Tevbede Acele Etmek

**Prof. Dr. Sinsi** · 08-05-2012

Bir kimse, günahların kendisine zarar vermesini istemiyorsa, daima “Ya Rabbi! Kullarını tekrar dirilttiğin kıyamet gününde senin azabından yine sana sığınırım

Günahlara karşılık hemen vereceğin cezalardan, bela ve musibetlerden de yine sana sığınırım

Sen muhakkak ki, dilediğine karşı hesabını acele olarak gören, aynı zamanda bağışlayıcı ve merhameti sonsuz olansın

Ya Rabbi! Ben kendi nefsime çok zulmettim

Beni bağışla

Senden başka günahları bağışlayacak kimse yoktur

Sen zulümden uzaksın” diye dua ve istiğfara devam etmelidir

-u Zülcelal bir ayet-i kerimede:

“Ey iman edenler! Nasuh bir tövbe ile tevbe edin” (Tahrim, 8)

buyurmuştur

Başka bir ayet-i kerimede:

“Onlar, bir kötülük yaptıkları zaman yada nefslerine zulmettikleri zaman,

'ı hatırlarlar

Ve hemen günahlarının bağışlanmasını isterler

Yaptıkları kötülükte bile, bile ısrar etmezler” (Ali İmran; 135)

buyurmuştur

Bütün bunlara bakarak tevbede acele etmek lazımdır

-u Zülcelal bir ayet-i kerimede:

“Kim tevbe etmezse, onlar zalimlerin ta kendileridir

” (Hucurat; 11)

buyurmuştur

İnsan ne zaman öleceğini bilmediği ve kendisini de günahlardan muhafaza edemediği için daima tevbe üzerine bulunmaya gayret etmeli, her ne amel yaparsa yapsın dilinden tevbeyi düşürmemelidir

İnsan tevbe etmekte acele etmelidir

Çünkü ölüm insana çok yakındır

Zaten insanın günaha düşmesinin asıl sebebi ölümden gafil kalmasıdır

Ölüme karşı uyanık olan kimse, günahlarından tevbe eder ve ibadete sarılır

Bu yüzden Peygamber Efendimiz (S

A

V) bir hadis-i şeriflerinde:

“Ölüm gelmeden önce, tevbede acele edin” (Buhari)

buyurmuştur

Tevbenin, bizim dinimizde çok önemli bir yeri vardır

İnsanın acele olarak Tevbe Kapısına yönelmesi lazımdır

Şunu hiç unutmamamız lazımdır ki: “Tevbe etmediğimiz takdirde günahların kirinden temizlenmemiz ve kendimizi düzlüğe çıkarmamız mümkün değildir

” Mümin olan kişi kendisini ancak tevbenin kurtaracağını bilmeli, tevbe ettiği zaman sevinç ve ferahlık duymalıdır

-u Zülcelal' in her an üzerine muttali olduğunu unutmamalı ve günahlardan uzak durmalıdır

08-05-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	Tevbede Acele Etmek Bir kimse, günahların kendisine zarar vermesini istemiyorsa, daima “Ya Rabbi! Kullarını tekrar dirilttiğin kıyamet gününde senin azabından yine sana sığınırım Günahlara karşılık hemen vereceğin cezalardan, bela ve musibetlerden de yine sana sığınırım Sen muhakkak ki, dilediğine karşı hesabını acele olarak gören, aynı zamanda bağışlayıcı ve merhameti sonsuz olansın Ya Rabbi! Ben kendi nefsime çok zulmettim Beni bağışla Senden başka günahları bağışlayacak kimse yoktur Sen zulümden uzaksın” diye dua ve istiğfara devam etmelidir -u Zülcelal bir ayet-i kerimede: “Ey iman edenler! Nasuh bir tövbe ile tevbe edin” (Tahrim, 8) buyurmuştur Başka bir ayet-i kerimede: “Onlar, bir kötülük yaptıkları zaman yada nefslerine zulmettikleri zaman, 'ı hatırlarlar Ve hemen günahlarının bağışlanmasını isterler Yaptıkları kötülükte bile, bile ısrar etmezler” (Ali İmran; 135) buyurmuştur Bütün bunlara bakarak tevbede acele etmek lazımdır -u Zülcelal bir ayet-i kerimede: “Kim tevbe etmezse, onlar zalimlerin ta kendileridir” (Hucurat; 11) buyurmuştur İnsan ne zaman öleceğini bilmediği ve kendisini de günahlardan muhafaza edemediği için daima tevbe üzerine bulunmaya gayret etmeli, her ne amel yaparsa yapsın dilinden tevbeyi düşürmemelidir İnsan tevbe etmekte acele etmelidir Çünkü ölüm insana çok yakındır Zaten insanın günaha düşmesinin asıl sebebi ölümden gafil kalmasıdır Ölüme karşı uyanık olan kimse, günahlarından tevbe eder ve ibadete sarılır Bu yüzden Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadis-i şeriflerinde: “Ölüm gelmeden önce, tevbede acele edin” (Buhari) buyurmuştur Tevbenin, bizim dinimizde çok önemli bir yeri vardır İnsanın acele olarak Tevbe Kapısına yönelmesi lazımdır Şunu hiç unutmamamız lazımdır ki: “Tevbe etmediğimiz takdirde günahların kirinden temizlenmemiz ve kendimizi düzlüğe çıkarmamız mümkün değildir” Mümin olan kişi kendisini ancak tevbenin kurtaracağını bilmeli, tevbe ettiği zaman sevinç ve ferahlık duymalıdır -u Zülcelal' in her an üzerine muttali olduğunu unutmamalı ve günahlardan uzak durmalıdır