Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Dualar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
getirilir, nerelerde, salavati, şerif

Salavat-İ Şerif Nedir Nerelerde Getirilir

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Salavat-İ Şerif Nedir Nerelerde Getirilir



Salavat-ı Şerif
Bismi’llâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm

Salât ve selâmın simgesel yönü

Yüce Allah, "Peygamber'e salât âyeti"nde (Ahzâb, 33/56), Yüce Peygamberi'ne salâtı emretmiştir Bu emir, zorunluluk (vücûb) anlatır Buna göre, Peygamber'e salât vâciptir Ulema, ömürde bir defa Peygamber'e salât ve selâmın vâcip olduğunda neredeyse icma etmiştir Bu anlamda salât ve selâm, tıpkı kelime-i tevhîd gibi, İslâm'ın bir simgesidir Öyle ki bir kişinin Müslümanlığı, ancak salât ve selâmı söyleyerek sahih olur Salât ve selâm ile peygambere bağlılık gösterenin Müslüman olduğuna hükmedilir

Peygamber adının anılmasında salât ve selâm

Ulema, ömürde bir defa salât ve selâmın vâcip olduğunda ittifak ettikten sonra, her mecliste ve adının her her anılışında da vacip (zorunlu) mi, yoksa mendûp (iyi ve uygun) mu olduğunda, farklı görüşler belirtmişlerdir:

1) Salâtın her defada vâcip oluşu: Bazı bilginlere göre, HzPeygamber'in (sa) adının her anılışında salât vâciptir Yüce Allah salât ve selâmı emretmiştir Emir, tekrar anlatır Ayrıca, HzPeygamber'e (sa) salât ve selâm belirtmeyenlere şiddetli tehdit bildirilmiştir Nitekim HzPeygamber (sa) adı huzurunda anıldığında kendisine salât etmeyenin cimri olduğunu belirtmiştir (Tirmizî)

2) Salâtın tek defa vâcip oluşu: Bazı bilginlere göre, aynı mecliste (konuşma/yazı ortamında) peygamberimizin adı defalarca anılsa bile, bir tek defa için vâciptir

3) Salâtın çok sayıda yapılmasının vâcip oluşu: Başka bazı bilginlere göre ise, herhangi bir sayı ya da meclisle sınırlamaksızın çok sayıda salât vâciptir Ömürde bir defa olması yeterli olmaz

Ulemanın çoğunluğu, HzPeygamber'e (sa) salâtın, tıpkı zikir (Allah'ı anma ifadeleri), tesbîh (sübhânellah ifadeleri) ve tahmîd (hamd ifadeleri) gibi, kurbet (Allah'a yakınlık) ve ibadet olduğunu, ömürde bir defa vâcip, her zaman ve her yerde mendûp ve mesnûn olduğunu ve salâtın faziletine dair hadisler dolayısıyla çok çok salât ve selâm gerektiğini belirtir Öyleyse salât ve selâm, yapılması istenen bir şeydir, ama vâcip olarak değil de, mendûp ve müstehap (hoş ve güzel) olarak Müslümanın, ilâhî emre uyarak, peygamberimizin şerefli adı her anıldığında salâtu selâm ifadelerini kullanması mendûptur

Peygamberlerden başkasına salât ve selâm

Peygamberimiz dışındaki peygamberlere de sevgi ve saygı göstermek zorundayız Bunun için, diğer peygamberlerin adı anıldığında onlara da salâtu selâm duası yapılır Peygamberler dışındaki kişilere salât ifadesinin kulanılıp kullanılmayacağı konusunda, iki görüş belirtilmiştir:

1) Salâtın peygamberlere özgü oluşu: Müslüman ulemanın çoğunluğuna göre, salât bir simgedir (şiâr), peygamberlere özgüdür Bu yüzden, peygamberlerden başkası için salât ifadesi kullanılamaz Onlar için Arapçasıyla "rahimehullah" ya da "rahmetullahi aleyhi", Türkçesiyle "merhûm", "rahmetli", "Allah rahmet eylesin" gibi "rahmet" ifadeleri kullanılır Sahâbe ve onlardan sonraki nesil olan tâbiîn için, Arapçasıyla "radıyellahu anhu", Türkçesiyle "Allah râzı olsun" saygı ifadeleri kullanılır; onlar için de "salât" ifadesi kullanılamaz Çünkü salât, peygamberlerin simgesidir Tek bir peygamberin adı anıldığında "aleyhi's-salâtü ve's-selâm"ya da kısaca "aleyhi's-selâm", birden çok peygamber anıldığında zamir değişikliği yapılarak "aleyhimü's-salâtü ve's-selâm" ya da "salevâtullahi aleyhim" saygı ve dua ifadeleri kullanılır

2) Salâtın genel oluşu: Bazı bilginlere göre ise, peygamberler dışındaki kişilere de saygı, sevgi ve iyilik ifadesi olarak kullanılabilir Çünkü salâtın kök anlamı, duadır Dua ise, peygamberlere de, peygamber olmayanlara da yapılır Nitekim bizzat HzPeygamber (sa), "Allahım, Ebu Evfâ ailesine salât et" diye dua etmiştir Bu konuda, Osmanlı Şeyhülislâmı Ebussuûd Efendi'nin şu güzel açıklamasını dikkate almak gerekir: "Peygamberler dışındakilere salât, bağımsız/doğrudan değil de dolayısıyla ve bağımlı olarak (peygamberimize/peygamberlere yapılan salâttan sonra ve onun kapsamı içinde) câiz olabilir, doğrudan salât ise mekruhtur Çünkü salât, İslâm geleneğinde peygamberleri anmanın simgesidir Nitekim, azîz ve celîl olmasına rağmen peygamberimiz için, 'HzMuhammed Azze ve Celle' ifadesini kullanmak câiz olmaz" Müslümanlar, bütün insanlar için şartlara ve kişilere uygun nezaket ve zarafet ifadelerini kullanırlar
Efendimiz’e salavat getirmek, her zaman ve zeminde, herkes için gereklidir Zira salavatın bol bol getirilmesinin birçok faydaları vardır Ama bununla birlikte İmam Sehâvî müstakil bir başlık altında Allah Resûlüne salavat getirmenin belirli ve özel vakitlerini açıklamıştır Tabii ki bunları da muteber ve sahih hadislere dayanmıştır Benzer şeyi ibn Kayyım da yapmıştır Haşimi de bunları derleyip toparlamıştır:

1-Son teşehhütten sonra Meşrudur ve üzerinde icma’ vardır

2-İlk teşehhütten sonra Bu imam Şafinin görüşüdür

3-Kunut duasının sonunda ‘Sallallahu ale’n-Nebî’ şeklinde

4-Cenaze namazında

5-Hutbelerde Allah’a hamdden sonra

6-Ezan ve kametten sonra: Abdullah b Ömer (ra) Efendimiz’den şöyle rivayet etmiştir: “Müezzinin sesini duyunca, söylediklerini aynen söyleyin Sonra da bana salavât getirin” Müslim rivayet etmiştir

7-Dua esnasında: Ömer (ra)’dan rivayete göre; dua, peygamberine salavat getirinceye kadar askıdadır Tirmizinin rivayeti

8-Mescide girerken ve girildiğinde, yolumuz mescide düştünğünde

9-Safâ ile Merve’de

10-Toplantılarda: Aişe validemiz şöyle buyurmuştur: “Meclislerinizi salavat getirerek süsleyin” Ve yine, bir meclisten/toplantıdan kalkıldığı zaman

11-Peygamberimizin (sa)’in adı anılınca: “Yanında benim adım anılıp da bana salavat getirmeyenin burnu yerde sürtülsün” bu hadisi ebu Hüreyre nakletmiştir (Hakim ve Tirmizi)

12-Telbiyeden sonra

13-el-Haceru’l-Esvedi selamladıktan sonra

14-Çarşıya çıkıldığı zaman İbn Mes’ud çarşıya çıkarken bazı dualar okur ve salavat getirirdi

15-Ziyafet sırasında

16-Gece uykusundan kalkınca

17-Kur’an hatminden sonra

18-Cuma günü

19-Sıkıntı ve endişe anlarında

20-Resulullah’ın mübarek ismi yazılırken Bu konuda sağlam rivayetler vardır

20-İlim, zikir ve dersle meşgul olurken

21-Sabah ve akşam

22-Bir hata ve günah işlendiğinde af ve mağfiret umudu için

23-Fakirlik, ihtiyaç ve sıkıntı anında

24-Nikah hutbesinde

25-Abdest aldıktan sonra

26-Eve girildiğinde

27-Zikrullah için toplanıldığında

28-Bir şey unutulduğunda: Enes (ra)’den rivayete göre, Efendimiz (sas) şöyle buyurmuştur: “Bir şey unuttuğunuzda…”

29-İhtiyaç arzedilirken

30-Kulak çınladığı zaman

31-Namazlardan sonra

32-Namaz kılarken: Hz Hasan (ra), Nafile namaz kılarken, içinde Resûlullah’dan söz edilen bir ayet geldiğinde durur ve salavat getirirdi

33-Bütün önemli konuşmalarda

34-Uykudan önce



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.