Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
baba, han, murad, nalıncı, sultan

Sultan Murad Han Ve Nalıncı Baba

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sultan Murad Han Ve Nalıncı Baba



Sultan Murad Han o gün bir hoş"tur Telaşeli görünürSanki bir şeyler söylemek ister sonra vazgeçerNeşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil Veziriazam Siyavuş Paşa sorar:
- Hayrola efendim, canınızı sıkan bir şey mi var?
-- Akşam garip bir rüya gördüm
- Hayırdır inşallah?
-- Hayır mı şer mi öğreneceğiz
- Nasıl yani?
-- Hazırlan, dışarı çıkıyoruz
Ve iki molla kılığında çıkarlar yola Görünen o ki,padişah hâlâ gördügü rüyanın tesirindedir ve
gideceği yeri iyi bilir Seri, kararlı adımlarla Beyazıt'a çıkar, döner Vefa'ya, Zeyrek'ten aşağılara sallanır
Unkapanı civarında soluklanır Etrafına daha birdikkatle bakınır İşte tam o sırada yerde yatan
bir ceset gözlerine batar, sorarlar;
-- Kimdir bu?
Ahali: - Aman hocam hiç bulaşma, derler Ayyaşın meyhusun biri işte!
-- Nerden biliyorsunuz?
- Müsaade et de bilelim yani Kırk yıllık komşumuz Bir başkası tafsilata girer;
- Biliyor musunuz, der Aslında iyi sanatkârdır Azaplar çarşısı'nda çalışır Nalının hasını yapar
Ancak kazandıklarını içkiye, fuhuşa harcar Hem şişe şişe şarap taşır evine, hem de nerde namlı mimli
kadın varsa takar peşine Hele yaşlının biri çok öfkelidir
- isterseniz komşulara sorun, der Sorun bakalım onu bir cemaatte gören olmuş mu?
Hasılı, mahalleli döner ardını gider Bizim tedbili kiyafet mollalar kalırlar mı ortada!
Tam vezir de toparlanıyordur ki, padişah keser yolunu :
-- Nereye?
- Bilmem, bu adamdan uzak durmayı yeğlersiniz sanırım
-- Millet bu, çeker gider Kimseye bir sey diyemem Ama biz gidemeyiz, şöyle veya böyle tebamızdır
Defini tamamlamak gerek
- İyi ya, saraydan birkaç hoca yollar, kurtuluruz vebalden
-- Olmaz, rüyadaki hikmeti çözemedik daha
- Peki ne yapmamı emir buyurursunuz?
-- Mollalığa devam Naaşı kaldırmalıyız en azından
- Aman efendim, nasıl kaldırırız?
-- Basbayağı kaldırırız işte
- Yapmayın, etmeyin sultanım, bunun yıkanması,paklanması var Tekfini, telkini
-- Merak etme ben beceririm
Ama önce bir gasilhane bulmalıyız
- Şurada bir mahalle mescidi var ama
-- Olmaz, vefat eden sen olsaydın nereden kalkmak isterdin?
- Ne bileyim, Ayasofya'dan, Süleymaniye'den, en azından Fatih Camii'nden
-- Ayasofya ile Süleymaniye'de devlet erkanı çoktur Tanınmak istemem Ama Fatih Camii'ni iyi dedin
Hadi yüklenelim
Ve gelirler camiye Vezir sağa sola koşturur, kefen tabut bulur Padişah bakır kazanları vurur
ocağa Usulü erkanınca bir güzel yıkarlar ki, naaş;ayan beyan güzelleşir sanki Bir nurdur, aydınlanır alnında
Yüzü sâkilere benzemez Hem manâlı bir tebessüm okunur dudaklarında Padişahın kanı ısınmıştır bu adama,
vezirin de keza Mechul nalıncıyı kefenler, tabutlar,musalla taşına yatırırlar Ama namaz vaktine bir hayli
vardır daha Bir ara vezir sıkıntılı sıkıntılı yaklaşır
- Sultanım, der Yanlış yapıyoruz galiba
-- Nasıl yani?
- Heyecana kapıldık, sorup soruşturmadan buraya getirdik cenazeyi Kim bilir belki hanımı vardır, belki yetimleri?
-- Doğru, öyle ya, neyse Sen başını bekle, ben mahalleyi dolanıp geleyim Vezir, cüzüne, tesbihine döner, padişah garip maceranın başladığı noktaya koşar Nitekim sorar soruşturur Nalıncının evini bulur
Kapıyı yaşlı bir kadın açar Hadiseyi metanetle dinler Sanki bu vefatı bekler gibidir
- Hakkını helal et evladım, der Belli ki çok yorulmuşsun
Sonra eşiğe çöker, ellerini yumruk yapar, şakaklarına dayarAğlar mı? Hayır Ama gözleri kısılır, hatıralara dalar belkiNeden sonra silkinip çıkar hayal dünyasından
- Biliyor musun oğlum? Diye dertli dertli söylenir Bizim efendi bir âlemdi, vesselam Akşamlara kadar
nalın yapar Ama birinin elinde şarap şişesi görmesin; elindekini avucundakini verir satın alırdı Sonra getirip dökerdi helaya!
-- Niye?
- Ümmeti Muhammed içmesin diye
-- Hayret
- Sonra, malum kadınların ücretlerini öder eve getirirdi Ben sizin zamanınızı satın aldım mı? Aldım, derdi
Öyleyse şimdi dinlemeniz gerek O çeker gider, ben menkîbeler anlatırdım onlara Mızraklı ilmihal
Hucceti islam okurdum
-- Bak sen! Millet ne sanıyor halbuki
- Milletin ne sandığı umrunda değildi Hoş, o hep uzak mescidlere giderdi Öyle bir imamın arkasında
durmalı ki, derdi Tekbir alırken Kabe'yi görmeli
-- Öyle imam kaç tane kaldı şimdi?
- işte bu yüzden Nişancı'ya, Sofular'a uzanırdı ya Hatta bir gün; Bakasın efendi, dedim Sen böyle
böyle yapıyorsun ama komşular kötü belleyecekinan cenazen kalacak ortada
-- Doğru, öyle ya?
- Kimseye zahmetim olmasın deyip, mezarını kendi kazdı bahçeye Ama ben üsteledim iş mezarla
bitiyor mu, dedim Seni kim yıkasın, kim kaldırsın?
-- Peki o ne dedi?
- Önce uzun uzun güldü, sonra;
- büyüktür hatun, dedi Hem padişahın işi ne?

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.