08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Allah Yolunda Hizmet Edenler
-ü Zül-Celal, insanoğlunu eşref-i mahlukat olarak yaratmış, ona akıl nimetini bahşetmiş ve Peygamberleri vasıtası ile hak yolu ona göstermiştir Bütün peygamberler insanoğluna hakkı öğretmek ve onu dünya ve ahirette saadet ve selamete kavuşturmak vazifesi ile gönderilmişler ve bu uğurda pek çetin meşakkatlere sabır göstererek bu vazifelerini yerine getirmişlerdir
Hatemü’l-Enbiyâ olan Peygamber Efendimiz (s a v ), yolunda hiç kimsenin karşılaşmadığı sıkıntılarla karşılaşmış, pek çok eziyetler çekmiştir Sahabe-i Kiram Hazeratı, gerek Hz Peygamber zamanında gerek Hulefâ-i Râşidîn döneminde yolunda pek büyük hizmetler yapmışlardır Daha sonra gelen İslam büyükleri ve müslümanlar da insanlığın İslamiyet’le şereflenmesi ve kurtuluşu için çok büyük gayretler göstermişler; bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak milyonlarca insanın hidayetine vesile olmuşlardır
yolunda yapılan bu hizmetlerin ve Rasülü indindeki kıymeti çok büyüktür Cenab-ı Hak bir çok ayet-i kerimede yolunda gayret edilmesini ve bu uğurda sebat gösterilmesini tavsiye buyurmuş; bunun karşılığında da hem dünyada hem de ahirette bir çok nimetler va’detmiştir Saf Sûresi’nin 10 ila 13 ayeti kerimelerinde şöyle buyuruluyor:
“ Ey iman edenler! Sizi elim bir azaptan kurtaracak olan ticareti size göstereyim mi? ’a ve Rasülüne iman eder, mallarınızla ve canlarınızla yolunda hizmet edersiniz Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır İşte bu takdirde , sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere yerleştirir İşte en büyük kurtuluş budur Seveceğiniz başka bir şey daha var: ’tan büyük bir yardım ve yakın bir fetih Mü’minleri bunlarla müjdele”
Bir hadis-i şerifte ise şöyle buyurulmaktadır: “Sizden birinizin yolunda çalışıp gayret sarfetmesi, evinde oturup yetmiş sene namaz kılmasından daha faziletlidir ’ın sizi bağişlamasını ve cennete koymasını istemez misiniz? O halde yolunda hizmet ediniz Kim devenin sağılacağı bir vakit kadar yolunda hizmet ederse, cennet ona vacip olur ”
Ebû Hureyre (r a ) Hazretlerinin rivayet ettiği başka bir hadis-i şerifte ise: “ -ü Teala kendi yolunda hizmet eden kimseye, “onu sadece benim yolumda hizmet, bana iman, benim rasüllerimi tasdik yola çıkarmıştır” buyurarak kefil olur ” buyurulmaktadır
Muhterem Mü’minler,
Cenab-ı Hak, Bakara Suresi’nin 154 ayet-i kerimesinde “ yolunda ruhunu teslim edenlere ölüler demeyiniz Bil-akis onlar hayattadırlar ancak siz farkında değilsiniz” buyurmaktadır
Bu ayet-i Celile’nin tefsirinde şu ifadelere yer verilmektedir: “Sakın böyle yolunda şehid olanlara ölüdürler demeyiniz, onları hakikaten ölmüş zannetmeyiniz ve bununla müteellim olmayınız
Hayır onlar ölü değil diridirler Hem hayat-ı hakikiyye ile diridirler Velakin siz duymazsınız, onların hayatlarını hissetmezsiniz, o hayat bu dünyadaki zahiri hislerle hissedilecek bir hayat değildir O bir hayat-ı ruhânî daha doğrusu bir hayat-ı hakikidir ki hatta akıl ile bile tamamen idrak olunamaz ancak hiss-i yakin ile idrak olunur ”
Yine Al-i Imran Suresi’nin 169 ve 170 ayet-i celilelerinde de şöyle buyuruluyor: “ yolunda şehid olanları ölmüşler sanma, hayır hep hayattadırlar, Rablerinin indinde yaşarlar ’ın fazlından kendilerine bahşettiği saadetle mesrur olarak rızıklandırılırlar Arkalarından kendilerine yetişemeyenler hakkında da şunu müjdelerler: onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır”
Bir hadis-i şerifte ise “Mü’min iki cihanda da hayattadır” buyurulmaktadır Yine başka bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s a v ) “Mü’minler ölmezler Bel ki dar-ı dünyadan dar-ı ahirete intikal ederler” buyurmaktadır Hz Üstazımız da bu hususta “Evlatlarım, Ariflerin ölümü gafillerin gözünden kaybolmaktan ibarettir” buyurmuşlardır
Görülüyor ki ayet-i celilelerde ve hadis-i şeriflerde “ yolunda şehid olanlara ölüler denilmemesi” ve müminlerin her iki cihanda da hayatta olduğu ifade edilmektedir Hal böyle olunca, yolunda çok büyük hizmetler etmiş, yüzbinlerin irşad ve hidayetine vesile olmuş, milyonlarca insanın dinini, kitabını öğrenmesine vasıtalık etmiş olan Hz Üstazımız ve Hz Üstazımızın en büyük yardımcıları olup bu alemden yüzlerce binlerce şehid rütbesiyle ayrılan muhterem ve muhtereme büyüklerimiz hakkında ölüler denilebilir mi? Elbette denilemez Onların vefatı şüphesiz bizlerin gözlerinden kaybolmaktan ibarettir Onlar her zaman hayat-ı maneviyye ile haydırlar
İlim ve maneviyat yolunun yolcularına düşen yolunda büyüklerimizin izinden ayrılmadan son nefesimize kadar hizmet etmeye çalışmak ve Cenab-ı Hakk’a bizleri onların yolundan ayırmaması ve şefaatlerine mazhar kılması için çok dua etmektir
-------------------------------------------------------------------------------
Sünen-i Tirmizî, hadis no: 1650
Sahih-i Müslim, İmare, 103
Mektuplar Risalesi, Sayfa 109
Mektuplar Risalesi, Sayfa 109
|
|
|