Ayakkabının Çamuru |
08-05-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ayakkabının ÇamuruAyakkabının Çamuru Bâyezîd-i Bistâmî yağmurlu bir havada Cumâ namazına gitmek için evinden çıktı Sağnak hâlde yağan yağmur, yolu çamur hâline getirmişti Yağmur bitinceye kadar bir evin ihâta duvarına dayandı Çamurlu ayakkabılarını duvarın taşlarına sürerek temizledi Yağmur yavaşlayınca câmiye doğru yürüdü Bu sırada aklına bir mecûsînin duvarını kirlettiği geldi ve üzülerek; "Onunla helâlleşmeden nasıl Cumâ namazı kılabilirsin? Başkasının duvarını kirletmiş olarak nasıl ü teâlânın huzûrunda durursun?" diye düşündü ve geri dönüp o mecûsînin kapısını çaldı Kapıyı açan mecûsî; "Buyrun bir arzunuz mu var?" diye sorunca; "Sizden özür dilemeye geldim" dedi Mecûsî hayretle; "Ne özrü?" diye sordu O da; "Biraz önce duvarınızı elimde olmadan çamurlu ayakkabılarımı temizlemek maksadıyla kirlettim Bu doğru bir hareket değil Yağmurun şiddeti bu inceliği unutturdu" deyince, Mecûsî hayretle; "Peki ama ne zararı var? Zâten duvarlarımız çamur içinde Sizin ayağınızdan oraya sürülen çamur bir çirkinlik veya kabalık meydana getirmez" dedi Bâyezîd-i Bistâmî; "Doğru ama, bu bir haktır ve sâhibinin rızâsını almak lâzımdır" dedi Mecûsî; "Size bu inceliği ve insan haklarına bu derece saygılı olmayı dîniniz mi öğretti?" diye sorunca; "Evet dînimiz ve bu dînin peygamberi olan Muhammed aleyhisselâm öğretti" dedi Mecûsî; "O hâlde biz niçin bu dîne girmiyoruz?" diyerek kelime-i şehâdet getirip müslüman oldu |
|