Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
baha, biçilmez, gözyaşı, hazinedir, için, manevi, salikler

Gözyaşı,Salikler İçin Baha Biçilmez Manevi Bir Hazinedir.

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gözyaşı,Salikler İçin Baha Biçilmez Manevi Bir Hazinedir.




Gözyaşı,Salikler için baha biçilmez manevi bir hazinedir



Gözyaşı



Gözyaşı; salikler için baha biçilmez manevi bir hazinedir
Gözyaşı; kalbin hassasiyetle, rakikliğine bir delildir
Gözyaşı; Salikin tekamülüne bir işaretdir
Gözyaşı; Hak yolcularının Cenab-ıAllah'a yaklaşabilmeleri için yegane sığınakdır
Gözyaşı; İç'in, tehassür ifadesi ve gözün niyazıdır
Gözyaşı; Nedamet manasını taşır, Allah'a bir nevi tövbedir
Gözyaşı; Aşkın derüni (iç) hislerini coşduran kelimesiz ve sadasız lisanıdır
Gözyaşı; Arifin kalbinin tercümanıdır
Gözyaşı; Mağfiret için Allah'ın kullarından istediği istirhamıdır
Gözyaşı; Hakk'ın rahmetini tahrik ve merhametini celbeder
Gözyaşı; Günahkarların sıdk ve ihlas ile Rabblarına eyledikleri ubudiyet incisinin daneleridir
Gözyaşı; yokluğa erenlerin saadet sermayeleridir
Gözyaşı; Allah için öyle bir sermaye-i sadefdir ki, rahmet, merhamet ve mağfiret habbelerini içinde taşıyan seyyidü'l-istiğfar ve tevbe-i nasühdur
Gözyaşı; Günahların gufranıdır
Gözyaşı; Muhlis'in habbe-i ihlasıdır
Gözyaşı; Asî'nin kurtuluş ipidir
Gözyaşı; Hulasa, vuslata erenlerin yegane istinatgahıdır (dayanağıdır)
Abdülkadir Geylanî kuddise sirruh buyurur;
'- Ey aziz! Darda kalmak, biraz sıkışmak şart Darda kalmayan can u gönülden yalvaramaz; çıkış kapısı aramaz İşte bu gerekçe iledir ki, sana deriz;
Iztırar alnını, aciz ve zillet toprağına değdirmedikten sonra ve göz bulutlarından, hasret ve nedamet yağmuru yağdırmadığın müddet, özlediğin manevi hayatın hoş nebatı bitmez
Zilletini, acizliğini bilenlere ne mutlu
Gereği ile amel edenlere ne mutlu
Gözyaşı dökebilenler ne mutlu ki?ilerdir
Gözyaşı Ariflerin, aşıkların sürmesidir
Allah için akıtılan bir gözyaşı, sırasına göre dağlar kadar yapılan ibadetlerden daha üstündür
Gözyaşı manevi hayatın anahtarıdır
Gözyaşı kalb-i selime vasıl olanların süsüdür Resulü Ekrem sallellahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: (Hz Müslim İbn Yesu'dan)
- Bir göz yaşarır ise, Allah o gözü taşıyan bedeni ateşe haram kılar Yanağına bir damla akarsa, o yüze karalık ve horluk arız olmaz Eğer ağlayan kimse acıdığı ümmetlerden bir ümmet için ağlarsa, o ümmet mağfiret olur Göz yaşına değer yokdur ve onunla ateşten denizler söndürülür (Ramuz el-Ehadis)
Ebü Süleyman Daranî kuddise sirruh buyurur:
- Gözlerinize ağlamayı, kalblerinize de tefekkürü adet edindiririz!
Şeyh Muhammed Muhyiddin Üftade kuddise sirruh buyurur:
- Ademin cennetden çıkması şu veçhiledir Adem orada tevhid mertebelerinden bir mertebeyi gördü Cennetdeki mertebelerin en yücesi idi Allah'dan oraya varmayı istedi Allah da cevaben:
- "Oraya ancak ağlamakla vasıl olabilirsin!" buyurdu Bu sebeble Adem ağlamağı çok severdi Halbuki cennet ağlama yeri değil, sürür yeridir Bu sebeble ağlamak için dünyaya inmeği istedi
Ahmed er-Rufaî kuddise sirruh:
- İrfan sahiplerinin başta gelen nişanı, göz yaşıdır İrfan sahihleri, hallerini düşündükçe, gözlerinden seller gibi yaş akıtırlar
Allahü Teala ve tekaddes hazretleri, onların vasfını şöyle anlatır:
- "Onlar ağlar ve yüzleri üzerine kapanırlar" (17/109)
Gene buyururlar:
- Ağlamak bir kaç çeşid olur:
Zahirdeki gözün ağlaması
Kalbin ağlaması
Sırrın, iç alemin ağlaması
Gözün ağlaması, Hakk'a dönmek niyetinde olanlar içindir
Kalbin ağlaması, kendini Hak yoluna verenler içindir
Sırrın ağlaması, Hak sevgisini ruhlarına sindirmiş olanlar içindir
Resulü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurur:
- Bir ümmet içinde Allah için ağlayan bir kimse bulunursa, Allahü Teala onun hürmetine, bütün ümmete rahmeti ile tecelli eder
Kab el-Ahbar şöyle buyurur:
- Allah korkusundan akan bir damla göz yaşını, bir dağ altın sadakası vermekten daha çok severim
Birgün Rabia Hatun ?ehirde geziniyordu Oluklardan üzerine bir ya? dü?tü Durumu anlamayanlar sordular:
- Yağmur yağmıyor, oradan su dökülmedi O halde bu yaşlık nedir? Rabia Hatun:
- Bu yaş Hasan Basri'nin göz yaşıdır, dedikten sonra devam etdi:
- Gidin Hasan Basri'ye söyleyin, Allah için ağlıyorsa göz yaşları arşa kadar ulaşsa dahi yine azdır Zünnün Mısrî kuddise sirruh buyurur:
- Mekke'de birisi vardı İrfan sahiplerine has bir ağlamakla ağlardı Bir gün onun yanına vardım
- Senin bir sevdiğin mi var? dedim, bunun üzerine bana:
- Evet, dedikten sonra aramızda bazı sorular ve cevaplar oldu Sordum, cevab verdi;
- O sevgili sana yakın mı? Yoksa uzak mı?
-Yakındır
- Seni istiyor mu? Yoksa senden hoşlanmıyor mu?
- Bana yakın ve beni istiyor
- Suphanallah O halde nedenağlıyorsun Ne var ağlayacak?
- Sen bilemezsin, yakın olana ve arzulayana sevgilinin cefası daha şiddetlidir
Malik b Dinar çok zamanlar ağlar ve şunları söylerdi:
- Ey nefsim! Cebbar olmak istersin, herkesin arzusu olan Allah'a kavuşmak istersin Ama, hangi kötülüğü bıraktın? Hangi uzaktakini yakına getirdin? Hangi Allah dostunu sevdin? Hangi Allah düşmanına, onun için düşman oldun? Hangi öfkeni Allah için yutkundun? Allah'ın afv ve merhameti olmasaydı senin halin nice olurdu?
Bunları söyledikten sonra bayılırdı
Şöyle bir hikaye vardır
- Hasan Basri nin asrında bir zatın kızı vardı Çok ağlardı Bu ağlamak onun gözünü görmez hale getirmişti Hasan Basri'ye geldi
- Kızının yanına gel, ona bir şeylersöyle de ağlamasın, bana acısın dedi
Hasan Basri o kızın yanına gitti'
- Ağlama babana acı, deyince o kız şöyle dedi
- Ey üstad! Gözlerim iki halin dışında değil Birincisi onu görmemek, onu görmedikten sonra, bana başkasını görmek ne gerek? Görmesin, daha iyi Bir de onu görmek var Eğer onu görmek bana bu halimle nasipse, bir değil, binlerce göz ona feda olsun! Onun için ağlarım
Onu dinledikten sonra, Hasan Basrri kuddise sırruh şöyle dedi
- Seni tedaviye geldim, beni tedavi ettin Sana tabib olarak getirildim, ama, sen tabibim oldun
Şuayb aleyhisselam, aşkından muhabbetinden daima ağlardı Üç defa gözleri görmez hale gelmişti Her seferinde Cenab-ı Hak şifasını vermekde idi Sonunda şu vahy île karşılaşdı
- Ey Şuayb! Ateşten korkarak ağlıyorsan, ağlama artık, seni ateşten korudum Cennet arzusu île ağlıyorsan, onu da sana nasip ettim
Bunun üzerine şuayb aleyhisselamşöyle yalvardı:
- Ya Rabbi! Onlar için ağlamıyorum Sana kavuşmak için ağlıyorum
Bu sefer ikinci bir vahy geldi:
- Ağla ya Şuayb! Beni isteyenlere, bu alemde ağlamak düşer Bu ağlamaya, bana kavuşmaktan başka çare yokdur
Enes İbni Malik radıyallahu anh'den:
Resulü Ekrem sallellahu aleyhi ve sellem buyurur-
Dökülen yaşlar sebebiyle ağaran ve zayıflayan bir gözü yakmasını Allah cehenneme haram kılar Cehennem Allah için yaş döken gözleri asla yakmaz Allah için dökülen göz yaşlarının aktığı yüzler zillet ve sıkıntı yüzü görmez Her iyi amelin mutlaka bir sevabı, bir karşılığı vardır Allah için dökülen göz yaşlarının karşılığı ise cehennem alevini söndürmeleridir Eğer bir milletin içinde, sırf Allah için ve Allah korkusundan göz yaşı döken bir tek kişi bulunursa Allah bu bir kulun gözyaşları yüzü suyu hürmetine, o milletin bütün fertlerine merhamet eder (Tenbihü'1-Gafilin den)
Hasan Basri hazretleri anlatır
Resulü Ekrem sallellahu aleyhi ve sellem buyurur:
- Allah nazarında şu iki damladan daha sevimli bir damla yoktur Bunlardan biri, gecenin karanlığında sırf Allah aşkı ve Allah korkusu için dökülen gözyaşı damlasıdır Diğeri de Allah yolunda mücadelede dökülen kan damlasıdır
Abdullah ibni Mes'ud radıyallahu anh'ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifde, Resulü Ekrem sallellahu aleyhi ve sellem efendimiz şöyle buyurmuştur
- Allah korkusu sebebiyle, gözünden bir sinek kadar veya bir sineğin başı kadar yaş akan ve yüzüne dökülen, hiç bir kimseyi cehennem ateşi yakmaz
Mikail aleyhisselam bana dünyadan üç şey sevdirildi:
- Ağlayan göz, zikreden lisan titreyen kalb, buyurmu?tur
Nuh aleyhisselamın ismi Şakir idi Kendi haline çok ağladığı için, "NUH" denildi
Ağlamasının sebepleri hakkında denildi ki
1 Bir yerde merhametin azalıp "Rabbim yeryüzünde kafirlerden olup da yurt tutan kimse bırakma'' dediğine, Allah razı olmadığı için nedamet etmesi sebebiyle ağlamasıdır
2 Bir köpeği görüp de beğenmediği için, Allah'ın itabına maruz kalıp, kendine taraf-ı ilahiden "Beni mi ayıpladın onu mu" denildiğinde nedamet edip ağlamış ve dağlara kaçıp gitmiştir
3 Oğluna meyli ve hakkında Rabbına munacaat edip 'oğlum ehlimdendir' dediğinde 'o senin ehlinden değildir" buyurulmasına ağlamıştır
Enbiya ve evliyanın ağlamaları, Allah'ınonların kalelerini tutan Celalinden ve heybetindendir
Yahya aleyhisselamı görmez mısın ki, hiç bir günah işlemediği halde zamanında, ondan fazla ağlayan kimse görülmemiştir
Yakub aleyhisselamın ağlaması da sadece Yusuf'un firakından dolayı değil dünyadaki ayrılığı ahirette de ayrılığına sebep olur, korkusuyla idi
Allah'ı Telâla kulunun ağlamasını, inlemesini, Cenab-ı izzetine yalvarmasını arzu ettiği vakit, onu sevdiklerinden ayırmakla, yahud açlıkla ve benzeri şeylerle müptela kılar Bunlar kalb ve gönül ehillerince bilinir Bunlarda acaib terakkiler garib tecelliler vardır Ehl-i kemalin hallerinde bunlar açıkça sezilir müşahede edilir (Ftuhu'l-beyan, 2/76)

Sadık Dana^


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.