Gaybı Kim Bilir?

Gaybı Kim Bilir?




--------------------------------------------------------------------------------



Sual: Gayb nedir? Gaybı kimler bilebilir?


CEVAP


Gayb, duygu organları ile veya hesap ile, tecrübe ile anlaşılmayan şey demektir Gaybı ancak bilir O, Âlim-ül-gayb [gaybı bilen]dir (Haşr 23) ve Allâmül-guyûb [gaybları en iyi bilen]dir (Sebe 48)


Bu konudaki birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:

(’ın, gaybları en iyi bilen olduğunu hâlâ anlamadılar mı?) [Tevbe 78]


(De ki: Gaybı bilmek ’a mahsustur) [Yunus 20]


(Göklerin ve yerin gaybı ’a aittir) [Hud 123, Nahl 77]


(De ki: Göklerde ve yerde gaybı ’tan başka bilen yoktur) [Neml 65, Hücurat 18]


Gaybı Peygamberler de bilmez Bu konudaki birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:

(Ben gaybı da bilmem) [Enam 50, Hud 31]


(Gaybın anahtarları ’ın yanındadır) [Enam 59]


(De ki: Eğer ben gaybı bilseydim elbette daha çok hayır yapmak isterdim) [Araf 188]


Gaybı cinler de bilmez Bir âyet-i kerime meali:

(Cinler gaybı bilselerdi, zelil edici azap içinde kalmazlardı) [Sebe 14]


Falanca hoca, filanca falcı gaybı biliyor demek küfür olur Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Falcının, büyücünün veya başka birinin gaybdan verdiği haberlere inanan, Kur’an-ı kerime inanmamış olur) [Taberani]

ü teâlâ dilerse, Peygamberlerine bazı gayblarını bildirir Bu konudaki iki âyet-i kerime meali şöyledir:

( size gaybı bildirmez; fakat dilediği Peygamberine gaybı bildirir) [Al-i İmran 179]


( gayba kimseyi muttali kılmaz; ancak dilediği Peygamber müstesna Çünkü her Peygamberin önünden ve ardından gözcüler salar) [Cin 26, 27]


Musa aleyhisselamın, ledün ilmine sahip, yani ü teâlânın kendisine gaybları bildirdiği bir zata, (Rabbimizin sana öğrettiği doğruyu bulmama yardım edecek hayra götürecek bir ilmi bana da öğretmen için, sana tâbi olmak istiyorum) dediği Kur’an-ı kerimde bildiriliyor (Kehf 66)


Gaybları bilen, ledünni ilme sahip olan bu zatın Hazret-i Hızır olduğu bildirilmiştir Resulullah efendimize ise, birçok gayblar bildirilmişti Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Saflarınızı tamamlayın Çünkü sizi elbette arkamdan da görüyorum) [Müslim]


(Rüku ve secdeleri düzgün yapın, ’a yemin ederim ki, sizin rüku ve secde yaptığınızı arkamdan görüyorum) [Buhari, Müslim] (Gözde görmeyi yaratan ü teâlâ, diğer uzuvlarda da görmeyi yaratmaya kadirdir Resulullahın bu mucizesini inkâr eden, ’ın kudretini inkâr etmiş olur) Resulullah efendimizin gündüz aydınlıkta nasıl görürse, gece karanlıkta da aynen gördüğü Buhari’deki hadis-i şerifte bildirilmiştir


Evet, ’tan başka gaybı kimse bilemez Bilir demek küfürdür Bir gün Resulullah efendimizin devesi kayboldu Münafıklar bunu fırsat bilip “Hani göklerden, Cennetten, Cehennemden bahsediyordu Kaybolan devesinin yerini bile bilmiyor” dediler Münafıkların bu sözü Resulullah efendimize ulaşınca, (Vallahi ben ancak Rabbimin bana bildirdiklerini bilirim Şu anda Rabbim, bana devemin nerede olduğunu bildirdi Devem, şu anda falanca yerdedir) buyurdu Tarif edilen yere gidip deveyi bir ağaca bağlı olarak buldular (Mevahib-i ledünniyye)


Ancak, ü teâlâ bildirirse Resulü de, evliyası da bilebilir Bunun delillerini yukarıda genişçe bildirdik Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Kalbleriniz temiz olsa idi, siz de benim duyduklarımı duyardınız) [İ Ahmed, Taberani] (Bu hadis-i şerifteki gibi kalbi temiz olan Hazret-i Ömer, Medine’den İran’daki ordusunu görüp, komutanı Sariye’ye, “Dağa yanaş” demiştir (Ş Nübüvve)


Yine bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Geçmiş ümmetler içinde vukuundan önce bazı gaybları haber veren keramet ehli zatlar var idi Ümmetimden de Ömer onlardandır) [Buhari, Müslim]


Hazret-i Ömer’inki gibi başka evliyadan da birçok keramet görülmüştür Kur’an-ı kerim bunu bildirmektedir (Neml 38-40, Meryem 24, Al-i imran 37, Kehf 17,18)


Netice: ü teâlâ dilediğine gaybı bildirir ve o da gaybdan haber verir (Avarif-ül-mearif)