08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kabe İmamlari Hatim Seti Cüz- 29- Türkce Mealli Video
"Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha buluşamayacağım Ey İnsanlar bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz nasıl mübarek bir şehir ise; canlarınız, mallarınız, ırzlarınız da öyle mukaddestir, her türlü saldırıdan emindir Ashabım! Yarin Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden sorulacaksınız Sakin benden sonra eski dalâletlere dönüp birbirinizin boynunu vurmayın Bu vasiyetimi burada bulunanlar bulunmayanlara bildirsin Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhafaza etmiş olur
Ey ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin Fa izin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımız altındadır Lakin borcunuzun aslin vermek gerekir Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız 'ın emriyle faizcilik artık yasaktır Cahiliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır İlk kaldırdığım faiz de Abdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir
Ashabım! Cahiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen ortadan kaldırılmıştır,' ilk kaldırdığım kan davası da Abdulmuttalib'in torunu (yeğenim) Rebîa'nın kan davasıdır
Ey İnsanlar! Bugün şeytan sizin su topraklarınızda yeniden nüfuz ve saltanat gücünü ebedi surette kaybetmiştir Fakat bu kaldırdığım şeyler haricinde küçük gördüğünüz islerde de ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir Dininizi korumak için bunlardan sakınınız
Ey İnsanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta ' tan korkmanızı tavsiye ederim Siz kadınları 'ın emaneti olarak aldınız Ve onların namuslarını ve ismetlerini adına söz vererek helal edindiniz Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız; onların, aile şerefini koru malları ve evlerinizi sizin hoşlanmadığınız hiç kimseye açmamaları, çiğnenmemeleridir Eğer onlar, razı olmadığınız herhangi bir kimseyi evinize alırlarsa onları hafif bir şekilde dövebilir, azarlayabilirsiniz Kadıların da sizin üzerinizdeki hakları; örfe göre her türlü giyim ve yiyeceklerini temin etmenizdir Ey mü'minler, size bir emanet bırakıyorum ki siz ona sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiçbir zaman şaşırmazsınız O emanet 'ın kitabi Kur'ândır
Ey müminler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi muhafaza ediniz Müslüman müslümanın kardeşidir ve bütün Müslümanlar kardeştir Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz, başkasına helal değildir Ancak gönül hoşluğuyla verilen başka Ashabım! Nefsinize de zulmetmeyiniz Nefsinizin de üzerinizde hakki vardır:
Ey insanlar! Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkini vermiştir Varis için vasiyete gerek yoktur Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir Zinalâr için mahrumiyet cezası vardır Babasından başkasına nesep iddia eden soysuz yahut efendisinden başkasına uymaya kalkan nankör, 'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün Müslümanların düşmanlığına uğrasın Cenab-ı Hak bu insanların ne tevbelerini ne de şehadetlerini kabul eder "
Rasûlüllah sözlerinin burasında dinleyenlere sordu: "Ey insanlar! Yarin beni sizden soracaklar Ne dersiniz?" Ashab-i Kiram cevap verdi:
" 'ın risâletini tebliğ ettin; risalet görevini yerine getirdin, bize vasiyet ve nasihatte bulundun diye şehadet ederiz " Rasûlullah şehadet parmağını göğe kaldırarak üç kez "Şahit o! ya Rab! Şahit o! ya Rab! Şahit ol ya Rab!" buyurarak Arafat'taki hutbesini bitirdi
Hz Peygamber güneş batıncaya kadar vakfede durdu Tam buradan inmeye karar vereceği bir anda yukarıda zikredilen Mâide sûresinin üçüncü âyeti nazil oldu Daha sonra devesine binen Rasûlüllah yavaş adımlarla Arafat'tan inerek Müzdelife'ye geldi Burada bir ezan iki kamet ile aksam ve yatsı namazlarını birleştirerek kildi Ve istirahata çekildi Sabah olunca cemaatle birlikte sabah namazını kıldı ve ortalık iyice ağardıktan sonra Müzdelife'den Cemretü'l Akabe mevkiine geldi Şeytan taslamadan sonra Mina'ya geçen Rasûlüllah burada da Veda Hutbesi'nin diğer bölümünü irad etti 'a hamdü senadan sonra devamla:
"Ey insanlar! Sizi 'ın kitabına bağlayan peygamberinizin sözlerini iyi dinleyiniz, ona itaat ediniz Hac ibadetinizin bütün hareketlerini benden gördüğünüz gibi ifa ediniz Öyle sanıyorum ki, ben bu seneden sonra bir daha haccedemem " Rasûlüllah bundan sonra halkla sorulu cevaplı sürdürdüğü hutbesini: "Ey insanlar! Ayların yerini değiştirerek geri bırakmak inkârda aşırı gitmektir Kafirler böyle yapmakla doğru yoldan saptılar 'ın haram kıldığı ayların sayısını uygun yapmak için, bir yıl haram ayini helal, diğer yıl onu haram sayarlar Böylece 'ın haram kıldığını helal kabul ederler Zaman, 'ın gökleri ve yeri yarattığı gün gibi ayni duruma döndü 'ın katında ayların sayısı on ikidir Bunların dördü mukaddes (haram) aylardır ki üçü arka arkaya gelen Zilkade, Zilhicce ve Muharrem, dördüncüsü de Cemaziyelahir ile Şaban'ın arasındaki Receb'tir Ey mü'minler! Bu ay hangi aydır?"- ve Rasûlü daha iyi bilir "-Zilhicce ayı değil midir?"-Evet Zilhiccedir "-Bu içinde bulunduğumuz belde hangi beldedir?"- ve Rasûlü daha iyi bilir -Mekke Şehri değil midir?"-Evet Mekke'dir "-Bugün hangi gündür?
- ve Rasûlü daha iyi bilir "Yevmü'nnahr (kurban kesme günü) değil midir?"-Evet yevmünahr'dir Bu diyalogdan sonra Rasûlüllah sahabelere dönerek "Su halde iyi bilin ki; bu şehrinizde, bu beldenizde, bu gününüzün mukaddes (haram) olduğu gibi birbirinize kanlarınızı dökmek, mallarınızı haksiz yere olmak, namuslarınızı kirletmek de haramdır, her türlü saldırıdan masumdur Muhakkak ki, siz Rabbinize kavuşacaksınız, o zaman bütün bu islerden sorulacaksınız Ey İnsanlar! Aklinizi basınıza alında benden sonra birbirinizin boynunu vuracak şekilde dalâlete, vahşete düşerek cahiliye devrine dönmeyin Ey insanlar! Bu nasihatlerime kulak verip bunları burada hazır bulunanlarınız burada bulunmayanlara tebliğ etsin Olabilir ki, kendisine tebliği edilen kimse burada bulunup işiten bir kısım kimseden daha iyi anlayıp bellemiş olur" ardından Rasûlüllah iki kez:"- Tebliğ ettim mi?" buyurdu Sahabîler:-Evet ettin, deyince O;"Şahit ol ya Rab!" dedi ve tekrar hatırlattı: "Burada bulunanlar bulunmayanlara tebliğ etsin "
|
|
|