![]() |
Duânin Dinimizdeki Yeri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Duânin Dinimizdeki YeriDuânın önemi Duâ, istemek demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Duâ, gelmiş olan dertleri, belâları giderir ![]() ![]() ![]() ![]() Duâ etmek, namaz, oruç gibi ibâdettir ![]() ![]() ![]() ![]() “Duâ, ibâdetin aslı ve özüdür ![]() ![]() ![]() ![]() “Kazâ, ancak ve yalnız duâ ile durdurulur ![]() İmâm-ı Rabbânî hazretleri, “Duâ, kazâyı, belâyı defeder” buyurdu ![]() Duânın yapılması mukadderata bağlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz, “Allahü teâlâya günah işlemiyen dil ile duâ edin!” buyurunca, böyle bir dilin nasıl bulunacağı soruldu ![]() ![]() Duanın halis niyetle yapılması gerekir ![]() ![]() Duâ şartlarına uygun yapılmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Haram lokma yiyenin duâsı kırk gün kabûl olmaz ![]() ![]() ![]() İlâhî! Herkesi sıkıntıdan kurtaran yalnız sensin ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Duânin Dinimizdeki Yeri |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Duânin Dinimizdeki YeriDUÂNIN KABUL EDİLMESİNİN ŞARTLARI 1- Düzgün bir imana, Ehli sünnet itikadına sahip olmalıdır ![]() Hadis-i şerifte, “Bid'at ehlinin duâsı ve ibâdetleri kabul olmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Farzları yapıp haramlardan, kul hakkından sakınmalıdır! İbrâhîm-i Edhem hazretlerine sordular: “Allahü teâlâ, “Ey kullarım! Benden isteyiniz! Kabûl ederim, veririm” buyuruyor ![]() Bunlara şöyle cevap verdi: “ Allahü teâlâyı çağırırsınız, Ona itaat etmezsiniz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, Allahü teâlâ, Mümin sûresinin altmışıncı âyetinde, “Duâ ediniz, kabûl ederim”, isteyiniz, veririm buyuruyor ![]() ![]() Allahü teâlâ, herşeyi bir sebep ile yaratmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Abdülhâlık Goncdüvânî hazretleri, duâsı makbûl bir zât idi ![]() ![]() - Efendim, son nefeste selâmetle gidebilmemiz için duâ buyurun, dediğinde; - Her kim farzları edâ ettikten sonra, duâ ederse duâsı kabûl olur ![]() ![]() ![]() Ebül Hasan-ı Harkani hazretleri, sefere çıkan talebelerine, “Sıkışınca benden yardım isteyin!” buyurur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allahü teâlâ, evliyâsının duâlarını kabûl edeceğini Kur'ân-ı kerîmde bildirmektedir ![]() ![]() ![]() Sa'd bin Ebi Vakkas hazretleri Peygamber efendimize dedi ki: - Yâ Resûlallah, duâ buyur da, Allahü teâlâ, benim her duâmı kabûl etsin ![]() Cevâbında buyurdu ki: - Duânızın kabûl olması için helâl lokma yiyiniz! Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri harâmdır ![]() ![]() Diğer hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “On dirhemlik elbisenin bir dirhemlik kısmı haram kazançtan gelse, o elbise ile kılınan namaz kabul olmaz ![]() “Şarap içenin namazı kırk gün kabul olmaz ![]() “Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri harâmdır, sonra ellerini kaldırıp duâ ederler ![]() 3- Kıymetli vakitlerde duâ etmelidir Cuma günü ve gecesi, ezân vakti, ezan ve ikâmet arası, her günün seher vakti, gecenin ikinci yarısı, Receb'in ilk gecesi, Şâban'ın onbeşinci gecesi, Bayram geceleri, Arefe günü, Ramazan gün ve geceleri, iftar zamanı, her günün zevâl vakti, Cuma günü öğle ile ikindi arası kıymetli vakitlerdir ![]() ![]() Hastalık hâli, aile ve vatanından uzak kalındığı zaman, farz namazlardan sonra, İhlâs sûresi okunduktan sonra, yağmur yağarken, düşmanla karşı karşıya gelince, oruçlu olduğu zaman, kalbinde incelik hissettiği anda duâ etmelidir ![]() ![]() ![]() Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Dertli müminin duâsını ganimet bilin!” ![]() “Beş vakt farz namazdan sonra yapılan duâ kabûl olur” “Gecenin son üçte birinde, dünya semâsını rahmetiyle dolduran Allahü teâlâ buyurur ki: İstiğfar eden yok mu, onu mağfiret edeyim ![]() ![]() “Oruçlunun duâsı reddolunmaz ![]() “Üç duâ vardır ki, Bunların kabul edileceğinden şüphe yoktur ![]() 4- Kabûl edileceğine inanarak duâ etmelidir ![]() Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde “Duâ edin, kabûl edeyim” buyuruyor ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz buyurdu ki: “Allahü teâlâya, kabûl edileceğine tam inanarak duâ ediniz! Biliniz ki, Allahü teâlâ gâfil bir kalb ile yapılan duâyı kabûl etmez ![]() “Duâ ettim kabul edilmedi demedikçe, duâ kabul edilir” Kur'an-ı kerimin ve duânın tesir etmesi için, okuyanın veya yazanın ve hastanın buna inanması, hastanın zararlı olan gıdalardan, şüpheli ilaçlardan perhiz etmesi, sıcaktan ve soğuktan sakınması gerekir ![]() ![]() Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: “Allahü teâlâ, duânızı kabûl eder ![]() ![]() “Duâ eden, üç şeyden hâli değildir: Ya günahı affolur veya hemen hayırlı karşılığını görür, Yahut âhırette mükâfatını bulur ![]() “Rabbiniz, şüphesiz hayâ ve kerem sahibidir ![]() ![]() “Duâda acele edilmezse, duâ kabûl olur ![]() Duâda acelenin nasıl olduğu sorulunca Peygamber Efendimiz “Duâ ettim de kabûl edilmedi demektir” buyurdu ![]() Duânın kabûlü için acele etmemelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 5- Belâ gelmeden önce çok duâ etmelidir ![]() Duâ, sıkıntılı zamanlarda, belâ geldiğinde değil her zaman edilmelidir ![]() ![]() ![]() Ebû İshak hazretlerinden duâ istediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evliyânın büyüklerinden Râbia-i Adviyye, adamın birinin, duâ ederken “Yâ Rabbî! Bana rahmet kapısını aç!” dediğini işitince; Ey câhil! Allahü teâlânın rahmet kapısı, şimdiye kadar kapalı mı idi de, şimdi açılmasını istiyorsun? dedi Rahmetin çıkış kapısı her zaman açık ise de, giriş kapısı olan kalbler, herkesde açık değildir ![]() 6- Sebeplere yapışmalıdır Allahü teâlânın âdet-i ilâhiyyesine uymadan, sebeplere yapışmadan, çalışmadan duâ etmek, Allahü teâlâdan mucize istemek demektir ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı kerimde Allahü teâlâ dâimâ çalışmağı emretmektedir ![]() ![]() Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Çalışmadan duâ eden, silâhsız harbe giden gibidir ![]() Adet-i ilâhiyyeye uymak, sebeplerini aramak, bulmak için çalışmak lâzımdır ![]() ![]() ![]() ![]() Sebeplere yapışarak, yalvararak, ağlıyarak ve sığınarak, kırık kalb ile Allahü teâlâdan af ve âfiyet dilemelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Duânin Dinimizdeki Yeri |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Duânin Dinimizdeki YeriDuâ etmenin âdâbı 1- Abdest alıp, diz üstüne, kıbleye karşı oturup, elleri göğüs hizâsında ileri uzatıp, avuçları semaya karşı açıp, Peygamberlere ve Evliyâya tevessül ederek, Onların hatırları ve hurmetleri için istemeli, sonunda “Âmîn” demelidir ![]() ![]() ![]() Kendisi, hanımı ve evladı için zararlı duâ yapmamalı ![]() 2- Önce günahlara tevbe etmeli, istigfar okumalı, sadaka vermeli, hamd ve salevat okumalı, duâyı üçten fazla söylemeli! İbni Mes’ud hazretleri, “ Resûlullah duâ ettiği zaman üç defa tekrarlardı ![]() ![]() 3- Duâya, euzü besmele, Allahü teâlâya hamdü sena ve Resûlüne salâtü selam ile başlamalıdır! Peygamber efendimiz, duâya başlarken, “Sübhane Rabbiyel aliyyil alel vehhab” derdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 4- Duâyı yalnız namazlardan sonra ve belli zamanlarda yapmamalı ![]() 5 -Huzuru kalb ile duâ etmeli ![]() ![]() 6- Yalvararak korku ve ümit ile duâ etmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Onlar , hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı ![]() ![]() ![]() Duâ, uyanık kalb ile ve sessiz yapılmalıdır ![]() ![]() Kalbim gâfil diyerek, duâyı terk de etmemelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Duânin Dinimizdeki Yeri |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Duânin Dinimizdeki YeriBedduâ etmemelidir Uhud gazâsında Resûlullahın mübârek yüzü yaralanıp, mübârek dişi kırılınca, Eshâb-ı kirâm çok üzüldüler: - Duâ et, Allahü teâlâ, cezalarını versin, dediler ![]() Peygamber efendimiz: - La'net etmek için gönderilmedim ![]() ![]() Sonra da şöyle duâ etti: - Yâ Rabbî! Bunlara hidâyet ver ![]() ![]() Kimseye bedduâ etmemelidir ![]() ![]() ![]() ![]() “Kendinize, evlâdınıza, kötü duâ etmeyiniz ![]() ![]() ![]() “Ananın, babanın çocuğuna olan ve mazlûmun, zâlime olan bedduâları, red olunmaz ![]() Peygamber efendimiz, "Babanın çocuğuna duâsı, peygamberin ümmetine duâsı gibidir" buyurdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Adamın biri, Abdullah bin Mübârek'e gelip, çocuklarından birini şikâyet etti ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Duânin Dinimizdeki Yeri |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Duânin Dinimizdeki YeriHerkese hayır duâ etmelidir Ma'rûf-i Kerhî hazretleri, birgün talebeleriyle hurmalıkta oturuyordu ![]() ![]() ![]() - Efendim, duâ edin de Allahü teâlâ bu kendini bilmezleri nehrinde boğsun, insanlar da böyle zararlı kimselerden kurtulsunlar ![]() Bunun üzerine kayıktakilere şöyle duâ etti: - Yâ Rabbî! Sen bu kullarını dünyada neş'elendirdiğin gibi âhırette de neş'elendir ![]() Talebeler bu duâya bir ma'nâ veremediler ![]() - Efendim, böyle duâ etmenizin hikmetini anlayamadık ![]() - Bekleyiniz! Söylediklerimin sırrı şimdi ortaya çıkar ![]() Talebeler dikkatle kayıktakileri takip etmeye başladılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ma'rûf-i Kerhî hazretleri talebelerine dönüp buyurdu ki: - Gördüğünüz gibi, herkesin istediği oldu ![]() Gıyabından yapılan duâ kıymetlidir Çünkü, Mü'minin, görmeden bir kardeşine yaptığı duâda riyâ ve menfaat yoktur ![]() ![]() ![]() Bir hadîs-i şerîfte, “Bir Müslümanın, din kardeşine gıyâbında yaptığı duâ kabûl olunur ![]() ![]() ![]() ![]() Misâfirin duâsı evine, gâzînin duâsı vatanına dönünceye kadar makbûldür ![]() ![]() ![]() Herhangi bir kâfire, Allah ömür versin demek, câiz değildir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Duânin Dinimizdeki Yeri |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Duânin Dinimizdeki YeriMazlumun duâsı Mazlûmun bedduâsından sakınmalıdır ![]() ![]() ![]() Ebüdderdâ hazretleri buyurdu ki: Mazlûmun bedduâsından,âhından ve yetîmin gözyaşlarından sakının ![]() ![]() Bir müslümanın kâfir olması için duâ edenin kendisi kâfir olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çok önceleri, Horasan ilinin çok âdil bir valisi vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Hepsini hapsedin! dedi ![]() Bu suçu olmayan demirci, hapishanede, abdest alıp, namaz kıldı ![]() "Yâ Rabbî! Bir suçum olmadığını ancak sen biliyorsun ![]() ![]() Bu mazlum demirci böyle yalvarırken, vali evinde uyuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vâli hemen hapishane müdürünü çağırtıp sordu: - Acaba bu gece hapishanede mazlum birisi kalmış mı? Müdür dedi ki: - Bunu bilemem efendim ![]() ![]() ![]() - Hemen o adamı buraya getiriniz! Demirciyi vâlinin huzuruna getirdiler ![]() ![]() - Sizden özür diliyorum ![]() ![]() Demirci cevaben ne dedi biliyor musunuz? - Ben hakkımı helâl ettim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Niçin gelemezsiniz? - Çünkü benim gibi bir fakir için senin gibi bir valinin tahtını birkaç defa tersine çeviren sahibimi bırakıp da, dileklerimi başkasına söylemek kulluğa yakışır mı hiç? Namazlardan sonra ettiğim duâlarla beni nice sıkıntılardan kurtardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tabiî ki, namazın insanı sıkıntıdan kurtarması için şartlarına uygun ve cenab-ı Hakka tam bir tevekkül içinde kılınması şarttır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Binlerce top ve tüfek, yapamaz aslâ, Gözyaşının seher vakti yaptığını, Düşman kaçıran süngüleri, çok def’a, Toz gibi yapar, bir mü’minin duâsı ![]() |
![]() |
![]() |
|