![]() |
«»«» Çocukları Yoğurmak «»«» |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() «»«» Çocukları Yoğurmak «»«»![]() Ebû Hureyre radıyallahu anh, "Rasûlullah sallellahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu" demiştir: "Her doğan çocuk, mutlaka İslâm fıtratı üzere doğar ![]() ![]() Nesiller üzerinde önceki kuşağın ya da yakın ve hakim çevrenin etkisini, ulaşabileceği en acı boyutuyla gözler önüne seren hadisimiz, geleceğin neslini yoğurma ve dolayısıyla nesli koruma görevinin ciddiyetine dikkat çekmektedir ![]() ![]() Hatta hadisin buraya almadığımız kısmında fıtratın temizliği, bütün organları tam olarak doğan hayvan yavrularına teşbih edilmekte, insanların bu tam yaratılışlara müdahale île kulaklarını, kuyruklarını kestikleri örnek verilmekte, İslam telkini dışındaki telkinlerin bu dış müdahalelere benzediği, temiz ve mükemmel yaratılışı bozduğu belirlenmektedir ![]() Bu arada hadisin ortaya koyduğu bir önemli gerçek de din duygusu ve hakikat aşkının insanın fıtratında, mayasında mevcut olduğudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Demektir ki müslümanlık, insan fıtratının doğruluğuna şehadet ettiği bir dindir ![]() Fıtrat aslî yaratılış (hilkat-i asliyye) demektir ![]() ![]() ![]() Fıtrattaki hakka temayül yeteneği, kulakların işitilebilecekleri işitmeye, gözlerin görülebilecekleri görmeye kabiliyetli olarak yaratılmış olması gibidir ![]() ![]() Ne var ki böylesine fıtrat-ı selime sahibi olan çocuğun gelişme ve kainatı algılama çağında, yakın çevresi başına üşüşür ve onu kendi iç dünyaları doğrultusunda etkilemeye çalışırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hadisimizde, insan özüne uygun olan İslam'a yönelebilecek çocukların Yahudi, hristiyan veya mecusî yapılmasından söz edilmesi, hiç şüphesiz o günkü müslümanların çevrelerinde bu inanç gruplarının bulunmasından dolayıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendilerini ve aile fertlerini, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennemden korumak ve kollamakla görevli bulunan günümüz müslümanları (3), nesillerini kendi inançları üzerinde yaşama azm ve iradesine sahip kılmanın, onlara bu bilgi ve iman donanımını temin etmenin fevkalade önem kazandığı bir zamanda yaşamaktadırlar ![]() ![]() ![]() Gerek İslam'a gerek millî kültüre yabancı bu yıkım ve şartlandırmayı, daha önce böyle bir beyin yıkama ameliyesine tabi tutulmuş, gönülleri işgal edilmiş, böyle yapılmasının çağdaşlık, ilerilik ve fazilet olduğuna inandırılmış bizden kişilerin yürüttüğü düşünülecek olursa, mücadele ve mukavemetin ne derece zor ve fakat gerekli olduğu anlaşılacaktır ![]() Her milletin, her ümmetin kendi insanını yetiştirmesi hemen tabii hakkı hem de nesil ve değerlerini yaşatabilmek için en asil görevidir ![]() ![]() ![]() ![]() Hicret'ten sonra Medine'de ilk doğan muhacir çocuğu Abdullah b ![]() ![]() Unutmayalım ki, çocuklarımızı iyi birer müslüman olarak yetiştirmek, geleceğin neslini yoğurmak demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dipnotlar: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
«»«» Çocukları Yoğurmak «»«» |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() «»«» Çocukları Yoğurmak «»«»<"Cennet Çiçekleri"nin Terbiyesi > Şebnem - Efendim, bu sohbetimizin mevzuu, anne-baba ve çocuk ilişkileri üzerine olsun istiyoruz ![]() Osman Nuri Topbaş - Evvelâ şunu ifade etmelidir ki, çocuklar, bizlere ilâhî birer emanet ve öz varlığımızdan teşekkül etmiş kıymet filizleridir ![]() ![]() Hadîs-i şerîflerde beyan buyurulduğu vechile çocuklar, "cennet çiçekleri", "kalb meyveleri", "ilâhî ihsân ve rızıklar"dır ![]() Bu itibarla çocuklar, Rabbimizin ne güzel lutuf ve ihsânıdır ![]() Onların gülüşlerindeki zevk ü safâ ışıkları cennet parıltılarına benzer ![]() ![]() ![]() Hülâsa çocuklar, âilenin seâdet meyvesi, zevc ve zevce arasında en köklü râbıtadır ![]() Şebnem - Çocuk terbiyesine nereden başlamak lâzım? Dayak bir terbiye çeşidi midir? Âilenin çocuk terbiyesindeki rolü ve dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir? Osman Nuri Topbaş - Çocuk terbiyesine, evvelâ ana-babanın terbiyesinden başlamalıdır ![]() ![]() Kendisi muhtâc-ı himmet bir dede, Nerede kaldı gayriye himmet ede! ![]() ![]() diye tavsif ettiği sınıfa giren anne ve babaların evlâtlarına verebileceği terbiye ne olabilir ki?! ![]() Hele bugün bazı âilelerde görüldüğü gibi rahatı için çocuk istememek; bundan daha vahimi, masumları ana karnında iken hayatî bir zarûret olmadan aldırmak, asrımızın bir cinâyetidir ![]() ![]() Kısacası çocuk terbiyesi, evvelâ anne-babanın yüreğindeki çocuk sevgisinden başlamalıdır ![]() ![]() ![]() Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'in terbiyesinde nümûne anneler hâline gelen sahabî hanımlar, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'i görmekte geciken ve uzun zaman görüşmeyen evladlarını îkâz ederlerdi ![]() ![]() Annem bana sordu: "- Peygamber Efendimiz'le en son ne zaman görüştün?" Ben de: "- Birkaç günden beri onunla görüşemedim ![]() ![]() Bana çok kızdı ve fenâ bir şekilde azarladı ![]() "- Dur kızma! Hemen Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in yanına gideyim, onunla beraber akşam namazını kılayım, sonra da hem bana, hem de sana istiğfâr etmesini ondan taleb edeyim ![]() ![]() ![]() Bu terbiye istikametinde çocuklarımızı havaîliklerden, haşarılıklardan, israftan korumamız gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() Bir baba, kapıya gelen yaşlı, hasta ve perîşan durumdaki bir muhtacı küçük kızının yanında azarlıyordu ![]() "- Babacığım, niye bu zavallının kalbini incitiyorsun?" diye sordu ![]() Katı kalbli baba: "- Bakma sen bunlara kızım! Böyleleri başkalarına yük olmaktan utanmazlar! Ellerine geçince de har vurup harman savururlar ![]() ![]() ![]() Kapıya gelen kişi, çok fazla ihtiyaç sahibi olduğundan olacak: "- Allâh rızâsı için…" diye istemeye devam edince baba iyice öfkelendi ve: "- Defol artık utanmaz!" diye bağırdı… Bu hâdise karşısında küçük kız, ilk zamanlar acıma hissi ile dolu olsa da babasının bu tavır ve sözlerine şâhid ola ola yetiştiği için büyüdüğünde hiçbir muhtaca yardım etmeyen, üstelik onları duymayan, hissetmeyen, onların ızdırapları karşısında ürpermeyen bir kimse hâline gelmez mi? Bu itibarla merhum pederim Musa Efendi -kuddise sirruh-, bir muhtaca bir şey takdim edeceklerinde bazen küçük çocukların eliyle verir, onların infaka alışmasını temin ederlerdi ![]() ![]() ![]() "- Âferin evlâdım, deminden beri seni gözledim ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlar, çocukların büyüklerinin tavır, davranış ve ahlâklarını nasıl pürüzsüz bir ayna gibi yansıttıklarını ne güzel anlatıyor ![]() Diğer taraftan hadîs-i şerîflerde kız çocukları daha çok hizmet ve itinaya muhtaç oldukları için erkek çocuklarından farklı olarak tavsıye olunmuştur ![]() Hadîs-i şerîfte buyurulur: "Bir kimse üç kız çocuğunu yetiştirip terbiye eder de onları evlendirirse ve onlara iyilikte devam ederse, o kimseye cennet vardır ![]() Bu hadîs-i şerîf, çocuklara ve hâssaten kız çocuklarına nasıl muâmele edileceğini bildiren mübârek bir beyandır ![]() Çocuk eğitiminde bilhassa dikkat edilmesi gereken husus ise, dayak meselesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey Âişe! Yumuşak huyluluk bir şeye girdi mi, onu mutlaka tezyin eder; eğer bir şeyden de çıkarıldı mı, onu da mutlaka kusurlu kılar ![]() |
![]() |
![]() |
|