Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bak, dur, etrafına

Dur Ve Bak Etrafına

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dur Ve Bak Etrafına





Dur dostum, dur ve bak etrafına
Ne görüyorsun
Orada, karlar üzerinde yırtık pabuçlarıyla okula giden çocuklar var Önlüksüz, deftersiz, kitapsız
Orada dağ yollarında doğuran anneler var
Orada annesinin memesinden süt yerine kan emen bebeler var
Orada, gözleri hep bir iş umudunda sönen, evine her akşam ekmeksiz dönen, yüreği utanç mengenesine sıkışmış babalar var
Orada çocuklarını avutmak için tenceresinde aş yerine taş kaynatan anneler var
Orada kapısını soğuk rüzgarlardan başka kimsenin çalmadığı, açmadığı garipler var
Yaşlılar, dullar, yetimler, yatalak hastalar var
Doktorsuz, ilaçsız, mezar sessizliğindeki evlerinde kuşatılmış bir nice insan var orada
Çöplüklerde ekmek arayanlar var
Dur ve bak etrafına
Isınamayanlar, aylarca et görmeyenler, bir lokma ekmek için çamurlara bulananlar var orada
Gör onları
Önce gör!
Görmezsen mes ulsün çünkü
Bir beldede açlıktan ölse bir kişi, tüm şehrin insanları sorumlu tutulur onun ölümünden diyor ın Rasulü
Gör, çünkü komşusu açken tok sabahlayan bizden değildir diyor
Gör ve ağla, Ömer bin Abdülaziz gibi:
Ümmet içindeki açların, fakirlerin, hasta olup ilaç bulamayanların, sırtına giyecek elbisesi olmayanların derdine düşen, Ömer bin Abdülaziz
Boynu bükük yetimlerin, yalnızlığa terkedilmiş dul kadınların, hakkını arayamayan mazlumların, küfür ve gurbet diyarlarındki Müslüman esirlerin acısını yüreğinde duyan,
Kendisini, ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çalışmaya takati olmayan muhtaç yaşlılardan, aile efradı kalabalık olan fakir aile reislerinden sorumlu hisseden
Ömer bin Abdülaziz gibi ağla ve sor:
Ya yarın hesap gününde Rabbim bunlar için beni sorguya çekerse, Rasululllah bunlar için bana serzenişte bulunursa ben nasıl cevap vereceğim
Çünkü sorulacaksın!
Gör ve ulaş Fatih gibi kuytu sokaklarına şehrin
Yıkılmış hanümanları bul, mahcub gönüllere var, vakıf vakıf tutuştur sönmüş ocakları
Bezmi Alem, Gülnuş Sultan ol, kanat ger, fukara hastacıklara, sebil ol, susuzluktan dudağı çatlamışlara
Gör onları, çünkü Beni kalbi kırıkların yanında ara diyor Rabbin!
Rabbine bir yakınlık bulmak için gör!
Gör ve paylaş!
Paylaşacak neyin varsa
Mal, mülk toplayıp, üstüne oturanları kınıyor Yaratan
Yazıklar olsun diyor toplayıp toplayıp sayanlara
Karunlaşanlara yazıklar olsun!
Malını mülkünü putlaştıranlara!
Karunlaşanlar yerin dibine geçiyor Kur anımıza göre
Elini sıkıp yalayanlara yazıklar olsun!
Yetimi itip kakanlara
Muhtaçlara hor bakanlara
Yazıklar olsun!
Unutma:
Bir melek iner her gün göklerden
Dua eder paylaşanlar için İhsan et Rabbim, yenisini ihsan et diye
Ve bir melek yönelir Rezzak-ı Aleme, telef et nesi varsa cimrilik edenin, telef et! diye seslenir
Kefenin cebi yok unutma
Paylaş!
Hiç olmazsa tebessümünü paylaş!
Bir tebessüm bırak geride Yüreklerde
Cömertliğinden iz kalsın!
Sevinç taşı insanların yüreğine, ümid taşı!
Ekmeğini paylaş
Sofranı paylaş!
Rızkı veren pay ayırmış sofrandan
Mahrum için, yetim için, esir için, yolda kalanlar için, borçlu olanlar için, can pazarına çıkanlar için
Hepiniz fakirsiniz diyor Yaratan
Her şey bir varmış, bir yokmuş O nun nazarında
Yunus gibi bakarsan şayet
Mal da yalan mülk de yalan
Gel biraz da sen oyalan
Sadece fakirler değil
Herkes fakir Sen, ben, o
Yaratan ı unutmazsan!
Yaratan a bak, kendine bak!
Bir kader tablosundan başka nedir yaşadığın?
Hayat imtihanında iki insan;
Ya sen muhtaç olsaydın, ve muhtaç sen olsaydı!
Paylaş ki yüreğin büyüsün
Fakirliğe düşeceğim diye korkmadan paylaş
Paylaş ki Rabbin sevilenler kervanına katılasın!
Ver!
Ver çünkü,
Ver diye sesleniyor Yaratan
Ver diye sesleniyor Kur'an
Ver çünkü, Ver dedi sana her şeyi veren Nefes alıp vermeyi, görmeyi, tutmayı, tebessüm etmeyi Canını, malını şu nur yüzle bebeleri şu bağ bahçeleri şu saray yavrusu evleri, apartmanları, gökleri, yeri
Kapat gözlerini, ne kadar fakirsin, gör!
Bir göz alabilir misin zenginliğinle, ya bir kalb, ya bir akıl, ya bir hafıza
Nasıl bulursun eşinin ismini, nasıl tanırsın çocuğunun yüzünü, hafızan silinirse?
Ver çünkü bu dünyaya zayıfların duası sebebi ile yardım eder diyor Rahmet Peygamberi
Ver ve güzel ver!
Çünkü
Sadakaları alır diyor Kelam-ı Kadim!
Sadakaları alıyor, sakın unutma!
Yaratan a vermek nasıl olursa öyle ver
Edeble ver Şükranla ver Gözlerinin içi gülerek ver Yüreklere sevinç taşıyarak ver
Hakk ın rahmet nazarına ma kes olarak ver
Sağ elin verdiğini sol elin duymayacak kadar
Sadaka taşlarının o eşsiz nezaketi içinde
Yağmur gibi ver, güneş gibi ver, toprak gibi ver
Kibirsiz ol verirken
Başa kakmadan ver!
Mihnet yüklemeden!
Aşağılamadan, hor görmeden ver!
Kendini onun yerine koyarak ver Duygularını paylaşarak ver!

alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.