Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abinin, ali, rüyası, uçar

Ali Uçar Abinin Rüyası

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ali Uçar Abinin Rüyası




Biraz uzun ama okumaya değecek güzellikte bir rüya Şimdi vaktiniz yoksa bile sonra mutlaka okuyun!!! Muhabbetle


Bediüzzzaman Hazretlerinin talebelerinden Bayram Yüksel Ağabey, ömür boyu süren iman hizmetini Sofya'daki bir trafik kazasında noktalayıp ahirete intikal ettiğinde, yanında biri daha vardı: ALİ UÇAR

Her gün bir başka yere koşarak iman hizmetinde bulunan Ali Uçar, yıllar önce gördüğü bir rüyayı anlattığında, bu hatırası arkadaşları tarafından teybe alınmıştı Onun mübarek rüyasını, kasette kullandığı ifadelerle aynen aktarılmış Mekanları Cennet olsun


PEYGAMBER SOFRASINDAKİ ŞEHİT

Büyük bir ova ile bitişen bir dağın yamacında, güneşin hareretinin azaldığı sıralarda, kardeşlerle yere otumuş ders yapıyorduk Ben, risaleleri yeni tanıyan genç bir kardeşin yanında oturuyordum

Birden, ovada küçük küçük dairesel gölgeler gmrdüm Yukarı baktım, gökten yüzlerce paraşütlü ve silahlı askerler iniyordu Biz, ovadan 75-100 m kadar yüksekteki dağın yamacında idik Dağ ve ovanın bitiştiği yerde eski şehir harabeleri, asırlık ağaçlar ve bilhassa incir ağaçları bulunuyordu İnen paraşütlü askerler, derhal harabelere koşup mevzileniyordu Hemen akabinde, ufuktan toz bulutu gibi süvariler oraya doğru gelip, diğerleri ile savaşa tutuştular Bu arada kardeşlerle susup hayretler içerisinde, hiç telaş göstermeden yalnızca onları seyrediyorduk Fakat onlar bizim varlığımızdan haberdar değillerdi Her neyse Süvariler, çok geçmeden diğerlerini harebede öldürüp, geldikleri gibi gittiler Ben, yanımdaki kardeşe, " Düşmanların her an gelip bizi de öldüreceklerini ve aşağıdaki silahlardan bazılarını kullanabildiğimi, ona öğreteceğimi " söyledim Aşağıya indik, ona bazukanın nasıl kullanıldığını gösterirken, arkamdan bir el omuzuma dokunarak:

- "Ali Uçar sen misin? " dedi Dönüp baktım ki, kırmızı sakalları göğsüne inen, deve yününden yapılmış ince bir cübbe içerisinde, nurani ve mütebessim bir zat:

- "Benimle gel, seninle bir yere gideceğiz! " Ben, " Arkadaşım da, gelebilir mi?" diye sordum O, arkadaşıma döndü, tebessüm ederek:

- "Yooook, yooooko, kalsın!" dedi Bir kaç defa ısrar etmeme rağmen razı olmadı Böylece yola koyulduk Yolda yürürken o zat bana:

- "Bu günlerde hiç risale okudunuz mu?" diye sordu

- "Evet" dedim Yine sordu:

- "Orada Davud'un kıssası var mı? Ben yine "Evet" dedim O zat:

- "Siz, yoksa Davud (as) mısınız? dedim " Evet" dedi Bir müddet beraber yürüdükten sonra, bir hendek yanına geldik Davud (as), bana:

- "Bismillahirrahmanirrahim diyerek karşıdaki kayaya atla! dedi Onun dediğini yaparak karşıya geçtik Daha sonra ikinci bir uçurumun ucuna gelince, Davud (as), bana yine:

- "Bismillahirrahmanirrahim de ve karşıya uç Karşıda şöyle şöyle bir yere varacaksın!" diyerek bana karşı tarafta bir yer tarif etti Sonra,

- "Anladın mı?" dedi Ben " Anladım " deyince:

- "Bana tarif et!" dedi Tarif ettim Uçuruma bakınca, "Buradan nasıl atlanır?" diye içimden korku ve hayretle düşündüm Fakat Davud (as), insana bakışları ve tebessümü ile güven veriyordu Hem O, bir peygamber idi "O'nun sözüne itimat edilir" diye düşündüm Ne var ki, bir peygamberden önce davranıp karşıya geçmek, edebe muhalif olur diye, "Önce siz geçin" dedim Davud (as):

- "Önce sen geç, ben sonra geçeceğim" dedi Ben de, besmeleyi çekip kendimi uçuruma doğru bıraktım Ellerim önde, ayaklarım arkada, düz bir vaziyette karşıya doğru uçmaya başladım Rüyada uçmak öyle zevkli, öyle bir lezzetli ki, anlatamam Her neyse Karşı tarafa, tarif edilen yere vardım Orada ayakta birkaç kişi konuşuyordu Davud (as) yanımıza geldi ve onları bana tanıttı

- "Bu Süleyman'dır" dedi Ben, "Yani, Süleyman (as) mı ?" dedim "Evet" dedi Diğer birkaç peygamberi de, bu şekilde bana tanıttı Ben, Davud (as) 'a hasretle:

- "Bizim peygamberimiz nerede?" diye sordum Davud (as), elini kaldırarak bir tarafa doğru işaret etti Büyük bir iştiyakla o yöne doğru koşmaya başladım Tam tepeye ulaşıyorum, ayağım kayıyor, otuz metre aşağıya düşüp, tekrar çıkmaya çabalıyorum Nihayet yamacı aşarak, koşmaya devam ettim Bol ağaçlı bir ormana girdim, gittikçe ağaçlar sıklaştı ve birden ağaçlar kesildi Boyları göğsüme kadar gelen buğday başakları ile dolu bir düzlüğe çıktım Ortada da bir patika yol vardı Patika yola girer girmez, Cenab-ı Peygamber'i (asm) gördüm Büyük bir heyecan içerisinde selam verdim Gülümseyerek selamımı alan Peygamberimiz:

- "Geldin mi, Ali?" dedi

- "Geldim, ya Resulallah!" dedim

O'nun gülümsemesi bana o kadar lezzet vermişti ki, tarif edemem Adeta o gülümseme içime, iliklerime, bütün hücrelerime kadar işlemişti Cenab-ı Peygamber (asm) yüzü dolgun, yeni traş olmuş, heybetli, her tarafı nurani ve insana güven veren bir çehre içerisindeydi

- "Ya Resulallah, bu sefer sizi çok iyi gördüm" dedim ( Cenab-ı Peygamber asm'ı daha evvel, mükerreren zayıf görmüştüm) Cenab-ı Peygamber (asm), pazularını şişirerek, mütebessim bir şekilde:

- "Evet, çok iyiyim" dedi Ben buraya nasıl geldiğimi ve başımdan geçenleri anlattım Savaştan bahsettim Cenab-ı Peygamber (asm) ciddileşmişti

- "Onların ikisi de kafirdir Sizlere bir zarar veremezler" dedi Cenab-ı Peygamber (asm) ciddileşince, heybetinden dolayı insan taş kesiliyordu Cenab-ı Peygamber (asm),

-"Arkadaşlar" deyince, birden kendimi diğer peygamberlerin oluşturduğu bir halkanın içinde buldum Demek ki, Resulullah (asm) ile konuşurken öyle dalmışım ki, onların varlığının farkına varmamışım Cenab-ı Peygamber (asm), konuşmasına devam ederek,

-"Sofrayı hazırlayın! buyurdu Etrafımızdaki peygamberler, koşarak uzaklaştılar Biraz sonra yemek yenecekti Ben, Cenab-ı Peygamber (asm) ile oraya doğru, O (asm) önde, ben arkada yürürken, "Risale-i Nur okuduğumuzdan, talebe hizmetlerinden ve diğer hizmetlerimizden" bahsediyordum Bu arada sofranın başına geldik Sofra daire şeklinde idi Cenab-ı Peygamber'in (asm) oturduğu yerin hemem sağında Davud (as) ve ben vardım Karşımdaki zatın kim olduğu zihnimi kurcalıyordu Herhalde Yusuf (as) idi Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen bütün peygamberler sofrada hazır bulunuyordu Cenab-ı Peygamber (asm)'in önünde bulunan iki tabakta salata vardı Her ne ise Cenab-ı Peygamber (asm) diğer peygamberleri tanıtmaya başladı Hemen yanındaki Davud (as)'ı överek tanıtmaya başladı Bu arada sırtına hafif hafif vurarak, Kur'andaki bahislerinden de bahsediyordu Cenab-ı Peygamber (asm), sözünü bitirir bitirmez, ben Davud (as)'ın Risale-i Nur'da geçen kıssasını anlattım

Davud (as) isminin, kıssasının risalelerde geçmesine pek memnun olmuş ve bu memnuniyetini diğer peygamberlere mimik hareketleriyle izhar ediyordu Cenab-ı Peygamber (asm), diğer peygamberleri de bu şekilde tanıttı Ben de, her defasında onların kıssalarını, Risale-i Nur'da geçen yerlerden naklettim Hepsi bundan memnun oldu

Artık yemek nihayete erecekti Cenab-ı Peygamber (asm),

-" Misafirin duası makbuldür Yemek duasını sen yap!" buyurdu Ben, daha evvel ezberlemiş olduğum Sözler'deki duayı ve münacatın sonundaki duayı okudum:

-" Ey bizi nimetleriyle perverde eden Sultanımız! Bize gösterdiğin numunelerinin ve gölgelerinin asıllarını, menba'larını göster Ve bizi makarr-ı saltanatına celbet Bizi bu çöllerde mahvettirme Bizi huzuruna al Bize merhamet et Burada bize tattırdığın leziz nimetlerini orada da yedir Bizi zeval ve teb'id ile tazib etme Sana müştak ve müteşekkir şu muti raiyetini başı boş bırakıp idam etme"

" Ya Rabbi ve ya Rabb-es Semavati ve-l Aradin! Ya Halıkı ve ya Halık-ı Külli Şey! Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilatıyla teshir eden kudretinin ve iradetinin ve hikmetinin ve hakimiyetinin ve rahmetinin hakkı için, nefsimi bana musahhar eyle! Ve matlubumu bana musahhar kıl! Kur'an'a ve imana hizmet için , insanların kalplerini Risale-i Nur'a müsahhar yap! Ve bana ihvanıma, iman-ı kamil ve hüsn-ü hatime ver Hazreti Musa Aleyhisselam'a denizi, Hazreti İbrahim Aleyhisselam'a ateşi ve Hazreti Davud Aleyhisselam'a dağı, demiri ve Hazreti Süleyman Aleyhisselam'a cinni ve insi ve Hazreti Muhammed Aleyhisssalatü Vesselam'a Şems ve Kameri teshir ettiğin gibi, Risale-i Nur'a kalpleri ve akılları musahhar kıl! Ve beni ve Risale-i Nur talebelerini, nefis ve şeytanın şerrinden ve kabir azabından ve Cehennem ateşinden muhafaza eyle ve Cennet-ül Firdevs'te mes'ud kıl! Amin, amin, amin!( Şualar: 58 )

Bunun üzerine , Efendimiz Cenab-ı Peygamber (asm),

-" Maşallah, ne güzel ve ne cami bir dua Bu, Bediüzzaman'ın duası Bir daha oku" buyurdu Ben tekrar okudum Cenab-ı Peygamber Efendimiz (asm), yine:

-" Maşallah, ne güzel ve ne cami bir dua Bir daha oku" buyurdu Ben yine aşkla ve şevkle okudum Bana üç kez okuttular

Artık sofradan ayrılma zamanı gelmişti Cenab-ı Peygamber (asm), ayağa kalkmıştı Ben de vedalaşmak üzere yanına yaklaştım İçimden, " Ben sizin yerinizi öğrendim Artık sık sık buraya gelirim" dedim Cenab-ı Peygamber (asm)'a " Ya Resulallah, biz devamlı Risale-i Nur okuyoruz Ben şimdi Nur talebelerinin yanına gidiyorum Onlara ne diyeyim?" diye sordum Cenab-ı Peygamber (asm), mübarek parmağını havaya kaldırdı ki, diğer peygamberler gözleriyle takip ediyorlardı Cenab-ı Peygamber (asm):

-" Allah (cc) sizinle beraberdir" buyurdu Sonra mübarek parmağını aşağıya, diğer peygamberleri gösterecek şekilde indirdi ve bir daire çizdi:

-" Arkadaşlarım da sizlerle beraberdir" buyurdu Sonra mübarek eliyle kendini işaret ederek:

-" Bende sizinle beraberim" buyurdu Cenab-ı Peygamber (asm), ciddileşmişti Mübarek sesini yükselterek:

- "Devam edin! Devam edin! Devam edin!" buyurarak, bana son mesajını verdi

Efendimiz Cenab-ı Peygamber(asm) 'dan ayrılmadan önce sıkıca sarıldım ve uyandığımda kendimi, ayakta buldum"

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.