? Efendimize de MECNUN dendigini ayet söylüyor! ) Sevmis, Rabbul Alemiyne asık olmus kisi razı olan! Masukta kusur görmek yakısır mı asıga? Rıza iste o! Uzun söze gerek yok
***
Her madde aslında birkaç sayfalık makale konusu Biz ipucunu verdik, maddelerden yola çıkıp ilerisini tefekkür ederek gelistirmek size ait Bahsettigimiz noktaları ötelemeden, kendi yasamınızda fark etmeye gayret ediniz
Filmin bir karesindeki sevince, yada acıya kilitlenmeyip; senaryonun bir bütünhalinde yerli yerince isledigini fark edebilenlere; bütüne odaklanabilenlere selamolsun

7- ÜMMETIM, NIÇIN DEDI ? Islam Tarihi okurken dikkatinizi çekiyor degil mi, Efendimiz (sav) kendinden çok insanlık için, ümmeti için duada bulunmus Dogarken ümmetim, mi’ racta ümmetim, yasamı ümmetim bilinci içinde islemis Bu bize neyi fısıldıyor?
Dua mı edeceksiniz? Önce kardesleriniz için isteyin, önce çevreniz için dileyin Hatta öyle bir insanlık ve dost canlısı olun ki; unutun kendinizi, baskalarına isteyin! Ya ben arada kaynar gidersem diye muzipçe sordugunuzu duyar gibiyim



Hadis yetisiyor imdada: “Kardeslerine dua ederken kendini unutana Allah; onlara istediginin misli mislini lütfeder!“


Psikiyatrlar, tıp uzmanları sunun altını çiziyor: Sifayı çabuklastıran, ruhu zinde tutan eylem; yardımlasma, dayanısma, hizmet, ve çevreye gayrettir!
Varlıkta Ondan gayrısı yoksa, baskaları dediklerimiz de en az bizim kadar biz degil mi?! Tabii fark edebilirsek! Bu anlamda baskaları için yasamak; kendimiz için yasamanın hakiki boyutu olmasın? () Ümmetim algısının dua haricinde baska yansılamaları neler? Görelim:


8- MÜMIN OLMANIN AYRACI : Müminle Kafiri ayıran ana özellik; IMAN, Müminle Münafıgı ayıran ana özellik; INFAK“ Büyüklerden birine ait bu vecize, hakiki müminin ayrılmaz iki özelligine isaret ediyor Imanı biliyoruz Infak ne?

Niçin münafıkla mümini ayıracak kadar önemli?

Infak; verebildigi kadar vermek demek Sahip olduklarından bir kısmını vermek, paylasabileceklerinden bir bölümü paylasmak degil, verebileceginin azamisini vermek
Günlük hayata bir bakın Çay parası kabilinden sadakalar veririz Modası geçmis elbiseyi kapıcının çocuguna yollarız Maldan % 25 vermekle zekat ikmal oldu sanırız Dostum; bunlar sıradan mümin için Sen tasavvuf ehlisin! Senin için bunlar yeterli degil! Sen farklı olacaksın Vermen de farklı olacak Örnek mi? Sahabe nasıl vermis bak:


Hani meshur kıssadır dervis, yoldan gelen diger dervise sormus:Sizin memlekette sükür ve sabırdan anladıgınız nedir?“ Öteki cevaplamıs: Bulunca sükreder, bulamazsak sabrederiz! “Daha üst bilinçte olan dervis kükremis: Horasan’ın köpekleri de öyle yapar!“ Bu söze alınan misafir dervis sormus: Ya ne yapmamız lazım?“



Cevaplamıs: Biz bulursak infak eder, dagıtırız; bulamazsak sükrederiz!


Anladık mı? Bilinçler nasıl boyut boyutsa; sadaka- zekat- bagıs kavramları da bilinç seviyelerine göre artan bir ivme gösterir Üst bilinçlere talipseniz, daha çok vereceksiniz


9- NELER VERECEGIZ ? Vermek deyince sadece göze görünür, dise dokunur seyler kastetmiyoruz Zaten öyle bir kayıt da yok Infak; sadece maddi olsaydı, zengin olmayanların hayırdan nasibi olmazdı Ne verebiliriz, öyle mi?


Sevgi veremez miyiz?



Gönül veremez mıyız?



Bir dertlinin derdini dinleyemez miyiz? Bir hastayı ziyaret edip teskin edemez miyiz?



Hiç olmazsa bir yetimin, bir öksüzün basını oksayamaz mıyız? “Kardesine gülümsemen bile sadakadır“ buyuran HzMuhammed (as) gibi bir Rasülümüz var Yeter ki isteyin, verecek o kadar çok sey var ki!


Üniversite yıllarında edebiyatçı bir arkadasım; verme konusuna açılım getiren denemesinde hala gözlerimi yasartan su tespitleri yapmıstı:

Insanlar, yakınlarını ugurlar tren istasyonundan Ben, ugurlayanı olmayan yolcuya el sallamak isterim… Insanlar arkadaslarını ziyaret eder hastanede Ben, ziyaretçisi gelmeyen hastaya gül götürmek isterim… Insanlar dügününe gider dostlarının Ben, gariban damatları, gelinleri tebrik etmek isterim… “


Tasavvuf ehli; sıradan davranısları asandır Daha fazla yazamayacagım Herhalde anlasıldı


10- NIÇIN VERECEGIZ ? Sevap hanemizi doldurmak için verecegiz desem, cevap ne beni ne sizi tatmin eder O halde niçin verecegiz?


Uzay aracı ateslendikten bir süre sonra yakıt tanklarının bir kısmını atar! Atmosferi geçerken de kapsülün dıs yüzeyi tamamen yanar, parçalanır Uzaya çıktıgında sadece mekik kalır Mekik haline geldiginde yörüngeye oturtacak istasyona kenetlenir Ilk ateslendigi gibi kalsa ne atmosferi geçmesi ne de istasyona kenetlenmesi mümkün degildir


Baskaları için vermiyorsunuz! Verdikçe yüklerinizden kurtuluyorsunuz farkında mısınız?


Insanın mal mülk sevmesi dogal Para, esya sevmesi de Ama bunların hepsi sahiplik kokar! Sahiplik ise; yerçekimine; nefs kelepçesine baglar bizi Sahiplikle açılamazsınız Hakikat Semasına! Sahiplik; cehenneme çeker!


Baglarınızı koparmak, yüklerinizden kurtulmak, kirlerinizden arınmak için vereceksiniz!


Verebildiginiz kadar vereceksiniz ki benlik atmosferini delip; Marifet uzayında Kulluk yörüngesine oturabilesiniz!


Muhyiddin-i Arabi (ks) ye atfen bir kıssa anlatılır Eve biri gelmis (hırsız veya dilenci) Bir seyler istemis Evde sana verecek yiyecek- giyecek yok ama, elimde evim var, al bu ev senin olsun



demis ve çıkıp gitmis Koca Veli!



Vermis iste Seyhi Ekber! Himmeti hâzır olsun vermeyi niyete alanlara! Idrak ettiklerini idrak nasip olsun Hakikat Yolcularına Farkında mısınız, büyük zatlar diye andıklarımız; vermede sınır tanımayanlar! Infak olayını bu çerçevede degerlendiriniz Simdi isin pek de açılmayan önemli ve ciddi bir baska noktasına deginelim


11- VERMESEN DE ALINIR, YÖNELMISSEN BU YOLA :Insanın gözden kolay çıkarabildiklerini vermesi pek zor degil Bilinenlerden, alısılmıstan vermek derece derece bize infak olgusunu yasatır ve gönlümüzü açar Mal verirsiniz, para verirsiniz, emeginizden verirsiniz, ilminizden verirsiniz Bunlar görünen ve farkında oldugunuz degerler Ya fark etmediginiz ama içinizde bir deger olarak putlasanlar?!


Nasıl yani, dediginizi duyar gibiyim Hakikat Yolunda benlikten arınmaksa gayeniz; gönül Kabe’nizi isgal eden, belki de sevimli kılıflar geçirdiginiz putlar vardır Esas infak; onlardan vermektir Onları vermek ilk planda ne aklımıza ne de isimize gelir Biraz açalım mı?


Allah Gayur’ dur (Gayur; Kıskanç demek, bunu Allah için bu sekli ile kullanamam, ne kastedildigini anlayınız) Allah sevgisi hiçbir ortak kabul etmez Ortak kostugunuz ama farkında olmadıgınız sevgiler var Hakikat Yoluna girmisseniz onlar da alınır bir bir… Yani infak etmeyi unuttuklarınızdan da infak et- ti- ri- lir- siniz! Zorla infak mı olurmus, bu nasıl is diye aklınıza gelecek! Açalım:


Çalıstıgım kurumda küçük çaplı da olsa idareciyim Makamın tutkuya dönüsebilecegini hiç düsünmezdim Masalar, yetkiler, imzalar ne idi ki? Vazgeçilebilirdi Öyle sanırdım Bu yıl dediler ki seni alıyoruz oradan Aldılar Zahiren önemsiz dedigimin benligimle bütünlestigini olay canımı yakınca fark ettim Tırnaklarım sökülmüstü sanki! Gururumla oynanmıs, onurum zedelenmisti Bakın neler diyorum; gurur, onur! Aman Allah’ım, bu kavramlar igrenç biçimde ego kokuyor!
Ilk günler çok acıydı Zihnimde olayı oturtmak için az mı kıvrandım Yazıyı dahi bırakacaktım Sitemizin basyazarı söyle dedi: “ Gün gelip alınma isini kendi kendineyaptıgını, kendi programının isledigini anladıgında gülüp geçeceksin !

Çektigim buhran ve gülmek! Düsünemiyordum bile Ama ehli söylüyorsa zihnime kaydetmeli ve tefekkür etmeliydim Yeni idrakler açan bir baska zata açıldım: “Yazmayı bırakacagım, neye talip olup dillendirmissem benden bir seyler gitti Canım yanıyor! “ Söyle dedi: “Vermek için yazacaksın Yanmamayı ögrenmek için, sistemi yasayarak okumakiçin yazacaksın! “

O da bir boyut açtı Sonraki günlerde uzaklardan bir dost yürek telefonda geçmis olsun dedikten sonra hadisi okudu: “Insanoglundan en zor ve en son düsecek tutku bas olma tutkusudur!“ ( HzMuhammed sav ) Ve ekledi: “Kutlarım! En zor, en son düsecek olan bu yasta alınmıs senden Pesinden gelecek idraklere hazır ol Çok güzel sınav çok! Ne mutlu!


Iste böyle… Simdi ne haldeyim mi? Tebessüm ediyorum 3 zatın dedikleri de bir bir çıkıyor Neler için üzüldügüme hayret ediyorum

Bir sey daha anladım; Üftade Hazretlerinin Kadı Mahmut’a niçin “Git kadı elbisesi ile Bursa çarsısında ciger sat “ dedigini Ciger; arzu ve isteklerin sembolü batıni ilimlerde
Arzu, istek ve tutkular düsmeden benlikten soyunulmuyormus! Benlikten soyunmadan öz bene varılmıyormus!

Kisi kendini en çok hangi vasıf yada unvanla tanımlıyorsa; onlar alınıyor!

Kadı Mahmut; kadılıkla bütünlestirmisti nefsini O kisve soyulmadan çıkmayacaktı öz Ciger sınavı verilince soyundu ve öz çıktı Pek çok kadı, vali, devlet adamı tarih mezarlıgına gömülürken Aziz Mahmud Hüdai (ks) hala gönüllerde! Birimliligi kalmadıgı için, her
gönülle bir oldugu için hala canlı, hala çaglayıp duran bir ask ırmagı, hala nurlar saçan bir fener Üsküdar sırtlarında

Hoca Celalleddin kendini ilim ve kitaplarla tanımlıyordu Sems suya attı kitapları Hocalık rütbesini yere çalarak basladı ise Ilmi, kürsüyü, rahleyi de verince Hoca Celaleddin’den öz bir zat dogdu: HzMevlana! Karsılıksız vermenin, Askın Sultanı Mevlana!

Bir de böyle isleyis var bu yolda Ne ile tanımlıyorsanız kendinizi, oradan gelir sınav Çünkü odur hakikatle aranıza çekilen perde O seyin iyi, kutlu, yada ahlaki olması degil ölçü O seyin sizi tanımlaması kilit nokta


Diyelim ki hamarat bir ev hanımısınız Hastalık derecesinde titizsiniz Bu ilme yönelmisseniz kutsadıgınız hamaratlıga iner darbe! Çünkü o perdenizdir Hamaratlıgınız pasaklıları sevmenize engel degil midir? Düsünün hele! Sevmedikleriniz de Haktır oysa!


Alısasınız diye en yakınlarınız vurur titizliginize darbeyi… Ders alırsanız uyanırsınız, uyanamazsınız azap sürer günlerce…
Vakte, randevuya dikkat eden ölçülü bir beysiniz Her medeni insan böyle davranmalıdır


Ama vakit- saat titizligi perdedir size Düzensiz, ayarsız insanları gayrı görmenize sebep oldugu için perdedir… Inadına yaparcasına vakti, saati takmayan cins tipler çıkar karsınıza Alt üst eder planları Kızıp öfkeden deliye dönesiniz diye degil, perdeniz yırtılsın diye
Umarım anladınız!
***
Allah’la aranıza koydugunuz sevgi ve tutkuları gözden geçirin Kendinize torpil geçmeden sorgulayın kendinizi Lütfen atın gönlünüzden onları Atamazsak ne mi olur? Zaten alınır, niyetiniz Allah’a ermekse! Birazcık acır, yanar, uf olur, o kadar!


12- YANKIYI DINLERKEN :
Farkındalık halimizi 24 saat geçerli kılmak kolay degil Belki de tasavvufun en üst basamaklarında yasanacak bir hal bu Bu sebeple zaman zaman beseri boyuta düserek acı çektiginizde kendinizi çok suçlamayınız Olması gerekeni yasıyorsunuz Yalnız bir noktayı unutmamak; sizi olayın hakikatine çabuk adapte eder
Insan basına bir sey gelince: “ Bu da nereden çıktı, niye bana isabet etti? “ diye sorar Iste HzMevlana’nın enfes cevabı: “ Cihan dagdır, yaptıklarımız ses! Dag yankılanınca kim o bagıran demek ne tuhaf ? “


Dostlar, HzMevlana harika bir tasvirle tası gedigine oturtmus Hatırlatalım, yasadıklarınızda baskasını suçlamadan önce kendinize bakarsanız, yankıdan baska bir sey olmadıgını göreceksiniz!

Zaman algısı bizi öteye düsürüyor Anda düsünün gelismeleri Bugün, simdi, en çok sikayet ettiginiz sıkıntınızı taaa yıllar öncesinde yaptıklarınıza, istediklerinize bakarak düsünün Objektif bakarsanız varacagınız netice sudur: Kimse bana bir sey yapmıyor, ben kendi kendime ediyorum! Tabi, bu kadar karamsar olup yıkılmaya da gerek yok O halde cümleyi söyle olgunlastıralım: Kimse lehime yada aleyhime tavır içinde degil,ben kendi kader programımın kendimden açıga çıkısını, etraf aynasındaseyrediyorum

HzMevlana’nın yankı misali ne kadar muhtesem degil mi? Güzel seyler yaparsak güzel yankılar alırız! Bediüzzaman Said Nursi (ks) nin dedigi gibi:


“ Güzel gören; güzel düsünür Güzel düsünen; hayatından lezzet alır Kulluk zevkiniz, seyir lezzetiniz daim olsun

13- YALNIZLIK:
Hiçlik Yolcusu; bazı farkındalık halleri açıldıkça içe dönmek, kendi derinligine dalmak, her seyden el etek çekmek isteyecek Yasamıssınızdır Dayanılmaz biçimde yalnız kalmak hatta uzaklara çekip gitmek istersiniz Çevre açmaz olur Sadece ilk zamanlar degil yolun çesitli evrelerinde dönem dönem yasarsınız bunu


Garip ve acayip mi? Hayır Oldukça normal Içe dönmeden, iç dünyayı seyredemezsiniz Rasül ve Nebilerin yalnızlık süreçlerini hatırlayın Efendimiz (sav) in HIRA sürecini düsünün! Yalnızlık; dogacak manaların mayası Yalnızlık; açılacak esmaların kapısı Her idrak esiginde zaman zaman yalnızlık ihtiyacı dogması bu yüzden


Ibadetlerde yalnızlık belli ölçülerle önerilmistir Ramazanın son 10 gününde ITIKAF, her gece yarısı TEHHECCÜD, tek basına ZIKIR , bir kösede Hakkı TEFEKKÜR iste bu nedenle önemli Tarikat disiplinlerinde 40 günlük çile (Erbain) çok önemsenen bir terbiye metodu Mevlevilikte bu sürenin 1001 güne kadar çıktıgını biliyoruz


Her iste oldugu gibi yalnızlık konusunda da ölçülü ve dengeli olmak sırat-ı mustakimde sebat için çok mühim! Bünye için diyet ne ise seyrin sıhhati için de yalnızlık odur Insan Perhizi baslıgı altındaki tahlilimizde uzlet, inziva kavramlarını dengeli kullanmaya dair öneriler, degerlendirmeler bulabilirsiniz



14- ZAHIR BÂTINI, BÂTIN ZAHIRI YANSITIR ! Vahdet haline ulasmanın önündeki en büyük engel;Ikilik algısı Edebiyatını yapar, dilimize dolar ama nedense pek çok sahada ikilikten çıkamayız Hayatı dünya ve ahiret diye ikiye ayırmamız bile ikiliktir Dikkat ederseniz toplumsal ve kisisel sorunlarımızın temelinde ayrı- gayrı görme, yani ikilik
problemi var


Hiçlik Yolcusu; her seyi bir- bütün görecek Okuyup idrake çalıstıgınız ilimle günlük hayatınız, is akısınız, ev düzeniniz arasında baglantılar oldugunu biliyor musunuz? Inanın bunların hepsi birbirine paralel isliyor Kelebek Etkisi diye açıklanan gerçegi biliyorsunuz


Buna göre Japonya’da kanat çırpan bir kelebek; Atlas Okyanusunda bir fırtınanın tetikleyicisi olabiliyor Hologram prensibi geregince madde- mana sanal, ikisi bir- beraber
Günlük hayatımızdaki bazı olayların, idraklerimizle bagını göstermek üzere -bazılarının deli saçması deme riskini göze alarak- yasadıgım bir sahneyi aktarayım: Mutfak lavabosunun gideri tıkanmıstı Açmak için epeyce içeri ittigimiz tel de ileride bir yere takılınca basımıza is çıkmıstı Kim bilir belki tezgahın arkasından fayansları kıracak, belki de dolapları sökmek zorunda kalacaktık Gergindim Usta getirmek üzere iken görüstügüm bir dost söyle dedi: “ Tıkanıklık senin idrakinde Artık bir yerlerin açılma vakti gelmis Boru açılsın senin de zihnin açılacak! Zahir batina, batın zahire paralel gider


Canım daralmısken bu söyleme içten içe köpürmüstüm Boru ev idrak, ne alaka diye söylene söylene eve gittim Lavabo, korktugumuz kadar is çıkarmadan kolaylıkca açıldı Sonra ne mi oldu? Epeydir düsündügüm bir surenin farklı manaları açıldı



Ne alaka deyip ötelemezseniz, günlük hayatınıza bir de bu yönden bakmak, seyrinizde yeni ufuklar açacaktır Yasamınızdaki aksilik yada güzellikler, farkıdalıgınızla dogrudan alakalı Görebilirseniz!


15- SERT ENERJI ŞOKLAMASI:
Bu tabir Sn Dr Ender Saraç’ ait Acı, bela, korku, kayıp, yıkım gibi olumsuzluk kokan kavramlara getirilmis çok anlamlı bir tanım


Tanımdan da anlasıldıgı gibi bunlar sert ve sok geçirten etkiler Soklama tabirinde bir hayat verme saklı Ilk aklımıza gelen; kalbi durana yapılan elektro sok Bilirsiniz, o anda verilen voltaj çok yüksektir Normal insan dayanamaz Ne var ki kalp durmussa sok bazen hayati bir adıma da dönüsebilir
Hiçlik yolunda zaman zaman sert enerji soklamaları yasayacaksınız!



Bunlar bela, kaza, mal kaybı, isinden olma, yakınların ölümü seklinde gelisebilir Olana kilitlenirseniz almanız gerekeni alamazsınız Ama bilirseniz ki; bu bir soklama, o zaman sizde yeni idrakler açılır


Delil mi? Önceleri dinle diyanetle ilgisi olmadıgı halde yakınının ölümünden sonra Hakka yönelen, isinden olduktan sonra özüne dönen, yeni idraklere sıçrayan örnekler biliyoruz
Mal kaybı ve iflas yasadıktan sonra hayatı 180 derece degisen esnaf ve sanayiciler biliyoruz Ücretli çalıstıgı isinden kovulduktan sonra kendinde saklı serbest ticaret ruhunu kesfedenler biliyoruz Örnekleri çogaltabiliriz


Bunların niçin gelistigini biraz anladık sanıyorum En çok sert enerji soklaması yasayanlar; en üst idrakleri seyretmek üzere programlananlar Onların en basında da


Allah Rasülü ( sav) geliyor Kısa bir göz atalım onun yasadıklarına:
- Babadan yetim 6 yasında annesini, 8 yasında dedesini kaybetti
- Ilk esi Hatice, erken denebilecek bir dönemde öldü
- Hakarete ugradı
- Açlıkla, boykotla, dıslanma ile karsı karsıya kaldı
- Yurdundan hicret etmek durumunda kaldı


Daha da sayabiliriz…Rasül ve Nebiler de aynı Sadece Yusuf (as) ın hayatına baksanız ne dehset soklar yasadı hayret edersiniz Çocuk yasta kör kuyu, sonra esir pazarı, sonra usaklık, sonra iftira, sonra zindan! Velilerin, öze yolculuk yapanların hayatı da farklı degil


Sert enerjiler sizden açıga çıktıgında sakın karsıyı suçlamayın Soklama; kendinizden kendinizedir bilesiniz Degerlendirebilen; ayetteki müjdeye erer! (Bakara-155)


16- TRANSFER EDIN, BAGLAYIN:
Her sey bir- bütün Vahdet idraki için böyle bakmaya mecbursunuz Dikkate alacagımız önemli bir konu da seyirler arasında baglar kurmak ve transferler yapmak Nasıl mı? Roman okuyor yada dizi izliyorsunuz Okudugunuz, izlediginiz sahnelerde cereyan edeni tasavvuf bilgilerinizle ilintiler kurarak takip edin


Bilimsel bir konferans dinliyorsunuz Konu tasavvuf degil Sosyolojik yada biyolojik bir sunum Onda bile tasavvuf bakısını büyüteç olarak tutun Idraklerinizi, ögrendiklerinizi adapte edin oraya Göreceksiniz, güzellikler çıkacak! Belki anlayamadıgınız bir kavramı, transferle çözeceksiniz
Her kitabı, mutlak surette tasavvuf ilmi zemininde okuyunuz Siirleri bile Mısralarda nice vahdet besteleri duyacaksınız!


Hayatın; baglantılar ve transferlerle isledigini kabul etmisseniz; tasavvufi çalısmalarınızla diger alanlar arasında baglar görmeye çalısın Inanın seyriniz daha keyifli olacak


17- DEGISTIRMEK MI ?
Hiçlik yolculugunuzda dogal olarak kendinize arkadaslar, dostlar arayacaksınız Kendinizde açılanları en yakınlarınızla paylasmak isteyeceksiniz


Sizi anlayacak bir iki dost bulmak için can atacaksınız Hakikat pırıltıları yakaladıgınızda baskaları da aydınlansın isteyeceksiniz Bu gaye ile baslayacaksınız anlatmaya
Baslayacaksınız etrafa yeni ufuklar önermeye Dogru mu yapıyorsunuz? HayırYanlıs!


Içinizdeki dostluk ve paylasım istegi normal, ama herkesi kendi bakısınıza çekme gayreti yanlıs Böyle bir çaba içine girerseniz olumsuz tepkiler alır, dıslanır, tuhaf görülürsünüz
Bırakın hissettikleriniz sizde kalsın Bırakın ısık gönlünüzü aydınlatsın Dısarıya fener tutmaya, aydınlatmaya kalkarsanız kader programı yarasa misali ısıga kapalı olanların tepkisini çekersiniz Ya ne yapalım?


Kendi yolculugunuza devam edin Kendi ısıgınızı çogaltmaya bakınAma ben yanıma birkaç yoldas istiyorum “ diyorsunuz degil mi? Merak etmeyin yol arkadaslarınız olacak
Delil mi? Ates iyi yanar, ısık güçlü çıkarsa, kelebekler er yada geç akın ederler etrafına

Bir de sunu unutmayın; Vahdet Ehli daima istisna olacak Toplumun büyük çogunlugunun vahdet hali yasayacagı gibi bir hayale kenetlenmeyin Bu sünnetullaha ters! Fark edenlerin, yakiyn kazananların az, seçkin bir kesim olacagı Kuran’da zikredilmis zaten:

Perdelilere, fark edemeyenlere üzülüyorsunuz, kendinizi paralıyorsunuz öyle mi?
Kendinize gelin! Perdelileri yaratan da Allah, fark edenleri de! Avamı da yaratan O, havassı da Hepsi yerli yerince Gaye birilerini degistirmek degil, isleyen mükemmel yapıdaki güzelligi okuyarak kendi özüne ulasmak!


18- SEVGISIZ YOL ALMAK MI ?
Sevgisiz hakikate yürünmez Sevgisiz hayat olmaz! Sevmek insan oldugunu fark etmektir!


Sevmek duygusallıktır Akıllı mantıklı olmak lazım! “



seklinde bir yaklasım dogarsa o zaman nasıl degerlendirecegiz? Sevmek ne? Duygu ne? Duygusuz hayat mümkün mü? Akıllı olmak, akıl- mantık düzleminde yasamak, her seyin akılla yürüdügünü mü gösterir? Acaba her fiil, her zuhura çıkan mana aklın ürünü mü?


Tefekkür edelim… Anne bebegini akıl- mantıkla mı emzirir Düsünür, emzirmezsem ölür der ve emzirir öyle mi? Anne- bebek arasında duygusal degil, akıllı bag vardır (!)

Babanıza, ata oldugu için saygı duyarsınız (!) Bu adam olmasa yaratılmazdım der, aklı mantıgı kullanır, bag kurarsınız, yaslandıgında bakımını üstlenirsiniz (!)

Nikah masasına gelen çiftler de akılla mantıkla evlenir (!) Ölçerler, biçerler, bu bana uyar derler, birbirlerine söz verirler! Evlilik sevgi- duygu isi degil, akıl isidir (!)

Anlattıklarımın ne kadar kuru, soguk, ruhsuz oldugunu görebildiniz mi? Niçin ruhsuz?


Duyguyu reddederek konuya yaklastıgım için! Sevgiye sırt dönerek tahlil ettigim için!


Is böyle degil dostlar! Anneyi bebege baglayan ulvi bir duygudur Evlilik; muhabbet ürünüdür Muhabbet; bal gibi duygudur! Ana- babanızı sevmeseniz yaslandıklarında bakamazsınız


Beni su ana kadar okuyorsunuz, sadece akıl ve mantık isimi okumanız, yoksa aramızda okur- yazar sevgisi de olustu mu? Hatta o sevgi olusmasa bunca sayfayı okumaya dayanır mıydınız? Ya ben niye yazıyorum? Elimde ilim var, pazarlayayım diye mi? Sizi sevmesem yazabilir miyim? Sizi sevmesem bu kadar açık olabilir miyim?


Sevgisiz ve de duygusuz olmaz ! Seveceksin! Karsılıksız, hesapsız seveceksin! Ne buyurdu: Ben gizli bir hazine idim Bilinmeyi severek istedim de alemleri, insanı yarattım!


Bilinmeyi istedim “ diye çevirirler, yanlıstır! O istek severek, hararetle, yanarak, içi giderek, ask ile istemektir Arapça’da onlarca “ istek“ var Hadisteki istek; AHBEBTU fiili ile ifade edilir AHBEBE= MUHABBET kelimesinin kök fiili Yani; Muhabbetle istemek demek! Ispat isteyen AHBEBE kavramını soruversin Arapça hocalarına!


Sevgi, kainatın motorudur! Evren sevgiyle döner Çiçek sevgiyle açar! Kus sevgiyle uçar!


Yagmur topragı sever ki yagar Irmak denize asık oldugu için harlaya gürleye çaglar!


Kalpler kalpleri sever de birbirine yanar Yanar da o atesten nesiller dogar! Yanar da aile adlı nurlu ocak çıkar ortaya



Sevgi Nebisi (sav) söyle buyurur: Iman etmedikçe cennete giremezsiniz Birbirinizi sevmedikçe de iman etmis olmazsınız!


Dikkat edin imanla sevgi bir zikrediliyor! Sevgisiz, duygusuz bir iman öyle mi? Kusura bakmayın ama görülmüs sey degil! Seveceksin dostum! Önce Sevgi Önderi (sav) ni seveceksin!



Sevdigin için salavat getireceksin Sevdigin için düseceksin yollara Hac yapacaksın


Tavaf edeceksin Arafat’a çıkacaksın! Niye? Sevdigin öyle yaptı diye! Akıl isi mi çöl sıcagında yollara düsmek?



Sevdigin yaptı diye yapacaksın!



Akıl, bir tası öpmez dostum


Sen Hacer-i Esvedi öpecek, hatta basını sokacaksın Sevdigin öyle yaptı diye Sevgilinin kâsesinden zem zem içeceksin kana kana Sevgilinin huzuruna; Medine’ye, Ravza’ ya gideceksin! Bütün bunlar sadece akıl- mantıkla yapılacak isler degilse; Hiçlige yolculuk da sevgisiz olmaz! Sevgisiz katiyen olmaz!


Sevebildigin kadar sev!



Benligin panzehiridir sevmek!



Benlik öldügünde ortaya HAKIKI AKIL çıkar! Kur’an o hakiki akla AKL- I SELIM; ARINMIS, TEMIZ AKIL der Sevgi arıtır benlikten! Temiz akıl; kayıtsız- sartsız sevenlerden açıga çıkar! Sevgiyle arınanların adıdır ULUL ELBAB ! Arınmıs akıl; duygusuz, ruhsuz akıl degil; Sevebilen Akıldır!


***
Epey seyirler paylastık sizinle Bunlar bizim yasadıklarımız gibi görünse de çogunuzun hayatında yasanan yada yasanacak haller oldugunu lütfen hatırdan çıkarmayınız…


Hiçlige akan seyirler elbette bu kadarla sınırlı degil Anlattıklarımız buzdagının dıs yüzü bile degil Daha nice sırlar, nice ufuklar var Idrakler genisledikçe, paylasılacak sırlarda bulusmak üzere…


Kendinden geçerek gönül umanına dalabilenlere selam olsun!
Hiçlik yolculugunuz mübarek olsun!


Mehmet Doğramacı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.