Prof. Dr. Sinsi
|
Ulü'l-Emr&Quot; Kavramı
(cc)'in itaat etmemizi istediği "ulü'I-emr" kimlerdir? Bugün için onların yetkisi kimdedir?
"Ulü'1-emr" işin sahipleri, yani duruma ve vazıyete hakim olanlar, yetkililer, emir sahipleri anlamında Kur'ân-ı Kerim'de Nisâ suresinde olmak üzere iki yerde geçer:1 "Ey iman edenler, (cc)'a itaat edin Peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin  " (4/59)
2 "Onlara eminlik ya da korku haberi geldiği zaman onu yayıverirler Halbuki bunu Peygambere ve mü'minlerden olan emir sahiplerine göndermiş; olsalardı onu arayıp yayanlar bunu elbet onlardan öğrenirlerdi " (4/83) Aynı terim Hadislerde de, çok fazla olmamak üzere yer alır Ancak "ulü'1-emr" yerine bazan "ulatu'1-emr" (Müsned, V/183), bazan "vâli'1-emr" (Müsned, I/429), bazan da "zu'1 emr"(Muvatta, Cihad 43) ifadeleri geçer Bunlar da hemen hemen "ulü'1-emir"le aynı ma'nâda ifadelerdir Ne var ki, bu terimin Hadislerde daha çok idareci ve komutan anlamında kullanıldığı Kur'ân'daki kullanımına göre daha açık olarak görülür Kur'ân'daki anlamının ya da, daha doğru ifade ile kapsamının belirli olmayışı, alimlerin bu terimi aynı anlamda ama farklı kapsamlarda açıklamalarına yol açmıştır "Ulü'1-emr"e itaat etmemiz istendiğine ve bunun (cc)'a ve Rasulüne itaatla beraber zikredildiği için farz olduğuna göre bu zümre kimdir? Önce sizden, yani müslümanlardan olan, sizin yetki verdiğiniz idareciler "ulü'1-emr" cümlesindedirler Bu her tarifin kapsamında mevcuttur Ilgili Hadislerden ilk akla gelen de budur Buna göre müslümanlardan olan ve hak ve adaletle emreden idareciler "ulü'1-emr" dirler ve onların (cc)'a isyan anlamı taşımayan emirlerini yerine getirmek farzdır Islâm'da yaşama (tesri) yetkisi sadece (cc)'a aittir O tek otoritedir Rasulünün ve ulü'1-emrin emirleri O'nun yetki vermesiyle teşri anlamı taşır Yani bizim Rasulüllah (sav)'a ya da ulü'1-emre itaatimiz farzdır Çünkü (cc) öyle emretmektedir (cc) dinin zaten koruyucusudur Rasulüllah (sav)'in yanlış bir şey söyleyemeyeceğini de bize O haber veriyor Ulü'1-emr ise yanlış yapabilir, isyana sevkedebilir Onun için onlara itaat, isyan emretmemeleriyle kayıtlıdır ve bu konuda çok hadis-i şerifler vardır Kısaca "Yaratana isyanda yaratılana itaat olmaz" (Bu anlamdaki hadisler için bk Mevdudi, Tefhim, I/330) Bunun Rasulüllah (sav)'in hayatında güzel bir örneği de vardır: Hz Ali Efendimiz anlatır: "Rasulüllah bir seriyye çıkarmış, başına da Ensardan birisini koymustu Seriyyeye katılanlara onu dinleyip ona itaat etmelerini emretmişti Bir konuda onu kızdırdılar O da yetkisine dayanarak odun toplamalarını ve ateş yakmalarını emretti Emri yerine gelince bu defa da ateşe girmelerini emretti  Onlar da bu emri yerine getirmediler  Durum Rasulüllah (sav)'a arzedilince: Eğer o ateşe girselerdi bir daha asla çıkamazlardı Itaat ancak ma'rufta (dine uygun konularda) olur, buyurdular" (Suyutî, ed-Dürrül-Mensûr, N/577 (Ibn Ebi Şeybe'den) I; Kurtubî, V/260)Ragib; "Ulü'1-emr"in, Rasulülah (sav) zamanında onun tayin ettiği emirler (vali ve komutanlar) olduğu söylenmiştir Ehli beyt imamlarının olduğunu söyleyenler de vardır Ancak bu sınırlamanın bir delili yoktur Ibn Abbas: Onlar fukaha ve (cc)'a itaatkâr din öğreticileridir, demiştir Bu görüşlerin hepsi doğrudur Şöyle ki: Insanların karşısında kendilerine çeki-düzen vermek zorunda kaldıkları "ulü'1-emr" dört gruptur:1 Peygamberler· Bunların hükümleri hem avamın hem de havasın hem dış (zahir), hem de içleriyle (batın) ilgilidir 2 Yöneticiler: Bunların hükümleri herkesin dışıyla (zahiri) ilgilidir 3 Alım ve düşünürler (hukema): Bunların hükümleri havassın iç dünyası (batıni) ile ilgilidir 4 Öğütçü vâizler: Bunların hükmü de avamın sırf iç dünyası ile ilgili der (Ragib, E1-Müfredât, 25 ) Görüldüğü gibi bu izah ulü'1-emr'in en geniş muhtevasını çizen açıklamadır Bu çerçevede kalmak üzere: Imam Malık: Ulü'1-emr'in alimler olduğunu söyler (Ayrıca bk Lüknevi, Tervicü'1-Cinan (Nablusi ve Aynı den naklen) 21) Tabiinin çoğu bu görüştedirler Ümera (devlet yöneticileri) olduğunu söyleyenler de vardır (bk Ibn Kayyim, E'lâm I/9-10) Ibnü'1-Arabî'ye göre ulema ve umerâ ikisi birden ulü'1-emrdir Çünkü işin esası ümeranın elindedir Onların hükmü geçerli olur Bu bakımdan onlar ulü'1-emr'dirler Insanların alimlere danışmaları, onların cevap vermeleri ve o cevaplara göre hareket edilmesi de bir zorunluluktur Bu bakımdan da onlar ulü'1-emr'dirler Hatta bu açıdan koca da karısı için öyledir (Ibnü'1-Arabî, Ahkâmü'1-Kur'an, I/453; Ayrıca bk Ibn Abidin I/40 (terc))Yine aynı çerçevede olmak üzere: Ma'rufu emreden, münkerden alıkoyan din âlimleri, fıkıhçılar ve hayır sahipleri (Suyuti, age N/575; Darimî, I/72; Kurtubî V/259; Tahavîy Müşkilü'1-Asâr, I/474-5), insanların işlerini idare eden akıl ve görüş sahipleri (Kurtubî, V/260), askeri birliklerin komutanları  (Tahavî, Müşkilü'1-Asâr, I/476; ZeMahşerî, I/535) da ulü'1-emr kapsamındadırlar Anca umeranın dışındakilere "ulü'1-emr" denmesi mecazen olmalıdır Onlara da bir bakıma itaat gerektiği için "ulü'1-emr" sayılmış olmalıdırlar Özetlersek; başta adil müslüman yöneticiler hakikî anlamı ile; müslümanların askeri komutanları, takva, nasihat ve islah ehli alimler, fıkıhçılar ve düşünürler, seriyye (küçük birimler) başkanları, yerine göre grup yöneticileri, Islâmî cemaatların liderleri ve onların tayin ettikleri alt,yöneticiler de mecazî anlamıyla hep "ulü'1-emr" cümlesindendirler ve her müslümanın ona ya da buna itaat etme zorunlulugu vardır Bunlardan biri ya da bir kaçının bulunmadığı yerde diğerler var olurlar ve onlara itaat gerekli olur Yani özellikle günümüz için söyleyecek olursak, kendi mes'elelerini bütünüyle kendisi halledebilen alimler dışında herkesin bir ulü'1-emrinin bulunması gerekir Bu sözkonusu ayetin muktezasıdır Böyle olan alimler de zaten ulü'1-emr olduklarına göre herkes ya ulü'1-emr ya da ona itaat eden olmak zorundadır da diyebiliriz Aksi halde sözkonusu ayetin hükmünün çoğu kimseler hakkında sona ermiş olması gerekir Ancak, daha önce de işaret ettiğimiz gibi, bütün bu itaatlar, (cc)'a isyan edilmeden olmalıdır Bu yüzden Nisa 59 ayetinde geçen ulü'1-emr'i, bir önceki ayetin ma'nâsi ile açıklayanlar da vardır Meselâ Ibn Cerir'in nakline göre Mekhûl demiştir ki: "Sizden olan ulü'1-emr şu ayette anlatılanlardır: "Şüphesiz ki, (cc) size emanetleri (amme hizmetlerini) ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder" (Nisa (4) 58) (Suyuti, age, N/574) Demek ulü'lemr'in hem işinin ehli yani bileni, hem de adil olması gerekir Adil, hakkı gözeten, zulmetmeyen demektir (cc)'in indirdiği ile hükmetmeyenlere zalimler dendiğine göre (bk K Maide (5) 45) itaat edilecek ulü'1-emr'in Alah (cc)'in ahkamına uygun davranma gereği bu ayetten zaten anlaşılır Aslında ulü'l-emr'e itaati emreden ayetin kendisinden, hatta bir sonraki bölümünden de bu ma'nâ anlaşılır Sözkonusu 59 ayette (cc)'a ve Rasulüne itaat, her birerlerinde "itaat" kelimesi zikredilerek emredilir " (cc)'a itaat edin, Rasülün (sav)'e itaat edin" buyurulur Ulü'1-emr'e gelince "itaat" zikredilmeden diğerlerindeki itaata atfedilir (bağlanır) ve "ulü'1-emre de" denmekle yetinilir Bu da ulül'1-emre itaatin , ve Rasulüne itaata bağlı olduğuna işaret eder Aynı ayetin devamında ise " eğer bir şey hakkında münazaaya düşerseniz onu Alah (cc)'a ve Rasulü (sav)'ne havale edin, eğer Alah (cc)'a ve ahiret gününe inanıyorsanız " denmekle ulü'1-emr'in söylediklerine itiraz edilebileceği, onlara uymanın, (cc)'in kitabına ve Rasulü (sav)'nün sünnetine uygun olmalarına bağlı olduğu anlatılmış olur Sonuç olarak "ulü'1-emr" (cc)'a ve Rasulü (sav)'ne itaat eden üstlerimizdir ve ulü'1-emr'e itaat etmemiz vaciptir
|