Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
estağfirullah, rahat, sırrı, yaşamanın

Rahat Yaşamanın Sırrı; &Quot; Estağfirullah&Quot;

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Rahat Yaşamanın Sırrı; &Quot; Estağfirullah&Quot;



Her Şey Ne Kadarda Güzeldi!


Dünya hayatı çok tatlı, insanın kendini kaptırmaması nerdeyse imkansız Bir birinden güzel evlere, kıyafetlere, takılara sahip olmak, canımızın istediği bir şeyi kolayca alabilmek, sağlıklı olmak çok güzel, sevdiklerimizle hoşça vakit geçirmek, sohbet etmek, gülmek eğlenmek çok güzel değil mi?


Doya doya mutlu, mesut yaşamak, mutlulukları paylaşmak çok güzel İnsan yaşadığı güzellikler hiç bitmesin istiyor


Bu güzel günlerin biteceğine de inanamıyor Bir çok insan tamda kendini güvende hissettiği bir sırada, peşine öyle belalar takılıyor ki, nerdeyse yaşadığına pişman olup, ölümü temenni ediyor


Her şey normal seyrinde ilerlerken bir gün ansızın, sağlığımız bozulup türlü ağrılar sızılar çekiyoruz Yada bir sevdiğimizden ayrı düşmek zorunda kalıyoruz Eşimizin, çocuğumuzun başına bir kaza gelmiş, mesela trafikte kazayla birinin ölümüne neden olmuş, hapse gitmesini kahırla seyretmek zorunda kalıyoruz Yada işler kötüye gitmeye başlamış, maddi gücümüzü kaybetmiş, bir çok şeyden mahrum kalmakla karşı karşıyayızdır Evimiz, arabamız, işimiz, konumumuz, sağlığımız, sevdiğimiz her şey ve herkes çok geçmişte kalmış, huzurumuz kaçmış, neye uğradığımızı şaşırıp kalmışızdır


Halkın genelinde görülen sıkıntılar ise küçük şiddettedir Bir eşyası bozulur, bir şeyini kaybeder, dişi ağrır, bir tanıdığının söylediği söz ağırına gider vs


Böyle zamanlarda, bir dost ararız, gerçek bir dost bulamayız Bulamayınca dosttan vazgeçer, sadece derdimizi dinleyecek birilerini ararız bulamayız, yada buluruz ama anlattıklarımızı sanki bir dizi film anlatıyormuşuz gibi samimiyetsizce dinleyen insanların sahte tesellileriyle avunmak zorunda kalırız


Neden Bunlar Başıma Geldi?

Nerden çıktı bu hastalık, ayrılık, fakirlik, her şey ne kadar da güzel gidiyordu deriz


Büyük sıkıntılar yaşayan insanlar, yapayalnız ve muhtaç bir şekilde yaşamaya devam eder Bir süre sonra, ilk şokları atlatır, yaşadıkları olayları ister istemez kabul eder Ama akıllarının kıyılarında bir yerlerde hala, “neden bunlar başıma geldi!” diye düşünmekten kendilerini alamazlar

-u Teala bir ayette, böyle düşünen insanlara cevaben, “…kendi elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına gelenler…” (Al-î İmran; 182) buyuruyor Yani kulların başlarına gelen felaketlere, işledikleri günahlardan dolayı uğratıldığına dikkat çekiliyor


Sahabeden birisi der ki: "Ey 'ın Resûlü! İnsanlardan kimler en çok belaya uğrar?" Efendimiz (sav): "Peygamberler, sonra büyüklükte onlara ve bunlara yakın olanlar Kişi, diyaneti nispetinde belaya maruz kalır Kim dininde şiddetli ve sağlam olursa, onun belası da şiddetli olur Şayet dininde zayıflık varsa, onu da diyaneti nispetinde imtihan eder Bela kulun peşini bırakmaz Tâ o kul, hatasız olarak yeryüzünde yürüyünceye kadar" (Tirmizi, Zühd 57, Hn:2400)


Günahlardan Arınıncaya Dek…


Bu çok önemli bir konu, yıllarca farkında olarak veya olmayarak, (cc) bilir ne günahlar işlemişizdir Yıllar geçtikçe, hayatımız değiştikçe, işlediğimiz günahları çoktan unutmuşuzdur bile


Ama hesaba katmadığımız bir şey var Biz unutsak da, (cc) unutmaz Her anımızda bizim yanımızda bulunan, her hareketimizi kayıt eden melekler, saat, gün, ay, yıl olarak hepsini silinmez, eskimez, mürekkebi uçmaz kitaplara yazmışlardır


Şimdi ne yapalım, işlediğimiz günahların hepsinin cezasını yaşamaya ömür yetmez diyorsanız, evet haklısınız, ömür yetmeyebilir


Ömür yetmezse, sekerat-ı mevtte (can verirken), o da yetmezse sorgu sual meleklerine hesap verirken, o da yetmezse kabir azabıyla, o da yetmezse mahşerde, yetmezse sırat köprüsünde, yetmezse cehennemde, cezamızı çekip temizleninceye kadar bize rahatlık yok demektir



Dua edelim bütün sıkıntılarımız, dünyada bitsin de ölümden sonra rahat edelim


Çektiğimiz dertlerden gına geldiyse, üzülmekten bıktıysak, yapmamız gereken şey, önce, farkında olarak yada olmayarak işlediğimiz günahları tespit edip, sonra da bunlardan kurtulmanın yollarını aramak


Mevlamız (cc) sevdiği kulunu, onu günahlarından temizlemek için, çok azgın kuluna da, onu uslandırmak için dert verirmiş Günahlarımızı büyük bir kütle olarak, mesela bir depo olarak düşünürsek, çektiğimiz her sıkıntı dert depomuzdan eksilen günahlardır


Dertle Gelen Müjde


Bunu büyük bir müjde bilip, “şimdiye kadar çok çektim, geride az kalmıştır inş, hepsi bitince artık rahat edeceğim” diye düşünmek ve derdi verenden razı olmak bize düşüyor Bu dertlerle bizi dünya hayatının sıkıntılarıyla temizleyen ’a sonsuz şükürler olsun


Yunus Emre Hazretlerinin dediği gibi: “Bu bir rıza lokmasıdır Bu lokmayı şükürle, razı olarak yiyenlere selam olsun


Kurtuluş Müjdesi


“Günahlardan kurtulmanın, dünyada ve ahirette rahat etmenin, cennete, Resulullah’a ve -u Zülcelal’in rızasına kavuşmak için dert çekmekten daha kolay bir yöntem yok mu?” diyorsanız Müjde! Var


Günah kitaplarımızdan günahlarımızı silecek bir silgi var: “Estağfirullah el-azim” yani tövbe etmek, yani (cc)dan özür dilemek


Hadi eskiden işlediğiniz büyük bir günahınızı hatırlayın ve samimi olarak “estağfirullah” deyin, yüce yaratandan özür dileyin, kalbinizden “Ya Rabbi! Bir daha asla yapmayacağım, ne olur beni affet!” deyin İşte bu kadar, o büyük günahınız silindi gitti inş


Bunlar farkında olduklarınız, bir de olmadıklarınız var Kendinizi hiç günah işlemiyor zan edebilirsiniz “Ben garip bir kulum, kimseyle alıp veremediğim yok, benim başıma bunlar neden geliyor, anlamıyorum” diyorsanız, bu konuya açıklık getirmek için birkaç örnek vereceğim


Ama asıl önemli olan, ne yaptığımızın nelere sebep olduğumuzun farkında olmak ve kurtuluş çarelerini aramak


Yeise Yer Yok, İşte Örnekler


İslam’da çareler tükenmez, her ne yapmış olursanız olun, hepsinden bir kurtuluş var


Hz Hamza’yı şehid eden Hz Vahşi’nin tövbesi kabul olup, o sevgili ve şerefli sahabelerden olmadı mı? Nice evliya, önceleri içki içip kötü işler yaparken, Mevlâ’nın (cc) izniyle en önemli irşat edicilerden, İslam’a hizmet edicilerden olmadı mı? Nice katiller, zalimler, kötü bir ahlakla yaşayan insanlar, ’ın izniyle doğru yolu bulup, mağfiret edilmedi mi?


Mümin denge insanıdır, korkuyla ümit arasında olmalıdır, diyen Peygamber Efendimizin tavsiyesini kulağımıza küpe yapmalıyız Bu yazdıklarım size şimdi anlamsız gelebilir, ben çok kötü bir şey yapmadım ki diye bilirsiniz, ama kurtuluşun sırrını okuyun, sonra karar verin


Dua ederken, dilimiz bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz günahlardan derken, kalbimiz hiç önemsemez bu sözü “Bilmeyerek ne yapmış olabilirim ki, arsızlık mı yaptım, hırsızlık mı, ’a şirk mi koştum, adam mı öldürdüm, kötü bir şeye mi azmettirdim” der “Bilerek veya bilmeyerek” der, samimiyetsiz bir şekilde söyleyiverir işte


Beklide duanın en içten yapılması gereken kelimesi ‘bilmeyerek’ tir

Belki bunların hepsini yapmışızdır ne malum, bilmiyoruz ki!

(cc)nun bir ayet-i kerimede, “İste kulum, vereyim” dediğini, ama ‘Benden gafil olan kalbin duasını da kabul etmem!’ ikazında bulunduğunu hatırdan çıkarmamalıyız Kalbimiz duanın bilmeyerek kelimesinde daha samimi olmalı!


kurtuluşa erenlerden olmamız duasıyla…

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.