08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Şikayet Masası
ŞİKAYET MASASI
Bir cemiyet için, bir millet için adâlet, insanın damarında dolaşan kan gibidir Adâlet mekanizması sıhhatli çalışırsa, cemiyet hayatı da sıhhatli olur Dilerseniz Hazret-i Ömer (r a ) devrinden bir misâlle mevzûmuzu müşahhaslaştıralım
Ashâb-ı kirâmın ileri gelenlerinden, Resûlüllah (s a v ) Efendimiz'in iştirak ettiği hiçbir gazâdan geri kalmayan, bazan da Medîne'de Efendimiz (s a v )'e vekâlet eden Ensâr'dan Muhammed bin Mesleme (r a ), Hz ömer (r a )'in hilâfeti esnasında onun 'Şikâyet Masası' reisi idi Memurlarla alâklı şikâyetler bu masaya gelirdi O, gelen bu şikâyetleri inceler, araştırırdı Neticede şayet haksızlık yapan, adam kayıran, rüşvet alan biri ortaya çıkarsa cezalandırılırdı
Bir defasında Medîne'de toplanan memurlara, Hz Ömer (r a ) nasîhat ediyor ve onları, insanlara âdil davranmaları, zulmetmemeleri hususunda îkaz ediyordu İşte bu esnada halkın arasından, sessiz-sâkin ve kimsesiz bir adam ortaya çıktı ve 'Beni memurlarınızdan işte şu adam, haksız yere dövdü Halbuki suçladığı hususta benim bir kabahatimin olmadığı da sonradan anlaşıldı' diyerek dâvâcı olduğunu söyledi
Bunun üzerine mes'ele araştırıldı  Adamın haklılığı anlaşıldı, memurun ona zulmen kırbaç vurduğu meydana çıktı Hz Ömer (r a )'in kararı kesindi:
' Seni döven memura sen de, onun sana vurduğu kırbaç adedince vuracaksın! Amr bin Âs (r a ) itiraz etti:
' Yâ Ömer, bundan sonra memurlarınızı insanların gözü önünde dövdürecek misiniz? Şayet böyle yaparsanız, bu tatbikat, memurlarınızın itibarını düşürür, onları iş yapamaz hâle getirir Hz Ömer'in cevabı aynen şöyle oldu:
' Ben zâlimi, şu veya bu bahânelerle koruyup da, mazlûmu mâruz kaldığı zulümle başbaşa bırakmam Kim zulmetmişse karşılığını görmeli ki, tekrarına cesaret edemesin Böylece karar kesinleşti Sessiz ve kimsesiz şikâyetçi adam, kendisine vurulan kırbaç adedince kırbaç vuracaktır zulmeden memura  Bu defa Amr bin Âs (r a ), kimsesiz olan bu şikâyetçi adama gitti ve şu teklifte bulundu:
' Sana, onun vurduğu kırbaç sayısınca altın vereyim Bunları al, dâvandan vaz geç Yoksa kötü niyetli bazı insanlar cesaret bulur, memurlar korkaklaşır Neticede adâletin temini daha da güç hâle gelebilir, dedi Mazlum ve mağdur adam da bu teklifi kabul etti: Yediği kırbaç adedince altınları aldı, dâvâsından vaz geçti Ve böylece, idare edenlerle idare olunanlar arasındaki buna benzer haksızlıklar da son bulmuş oldu
Ne âdil bir hüküm, ne güzel bir hâl çaresi  Tabii ki ne mes'ut bir cemiyet! Bütün insanlığa örnek olması dileğiyle  
(Fazilet Takvimi)
|
|
|