Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Dualar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dua, tedavide, tesirli

Dua, Tedavide Tesirli Mi?

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dua, Tedavide Tesirli Mi?



Hastalıklara karşı dua etmek suretiyle 'tan şifa dilemek ,ilk Peygamberlerden bu yana süregelen bir inanç ve uygulamadır

Bununla birlikte ilmî çevrelerde, modern tıpta duanın bir tedavi vasıtası olarak kullanılıp kullanılamayacağı tartışılmaktadır Hastalıklara karşı dua etmek suretiyle 'tan şifa dileme, ilk peygamberlerden bu yana süregelen bir inanç ve uygulamadır Örneklerini Hz Peygamber'de (sallallahü aleyhi ve sellem) de gördüğümüz şifa niyetiyle dua etme, sağlam bir geleneğe sahiptir Öte yandan Batı dünyasında da dua ve telkin yoluyla tedavi yapan kişiler ile mukaddeslik atfedilen yerler vardır

Hastalarda manevî ihtiyaç
Her insan, dînî uygulamaları yerine getirsin getirmesin, manevî bir boyuta sahiptir Henderson hasta bakımında maksadın, hastayı temel ihtiyaçlarını karşılama hususunda bağımsız hale getirmek olduğunu belirtmiş ve hastanın "inançları doğrultusunda ibadet etme"sini de temel ihtiyaçlar arasında saymıştır Buna göre hastanın rûhî ihtiyaçlarının belirlenmesi ve giderilmesi, hasta bakımı/hemşirelik sürecinin önemli bir bölümünü oluşturur

Hemşireler, hastalara manevî destek sağlamak istiyorlarsa, huzurlu bir çevrenin yanısıra, onların dua etmelerine, dinî kitap okumalarına da imkan sağlamalıdırlar Ancak yapılan araştırmalar, hemşirelerin manevî ihtiyaçları karşılamada yetersiz olduklarını göstermektedir Dahası, manevî bakım birçok hemşireyi korkutmaktadır Benzer şekilde Narayanasamy hemşirelerin, hastalarının manevî ihtiyaçlarının yeterince farkında olmadığını belirlerken, Oldnall hemşirelerin eğitim sürecinde, hastaların manevî ihtiyaçlarıyla ilgili yeterince bilgilendirilmediklerini, hemşirelik bakım planını oluşturmada manevî bakımla ilgili donanımın yetersiz olduğunu vurgulamıştır Fish ve Shelly de hemşirelerin, hastalarının 'la olan münasebetlerini özel bir konu olarak gördüklerinden, manevî ihtiyaçlarını karşılamalarına yardım etmede kararsız kaldıklarını iddia etmiştir Bu sebeple hemşirelerin, manevî ihtiyaçları tanımaları ve değerlendirebilmeleri için kendilerinin eğitime ihtiyacı vardır

Hakverdioğlu ve arkadaşlarının yaptığı bir araştırmada, onkoloji hemşirelerinin % 67'sinin manevî sağlığın fizikî sağlığa da tesir ettiğine inandıkları ortaya çıkmıştır Fakat bu hemşirelerin içinde, hastaların dinî vecibelerini yerine getirebilmesi için yardımcı olunması gerektiğini ifade edenlerin oranı ise sadece % 42'dir

Dua, tedavide tesirli mi?
Duanın iyileşme sürecindeki tesiri, bilim dünyasının en çok tartışılan konularından biridir Birçok bilim adamı duanın ilmî olarak araştırılamayacağını ileri sürerken, birçok dinî otorite ise, 'ın gücünün sorgulanamayacağını söylemektedir Ancak tartışmalara rağmen bu konudaki araştırmalar devam etmektedir Yalnızca ABD'de federal hükümet, dua araştırmalarına milyon dolarlık fon ayırmıştır Amerika'da yapılan bir araştırmada, deneklerin % 73'ü, ferdî dua etmenin başkalarının hastalıklarının iyileşmesine yardımcı olduğuna inandıklarını söylemiştir

Byrd ve Targ'ın ayrı ayrı yaptığı çalışmalar, duanın bedenî rahatsızlıklara müspet tesirleri olduğunu göstermiştir Yine araştırmalar, inanç ve dinî faaliyetlerin, hastalıkların önlenmesi ve tedavi edilmesinde, ağrı, kaygı, endişe ve depresyonun azaltılmasında, hayat kalitesinin geliştirilmesinde ve hayatta karşılaştığımız problemlerle başa çıkmada yararlı olduğunu göstermiştir

Dinî vecibelerden biri olan duanın kalb, mide ve bağırsakla ilgili hastalıklarda iyileşmeye vesile olabileceği ortaya konmuştur Dua, zihnî sükûnetin sağlanmasında ve hastalık acılarının azaltılmasında tesirli olabilmektedir Özellikle İslamî muhtevaya sahip duaların modern fizikçiler tarafından tavsiye edilmesi dikkat çekicidir

ABD'de yayımlanan ünlü haber dergisi Newsweek bir sayısında, " ve sağlık: Din iyi bir ilaç mı? Bilim neden inanmaya başlıyor?" başlığı altında dinin hastalıkları iyileştirici tesirini kapak konusu yapmıştır inancının insanın moralini yükseltip hastalıktan daha kolay kurtulmasını sağladığına temas edilen makalede, bilimin de inançlı insanların hastalıklarını daha kolay ve çabuk atlattığına inanmaya başladığı belirtilmiştir Newsweek'in anketine göre, insanların % 72'si dua ederek hastalıktan daha çabuk kurtulduklarına, duanın iyileşmeyi kolaylaştırdığına inanmaktadır

Tedavide başkasının duası
Kişinin kendisine yaptığı dua fayda verebileceği gibi, başkasına yapacağı dua da faydalı olabilir Şefaat duası adı verilen ve başkası tarafından yapılan duanın San Francisco General Hospital'da Koroner Kalb Bakım Ünitesi'ndeki 393 kalb hastasına nasıl bir tesirde bulunduğu Dr Byrd tarafından araştırılmıştır Hastanenin dışında bulunan duacılar, hasta taburcu oluncaya kadar duaya devam etmişlerdir Dua edilen grubun diğer gruba göre daha az kalb tıkanıklığı gösterdiği, daha az antibiyotik tedavisine ve idrar söktürücüye ihtiyaç duyduğu, daha az zatürreye yakalandığı ve daha az oksijene ihtiyaç duyduğu ortaya konmuştur

Seul'de (Kore) bir hastanede aşı ile dölleme tedavisi gören 199 kadın üzerinde bir çalışma yapılmıştır Kadınların yarısına Kanada ve Avustralya'da bulunan Hristiyan dua grupları tarafından dua edilmesi sağlanmıştır Bu araştırmadan ne kadınların ne de onlara tıbbî destek veren personelin haberi olmadığı gibi hastalara kendileri için dua edildiği de haber verilmemiştir Neticede dua edilen grupta daha yüksek oranda gebelik gelişmiştir

Duke Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya anjiyo operasyonu geçiren kalb hastaları katılmış, bunların bir kısmı için gıyaplarında dua edilmiştir Komplikasyon oranları, dışarıdan dua edilmiş hastalarda, kendilerine dua edilmemiş hastalara göre daha az; hastaneden çıktıktan sonraki altı ay içinde ölüm nispeti de daha düşük çıkmıştır AIDS hastalarında da kendilerine uzaktan gıyabi dua edilen grupta, ölüm daha az görülmüştür

Akıl hastalıklarının tedavisinde dua
Dinî ve manevî çöküntülerin önüne geçilmesinin, ruhî rahatsızlıkların tedavi sürecini hızlandıracağı ve olumlu tesirde bulunacağı yönünde araştırmalar vardır Bunlardan biri, David ve Susan Larson'un Los Angeles'de 400 hasta üzerinde yaptığı araştırmadır Buna göre, % 60'ı dua olmak üzere dinî hayatın güçlendirilmesiyle, obsesif-kompulsif (takıntı-saplantı), aşırı hassasiyet, fobik anksiyete (korkuya dayalı endişe), paranoyak düşünceler, psikotik durumlar ve genel hastalık belirtilerinin azaldığı tespit edilmiştir

Carson ve Huss'un dua ve şizofreni arasındaki münasebeti belirlemek için yaptıkları çalışma, duanın tesirlerini görmek bakımından manalıdır Onlar, 20 kronik şizofren hastaya birer yardımcı vererek iki gruba ayırdı Grubun biri bakıcılarıyla beraber dua etmeye ve mukaddes kitaplardan okumalar yapmaya gönüllü olurken, diğer grup duasız bir tedavi aldı On hafta sonrasında dua eden ve edilen grupta duygularını belli etme kabiliyetinde artma, hayatlarındaki değişimler hakkında daha pozitif bir bakış açısı ve bedenî şikayetlerinde azalmalar gözlendi Benzer bir çalışmada şizofrenik halüsinasyonlarla başa çıkma ile dinî faaliyetler arasındaki münasebet incelenmiş; dua eden, dinî kitaplardan bölümler okuyan ve dinleyen Suudi hastaların, diğer başa çıkma metodu kullanan İngiliz hastalardan daha mantıklı bir tutum içinde oldukları tespit edilmiştir

Duanın ruh sağlığına olumlu katkıda bulunması, duanın samimiyet derecesine de bağlıdır Duanın, kabul edilme şartlarından birisi olan samimiyetle ve 'a yakın olmakla alakalı olduğunu gösteren önemli bir çalışmada, 'a bağlılığı zayıf olan kişilerin sık dua etmesi psikopatolojik belirtileri azaltmazken 'a sevgiyle bağlı olan kişilerde sık dua etmenin psikopatolojik belirtileri azalttığı tespit edilmiştir Bu araştırmalar, 'a içtenlikle bağlanan, samimi olarak dua ve ibadet yapan insanların, bedenen ve ruhen daha sağlıklı olduğunu göstermektedir Daha sık dua edenlerin akıl ve ruh sağlığının daha iyi olduğu başka araştırmalarda da ortaya konmuştur

Manevîyatın, ağır ruhî bozukluklarla muzdarip birçok insanın hayatında önemli yeri olduğu, fakat buna rağmen birçok klinisyenin hastalarının dinî durumlarını ihmal ettikleri tespit edilmiştir İsviçre ve Quebec'te 221 poliklinik ve 57 klinisyenle din ve manevîyat üzerine bir değerlendirme yapılmış; hastaların çoğunluğu, dinin, hayatlarında önemli bir yer tuttuğunu belirtmiştir Klinisyenlerin çoğunun ise, hastalarının dinî yönünden haberdar olmadığı, hatta hastalar manevî konularla rahatladıklarını ifade etseler bile ilgilenmedikleri ortaya çıkmıştır

Kronik ve cerrahî hastalıkların tedavisinde dua
Yüksek tansiyon: Geleneksel veya manevî inanç ve faaliyetlerin hipertansiyonla münasebeti, klinik deneylerle tespit edilmeye çalışılmıştır Duanın kan basıncının normalleşmesini sağladığına ve ağrıyı azalttığına dair çalışmaların olduğu ifade edilmektedir Mesela, Brown'ın araştırması, duanın hipertansiyon tedavisindeki olumlu katkısına dikkat çekmektedir Benzer şekilde dua ile kas geriliminin de azaldığı tespit edilmiştir

Kanser hastaları: Kanser hastalarının iyileşmesinde önemli bir unsur olarak görülen moral ve motivasyon, hastanın inancı ve dindar çevresi tarafından sağlanabilir Buna göre, iyimser duygulara sahip olan hasta, depresyondan ve stresten uzak duracak, böylece hastalığın iyileşme hızı da artacaktır Son dönemde, 162 AIDS ve kanser hastası ile yapılan bir araştırmada manevî ihtiyaçlarının farkında olan ve dinî vecibelerini düzenli olarak yerine getirenlerde, daha az depresyon belirtisi görülmüştür Bir başka araştırmada da dua edenlerde kanserin tesirlerinin azalabileceği gözlenmiştir

Ameliyat sonu iyileşme: Dindarların cerrahî müdahalelerden sonra iyileşme nispeti, dindar olmayanlara göre daha fazladır Kalbinden cerrahî operasyon geçiren yaşlı erkek hastalar üzerinde yapılan bir çalışmada, dinî vazifelerini düzenli yerine getirenlerde, getirmeyenlere göre ameliyat sonrası hastanede kalma süresinin % 20 daha az olduğu, başka bir çalışmada da, kalça kırığı operasyonu sonrası, ibadethaneye düzenli devam eden kadınların, etmeyenlere nispetle daha kısa sürede ayağa kalktıkları ve daha az depresyon yaşadıkları bulunmuştur Ülkemizde Kılıç'ın araştırmasında, hastaların endişelerinin giderilmesi için hemşireden yardım istedikleri, buna göre hemşirelerin bakım verirken manevî yönü dikkate almaları gerektiği vurgulanmıştır

Kalb hastaları: Anjiyoplasti operasyonu boyunca kendileri için dua edilen hastaların daha az komplikasyon geçirdikleri, altı ay içinde ölüm nispetinin daha düşük olduğu tespit edilmiştir Kansas St Luke's Hastanesi'nde beş din adamınca, hastanede tedavi gören 990 kalb hastasının 466'sına dua edilmiş, kendileri için dua edilen hastaların dua edilmeyenlere nazaran % 11 nispetinde daha çabuk iyileştiği ve rahatsızlık belirtilerinin azaldığı gözlemlenmiştir Hastalar kendilerine dua edildiğini bilmiyordu ve dua edenler de hastaları tanımıyordu ve hiç karşılaşmadılar Bu netice, gıyabi duanın standart tıbbî bakım için tesirli bir yardımcı unsur olabileceğini düşündürmektedir Yıl boyunca koroner bakım ünitesine başvuran 393 Yahudi-Hristiyan hastanın 192'sine gıyaben dua edildi, 201'ine ise edilmedi Hastanede iken dua edilen grupta hastalığın seyri çok daha hafifti Dua edilmeyen grupta ise, dua edilenlere göre daha sık solunum desteği, daha çok antibiyotik ve diüretik (idrar söktürücü) ilaç gerekli oldu Bu veriler de, koroner bakım ünitesine başvuran hastalarda duanın iyileştirici rolünü ortaya koymaktadır

Engelli hastalar: Johnstone ve arkadaşlarının bir araştırmasında engeli/sakatlığı olanlar için de, problemleriyle baş etmede dinî duygu ve manevîyatın çok önemli bir faktör olduğu ortaya konmuştur Neticede, rehabilitasyon profesyonelliği ile ilgili olarak dinî başa çıkma stratejilerinin geliştirilmesi, dinî konularla ilgili rehabilitasyon uzmanı yetiştirilmesi gibi pratik teklifler sıralanmıştır

Migren: Manevî telkin yapılan migren hastalarında diğerlerine göre iki aylık müdahale ve takip boyunca hem migren baş ağrısı, anksiyete ve depresyon sıklığının daha fazla azaldığı, hem de ağrıya toleransın daha fazla arttığı gösterilmiştir

Netice
Tıp dünyasında yapılan objektif araştırmalar, duanın insan psikolojisi ve fizyolojisi üzerinde birtakım pozitif değişiklikler meydana getirdiğini göstermektedir Ayrıca duanın hiçbir olumsuz yan tesiri de yoktur Araştırmaların hiçbirinde dua edilen grup, edilmeyenlerden daha kötü netice göstermemiştir Burada dikkat çekmek istediğimiz husus, hastalık, sağlık gibi insanların tamamen söz sahibi olamadığı ve çoğumuzun alın yazısı olarak tabir ettiği durumlarda dua edilmesinin, Yüce 'ın izniyle bazı müspet değişmelere vesile olabilmesidir İmanın ve duanın hastaların üzerindeki olumlu tesiri ve tedavi sürecini hızlandırması doktorların da dikkatlerini çeken ve tavsiye ettikleri bir konudur


SIZINTI


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.