08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ne Olur Bir Kez Daha Affeyle!
Ne Olur Bir Kez Daha Affeyle!
Ya Rab! Ne zaman bir yol ayrımında çaresizce çırpınırken bulsak ruhumuzu, adına vicdan dediğimiz nusretinle Sen yetişirdin imdadımıza Yetişir de rengarenk gökkuşağı boyardın zulmetli ufkumuza
İlahi! Ne zaman yüreğimizde biriktirdiğimiz gizli pişmanlıkları gözyaşlarıyla yıkayıp sunduysak kapına, tövbemizi günahlarımızın üstüne şefkatinden bir örtü gibi setreyledin Çaresizliğimizin dehlizindeki yorgun çığlıklarımıza bir Sen kulak verir, her nefeste yeis soluklayan sözlerimizde, umudun baharını bir Sen dillendirirdin
İlahi! Kim bilir kaç kere dilimizin ucuna gelip de, pervasızca tekrar kalbimizin derinliklerine hapsettiğimiz saklı niyazlarımıza icabet ederdin de, hüsn-ü kabulünle taçlandırıp, hikmeti katında gizli nice sebeplerle karşılığını bazen erteler, bazen de ötelere bırakırdın, ezeli ve ebedi ilminle
Aklı, Zatını fikredebilmemiz için verir de, fikredebilme kabiliyetini de yine Sen lutfederdin aklımıza
Sen, daima verendin
Biz, istemeyi dahi beceremeyen
Sen, yarattığı her zerreye kudret imzasını nakşeden
Biz, gözleri hakikata sıkıca perdeli, batıla bulanmış nazarlar
Sen, bize şah damarımızdan daha yakın olandın
Biz o şah damarı kurbetinde, gurbeti yaşayanlar
Biz, havf ve reca atmosferinde gel-gitler yaşayan biçare silsilesi
Ve biz, kendi nefsine yine kendiyle zulmeden, zavallılar zümresi
İlahi! Biz ne yapacağını bilemez bir halde, kurtuluışu sadece dergahına ilticada arayan mülteciler Yorgunuz, çaresiziz, Sen de bırakırsan kimsesiziz Dünya, masallardaki gibi toz pembe gül bahçesi değilmiş Elimizi uzattığımız gül bahçesindeki dikenlerin, hücumuna uğradık Yalnız elimize değil Hz Eyyüb misali kalbimize dokunmaya yeltenir oldu acımasız dikenler Muhabbetini yitirmek musibetine düçar olduk Bölündü ukba terennümlü sevdalarımız Kırıldı, daha körpecikken ikbal fidanlarımız
Şimdi ise korku ve ümidin kesiştiği o ince çizgide yine sadece Sen’den bir ümide sıkıca tutunarak tövbemizin kıyamında durup, pişmanlığımızın kıyametini yaşıyoruz Bağışlanma nasıl dilenir,af nasıl taleb edilir sorularına karşılık zihnimizin yabancı sessizliğiyle başbaşayız Huzurunda hiçten öte hiçleriz
İlahi! Yüreğimizi aciz bir dilenci hicabıyla eşiğine serdik Ne olur kapını yüzümüze kapatıp, nasipsizler güruhuna bizleri yoldaş eyleme Bizi yalnız Sen’inle dost olan, Sen’den gayrısını ağyar bilenlerden eyle Yalnız Sen’in davanla dertlenen, Sen’in aşkınla hemhal olanlardan eyle Sen’i bize unutturacak fani sevgilere ise kalplerimizi ebediyyen mühürle
Bir kez daha tut günahkar ellerimizden ne olur
Ne olur bir kez daha affeyle…
|
|
|