08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hac Ve Umre İbadeti Sırasında, İhramlı İken İşlenen Cinayetlerin Keffâreti
Hem hacc, hem umre ibadetinin sadece ü Teala'nın rızası için edâ edilmesi esastır Mükellef; niyet ederek ve telbiye yaparak ihrama girmek durumundadır Ihram'a bürünen kimse, bazı hususlara riâyet etmek zorundadır Ihramlının sakınması gereken şeyler âyet ve hadislerle belirlenmiştir Meselâ; Ihrama giren mükellef; herhangi bir zaruret olmadan başını tıraş ederse, başka bir ceza değil, doğrudan doğruya kurban kesmesi gerekir Zaruret hali bulununca ihramlıya bazı kolaylıklar getirilmiştir Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur: "Artık içinizden kim hasta olur veya başından bir eziyeti bulunursa; ona oruçtan ya sadakadan ya kurbandan (birisiyle) fidye vacipolur" (el-Bakara, 2/196) Dolayısıyla dilerse üç gün oruç tutar dilerse altı fakire üç sa' (yaklaşık 10 kg) buğdayı sadaka olarak verir
Yemini bozmanın keffâreti:
Kur'ân-ı Kerim'de: "(Yeminin) Keffâreti ailenize yedirmekte olduğunuzun orta (derece) sinden, on yoksulu doyurmak, ya onları giydirmek, yahud bir köle azad etmektir Fakat kim (bunları) bulamazsa, üç gün oruç tutması lâzımdır Işte bu, and (yemin) ettiğiniz vakit (onları bozmanın) keffâretidir Yeminlerinizi muhafaza ediniz âyetlerini size böylece açıklıyor Ta ki şükredesiniz" (el-Mâide, 5/89) buyurulmuştur Rasûl-i ekrem (s a s)'in döneminde, yemin keffareti için yoksula ne kadar verildığını izah için, Imâmu Buhâri "Kitabu'l Keffâret" adı altında, ayrı bir bölüm ayırmıştır Keffâretlerde illet kesin olarak belli değildir Bu yüzden kıyas yoluyla, hükmü benzer olaylara uygulamak imkanı bulunmaz, keffaretler kitap ve sünnetteki sıra gözetilerek yerine getirilir (Buhârî, Sahih, VII, 235-240)
|
|
|