Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Dualar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
sabredenler, şükredenler

Şükredenler Ve Sabredenler..

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şükredenler Ve Sabredenler..



ŞÜKREDENLER VE SABREDENLER
ŞÜKÜR VE SABIR

Medine'nin kadınları hem güleryüzlü, hem de güzeldirler Ancak Hifa Hatun
başka güzeldir ve bambaşka ümser Öylesine sıcakkanlı ve öylesine
samimidir ki kadınlar onu canları gibi severler Oğlu, abisi, erkek kardeşi
olanlar akraba olmaya kalkar, hatta bazıları beylerine ister Onu ciddi
ciddi sıkıştırır, araya hatırlıları koyup, izdivaç teklif ederler
Hifa Hatun'un methi hızla yayılır ve çoook uzaklara gider Bırakın
hekimleri, tüccarları, vezirler, sultanlar sıraya girer Ancak o Necaşi gibi

bir İmparatoru bile reddeder sadece ve sadece ALLAH'ın rızasını diler

Ama taliplerin ardı arkası kesilmez Kimi ayaklarına halılar serer Kimi
cevahirler döker Yüz kızıl tüylü deveyi getirip kapısına bağlayanları mı
sorarsınız, yoksa saray anahtarlarını önüne atanları mı?

Hifa Hatun bütün bunlara dönüp bakmaz bile, Efendimizin huzuruna çıkıp 'Ey
ALLAH'ın Resûlü' der, 'bana cennete götürecek bir şeyler öğretsene' Doğrusu

o, Peygamber Efendimiz'in (sallALLAHu aleyhi ve sellem) 'gündüzleri oruç
tut' ya da 'geceleri namaz kıl' gibi bir tavsiyede bulunacağını sanır ama
Server-i Kâinat 'Önce evlenmen lâzım' buyururlar 'zira bununla dininin
yarısını emniyete alırsın!' Hifa, büyük bir teslimiyetle boynunu büker ve
'siz kimi münasip görürseniz ben ona razıyım' der

Mâlum, o sıradan bir hanım değildir ve onu nikahına alacak erkeğin de 'özel'

olması gerekir Lâkin Resûlullah (sallALLAHü aleyhi ve sellem) ne kimseye
ümid verir, ne de kimsenin ümidini kırar Her zamanki gibi basit ve pratik
bir çare bulur 'yarın sabah mescide ilk gelenle evlen' buyururlar Bu
teklifi herkesin hoşuna gider, talipler erken kalkmak için tedbirler
düşünür, kendilerince hazırlık yaparlar

Bu haberi elbette Hazret-i Suheyb de duyar ama dikkate almaz Zira o fakir
ve kimsesiz biridir Evi yurdu yoktur ve karnını zor doyurur Kah ağaç
altlarına uzanır, kâh mescid gölgelerine kıvrılır Uzun boyuna rağmen o
kadar zayıftır ki, rüzgar sert esse ayaklarını yerden kaldırır

Ama bakın şu işe ki o gece ALLAHü teâlâ bütün sahabelere derin bir uyku
verir, Hifa Hatun'un talipleri gözlerine çöken ağırlığa yenilirler
Resulullah Efendimiz (sallALLAHu aleyhi ve sellem) her zamanki gibi imsak
sökerken mescide gelir ve büyük bir merakla talihli sahabeyi bekler

Nitekim mescidin eşiğinde bir gölge uzar ve Süheyb içeri girer
Resulullah Efendimiz namazdan sonra Hifa Hatunu çağırtıp neticeyi bildirir
Hazret-i Hifa büyük bir teslimiyetle kabul eder

Efendimiz güzel bir hutbe okur ve nikah akidlerini yaparlar Sonra şanslı
sahabeye döner 'Ey Süheyb' buyururlar, 'şimdi hanımına bir hediye al ve tut
elinden evine götür'Suheyb RadıyALLAHu anh ellerini çaresizlikle iki yana
açar 'İyi ama' diye mırıldanır, 'benim ne bir dirhem gümüşüm, ne de
sığınacak evim var'

Hifa Hatun kocasının boynunu büktürmez, ona içinde on bin dirhem gümüş olan
süslü bir heybe gönderir ve 'filanca yerdeki köşkümü sana hediye ettim' der

Alemlerin Efendisi çok hislenir onlara hayır dualar ederler

Süheyb, o gün Medine sokaklarında dolanır durur, akşama doğru utana sıkıla
konağa sokulur Kendisi için hazırlanan muhteşem sofradan ya bir, ya iki
hurma alır ve 'Ya Hifa' der, 'biliyorum sen benim için bulunmaz bir
nimetsin, ben ise senin için sadece mihnetim Ben şükretsem gerek, sen
sabretsen gerek İster misin şu geceyi taat ve ibadetle geçirelim zira
Efendimiz (SallALLAHü aleyhi ve sellem) 'Cennette yüksek bir çardak vardır
Orada yalnız şükredenlerle sabredenler otururlar' buyurdular

Ve öyle de yaparlar Seccadelerini gözyaşları ile ıslatır, kalplerini zikr
ile aydınlatırlar Cebrail Aleyhisselam olup biteni Resulullah Efendimize
anlatır ve onları ALLAHü teâlânın cenneti ve cemaliyle müjdeler

Ertesi sabah, namazdan sonra Efendimiz Suheyb'i yanlarına oturtur 'Ey
Süheyb' buyururlar 'geceki halini sen mi anlatırsın ben mi anlatayım?'
Süheyb gözlerini kucağına indirir, zor duyulan bir sesle 'ALLAHın Resulü en
iyisini bilir' cevabını verir

Efendimiz onlara 'ne mutlu size' gibilerinden bakar, 'İkiniz de
cennetliksiniz' buyururlar, ' ve ALLAHü teâlâyı göreceksiniz! ' Süheyb
derhal secdeye kapanır ve 'Ya Rabbi!' diye yalvarır, 'o ki beni mağfiret
ettin, günahlara bulaşmadan canımı al!'

ALLAHü teâlâ bu yanık duayı kabul eder, Suheyb, secdede kalakalır Mescidde
bulunanlar ağlamaklı olurlar Resulullah Efendimiz (sallALLAHu aleyhi ve
sellem) 'Size daha şaşılacak bir şey söyliyeyim mi? Şu anda Hifa Hatun da
ruhunu Hakka teslim etti' buyururlar

Namazlarını, yüzü suyu hürmetine yaratıldığımız o yüce Server kıldırır
İkisini yanyana toprağa bırakırlar Baş uçlarına küçük bir tahta çakar
Birine 'Şükredenlerden Suheyb' yazarlar, öbürüne 'Sabredenlerden Hifa!'
alıntıdır
yarabbi bu ne iman bu ne teslimiyet bu ne aşk ya hayy sahabeyi kiramın sabrının ve şükrünün yarısınıda bize nasip eyle inş

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.