Kur'An'Daki Edebi Güzellik |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kur'An'Daki Edebi GüzellikAndolsun Biz Kuran'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık (Kamer Suresi, 22) Kuran'da bu kadar kolay anlaşılır bir üslup olmasına rağmen, hiçbir yönden Kuran'ın taklidi mümkün olmamıştır Allah'ın Kuran'ın benzersizliğine dikkat çektiği ayetlerden bir kısmı şöyledir: Eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur'an)'den şüphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri bir sûre getirin Ve eğer doğru sözlüyseniz, Allah'tan başka şahitlerinizi (kendilerine güvendiğiniz yardımcılarınızı) çağırın (Bakara Suresi, 23) Yoksa: "Bunu kendisi yalan olarak uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Bunun benzeri olan bir sûre getirin ve eğer gerçekten doğru sözlüyseniz Allah'tan başka çağırabildiklerinizi çağırın" (Yunus Suresi, 38) Kuran'ın mucize kelimesi ile nitelendirilmesinin sebeplerinden biri, yukarıdaki ayetlerde vurgulandığı gibi insan çabası ile bir benzerinin yazılamamasından kaynaklanır İşte bu imkansızlık ne kadar büyük olursa, mucize de o denli büyüktür Dolayısıyla Kuran'ın üslubunun yüzyıllardır milyarlarca insan arasından, tek bir kişi tarafından bile taklit edilemez oluşu, mucizevi yönünün ispatlarından biridir F F Arbuthnot, The Construction of the Bible and the Koran (İncil ve Kuran'ın Yapısı) adlı kitabında, Kuran hakkında şu yorumda bulunmuştur: Edebi bakış açısıyla değerlendirildiğinde, Kuran yarı şiirsel yarı düz yazı olarak yazılmış en saf Arapçaya örnektir Dilbilimcilerin bazı durumlarda Kuran'da kullanılan belirli kalıp ve ifadelerle uyuşacak kurallar kullandıkları ve Kuran'a eş bir çalışma üretmek için birçok denemede bulunmalarına rağmen, henüz hiçbirinin bu konuda başarılı olmadıkları bildirilmiştir Kuran'ın anlatımında kullanılan kelimeler hem anlam bakımından, hem de üslubun akıcılığı ve etkisi bakımından son derece özeldir Ancak Kuran'ın Allah'ın emir ve yasaklarını bildirdiği kutsal bir kitap olduğuna iman etmek istemeyenler, çeşitli bahaneler öne sürerek inkara yönelmişlerdir Allah iman etmeyenlerin Kuran hakkındaki nitelemelerine karşı aşağıdaki ayetlerde şöyle bildirir: Biz ona (peygambere) şiir öğretmedik; (bu,) ona yakışmaz da O (kendisine indirilen Kitap), yalnızca bir öğüt ve apaçık bir Kuran'dır (Kuran,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve kafirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir) (Yasin Suresi, 69-70) Kuran'ın Kafiye Sistemindeki Üstünlük Prof Adel M A Abbas'ın Science Miracles (Bilimsel Mucizeler) adlı kitabı Kuran'ı taklit edilemez yapan unsurlardan bir diğeri de, Kuran'ın edebi yapısından kaynaklanır Kuran Arapça olmasına rağmen, Arap edebiyatında kullanılan kalıplardan hiçbiriyle benzerlik taşımaz Kuran'daki kafiye sistemine "seci" denilir ve dilbilimciler Kuran'daki bu kafiye kullanımını da mucize olarak ifade etmektedirler Ünlü İngiliz bilim adamı Prof Adel M A Abbas, Kuran'ın dilbilim açısından bir mucize olduğunu ispatlamak üzere hazırladığı Science Miracles (Bilimsel Mucizeler) adlı kitabında, Kuran'da kullanılan harfleri, kafiye sistemini grafik ve şemalar aracılığıyla kapsamlı olarak incelemiştir Bu kitapta Kuran'daki kafiye sistemi ile ilgili oldukça dikkat çekici tespitlerde bulunmuştur Bilindiği, gibi Kuran'da, 29 sure 1 ya da 1'den fazla sembolik harfle başlar " Mukatta harfleri " olarak bilinen bu harfler, aynı zamanda başlangıç harfleri olarak da adlandırılırlar Arapçadaki 29 harften 14 tanesi, mukatta harflerini oluşturur: Ayn, Sin, Kaf, Nun, Ra, Ya, Ta, Ha, Elif, Lam, Mim, He, Sad, Kef Bu harflerden "Nun" harfinin Ka lem Suresi'ndeki kullanımına bakıldığında, ayetlerin %888'inde "Nun" harfi ile kafiye olduğu görülür Şuara Suresi'nin %846'sı, Neml Suresi'nin %9032'si, Kasas Suresi'nin %9205'i "Nun" harfi ile kafiyelenmiştir Kuran'ın tamamı göz önünde bulundurulduğunda ise, %50,08'inde "Nun" harfi ile kafiye yapıldığı görülür Diğer bir deyişle Kuran'daki ayetlerin yarısından fazlası "Nun" harfi ile biter Aynı uzunluktaki hiçbir edebi çalışmada, metnin yarısından fazlasında tek ses ile kafiye yapılması mümkün olmamıştır Bu sadece Arapça için değil, tüm diller için geçerlidir Kuran'ın kafiye açısından genel incelemesi yapıldığında ise, kafiyelerin yaklaşık %80'inin Elif, Mim, Ya ve Nun harfleri tarafından oluşturulan üç sesten (n, m, a) oluştuğu görülür 247 "Nun" harfinin dışında, ayetlerin %30'u "Mim", "Elif" ya da "Ya" ile kafiyelidir Aşağıdaki surelerde ise bu dört harfle yapılan pek çok kafiyeden yalnızca birkaç örnek yer alıyor: İki yüz-üç yüz satırlık bir şiirde, kafiyenin iki üç sesle oluşturulması bu esere başyapıt denecek kadar önemli bir özellik kazandırabilir Ancak Kuran'ın uzunluğu, içerdiği bilgiler ve hikmetli anlatım göz önünde bulundurulduğunda, bu tür bir kafiye kullanım şeklinin ne denli olağanüstü bir durum olduğu daha iyi anlaşılacaktır Çünkü Kuran insanlara rehber olan imani bir kitap olarak, tüm edebi üstünlüklerinin, sosyal ve psikolojik konularının yanı sıra, fiziki bilimlerle ilgili birçok konuyu da içerir Dolayısıyla böylesine çeşitli ve ilmi konuları içeren Kuran'da, bu kadar az sesle kafiye sağlanması insan çabasıyla gerçekleştirilemeyecek bir durumdur Bu bakımdan Arap dili uzmanları Kuran'ı "kesinlikle taklit edilemez" olarak tanımlamaktadırlar |
Kur'An'Daki Edebi Güzellik |
08-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kur'An'Daki Edebi GüzellikKuranda, insan için geçerli olan su hakikat apaçik ortaya konmaktadir: 'gayb' ve 'sehadet' Bunlardan 'sehadet' kavrami insanin görebildigi, dokunabildigi, tecrübe edebildigi, tanimlayabildigi ve dolayisiyla bilgi, beceri ve etkinlik kazandigi sahayi içine almaktadir 'Gayb' ise sehadetin disinda, yani insanin gözlemleriyle tecrübeleriyle, bilgi ve etkinlikleriyle ulasabildigi sinirlarin ötesidir Ancak bu ikisinin kesistigi ya da birbiri içine girdigi bir alan daha vardir Bir baska deyisle daha önce kendisi için 'gayb' olan, belli bir gelisme süreci içinde insana "gayb" olmaktan çikar ve 'sehadet' alanina girer' Yukaridaki diyagramatik anlatimda, daire sehadet alanini, nokta nokta çizgiler tanimlanamayan, gözlemlenemeyen ve tecrübe edilemeyen gaybi, düz çizgiler ise sehadet ile gaybin, kesistigi alanlari ve dolayisiyla gayb olmaktan çikarak sehadet alani içine giren ve tanimlanabilen bilgi, tecrübe ve etkinlikleri sembolize etmektedir Hiç kuskusuz bu olgu insanlarin kullandigi diger iletisim araçlari veya biçimleriyle de anlatabilirdi Nitekim insanlar herkesin bütünüyle ihata edemeyecegi muazzam sular, daglar, nehirler agaçlar ve daha nice canlilarla dolu bir küre-i arzi, düz bir kagida, ufak bir kitabin yapraklari içine resmederek sigdirilabiliyorlar Bunu yaparken çesitli tonlardaki renkleri, çesitli karakterlerdeki çizgileri en genel anlamiyla 'isaretleri' kullaniyorlar Bir baska anlatim biçimi ise asli gerçegi ancak yolu yapanlar taralindan bilinebilen bir karayolunda seyreden insanlar için yolun çesitli durumlarini 'haber veren' 'uyaran' çesitli 'sembollerin' bir baska deyisle 'trafik levhalarinin' kullanilmasidir Bu durumda hiçbir kisi haritaya veya trafik levhalarina bakarak gerçekte 'kure-i arzin', alani bir kaç dm2 olan, düz bir kagit parçasi oldugunu, ya da virajin gerçekte üçgen bir tabela içinde, bir kaç cm eninde ve uzunlugunda bir yay oldugunu aklina bile getirmemektedir Böylece insan, tabela veya harita ile sembollestirilen isarete ya da uyariya uyarak tedbirini almakta, bilemedigi tanimlayamadigi bir vakia hakkinda ilm sahibi olmaktadir Ancak bu iletisimde çok önemli hayati önemi olan bir nokta vardir ki o da, iletisimde kullanilan isaretler, semboller, uyarilar vb arasindaki uyum, tutarlilik ve tekrardir Bir baska deyisle tehlike ya da durmak anlaminda kullanilagelen kirmizinin yerine, baska bir de yesilin kullanildigini düsünelim, bir uyumsuzluk ve tutarsizligin doguracagi sonuçlar çok vahim ve korkunç olacaktir Yukarda verilen ve resmetmeye dayanan iki örnekten baska insanlarin evrensel bir iletisim araci da dil ve onun tabii sonucu olan yazidir DiL araciligi ile diger insanlara çagdas olsun gelecek kusaklar olsun- vakia/vakialar, gerçek/ gerçekler hakkinda bilgi vermek istedigimiz zaman onlarla ortak olan uyumlu, tutarli kelimeleri, isimlendirmeleri, sifatlari, tasvirleri, örnekleri vb, kullanmaktayiz Bu baglamda ilahi iradenin insanlara tebligi için insanlarin kullandigi, onlarin anlayabildigi, lisan, dolayisiyla o lisanin anlatim, iletisim teknikleri, yöntemleri ve biçimleri seçilmistir (14/4) Bu durum yeri geldikçe, her örnegin verildigini, (30/58), en güzel anlatimin kullanildigi (12/3), uyumlu tekrarlardan olustugu (39/23), mecaz ve benzetmelerin kullanildigi (3/7, 39/23) hatirlatilir Ancak, Kurandaki anlatimda, Allahin uluhiyyeti, ahiret, risalet ve insanin hidayeti ana temalar oldugu için, bir takim Kurana özgü özellikler bulunmasi tabiidir Özellikle bu durum, muhteva ve muhtevanin tutarli bir anlam örgüsü içinde, çeliskiye düsmeden anlatilmasinda essiz bir sekilde ortaya çikar Konuyla ilgili örneklemelere geçmeden önce, yazimizin basinda ortaya konulan gayb ve sehadet tanimlamalarini hatirlamakta, ve bu tanimlar kapsaminda ana temalari adlandirmakta yarar var Gaybin ana konulari olarak Allah ve Onun Zati (36/11, 52/39-41, 43/15-20) Vahy (81/24, 53/1-18) saat veya ahiret (7/187), insanin mukadderati (7/188), 19/78) va'd (72/26), öncekilere ait gaybi haberler (3/44)[1] gelmektedir Sehadetin ana konulari olarak insanin hidayeti ile ilgili olan bildigimiz, tecrübe ile sabit olan, uyguladigimiz her konu: helal-haram, miras, namaz, oruç, cihad vb, sayilabilir Bu ikisinin kesistigi alandaki konulari sayarken bizim daha önceki bilgi ve deneyimlerimiz isiginda gayb olmaktan çikabilecek tarihi arastirmalar, fiziki konulari vb bir kenara koyarak, özellikle bizim hidayetimizi ilgilendiren vahy ve ahiret olayini hatirlatacagiz Çünkü Allah ve Onun zati bizim için hakikaten GAYBdir Diger yandan vahy Allahin diledigi sekilde zaman zaman insanin sehadet yani taniklik ve gözlem alaninda tecelli ederek Hz Resulullahta hitama ermistir Ahiret, ise her insan ölümden sonra diriltilecek ve Allaha döndürülecektir, böylece insan bu vakiaya tanik olacaktir Teknik bir kolaylik saglamak için yukarda yapilan bu tasniften sonra su soruyu ortaya koyabiliriz: Insanin hidayeti ile ilgili ve onun bilgi ve beceri kapasitesi içinde, GAYB ve SEHADET'in Ilmi nasil beyan edilmektedir? Bu beyanata karsi insanin tutumu ve bakisi nasil oldu ya da olmali? Bu sorularin cevabi yazinin baslangicindaki örneklemelerde yatmaktadir En genel deyimle biz iletisini ve anlatimda hangi yöntem ve teknikleri kullaniyorsak Kur'an'da onlar ve benzerleri kullanilmakta Ancak Kuran'daki en önemli ana fikir olan TEVHID ile çeliskiye düsmeden, fakat TEVHIDi Allahin istedigi gibi anlamayi ve kavramayi saglayacak sekilde yapilmakta Allahu Teala, bize kendisini, kainattaki rahmetinin eserleri (30/50), fiilleri (3/40) ile anlatirken bizim kullandigimiz lisani dolayisiyle kelimeleri kullanmakta Örnegin Biz insanlar hükmedebiliyoruz, malik olabiliyoruz Biliyoruz, kudretimiz var, önceden olmayan nesneleri ortaya çikartan kisiye yaratici, yapici vb diyoruz Kuran'da, Allahin eserleri, yaptiklari anlatilirken, Allah için de hakim, malik, bilici, kadir, yaratici gibi sifatlar kullanilmakta Ama bu yapilirken Ihlas suresinde Ona hiçbir seyin denk olamayacagi, Sura suresinde Onun hiçbir benzeri olmadigi (42/11), Enam suresinde hiç bir beseri görüsün Onu idrak ve ihata edemeyecegi (6/103), Meryem suresinde Onun ismiyle bir zikredilebilecek kimsenin olamayacagi (18/65) ve en genelde en güzel isimlerin, sifatlarin O'nun oldugu hatirlatilir Ancak ve ancak Allah-u Tealanin kendisi için kullanilan ve geçerli olan bu ilkeler, sifatlar (isimler) baglaminda örnekledigi zaman da geçerlidir Yaraticilik veya yaratma konusundaki beyanatlarin, yukaridaki ilkelerle uyumunu, tutarliligini ve yeri geldikçe tekrarini görmek güzel bir örnek olabilir Allah-u Teala, her seyin (13/16), ve bilmediklerimizin (16/7), Yaraticisidir O diledigini yaratandir (40/49, 26/68), O, tüm eksikliklerden uzak en güzel en mükemmel yaraticidir (23/14, 37/125), Ondan baska (35/3) ve Onun gibi (16/17) yaratici yoktur Bizler için GAYB olan Zatinin (21/49) Yaraticiligi böyle anlatilirken, müsriklerin Allah gibi yarattiklarini ileri sürdükleri bir takim güçleri -liderler, bilim adamlari vb olabilir- ve bu güçlerin yaratma eylemlerini Allahin yaraticiligina benzettikleri haber verilmektedir (13/16, 2/258) Böyle bir benzetmenin -esitlemenin- karsilastirmanin katiyyen mümkün olamayacagi açiktir De ki : O herseyin yaraticisidir (13/16) onu siz mi yaratiyorsunuz yoksa Biz mi yaraticiyiz (55/59) Yaratan hiç yaratmayan gibi midir (16/17) Ey insanlar size bir örnek veriliyor Ona kulak verin: Allahtan baska dua ettikleriniz bir araya toplansalar bir sinek bile yaratamazlar (22/72) Gerçekten Kuranda Allahin zati ile ilgili bir konunun, insanlarin bildigi ve anladigi kelime ve kavramlar kullanilarak, insan idrakine çeliskisiz bir sekilde indirgenebilmesi, Onun ilahi özelligini göstermektedir Uluhiyyet ile ilgili GAYB hakkinda insanoglunun neler düsündügünü, tartismalari, kisir döngüleri bir hatirlayalim, diger yandan Kuran'daki sade, açik, uyumlu ve çeliskisiz beyanatlari ele alalim Ikisinin karsilastirilabilmesi, ya da aralarinda benzerlikler kurulabilmesi mümkün degildir Ama kalplerinde hastalik olanlar, bu kelimelerle anlatilan fiillerin, sifatlarin asli gerçegine veya nihai sonucuna ulasmak isteyeceklerdir Örnegin Allahin açikça kendisini göstermesini istemektedirler (4/153) Bu bir anlamda ayetlerin tevilini istemektir Insanin bildigi, gördügü, tecrübe ettigi kavram ve kelimelerle Uluhiyyet anlatilabilmektedir Ancak bu yapilirken, insanin uluhiyyet konusunda hataya, çeliskiye ve sapikliga düsmemesi için Allah için kullanilan isimlerin, fiillerin sadece ve sadece Ona özgü oldugu, hiçbir sekilde baska biriyle veya olguyla karsilastirilamayacagi, emsal gösterilemeyecegi vurgulanmaktadir Bu, gerçekten, insanoglunun anlayabilecegi, gündelik hayatinda her an kullandigi, yabancisi olmadigi bir anlatim yöntemidir Hem GAYBi bir konu beserin kullandigi yöntemle anlatiliyor hem de böylesine spekülatif tartismali bir sahada TEVHID'e dayali bir iman, bir görüs saglaniyor Böyle bir basariyi gerçekten insanin sinirli bilgisi, tecrübeleri saglayabilir miydi? Ayni basariyi ve açikligi GAYB'in diger konulari islenirken de görmek mümkün Örnegin Ahiret veya Saat ile ilgili beyanatlari hemen hatirlayabiliriz Gerçekten ahiret bizler için gayb'tir Mahiyetini lam anlamiyla bilemiyoruz: Ne zaman olacak? Neler olacak? Sonuç nedir? Hesap nasildir? Bu ve buna benzer sorularin cevaplarini deneyemiyoruz, olaylara sahit olamiyoruz Herkes bir sey söylüyor (51/8) söylediklerinin dogru veya yanlisligina dair bir hüccet getirebilmesi de mümkün degil (68/39) Böyle bir konu ancak bizim bildiklerimize, müsahede ettiklerimize dayanarak birtakim benzetmelerle, örneklemelerle, tasvirlerle anlatilabilir, yazinimizin basinda verdigimiz harita ve trafik levhasi örneginde oldugu gibi Kuranda da bu yol seçilmekledir Gerçekten Ahiret dünya ve göklerin bambaska bir dünyaya ve aleme tebdil edilecegi (14/47-48), her türlü beseri bilgi ve tecrübelerin ötesinde (20/105-107), Vakiadir, Hâkkadir Bu Vakiadaki yeniden yaratilisa, bizim yaratilisimiz emsal gösterilmekte (17/99), Tekvir ve Abese surelerinde oldugu gibi O günün panigi, korkunçlugu, dehseti, dünyadaki dehsetli, korkunç olaylarla kiyaslanmakta, dünyadaki bir tufan, bir azab esas alinarak Ahiret azabi buna benzetilmekte, hatta daha büyük, daha korkunç oldugu vurgulanmakta (68/33), cennet örneklemeleri (13/35) Allahin bize bu dünyada verdigi nimetler hatirlatilarak, Ahiret nimetlerinin bunlara benzedigi (mütesabih) (2/25) ama bunlarin da ötesinde Allahtan baska kimsenin bilmedigi bir müjde olarak tanimlanmaktadir (32/17) Bunlar yapilirken hedeften yani Allahin rizasini kazanmaktan ve Onun gazabindan kaçinmaktan sapilmiyor Bütünlük, mübalagaya girmeden çeliskisiz, uyumlu tekrarlarla saglaniyor Bu noktada, ahiret, bizim müsahade alanimiza girecek Vakia oldugu için Uluhiyyetle ilgili anlatimlarin muhtevasindan farkli olarak benzetmeler, örneklemeler, tasvirler kullanilmaktadir Çünkü Allahin vahdaniyyetine aykiri bir durum yoktur bu anlatim yöntemlerinde Insanin böyle bir GAYB olgusunu tanimlayamayacagi, ihata edemeyecegi (çünkü bilgi ve müsehade sinirlarinin ötesinde) için Nedir Hakka? Kim bildirebilir sana nedir Hâkkâ? (68/1-2), Kim bildirebilir sana nedir Hutame? (104/5), gibi sorular yöneltilmektedir Gerçekten insan bu sorularin cevaplarini kendi bilgi, beceri ve deneyimlerine dayanarak verebilecek güçle olsaydi Kuranin bir benzerini onaya çikartabilirdi Bu aczimizden dolayi bizler mücessemci ve materyalist bir anlayisla GAYBi tanimlayabilecegimiz bir baska deyisle nihai hakikatini, veya asli sonucunu ortaya çikartabilecegimiz inanci içine girersek, büyük bir hataya düseriz Nitekim bu hataya düsenler hiç de az degildir Vadedilen azabin hemen ortaya çikmasini istemek (72/24-26) sürekli olarak saatin zamanini sormak (79/42-44) veya Kuranda bir yaratilis benzetmesi yapilirken (2/259) hemen bu benzetmeyi mücessemlestirerek tarihte böyle bir sehir ve adam bulmaya çalismak, sadece birkaç örnektir Bu tutumlar, bizim için GAYB olan bir konunun, bizim idraklerimize indirgeyebilmek için tutulan yöntemlere (en genel anlamiyla mecazi anlatimlar veya mütesabihat olarak tanimliyoruz) takilarak, onlarin asli gerçegine ulasmak, sonucunu elde etmeye çabalamaktir Bu durum tevil olarak tanimlaniyor Sonuçta keyfi yorumlar, karmasikliklar çikmaktadir Halbuki Allahtan baska hiç bir kimse bu tür anlatimlarin nihai manasini veya gerçegini ya da hakikatini bilemez |
Kur'An'Daki Edebi Güzellik |
08-04-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kur'An'Daki Edebi GüzellikEsselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh kıymetli kardeşim Toplum olarak, insanlara gönderilmiş olan Kuran’ın insan hayatına sunduğu güzelliklerden haberdar mıyız? Allah’ın tüm insanlara gönderdiği Hak Kitap’ı ne kadar tanıyoruz ? Güzelliklerden ve estetikten zevk almak insana ait bir özelliktir Allah insanın ruhunda, güzelliğe karşı bir duyarlılık hissi yaratmıştır Ancak, bu estetik anlayışının açığa çıkması ve gelişmesi, insanın imanı ve aklı ile doğru orantılıdır Müminler karşılaştıkları bütün güzellikleri yaratanın Allah olduğunu bildikleri için, bu güzellikler karşısında heyecan duyarlar Kendilerine bunların tümünü sunan Allah’ın gücünü ve sanatını gereği gibi takdir edebilmeye çalışırlar Cennete karşı duydukları özlem de, güzelliklerden zevk alma kabiliyetlerini artırır Allah’ın Kuran’da haber verdiği cehennem ortamını düşünüp kıyas yaptıklarında ise, ruha zevk veren estetiğin değerini daha iyi kavrarlar Kuran’da yer alan cennet hakkındaki ayetler de müminler için yol gösterici bir nitelik taşımaktadır Çünkü cennet ayetlerinde, Allah’ın müminler için seçip beğendiği, uygun gördüğü, kullarını bunlar ile mükafatlandıracağını vaat ettiği bir ortam ile güzellik ve estetik anlayışı tarif edilmektedir Mümin, Kuran’daki bu işaretleri dünya şartlarında olabilecek en uygun şekilde hayata geçirerek, güzelliklerle dolu bir yaşam modeline ulaşabilir Kuran’da insanlara, neden yaratıldıkları, ne amaçla var edildikleri, bu amaç doğrultusunda nasıl yaşamaları gerektiği, kulluk görevini ne şekilde yerine getirecekleri ve bunu yaptıkları ya da yapmadıkları takdirde kendilerini nasıl bir sonun beklediği bildirilir İnsanlar, güzele, doğruya, temize ve ebedi mutluluğa çağrılır Kuran, Allah’ın kullarına bir rahmet, bir hidayet, bir rehber olarak yolladığı Hak Kitap’tır Allah insanı yaratmış ve Kendi Katı'ndan göndermiş olduğu Kuran vasıtasıyla ona, her konuyla ilgili en faydalı çözümleri açıklamış, ihtiyaç duyacağı her türlü yol gösterici bilgiyi vermiştir Dolayısıyla herhangi bir konuyu incelerken, Allah’ın ayetlerine ve ayetlerin gösterdiği düşünce metodlarına göre davranmak esastır Bir insan ne kadar tecrübeli olursa olsun veya ne kadar yüksek bir kültür seviyesine ulaşırsa ulaşsın, bilgisi yine de sınırlı kalır Çünkü tüm bilgi Allah’a aittir, insan ancak O’nun dilediği ve takdir ettiği kadar bilgiye sahip olabilir (Melekler) Dediler ki: “Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok Gerçekten Sen, herşeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın” (Bakara Suresi, 32) Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır (Bu Kuran) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin ‘çeşitli biçimlerde açıklaması’ ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir (Yusuf Suresi, 111) Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir kitaptır (Bakara Suresi, 2) Biz Kitabı sana, herşeyin açıklayıcısı, müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik (Nahl Suresi, 89) Çok güzel bir konu kardeşim, Allah razı olsun sizden, Yüce Kitab`ımızın, kendisini okuyanlara kazandırdığı güzelliklerin haddi hesabı yoktur, Rabbimizde size bu güzelliklerden, hem bu dünyada, hem kabirde, hem de ahirette mahrum etmesin inşaallah değerli kardeşim Allah’a emanet olun, Selam ve baki dua ile kalın Kedi, Aslangiller familyasındandır Ama 40 tane Kedi bir araya gelse, bir tane Aslan etmez |
Kur'An'Daki Edebi Güzellik |
08-04-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kur'An'Daki Edebi GüzellikDelete´isimli üyeden Alıntı Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh kıymetli kardeşim Toplum olarak, insanlara gönderilmiş olan Kuran’ın insan hayatına sunduğu güzelliklerden haberdar mıyız? Allah’ın tüm insanlara gönderdiği Hak Kitap’ı ne kadar tanıyoruz ? Güzelliklerden ve estetikten zevk almak insana ait bir özelliktir Allah insanın ruhunda, güzelliğe karşı bir duyarlılık hissi yaratmıştır Ancak, bu estetik anlayışının açığa çıkması ve gelişmesi, insanın imanı ve aklı ile doğru orantılıdır Müminler karşılaştıkları bütün güzellikleri yaratanın Allah olduğunu bildikleri için, bu güzellikler karşısında heyecan duyarlar Kendilerine bunların tümünü sunan Allah’ın gücünü ve sanatını gereği gibi takdir edebilmeye çalışırlar Cennete karşı duydukları özlem de, güzelliklerden zevk alma kabiliyetlerini artırır Allah’ın Kuran’da haber verdiği cehennem ortamını düşünüp kıyas yaptıklarında ise, ruha zevk veren estetiğin değerini daha iyi kavrarlar Kuran’da yer alan cennet hakkındaki ayetler de müminler için yol gösterici bir nitelik taşımaktadır Çünkü cennet ayetlerinde, Allah’ın müminler için seçip beğendiği, uygun gördüğü, kullarını bunlar ile mükafatlandıracağını vaat ettiği bir ortam ile güzellik ve estetik anlayışı tarif edilmektedir Mümin, Kuran’daki bu işaretleri dünya şartlarında olabilecek en uygun şekilde hayata geçirerek, güzelliklerle dolu bir yaşam modeline ulaşabilir Kuran’da insanlara, neden yaratıldıkları, ne amaçla var edildikleri, bu amaç doğrultusunda nasıl yaşamaları gerektiği, kulluk görevini ne şekilde yerine getirecekleri ve bunu yaptıkları ya da yapmadıkları takdirde kendilerini nasıl bir sonun beklediği bildirilir İnsanlar, güzele, doğruya, temize ve ebedi mutluluğa çağrılır Kuran, Allah’ın kullarına bir rahmet, bir hidayet, bir rehber olarak yolladığı Hak Kitap’tır Allah insanı yaratmış ve Kendi Katı'ndan göndermiş olduğu Kuran vasıtasıyla ona, her konuyla ilgili en faydalı çözümleri açıklamış, ihtiyaç duyacağı her türlü yol gösterici bilgiyi vermiştir Dolayısıyla herhangi bir konuyu incelerken, Allah’ın ayetlerine ve ayetlerin gösterdiği düşünce metodlarına göre davranmak esastır Bir insan ne kadar tecrübeli olursa olsun veya ne kadar yüksek bir kültür seviyesine ulaşırsa ulaşsın, bilgisi yine de sınırlı kalır Çünkü tüm bilgi Allah’a aittir, insan ancak O’nun dilediği ve takdir ettiği kadar bilgiye sahip olabilir (Melekler) Dediler ki: “Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok Gerçekten Sen, herşeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın” (Bakara Suresi, 32) Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır (Bu Kuran) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin ‘çeşitli biçimlerde açıklaması’ ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir (Yusuf Suresi, 111) Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir kitaptır (Bakara Suresi, 2) Biz Kitabı sana, herşeyin açıklayıcısı, müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik (Nahl Suresi, 89) Çok güzel bir konu kardeşim, Allah razı olsun sizden, Yüce Kitab`ımızın, kendisini okuyanlara kazandırdığı güzelliklerin haddi hesabı yoktur, Rabbimizde size bu güzelliklerden, hem bu dünyada, hem kabirde, hem de ahirette mahrum etmesin inşaallah değerli kardeşim Allah’a emanet olun, Selam ve baki dua ile kalın Kedi, Aslangiller familyasındandır Ama 40 tane Kedi bir araya gelse, bir tane Aslan etmez Ve aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatühü kıymetli kardeşim Bizleri, Yüce Kitab'ımızın şefaatine erdirecek bilgiler içeren bu değerli katkınız için Rabbimiz cc razı olsun inşallah Teşekkür ederim, dualarınız için Ecmain olsun kardeşim Allah cc sizin de hem dünyanızı, hem ahiretinizi Nur'u ile ayınlatsın, Kur'an'ın hükümlerini uygulamakta muvaffak kılsın inşallah Selam ve baki Dua ile, Rabbimize emanet olunuz |
|