Hadi Bir Ses Ver Artık !!!

**gülgüzeli** · 02-24-2008

Hadi Bir Ses Ver Artık

(Gönderilemeyen mektuplara ilavedir… Daha kaç tane yazılır ya da yazılacak bilinmiyor)

Hadi bir ses ver artık ben gitmeden bu diyarlardan, hadi bir ses var artık ben gitmeden bu dünyadan

Verdiğin ceza müebbetti

Yok, mu hiç hafifletici iyi bir yanım, yok mu affedilme ihtimalim? Demir parmaklıklar ardında daha ne kadar kalacağım? Kırık dökük her yanım, yüzümü döndüm güneşe o da bana dargın

Kor dolu yüreğim yangın yeri gibi, talan olmuş, ellerim alevler içinde değişiyor yabancılaşıyor bedenime, tanıyamıyorum gözlerimi, renk değiştiriyorlar git gide

Eskiden mavi mavi bakarlardı yeryüzüne her güzelliğe, şimdi onlar da kara kara bakıyor her yere

Aynalar görüntümü yansıtmıyor artık, her şey herkes küstü sen gidince

Buralarda artık yağmur da yağmıyor, oysa alışmam lazım toprağın kokusuna ve rengine

Bir seslendim olmadı duymazdan geldi yüreğin, yine seslendim yine olmadı görmezden geldi gözlerin

Bir dokundum ürperdin yabancı geldi ellerim, bir daha dokundum titredi bedenin, çünkü soğudu ellerim sen gittin gideli

Yoksa buralardan oralara gelmiyor mu sesim? Ben bağırıyorum oysa avazım çıktığı kadar

Sabah ezanlarında gönderiyorum yakarışlarımı ama nafile, anladım gözünden de sildin gönlünden de

Anladım artık, ben dünyanın son gününe kadar soğuk parmaklıklar arasında kalacağım

Duvarlar; sabırlı dert dinleyenim

Sessizlik; kulaklarımda haykıran bir çığlık senfonisi

Sensizlik; ceza müddetim ve… Ölümüm beraat olacak…

alıntı

Dilerim, Hiç Kimse Çaresiz Kalmasın; Ne Sılaya Ağlasın, Ne Gurbete Ve… Çarptırılmasın Müebbete

Kürek Mahkumları Gibi Omuzunuzda Bir Ağırlık, Böyle Haksız Bir Yaşam

Bu Ceza Çekilmiyor”

02-24-2008	#1
gülgüzeli	Hadi Bir Ses Ver Artık !!! Hadi Bir Ses Ver Artık (Gönderilemeyen mektuplara ilavedir… Daha kaç tane yazılır ya da yazılacak bilinmiyor) Hadi bir ses ver artık ben gitmeden bu diyarlardan, hadi bir ses var artık ben gitmeden bu dünyadan Verdiğin ceza müebbetti Yok, mu hiç hafifletici iyi bir yanım, yok mu affedilme ihtimalim? Demir parmaklıklar ardında daha ne kadar kalacağım? Kırık dökük her yanım, yüzümü döndüm güneşe o da bana dargın Kor dolu yüreğim yangın yeri gibi, talan olmuş, ellerim alevler içinde değişiyor yabancılaşıyor bedenime, tanıyamıyorum gözlerimi, renk değiştiriyorlar git gide Eskiden mavi mavi bakarlardı yeryüzüne her güzelliğe, şimdi onlar da kara kara bakıyor her yere Aynalar görüntümü yansıtmıyor artık, her şey herkes küstü sen gidince Buralarda artık yağmur da yağmıyor, oysa alışmam lazım toprağın kokusuna ve rengine Bir seslendim olmadı duymazdan geldi yüreğin, yine seslendim yine olmadı görmezden geldi gözlerin Bir dokundum ürperdin yabancı geldi ellerim, bir daha dokundum titredi bedenin, çünkü soğudu ellerim sen gittin gideli Yoksa buralardan oralara gelmiyor mu sesim? Ben bağırıyorum oysa avazım çıktığı kadar Sabah ezanlarında gönderiyorum yakarışlarımı ama nafile, anladım gözünden de sildin gönlünden de Anladım artık, ben dünyanın son gününe kadar soğuk parmaklıklar arasında kalacağım Duvarlar; sabırlı dert dinleyenim Sessizlik; kulaklarımda haykıran bir çığlık senfonisi Sensizlik; ceza müddetim ve… Ölümüm beraat olacak… alıntı Dilerim, Hiç Kimse Çaresiz Kalmasın; Ne Sılaya Ağlasın, Ne Gurbete Ve… Çarptırılmasın Müebbete Kürek Mahkumları Gibi Omuzunuzda Bir Ağırlık, Böyle Haksız Bir Yaşam Bu Ceza Çekilmiyor” __________________