![]() |
Osman Beyin Oğullarına Öğüdüdür |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Osman Beyin Oğullarına Öğüdüdür"Merhum Kara Osman dahi sürekli bu öğüdü oğullarına verir imiş:Olmayınız oturak! Olunuz ki beylik, Türkmenlik ve yörüklük edenlerde kalır" dermiş ![]() Ve dahi söylemiş: "Her kim, kendi ve evi düzenini bilir, on başı olmaya yarar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Her kim ki kendi evi içini arı tutabilir, devlet ve ülke topraklarını da hırsızdan ve yalancıdan arıtabilir ![]() "Her on başı ki kendi evine yasak uygulayamaz, onu suçlu edip avratı ve çocukları ile cezalandırmak gerek ve onun (başı olduğu) on kişiden birini on başı etmek gerek ve yüz başı ve bin beyi ve tümen beyi (dahi böyle!) Ve çeriden dışarı bir kişi hafif bir suç işlese, tümen beyine buyuralar ki bin başlarına kızalar/verhem ede, azarlayalar! Ve bin beyleri yüz beylerini döve ve yüz beyleri elli baş ve on başlarını döve ki o kişiyi tutup getireler, cezası ne ise oluna! Hırsız ve haramîyi dahi şöyle bulalar: Her kişinin hükmettiği yerde vuku bulsa, ona bulduralar!" "Her söz ki, üç bilge onda ittifak etse, o sözü her yerde demek olur ![]() ![]() "Her at ki, semizlikte iyi seğirtse-koşsa ve orta etli ve zayıf oldukta da iyi seğirtse-koşsa o ata iyi at demek olur ![]() "Ulu beyler ki baş olalar ve tam ve eksiksiz olarak çericileri ile ne zaman av ve çeri için (at) binseler, kendi adlarını muayyen kılalar ve dayim Hak taalâya hayır dua kılıp gönüllerini ona bağlayıp, kadim Tanrı kuvveti ile dört yan tutulana dek karşılığının fethini ve iyiliğini dileyeler ![]() "Er kişi güneş denli her yerde kendi özünü halka göstere! Hatun kişi gerekdir ki, eri ava ve çeriye ne zaman gitse, o evini tertipli ve bezenmiş tuta! Şöyle ki eğer elçi veya konuk eve konsa, her nesneyi tertip ile düzenli göre ve iyi aş pişirip konuğun eksiğini, gereğini gözetmiş ola! Elbette, erinin iyi adını çıkarmış ola ve kendinin dahi iyi adı mahfillerde ve meclislerde söylene! İyi er iyi hatundan malûm ola! Ve kesinlikle hatun kişi yaramaz ve kâhya kılıklı olmaya! Yok olursa, erin yolsuzluğu ve tedbirsizliği ondan malûm olur ![]() "Şöyle ki tüccarlar, altın simli kumaşlar ve tengsoflarla gelirler, kâr ümidi ile gönülleri kuvvetli ve ümid ile olurlar ![]() "Bizim uruğumuzdan, kararlaştırılmış olan yasağa bir kere karşı çıksa, ona dil ile öğüt vereler! Ve eğer, ikinci kere muhalefet eder ise, gereği gibi tehdid ve cevredeler! Ve eğer üçüncü kere (muhalefet) etse, onu uzak yere, Hotan tarafında hiç kimsenin olmadığı, yılda (ancak) iki kez avcıların vardığı ıssız yazılara göndereler! Orada dura! Bir müddetten sonra geri getireler! Eğer uslanıp aklı başında olursa, ne alâ! Aksi hâlde zindana koyalar! Oradan çıktığında, aklı başına gelmese, cümle, ağabeyi-kardeşi toplanıp danışalar, onun maslahatını görüp yasağa yetireler!" Tümen beyleri, bin, yüz beyleri gerekdir ki kendi çerisini ve hizmetkâr ve yoldaşını düzene sokup hazır duralar ki her ne vakit ki hükmola, gece ve gündüz demeyip (at) bineler!" Padişahlar gerekdir ki, gece Hak taalâ kapısında dilenci olalar; iyilik ve keramet dileyeler ve gündüz halka padişah olalar!" "Sonra gelenler önce gelen padişahların hayrını bozmayalar! Ta ki onların da hayrı cihanda baki kala!" Padişahların dostu ve arkadaşları ile oturup duran kişilerin, şunun gibi kişiler olması gerekdir ki, uslu ve akıllı ve yakışıklı ve ulu asıldan ve iyi adlı ve temiz ve namuslu ve hoş tabiatli ve tatlı sözlü ve dünya görmüş ve ülkeler görmüş ve iyi ve kötüyü sınamış kişiler ola!" "Padişahın kethüdası ve veziri(nin öyle) bir kişi olması gerek ki padişahın malından dinine daha fazla şefkat ede ve halkına haksızlık ve zulmü reva görmeye!" "Kulluk etmiş ve kulluktan kalmış kocaları, yaşlıları ve muhtaçları gözete! Rızık vermek ile elini ala! Çünkü söylemişlerdir ki, her kim ki düşmanlar ilini almaya, baş olmaya yaramaya!" "Padişahlar öksüzlerin ve yetimlerin atasıdırlar ![]() "İl, ulus ve memleket tutmak ulu iştir ![]() "Padişahın ulu işleri ve defter ve divanî işleri hünerli ve işte deneyimli kişilere ısmarlaması gerek! İşi denememiş kişilere ısmarlamaya ki sonra pişman olur!" "Hain ve suçlu kişiyi, kesin olarak yasağa yetirmek gerek ki daha başka kimse hainlik ve hırsızlık ve eşkiyalık etmesin! Ve güç ve zulüm görmüş kişilere adalet vermek gerek ki zor kullanıcılar ve zulüm ediciler daha beter olmasın! Söylemişlerdir ki, padişah hırsızı, eşkiyayı defetmezse, kendi eli ile il ve kervan vurur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Mürüvvet ve kişilik odur ki, ne zaman bir kimse bir kimseden hayır ve iyilik gördüğünde, onun minnetini kendi üzerine sabit bilmek gerek ve onu riayet edip ona iyilik ve ihsan etmek gerek ve onun hakkını yerine getirmek gerek ve gerçekte padişahların kutu ve saygınlığı hizmetkâr ve il ve memleketiledir ![]() ![]() ![]() "Kötülerin kulağını burup, terbiye edip koyuvermek şuna benzer ki, kurdu tutup indireler ve koyuvereler ![]() ![]() ![]() "Padişahın hışım ve kızgınlık vaktinde evmesi, acele etmesi gerekmezdir ki bunun sonu diriyi öldürmek olur ![]() "Ölmüş kişilerin malını, mülkünü öksüzlerine vereler! Padişahların himmetli ve devletli ellerinin bunun gibi mala bulaşması lâyık değil ve kutlu olmaz ![]() ![]() ![]() ![]() "Zayıf ve güçsüz kişileri çok incitmeyeler ve zahmet vermeyeler ki tıpkı üyez ve sivri sineğin fili çaresiz hâle getirmesi gibi karınca da birleşmekle kovalayan arslanı aciz ve zavallı duruma düşürür ![]() "Ziyafet ve yemek geç yiyeler ki iştah baskın ola! Ve söz-lâf şu vakitte edeler ki bir zaruret ola! Ve uyku o vakitte uyuyalar ki uyku gayet galip ola! Ve birleşmeyi o vakitte edeler ki, şevk ve arzu galip ola ve de oğlan olursa, körpe ve kuvvetli ola! Han ve beyler şölen yemeği yediklerinde, bir göğüs ve iki kolun sofra ve kendi özleri tarafından götürülmeli! Evvelâ her beyin önündeki artan yemeği ayakta duran hizmetkârlarına vereler, böylece kimse mahrum kalmaya!" Kaynak; Tevarih-i Al-i Selçuk, Sancakdan gelen, 15a 16-17a 15) (Günümüz Türkçesine Uyarlayan: F ![]() alıntıdır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|