Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dindeki, kibrin, yeri

Kibrin Dindeki Yeri

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kibrin Dindeki Yeri



Sual: Kibrin dindeki yeri nedir?
CEVAP
Kibir, kendisini başkasından üstün görmektir Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Kibir, hakka, razı olmamak ve insanları küçük görmektir) [Müslim]

Fudayl bin Iyad hazretleri, (Tevazu, ister cahilden, isterçocuktan duyulsa da hakkı tereddütsüz kabul etmektir) buyuruyor Kabul edemeyen kibirlidir Kibirli, kendini başkasından üstün görmekle, kalbi rahat eder Burada başkasını düşünmez Kendini ve ibadetlerini beğenir

Kibir, kötü huydur, haramdır ü teâlâyı unutmanın alametidir Kibirli olan, salih insan olamaz Kibirli değilim diyen, kibirlidir Kibir her iyiliğe engeldir, her kötülüğün anahtarıdır

İki âyet-i kerime meali şöyledir:
(Cehennem, kibirliler için ne çirkin ve ne kötü bir yerdir) [Nahl 29]

(, kibredenleri sevmez) [Nahl 23]

Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(En şerliniz, katı kalbli ve kibirli olandır) Ahmed]

(Kibirli, ahirette ü teâlâyı gazaplı bulur) [Buhari]

(ü teâlâ, kibirliyi alçaltır, tevazu sahibini yükseltir) [Taberani]

(Kibirli, Cehennemin en derin ve azabı en şiddetli olan Bolis çukuruna atılır) Ahlakı]

(Kalbinde zerre kadar kibir olan Cennete giremez) [Müslim]

(Yiyin, için, giyinin ve sadaka verin, fakat israftan ve kibirden sakının) [İbni Mace]

(Hazret-i Nuh, ölürken çocuklarına, “Şirk ile kibirden çok sakının” buyurdu) [Hakim]

(Kibir, İblisi Hazret-i Âdem’e doğru secde ettirmemiştir) Asakir]

(Kibirliler kıyamette zerre gibi ayak altında kalır Herkes onları çiğner) [Tirmizi]

(ü teâlânın buğzettiği üç kimse: Zâni ihtiyar, kibirli fakir ve zalim lider) [Tirmizi, Nesai]

(Kibir, her güzelliğin, [her iyiliğin, her nimetin] âfetidir) [Deylemi]

(Kibirli fakire şiddetli azap vardır) [Müslim]

(Cehennem, kibirsiz olan müslümana haram olur) [Beyheki]

(Kendisine el pençe divan durulmasını isteyen Cehenneme hazırlansın!) Ahmed]

(Kibir, hıyanet ve borçtan temiz olarak ölenin gideceği yer Cennettir) [Nesai]

(ü teâlâ buyurdu ki: Kibriya ve azamet bana mahsustur Bu ikisinde bana ortak olanı hiç acımadan Cehenneme atarım) [Müslim]

Kibir, diğer günahlardan niçin daha büyüktür? Çünkü kibir, yani büyüklük ancak ü teâlâya mahsus iken, kulun kibirlenmesi, bir kölenin hükümdarın tacını başına geçirerek onun tahtında oturup hükmetmesine benzer Hükümdarın bir emrini yapmayarak suç işlemekle, hükümdarlığına sahip çıkmak arasında elbette büyük fark vardır İşte kibirlenmek, ’ın emrini yapmamak gibi bir suç değil, bizzat ilah olmak gibi büyük suç oluyor

Bu suçun biraz daha aşağısı ilahlığa ortak olmaktır Hükümdarın maiyetine hakaret eden, onlara üstünlük taslayan ve onları kendi idaresine almak isteyen kimse, bir noktada hükümdara ortak olmuş sayılır Her ne kadar bunun tahtına oturmak gibi değilse de ona yakındır Bütün yaratıklar, ü teâlânın kullarıdır Bunlar üzerinde büyüklük, hakimiyet, yalnız Ona mahsustur İnsanlara bu şekilde kibirlenen, ü teâlâya ortak olmuş sayılır

Aklı olan, kendini ve Rabbini tanıyan, hiç kibredebilir mi? İnsan aşağılığını, acizliğini, Rabbine karşı her an izhar etmek mecburiyetindedir Bunun için her an her yerde aczini göstermesi, tevazu üzere bulunması gerekir Büyüklenerek ben demek feyz ve bereketi keser

Hazret-i Ebu Bekir buyuruyor ki:
Kibirden sakının Topraktan yaratılıp, yine toprağa dönecek olan bir varlığın kibirlenmesi, bugün var, yarın yok olan bir varlığın kendini beğenmesi ne kadar anlamsızdır

Kibirli hakkı kabul etmez
Asıl düşman içerdedir, bu da nefsimizdir En büyük düşman, insanın nefsidir Nefsinin arzularına tâbi olanın, ü teâlâya kul olması zordur Nefs daima kötü şeyleri ister Haram işlemek nefse esir olmayı gösterir Nefs, bütün iyiliklerden süzülmüş, sadece bütün kötülüklerin bulunduğu en ahmak yaratıktır Nefs bir kötülük deposudur Kendini iyi zanneder, halbuki süper cahildir Her istediği aleyhinedir Gıdası haramlardır Asıl arzusu ilah olmaktır

Tatmin olmaz kötülük yaptırmakla,
Rahat bulur kendine taptırmakla

Büyük küçük herkeste nefs vardır Hiç kimse emir almak istemez Küçük diye, çocuk diye geçmemeli, onun gururu ile oynamamalı Ankara’ya yeğenimi ziyarete gitmiştim Yeğenimin 2-3 yaşlarındaki kızının ayakları çıplaktı Bir ayağı betonda bir ayağı halının üzerindeydi Ona, betona basma, öteki ayağını da halının üstüne koy dedim Sen bana ne karışıyorsun, ben kârımı zararımı bilmez miyim der gibi, bana ters ters baktı Sonra hışımla, inatla halıdaki ayağını kaldırıp betondaki öteki ayağının yanına sertçe koydu Çocuk olduğu için tepkisini gizleyemedi Büyükler de aynen o tepkiyi gösteriyorlar, fakat ayıplanacağız diye tepkilerini belli etmemeye çalışıyorlar Bir arkadaş anlattı: Kime sabah namazına gel dediysem herkes bir mazeret buldu, inşallah geliriz diyen kimse çıkmadı Kimisi, (Sen yatsıya gelmiyorsun biz de sabaha, sen önce kendine bak Hem biz evde çoluk çocukla cemaat yapıyoruz) dedi

Halbuki haklı bile olsalar, geçerli bir mazeretleri bulunsa bile, tepki göstermemeleri gerekirdi Doğru söz kimden gelirse gelsin inat etmeden kabul etmek gerekirdi Mazeretinden dolayı gelemiyorsa, (İnşallah) da denemez miydi? Nefs, kibir hepimizde mevcuttur Bunu azaltmaya çalışmamız lazımdır Dinin her emrine uymakta ve yasak ettiği her şeyden kaçmakta mutlaka nefsi kırma payı vardır Buna riyazet ve mücahede denir Riyazet, nefsin arzularını [haram ve mekruhları] yapmamaktır Mücahede, nefsin istemediği şeyleri [ibadetleri] yapmak demektir

Kibir, şirkin kardeşidir Kibir taşıyan kafada, akıl bulunmaz Nefsi aradan çekmeli, kendimizi beğenmemeliyiz, kendimizden iğrenmeliyiz, kendinden tiksinmeyen kurtulamaz

Bir kimseye emri maruf yapınca, ’tan kork şunu yap, şunu yapma denince, eğer kabul etmezse o kişi nefsine mağlup olmuş demektir Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(’tan kork diyene, sen önce kendine bak diyeni ü teâlâ sevmez) [Beyheki]

Hakkı, doğruyu kim söylerse söylesin kabul etmek gerekir Doğru olan bir şeyi kabul etmemeye inat denir İnat, karşımızdakini aşağı görmek, ondan nefret etmek, ona düşmanlık beslemek, haset etmek gibi sebeplerden ileri gelir Hakkı, düşmanımız da söylese kabul etmeliyiz Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Küçük, büyük, iyi kötü veya hoşlanmadığın biri, hakkı söylerse, kabul et) [Deylemi]

(Bilmediği bir hususta inat edene, inadından vazgeçene kadar ü teâlâ gazap eder)Ebiddünya]

(Din kardeşine itiraz etme) [Tirmizi]

(Kibirli, hakkı küçük görür, inkâr eder, insanlara hakaret gözü ile bakar) Gazali]

(Müslümanı hakir görmek, kişiye kötülük olarak yeter) [Müslim]

(Kendini beğenen helak olur) [Buhari]

Abdülkadir Geylani hazretleri de, (Kardeşinin yaptığı öğüdü kabul et Ona itiraz etme) buyurdu

Kendini Cennetlik, günahkârı Cehennemlik bilmemeli
Sual: Bir Müslümanın, kendini Cennetlik gibi, günahkârları da Cehennemlik gibi görmesi doğru mudur?
CEVAP
Günahkârları beğenmemelidir, fakat kendini günahkârlardan üstün de görmemelidir Kendini Cennetlik, günahkârı Cehennemlik bilmemelidir Hatta kâfir için bile böyle düşünmemelidir Kâfir, bir Kelime-i şehadet getirerek Cennetlik, kendisi bir söz söyliyerek Cehennemlik olabilir

İsrailoğullarından bir eşkıya, kırk yıl günah işler Bir gün Hazret-i İsa’yı havarilerden biri ile giderken görür Yaptığı eşkıyalığa pişman olur "Ben bunlara katılayım" diyerek peşlerine takılır Havarinin yanına yaklaşır, "Benim gibi bir eşkıyanın böyle bir zatın yanında gitmesi uygun olur mu?" diye düşünür Havari de, "Bu yol kesici nereden çıktı? Benimle nasıl gelir?" diyerek ondan uzaklaşıp İsa aleyhisselama yaklaşır ü teâlâ Hazret-i İsa'ya vahyeder ki:
(İkisine de söyle! İkisinin de geçmişlerini mahvettim Yeniden amele başlasınlar Kendini beğendiği için havarinin ibadetini mahvettim Kendini aşağı gördüğü için de eşkıyanın günahlarını affettim)

Hazret-i İsa, durumu her ikisine de bildirir ve eşkıyayı havarileri arasına alır Gazali)

Amr bin Şeybe hazretleri anlatır:
“Mekke’de Safa ile Merve arasında bulunuyorduk Bir adamın katır üzerinde geldiğini, etrafındaki hizmetçilerin herkese karşı sert davrandıklarını, adamın heybet ve ihtişam içinde olduğunu gördük Aradan yıllar geçti, deve üzerinde Bağdat’a girdim Orada başı açık, yalınayak, uzun saçlı pejmürde bir adam gördüm Tanıyacak gibi oldum Adam, kendine dikkatle bakışımın sebebini sordu (Seni birine benzetiyorum) dedim ve kime benzettiğimi anlattım Adam da, (İşte o gördüğün benim Tevazu gösterilmesi gereken yerde kibirlendim Şimdi ise bu hâle düştüm) dedi

Bir kimse, biraz bilgiliyse, ibadet de yapıyorsa, kibirden zor kurtulur Bilgisiz insanı, hayvan gibi görür Kendisi için sevdiğini başkası için sevemez Hak ve hakikati başkalarından duysa kabul etmek istemez Onların nasihatine, tavsiyesine uymayı nefsine yediremez

Kendini üstün görmek
Sual: Mektubat’ta, kendisini Frenk kâfirinden aşağı görmek diye bir ifade var Kendini Frenk kâfirinden aşağı görmek ne demek? Bir de orada İmam-ı Rabbani hazretleri, (Sol tarafımdaki melek durmadan günahlarımı yazıyor; ama sağ tarafımdaki melek yirmi yıldır hiçbir şey yazmıyor) buyuruyor Bu ne demektir?
CEVAP
O büyüklerde ruh ve nefs birbirinden o kadar ayrılmışlardır ki, onlar nefsi kendileri olarak görürler Nefiste hiçbir iyilik yoktur; çünkü nefsin nihai hedefi günah işlete işlete insanı kâfir yapmaktır Nefis, adeta kötülüklerin posasıdır Sanki bademyağı ile posası gibidir Hâlbuki kâfirlerde ruh ölüdür; ama dürüstlük, cömertlik gibi iyi vasıflar vardır O büyükler bundan dolayı kendi nefslerini o Frenk kâfirinden üstün görmezler Bundan dolayı da, sağ tarafındaki meleğin hiç yazmadığını; sol tarafındaki meleğin ise devamlı yazdığını görürler

Bütün Müslümanlara dua etmeli
Sual: Bende bir huy oluştu; karşımdaki kişinin fâsık, mezhepsiz, bid’at ehli vs olup olmadığına çok dikkat ediyorum Öyle olunca da kendimi korumak için araya mesafe koyuyorum Bazen kibirlenirim diye de korkuyorum Kibirlenmemek için ne düşünmek lazım?
CEVAP
O İyi huy Kibirlenmemek elde değil yani bundan kurtulmak çok zor İnsanların hâli ortada Bakıyorsunuz adam fâsık, yahut mezhepsiz bid’at ehli Fâsık, mezhepsiz bid’at ehli olmadığımız için ister istemez elhamdülillah ben değilim diyorsunuz

Kibirlenmemek için, o bir gün tevbe eder kurtulur da, saklasın ben sapıtabilirim diyerek kendimizi ondan üstün bilmemeliyiz Bütün müslümanların ehl-i sünnet itikadına kavuşmaları, dünya ve ahiret saadetine nail olmaları için dua etmeliyiz

Büyükleri kalkarak karşılamalı
Sual: Hadis-i şerifte, bir kimse gelince, ayağa kalkmanın yasak olduğu bildiriliyormuş Şimdi birisi gelince ayağa kalkınca günah mı işliyoruz?
CEVAP
Hadis-i şerifleri herkes anlayamaz Hadis-i şerifleri âlimlerin açıklaması ile okumalıdır! Evet hadis-i şeriflerde (Haşimoğulları hariç birbirinize ayağa kalkmayın!) ve (Hasan ve Hüseyin ve onların sülalesi [Şerifler ve Seyyidler] hariç, Kureyşe ayağa kalkmayın!) buyuruldu Bu hadis-i şeriflerin açıklamasında, İslam âlimleri, (Büyükler gelince kalkarak karşılamak müstehaptır Kendi gelince, kalkılmasını sevmek mekruhtur) buyuruyor (Redd-ül Muhtar)

Havalı meslekler
Sual: Tanıdığım çok doktor var Hemen hepsi kendini tanıtırken ben doktor falanca diyor Çok yakından tanıdığım doktor arkadaşım bana bile, ben doktor falanca diyor Bana mesaj ve mail yazarken de, yine altına Dr falanca yazıyor Avukat, mühendis, öğretmen niye unvanını böyle kullanmıyor da, bu doktorlar kullanıyor? Acaba kibirden mi ileri geliyor?
CEVAP
Alışkanlıktan olabilir Doktorluğundan bahsetmeyenler de vardır Hepsi için genel bir hükme varmak yanlış olur Emekli subaylardan da veya başka meslek sahiplerinden de unvanını kullanan çok oluyor Hepsi için kibirli demek doğru olmaz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.