Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ailenin, anı, fedakar

Fedakar Ailenin Son Anı

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fedakar Ailenin Son Anı




Fedakâr Ailenin Son Anı



HER VAKİT camiye gelir, farza durur, imam selâm ve*rir vermez, son sünneti kılmadan, tesbih çekmeye kalmadan hemen camiden çıkar giderdi





Bir, iki, üç ay derken bu, altı ay kadar devam etti




Bu adam neden sünneti kılmıyordu, üstelik cemaatle bir*likte tesbihe ve duaya da kalmıyordu? Kimdi bu adam, ne*den böyle yapıyordu?






Yoksa bir bildiği mi vardı? Neden herkesten ayrı hareket ediyordu? İyi, güzeldi ve her vakit camiye geliyordu da ne*den böyle yapıyordu?





Hakkında pek de iyi düşünmüyordu Bir sebebi varsa da öğrenmeliydi Belki yardıma olurdu Sonunda bir namaz vakti mihrabı müezzine terk etti, kendisi arkada cemaate ka*tılarak farzı kıldı






Maksadı bu adamı camiden çıkmadan ön*ce yakalamak ve bir şekilde böyle davranmasının sebebini sormaktı





Adam yine tam vaktinde camiye geldi, cemaatle farzı eda etti, imam selâm verir vermez de her zaman olduğu gibi hemen kapıya yöneldi Tam çıkacakken peşinden yetişti imam ve durdurdu:





"Allah kabul etsin kardeşim" dedikten sonra merakını di*le getirdi "Aylardır merak ediyorum






Geliyorsun, farzı ce*maatle kılıyorsun, son sünneti kılmaya kalmadan ve tesbih çekmeden, duaya katılmadan aceleyle çıkıp gidiyorsun Siz*ce bir sakıncası yoksa sebebini öğrenebilir miyim?"





Adam düşünceliydi Dertli olduğu, bir sıkıntı içinde kıv*randığı bakışlarından, yüz hatlarından belliydi





İmam efendiye derdini anlatmaya başladı:





"Hocam, evde hasta bir hanımım var, felçli, on üç yıldır, ne ayağa kalkabiliyor, ne kendi işini görebiliyor, ne de konu*şabiliyor Çocuklarımız da olmadı, başka kimsemiz de yok Bütün ihtiyaçlarını ben görüyorum Ben indirip kaldırıyo*rum, ben yedirip içiriyorum Ezan okunur okunmaz da he*men camiye koşuyorum, eşimin bir ihtiyacı olur diye farzı kılar kılmaz çabucak kalkıyorum, eve dönüyorum"





Mahcup olmuştu Adam hakkında kendisi neler düşünü*yordu, adamcağızın hali neydi? Sadece teşekkür etmekle ye*tindi





"Hocam," dedi, "isterseniz eve buyurun, bir çayımızı, kahvemizi içersiniz"





"Olur inşaallah, müsait bir günde geliriz" dedi





Daveti kabul etti Birgün kalktı, müezzinle birlikte hasta ziyaretine gittiler Durum açıktı ve gözler önündeydi Yılla*rın ıstırabı sonucu kadıncağız erimiş, küçülmüş, bir yumak olmuştu Sessiz sedasız yatıyor, sadece gözleri parlıyordu





Sohbet esnasında evin sahibi bir sırrını paylaştı misafir*lerle:





"Bir evim, bir de dükkanım var Kimsemiz de yok Dü*şündüm, taşındım, ben ölürsem bu kadına kim bakar? Aklı*ma bir çare geldi Tapu dairesine gittim, evi de, dükkanı da eşimin üzerine tapu ettirdim Ben öldükten sonra birisi çıkar da, evin ve dükkanın kendisine kalacağı düşüncesiyle belki bu kadına bakar Ne dersiniz doğru yapmış mıyım?"





Evet doğru yapmıştı, hem de ne doğru Bu sefer hayreti


bir kat daha arttı Takdir duygularını dile getirmekten başka bir şey yapamadı





Hayatta ne insanlar vardı, Allah'ın ne güzel kullan yaşı*yordu? Ne müthiş bir aileydi bu? Aralarındaki nasıl bir aşk*tı, nasıl bir sevgiydi? Hayır, hayır bu aşk falan değildi, bütü*nüyle bir şefkatti, hiçbir dünyevî karşılık beklemeden yapı*lan bir insanlıktı




Aradan fazla bir zaman geçmedi Komşulardan birisi acı bir haberle camiye damladı:





"Hocam," dedi, "sizlere ömür, hacı amcayı kaybettik Bir cenaze salası verir misiniz?"




Şimdi üzülme sırası kendisine geldi "Hacı efendi Al*lah'ın rahmetine kavuştu, ama bu felçli kadın ne yapacaktı, ona kim bakacaktı? Bir hayır sahibi çıkar mıydı acaba? En azından geride kalan eve ve dükkana sahip olmak için birisi bulunur muydu?"





Bu düşüncelerle gitti, salayı okudu Namaz saatini bekliyordu Yarım saat sonra bir haber daha geldi "Hocam, Hacı amcanın eşi de rahmetli oldu"





Günlerden Cuma'ydı Gitti, ikinci salayı da verdi İki hak dostu, Allah'ın iki sevgili kulu mübarek bir günde birlikte yolculuğa çıkmışlardı, ebedler ülkesine





Dünyada beraberlerdi, hayatları aynı yastıkta geçmişti Biri gidince, geride kalan da dayanamadı ayrılığa, o da pe*şinden yola çıktı Aynı âlemde buluştular





Bu mutlu ve umutlu, bu nurlu ve huzurlu, bu sevdalı ve müşfik aileyi ne komşular unutabildi ondan sonra, ne de ho*ca efendi


Yazar: Mehmet Paksu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.