Allah, Denildiği Zaman Kalbin Ürpermesini Açıklar Mısınız, Kalp Ürpermeyince Ne Olur?

Yazar: Sorularla İslamiyet 2010-01-06
"Gerçek müminler ancak o müminlerdir ki yanlarında zikredilince kalpleri ürperir, kendilerine O’nun âyetleri okununca bu, onların imanlarını artırır ve yalnız Rab’lerine güvenip dayanırlar" (Enfal, 8/2)

Müminler, ancak onlardır ki, anıldığı zaman yani sırf 'ın ism-i celâli söylendiği, sıfatlarından hiç bahsolunmaksızın ve fiillerinden, kudretinden hiçbiri gösterilmeksizin yalnızca "" denildiği zaman yürekleri oynar, kalplerini rahmet ümidi ve sevgi heyecanı kaplar, muhabbetle karışık bir korku sarar, 'ın azamet ve ihtişamından kaynaklanan bir ürperti kaplar Ve üzerlerine O'nun âyetleri okunduğu, tilâvet edildiği vakit imanlarını arttırır

Ayetlerde müminlerin beş vasfı açıklanmıştır

1 Kâmil mânada mümin olanların imanlarıyla duyguları arasında bir etkileşim vardır; 'ı andıklarında, kendilerine 'tan söz edildiğinde heyecan duyarlar, gönüllerinde korku ile coşku karışımı duygular oluşur

2 'ın âyetleri okundukça, hem yeni bilgiler edinir ve bunlara da iman etmek suretiyle inançlarını nicelik yönünden arttırırlar, hem de her bir âyet, ihtiva ettiği incelik, güzellik, hikmet ve bilgiler sebebiyle Kur'an’ın 'tan geldiğine delil teşkil ettiği için, nitelik yönünden imanlarını güçlendirirler

3 Müminler de mal, mülk, evlât, eş dost edinirler, fakat onların dayanıp güvendikleri bu fâni varlıklar değil, her şeyi yaratan ve mülkün gerçek sahibi olan 'tır

4 Namaz, ile kurulan bağın gerçekleştiği en uygun ve en güzel vasıta olduğu için, onu büyük bir özenle ifa etmeye çalışırlar

5 'ın verdiği rızıktan kendileri yararlandıkları gibi, yakından uzağa doğru başkalarının da ondan yararlanmasına imkân verirler; nafaka, zekât ve sadaka verme, vakıf kurma, ödünç verme ve kullandırma, ikram etme gibi malî vazife, yardım ve iyilikleri ihmal etmezler

Ayeti kerime de uteala'nın adı anıldığında kalbin titremesi anlaşılacağı gibi, O'nun emirlerine itaat şeklinde de anlaşılır

Müminler, 'ın, kitabında indirdiği yasakları ihlal edip farzları terk edenler değil, anıldığı zaman kalpleri ürperen, kendilerine 'ın âyetleri okunduğunda kalpleri ürperip imanları artan ve 'tan başka kimseden medet ummayanlardır

Bu âyet-i kerime, gerçekten iman edenlerin sıfatlarını beyan etmekte; onların, 'ın âyetleri okunduğunda kalplerinin ürperdiğini, böylece 'ın emirlerine sımsıkı sarılıp yasaklarından derhal kaçındıklarını beyan etmektedir Mümine yaraşan, bir günah işlediğinde hemen ondan tevbe etmesidir Bu hususta diğer bir âyet-i kerimede şöyle buyurulmaktadır:

"Onlar, bir hayasızlık yaptıkları veya nefislerine zulmettikleri zaman ’ı hatırlarlar ve hemen günahlarının bağışlanmasını isterler Günahları 'tan başka kim bağışlar? Yaptıkları kötülükte bile bile ısrar etmezler" (Ali İmran, 3/135)

Abdullah b Abbas diyor ki: "Münafıklar, 'ın farzlarını yerine getirirken onların kalbine 'ı hatırlatma girmez Onlar, 'ın âyetlerinden herhangi birine iman etmezler 'a tevekkül etmezler Kimsenin olmadığı yerde namaz kılmazlar Mallarının zekâtlarını vermezler Bu nedenle uteâlâ, onların mümin olmadıklarını bildirmiş, müminleri ise şu şekilde vasıflandırmıştır "Müminler ancak o kimselerdir ki, zikredildiği zaman kalpleri ürperir Böylece 'ın farz kıldığı ibadetleri yerine getirirler Âyetleri kendilerine okunduğu zaman ise onların imanları artar ve onlar ancak 'a güvenirler Onun dışında herhangi bir kimseye güvenmezler" (Ebu Cafer Muhammed b Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi: 4/184)