Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ağırla

Onu Da Sen Ağırla...

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Onu Da Sen Ağırla...



Günahkâr bir adamdı

Ayık gezmezdi

Bütün bir köy halkı yaka silkiyordu adamdan

“Ölse de bir kurtulsak” diyorlardı

Bir karısı vardı adamın, bir de kendisi

Hiç çocukları olmamıştı

Köy halkı böyle bir adamın zürriyetinin olmadığına memnundu

Kadın ise adamın haline üzülse de ses çıkaramazdı

Otuz yıldır evliydiler Döverdi, kızardı, her gün biriyle kavga ederdi

Ama kocasıydı işte, evinin erkeği idi

Adam iyice yaşlanmıştı artık

Öksürük nöbetleri uykusunu bölüyor,

İki basamak merdiven çıksa nefes nefese kalıyor, titreyen elleriyle sigarayı zor sarıyordu

İyice zayıflamış, zaten kısacık olan boyuyla bir çocuk gibi kalmıştı

Kadıncağız ellerini açıp dualar ediyor,

“Ahir ömründe olsun şu adamın hali biraz düzelsin” diye yalvarıyordu ALLAH’a…

Adam bir sabah evden çıktı

Fakat ertesi sabah oldu dönmedi

Tan yeri ağarırken kadın aramaya çıktı kocasını

Kim bilir nerede sızıp kalmıştı!

Köyün üst tarafındaki çeşmenin başına gitti önce,

Orada içerdi adam, bulamadı

Yakındaki tarlaları aradı,

Köyün dört bir yanına baktı, yoktu

“Eve gelmiştir belki” diyerek koşarak geri geldi

Hayır, dönmemişti

Güneş inmek üzereydi

Acele bir abdest aldı, namaza durdu

Duası bitmek üzereydi ki, kapının çaldığını duydu

Öksürüyor, eliyle göğsünü işaret ediyordu

Kadın koluna girdi kocasının, güç bela sedire kadar taşıdı

Uzandı adam

Karısının yüzüne baktı

Ağlıyordu

Doğrulmak ister gibi yaptı,

“Hakkını helal et” diyecekti

Lafının sonunu getiremedi,

Başı yastığa düştü

Ölmüştü…

Kadıncağız, kocasının başında epeyce bir ağlayıp feryat etti

Biraz kendine gelince gözlerini sildi, yemenisi bağladı

Kalktı, imamın evine gitti

-Hocam… diyebildi hıçkırarak… Bizimki…

Söyleyemiyordu, ama imam efendi durumu anlamıştı

Kadının yüzüne baktı,

“Köylü ne der” diye düşündü, bocaladı…

-O mendebur, bir kez bile caminin kapısından içeri girmedi,

Kaldırmam onun cenazesini” diyerek kapattı kapıyı

Kahroldu kadın

“Nereye gitsem, ne yapsam” diye düşündü

Kimseleri yoktu ki…

Çaresiz, eve döndü

Yıkadı kocasını, sandıktan çıkardığı beyaz bir çarşafa sardı,

Omzuna aldı, mezarlığın yolunu tuttu

Caminin köşesinden dönerken, muhtar ve köylülerin

Kendisine doğru gelmekte olduğunu gördü

Bir kez daha düğümlendi boğazı,

Cenazesi omzundan kayarken

Dizlerinin üstüne çöktü, ellerini yüzüne kapatıp ağlamaya başladı

Hışımla yaklaştı muhtar:

-Onu nereye götürüyorsun, dedi

Mezarlığa gömeyim deme sakın!

Sağlığında biz çektik,

Bir de ölülerimiz çekmesin o herifin elinden…

Kadın gözlerini çarşafın üstüne dikmiş, öylece duruyordu

Birden bağırmaya başladı,

Delirmiş gibiydi sanki

Kalabalık yanından korkuyla uzaklaşırken,

Cenazesini tekrar yüklendi,

Köyün dışına doğru yürümeye başladı

Kan ter içinde kalmıştı kadın,

Artık adım atacak hâli yoktu

Kendi kendine:

-Şuracığa gömeyim adamımı,

Kimseler rahatsız olmaz burada, dedi

Tam o anda bir ayak sesi duyuldu, irkildi

Bir çobandı gelen

Kadıncağız her şeyi olduğu gibi anlattı

Üzüldü çoban, gözleri doldu

-Dert etme, dedi Ben yardım ederim sana

Bir çukur kazıp, cenazeyi gömdüler

Çoban başucunda durdu mezarın, ellerini açtı, dua etti

Birkaç çiçek buldu kadın,

Toprağın üstüne serpti

Çobana dualar ederek döndü evine,

Yorulmuştu

Camın kenarına oturup, uzaklara daldı

Uyuyup kalmıştı oracıkta…

Ertesi sabah imamın kapısı çaldı telaşla,

Muhtar, bir yandan tekmeyi vuruyor, bir yandan da;

-İmam efendi, imam efendi… diye bağırıyordu

İmam korkuyla açtı kapıyı

-Bir rûya gördüm, dedi muhtar

Hocam o berduş, o serseri adam cennetteydi,

Bana gülüyor, “hakkım sana bile helal olsun”, diyordu

Rûyayı duyan imamın benzi attı,

Kendisi de hemen hemen aynı rûyayı görmüştü

-Gel hele içeri gel, demeye kalmadı, köyün delisini gördüler

Koşarak geliyor, bir yandan da bağırıyordu

-Demedim mi ben, demedim mi size,

Rûyamda gördüm, rûyamda…

Birkaç köylü daha benzer rûyalar gördüğünü söyleyince karar verdiler

Özür dileyecek, kendilerini affettirmeye çalışacak,

Bu arada işin aslını öğreneceklerdi

Bir şeyler olmuştu ama ne?

Adamın evine vardıklarında kapıyı açan kadın şaşkındı

Kapıyı yüzlerine kapatacak oldu, yapamadı

Gelenler olup biteni anlatıp özür diledi,

Cenazeyi nereye defnettiğini, neler olduğunu sordular

Kadıncağız her şeyi anlattı

Can kulağı ile dinlediler ve

Çobanı bulmaya karar verdiler

Bir yandan yürüyor,

Bir yandan aralarında konuşuyorlardı:

-Bu çoban bir evliyaydı her halde,

Belki de hızırdı,

Aslında ölen adam da o kadar kötü bir adam değildi…

Tarif edilen yere geldiklerinde, çoban koyunlarını otlatıyordu

Gelenleri görünce ayağa kalktı,

“Hayırdır inşALLAH” dedi…

Oturdular

Onlara süt ikram etti, konuşmaya başladılar

Çoban söylenenlerden hiç bir şey anlamamıştı

Cenazeyi nasıl defnettiklerini anlattı

-Ben bir garip kulum, dedi

“Cenazeyi defnettik,

Başucunda durup bir dua ettim sadece, hepsi bu…”

Merakla nasıl bir dua ettiğini sordular,

Çoban da söyledi:

-ALLAHım,

Ben dağda koyunlarımı otlatırken,

Kulların gelirler yanıma,

Selam verirler

“Senin selamınla gelen,

Senin misafirindir” der, ağırlarım

Süt ikram eder,

Azığımı paylaşırım…

Şimdi de,

Ben sana bir misafir yolluyorum,

Onu da sen ağırla

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.