Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Aşk & Sevgi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bekletmişim, için, sanki, yaşamımı, yıllardır

Sanki Yaşamımı Yıllardır Senin İçin Bekletmişim

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sanki Yaşamımı Yıllardır Senin İçin Bekletmişim



Bugün yandaki apartmanın önüne bir ambulans geldi İki hastabakıcı indi içinden Bir adamı indirdiler aşağı Bileklerini bağlamışlardı Kollarından sıkıca tutuyorlardı

Yüzünde derin çizgiler vardı adamın Gözleri paramparçaydı ve hiç bir yere bakmıyordu sanki

Durmadan, hepiniz bana karşısınız, bense tek başınayım, siz hepiniz bana karşısınız, diye bağırıyordu

Bu sözler sanki binlerce kez yankılandı kalbimde

Sanki birisi kendi yokluğuna giderken beni anlatıyordu

Hepiniz bana karşısısınız, bense tek başınayım

Adam ambulansa bindirilirken bir an direndi, binmek istemedi O direnince ben de elimi uzattım pencereden aşağı, boşluğa doğru, öylesine

İşte tam o sırada geriye dönüp bana baktıGöz göze geldik Masumiyetimi gördüm onda
Bir an
İyiliği özleyen yanımı
Alnında derin çizgiler, gözlerinin altı derin morluklarla kaplı çocukluğumu gördüm onda
Onca yoğun, onca hissederek yaşamasına rağmen yine de bu hayattan hiçbir şey anlamamış kalbimi gördüm onda

Ambulans çekti gitti Ardından bağırmak istedim Sesim çıkmadı

Çok istedim o adam gibi kıskıvrak bağlanıp götürülmeyi Çok istedim o adam gibi sokağın ortasında korkusuzca, hepiniz bana karşısınız, bense tek başınayım, diye bağırmayı

Ama yapamadım

O adam gibi hissettiğim halde, bağıramadım

Tıpkı sana birkaç gece önce bağırmak istediğim halde bağıramayışım gibi

Rahatsız olmuşsun seni aramamdan Yakınlarına, durmadan beni arıyor, sevgi dileniyor, diyormuşsun

Sana gönderdiğim mesajları uluorta onlara gösteriyormuşsun

Ben senin önemli ve pahalı bir kölenim ya, köle pazarında beni insanlara teşhir ediyormuşsun

Şimdi ben ona ne söylemeliyim, ben bir insana bu ilişki bitti diyemem ki, bunu onun anlamasını beklerim, diyormuşsun

Bu hayatta kölelerin sözüne kimse inanmaz ki

İstediğini söyleyebilirsin onlara benim hakkımda, çünkü sen efendisin, hep sana inanacaklardır Sana güveneceklerdir Seni teselli edeceklerdir

Benimse bir köle olduğum bu karanlık ormanımda en sadık duygularım bile ansızın yırtıcı hayvanlar gibi çıkacak karşıma Ve ben bu yalnızlıkta en çok, en çok kalbime şaşıracağım Sevgimi küçümseyen o yabancı, o yırtıcı kalbime

Beni senden çok duygularım küçümseyecek, beni senden çok o yabancı kalbim hırpalayacak Ben en çok buna şaşıracağım

Bu ne haksızlık, bu ne basitlik, ne bayağılık, diye sana öfkeyle bağırmak için telefona sarıldığımda, sesini duyar duymaz beni sen değil, beni önce duygularımın, beni önce bana yabancı olan o kalbimin yendiğini hissedeceğim acıyla

Adımı söyleyeceksin sonra, tutulup kalacağım o an; orada mısın, konuşsana benimle, diyeceksin İyi misin, seni merak ettim, diyeceksin

Yüzüm ürperecek o an Mutlu bir ölüm dolaşacak içimde Birden yaşadığım her şeyi unutacağım Yaşlı bir köle, yaşlı bir çocuk gibi sorularını uysallıkla yanıtlayacağım

Bana bunları neden yaptın, beni neden onlara teşhir ettin, sevgimi neden ayaklar altına aldın, diye soramayacağım
Sevgime onca haksızlık ettiğin, aşkımın önünü acımasızca kapattığın halde sesini duyar duymaz sana duyduğum o derin öfkem birden sonsuz bir hayranlığa dönüşecek yine

İkimiz de hiçbir şey olmamış gibi yapacağız Sen benim sevgimi ayaklar altına almamış, ben sana kimseye olmadığı kadar derinden bir öfke duymamış gibi olacağım

Bu hep böyle olacak

Sense sana duyduğum bağlılıktan emin o gece kendine hayran, yaralarını biraz olsun sarmış olarak uyuyacaksın Sana duyduğum aşk, ruhunu besleyen bencil bir arzu olarak dönecek sana

Biliyorum seni sevdikçe hep kendi sevgime haksızlık ettim ben

Seni sevdikçe seni sana hapsettim

Sevdikçe, seni o hep sana dönük bencil arzularına, o sadece başkalarının kanından beslenen hayranlığına hapsettim

Benim gibi kölelerin sevgisi seni böyle yapayalnız, seni böyle kendine tutkun yaptı

Bir köle efendisi için üzülür mü, ben senin için üzülüyorum sevgili

Bir kölenin üzüntüsü bu hayatta ne kaçar geçerliyse o kadar üzülüyorum sana

Bazen kaçmak istiyorum bu duygulardan, sadece senden değil, bütün insanlardan kaçmak

İçinde sen olduğun için hayatla ilgili bütün meraklarımı öldürüp kendime kapanmak ve orada yaralarımı sarmak istiyorum

İşte böyle zamanlarda aklına düşüyorum Köleni merak ediyorsun

Sesimden sana akan kana, o köle hayranlığıma, o kimsesiz tutkuma ihtiyaç duyuyorsun

Gecenin kör bir vakti beni arıyorsun

Biliyor musun, aslında ben hep seni özlüyorum, sana haksızlık ettiğimi biliyorum, ama ne olur izin ver bana, bir şeyleri tüketmek istiyorum, hiçbiri bana ait değil, ama böyle bir zaman bu

Sen benim kötü zamanıma denk geldin Savruluyorum belki, ama kim olduğumu biliyorum

Belki de kendimden öç alıyorum ben, ama biliyorum bir gün seninle olacağım ben

Kendimi bildiğim kadar bunu da iyi biliyorum

Ve sonra telefonu kapatıyorsun

Ve kölen için hayat yeniden başlıyor bütün o derin sızısı ve bütün o zavallı vaatleriyle

Yo hayır, sana şaşırmıyorum, onca terk edilişten, onca aşağılanmadan sonra hiçbir şey olmamış gibi süren ve sen engel çıkarttıkça giderek artan bu sevme heyecanıma şaşırıyorum ben

Düşeceğini bile bile onca ağır kayaları yüksek bir dağın tepesine çıkartıp durmama şaşırıyorum

Dibi delik testilerle bilmediğim uzaklıklara durmadan su taşıma inancıma şaşırıyorum

Bana bütün bunları söyledikten sonra arkadaşlarına, yakınlarına, beni durmadan arıyor, ona bu ilişkinin bittiğini nasıl söylemeliyim, demene değil, sana böyle gecelerin sonunda, sonraki günlerde ve gecelerde o köle heyecanıyla gönderdiğim mesajları başkalarına göstermene değil, ben en çok kendime şaşırıyorum sevgili

Bunları bile bile, seni o ilk günkü heyecanla sevmeme şaşırıyorum

Oysa bir yanım çok aydınlık, çok berrak

Acı verecek kadar aydınlık

Seni bu aydınlıkta çok gördüm

Sen benim değilsin, bunu en çok bu aydınlıkta gördüm

Senin de efendin var, seni sonsuz üzen, seni hiç anlamayan, sevgini durmadan küçümseyen bir efendin var, sen onu seviyorsun durmadan

Seni benim gibi birileri öyle yaralamış, öyle kırmış ki, sana iyilik ve şefkat göstereni değil, seni küçümseyenleri, sana durmadan engel çıkartıp, seni durmadan aşağılayanları seviyorsun

İşte hayat bu sevgilim

Ben senin kölenim

Sen başkalarının

Bu hayatın acımasızlığını anlatmak için başka bir örneğe gerek yok

Birileri niye daha fakir, neden bunca sefalet, neden durmadan savaşıyor ülkeler, neden bu acımasızlık, bu nefret

Bunları başka yerde aramaya gerek yok

Gerek yok onca politik ve ekonomik tahlile

İkimizin arasındaki faşizm anlatmaya yeter her şeyi

İkimizin arasındaki faşizm anlatmaya yeter bu hayatı

Bir yanım çok aydınlık, bir yanım çok berrak

Orada görüyorum her şeyi

Bir yanın sevgini uçurmak istiyor, bir yanın onu soluksuz bırakıyor

Kendinden kurtulmadığın için yapayalnızsın, bu yüzden başkalarının hayranlığına, o köle ilgilerine muhtaçsın

Arzuların hep sana dönük

Kendine gömülmüşsün

Ama birileri seni sevmese, birileri seni aramasa, sana hayran olmasa, gizlendiğin o yerde havasızlıktan ölürsün

Başkalarının o zavallı enerjileriyle, o kimsesiz kalmış sevgileriyle besleniyorsun

Benim gibilerinin o saf, o köle heyecanlarıyla kendine inanıyorsun

Aşk senin için başkalarını cezbetme oyunu haline dönüşmüş

Dünyanın en yalnız panayırı kalbin

Susuz bıraktığın kölelerinin varlığından hayat kazanıyorsun

Birilerini sana muhtaç bıraktıkça zaman kazanıyorsun

Yaşadığına inanmak için yakınlarına benim sesimi dinletiyorsun, onlara sana yazdıklarımı gösteriyorsun

Kendi yalnızlığını gizlemek için sana duyduğum o köle aşkımı sergiliyorsun karşına ilk çıkanlara

Bu garip aydınlıkta görüyorum seni

Gizli gizli moda dergilerini, o çok satan magazinleri okuyorsun

Şık, gözalıcı, kusursuz mankenlerin vücutlarına bakıp iç geçiriyorsun

Kendinden çıkıp onlardan birine benzemek, hem bütün hayranlıkları üstüne çekmek, hem de kaybolmak istiyorsun

Kendine bunca hayran, kendinden, o bencil arzularından çıkmamaya bu denli uzakken bile bir başkası olmak, dahası hem en çok arzulanan, hem de ebediyen kaybolmak istiyorsun

Keşke yaşadığın onca acı bu doyumsuzlukların yüzünden olsaydı

Hiç düşünmeden unuturdum seni

Keşke o derin yüzeyselliklerinin dışında bir başkası olmasaydın sen

Seni o halinle görüp bitirseydim

Keşke söylediğin her şeye inanabilseydim

Oysa öyle ürkek ki sevgin, seni kim anlamak istese de ister istemez derin boşluğunu sürüyorsun öne

O derin kimsesizliğini

Çünkü seni böyle tanımalarından delice korkuyorsun

Ne zaman biri sana sevgiyi hatırlatsa o derin boşluk açılıyor önünde

O sana yabancı boşluk

İşte bu yüzden seni gören aydınlığım acı veriyor bana

Çünkü senin imkansızlığında kendimi görüyorum

Sen ne kadar kendi içinden çıkmasan da ben senin içindeki karanlıkta yüzüyorum çünkü

Öyle bir köle sevda ki bu kendimi unuttukça seni hatırlıyorum

Sen beni sevmek için bir kez olsun içinden çıkmadın, biliyorum, ama ben seni sevmek için kaç kez çıktım kendimden

Kaç kez senin boşluğundan çaresiz kendime geri döndüm

Seni öyle ürpertirdi ki içindeki kimsesizlik, öyle çekerdi ki içindeki boşluk seni diplere, bu yüzden hep bir başkası olmayı düşleyerek yaşadın Kendinden uzakta, kendinden başka biri olmayı

Seni hep bir başkası olarak tanısınlar istedin

İşte sevgili, sen kendine nasıl bir yabancı gibi davrandıysan seni sevenlere de öyle davrandın

Bu yüzden başkalarının hayranlığına derinden muhtaçtın

Kendine saygı duyabilmek için birilerinin köle sevgilerine ihtiyacın vardı

Bütün bunları bile bile sevdim seni

Bir yanım o acı veren aydınlıkta senin o üşüyen, o dipsiz boşluklarını görüyor, buradan bir çıkış olmadığını hissediyor, ama bir yanım beni durmaksızın sana, boşluklarına, o durmadan üşüyen kimsesizliğine çekiyordu

Ve ne yapsam engel olamıyordum bu yanıma

Acı çekmekten zevk almak mıydı bu bilmiyorum

Ama seni kendim gibi hissediyordum böyle anlarda

Seni yalnız ben kurtarırmışım gibi geliyordu o dipsiz boşluklarından

Bu duygu, bu sana sevgiyle atılma hissi, çok soylu ve kutsal geliyordu bana

Sanki onca yıl kendimi bunun için bekletmiştim

Yapmam gereken en basit, en sıradan şeyleri yapmamış, yaşamımı onca yıl bunun için mahvetmiştim

Sanki bu yüzden onca yıl, yaşamaktan çok oynamış, kendimi dışardan seyretmiştim

Sanki onca yıl beklettiğim yaşamımı bir tek sende doğrulayabileceğimi hissetmişim

İşte bu yüzden bu sana doğru akan köle sevgimi durduramıyorum

İşte ne oluyorsa o zaman oluyor, kimseden tiksinmediğin, kimseden uzaklaşmadığın kadar benden tiksiniyor, benden uzaklaşıyorsun

Bu yaşadıklarımızı ne kendine ne bana itiraf edemeyecek kadar güçsüz olduğun için seni hiç tanımayan, bütün bu duygulardan uzak birine doğru soluk soluğa kaçıyorsun

O yabancı, o uzağında yaşayan kalbini gözünü kırpmadan ona uzatıyorsun

Ve sen yine benim yıkımım oluyorsun

Ve o zaman ben yine geriye, kendime dönüyorum

Daha fazla acı çekmemek için kendimi alkolle uyuşturmaya, arzularımı yok etmeye, kendimi hissizleştirmeye dönüyorum

Ve en acısı seni unutabilmek için olmadık insanlarla küçük ölümler deniyorum

Küçük sevgi oyunları

Tıpkı senin beni sevdiğin gibi kendimden çıkmadan sevmeye çalışıyorum onları

Seni bana unuttursunlar diye ben de senin gibi kendi uzağında yaşayan bir başkası olarak seviyorum onları

İşte o zaman anlıyorum ki kölelerin de acımasız olduğunu sen öğretmişsin bana

Senin o kimsesiz, o zavallı efendiliğin öğretmiş

Onların sevgisine kayıtsız kalmayı, onları arzulasam da arzulamıyormuş gibi yapmayı, zaman kazanmayı, kayıtsız kaldıkça, sinsilik yaptıkça aşkta kazanıldığı sen öğretmişsin bana

Onları beni aramaya mahkum etmeyi, beni her aradıklarında bana biraz daha mahkum olduklarını

Sevgilerini o karanlık ormanda benden kurtarmak için beni durmaksızın aramaya mahkum olduklarını sen öğretmişsin bana

Bu yırtıcı hayvanlarla dolu karanlık ormanda ayakta kalmayı, yaralarımı kimsesiz yalamayı sen öğretmişsin

Sevginin zayıflık olduğunu, ve bu zayıflığı küçümsedikçe büyüyen bütün o sevgilerin durmadan içimizdeki o kimsesiz yaraları sardığını sen öğretmişsin bana

Oysa o yaralar sarılmıyor sevgili

Senden bana geçen kötülük başkalarına yayılıyor

Aramızdaki faşizm başkalarını da içine alıyor

Sen benim köle sevgimle içindeki boşluğu dolduruyorsun, bense senin imkansızlığınla açılan yaramı başkalarının o köle sevgileriyle dolduruyorum

Sen kendini tanımak için bir kez daha savruldukça, ben senden uzaklaşıp iyi ve yoksul insanları sevmeye adıyorum kendimi

Sen beni unutmak için savruldukça , ben seni unutmak için o iyi ve acı çeken insanları sevmeye çalışıyorum

Bu yüzden her şey birbirine karışıyor Sana duyduğum o imkansız sevgim yoksul insanlara, yoksul insanların bana duyduğu sevgi sana duyduğum nefrete karışıyor

Sahip çıkılmayan her sevgi, her aşk işte bu yüzden kötülüğe dönüşüyor

Her yenik sevgi, her imkansız aşk derin bir kötülük olarak karşımıza çıkıyor

Gel, küçümseme sana duyduğum zayıflığı

Kendini bu denli önemseme, bu denli önemseme o ışıksız kalmış arzularını

Bu hayat, bu sahte vaatler, o kimsesiz kalmış arzuların sana seni unutturdu

Sen öyle bir saplandın ki karanlığına yargı yeteneklerin köreldi

Öyle ki kendini unutup o derin boşluğuna taptın sen

Kendini orada aradın

Bu yüzden seni gören aydınlığım hiçbir işe yaramadı, aydınlığımı bir yana bıraktım, o derin körlüğümle gördüm seni

Bu moda kötülüğün içinden gördüm

Öylesine kırmıştı ki umutlarını bu sana ait olmayan hayat, öylesine küçümsemişti ki seni

Kime bağlandığını hissetsen önce içindeki o yabancı kalbin küçümsemişti seni

Seni sevenleri ne denli köle yaptıysan o denli köleydin içindeki korkulara

Kendini ne denli kapattıysan, o denli kapatmıştın, aşklara, dostluklara, seni gerçekten sevebilecek olanlara

Olmayan, hayali, kendi yarattığın şeylere köleydin sen

O sahte vaatlerde ara yalnızlığını, ben senin gerçeğinim Saklandığın boşlukta değil hayat, gizlediğin korkularında

Boşluğuna sarıldıkça büyür korkuların, sen o boşluğun yanı başında gizlenensin

Sana tapan kölene gizlendiğin yeri göster

Bir kez eğil onun önündeHem gizlendiğin yere, hem de kölene

Gel bir kez, hepiniz bana karşısınız, bense tek başınayım, dedirtme, bana

Aramızdaki aşktan yayılmasın faşizm, bir kez seni yanımda hissedeyim

Benim cesaretim sensin

Seni yok sayarak başkaldıramam

Ben bunca eksikken başkaları adına konuşamam

Ben seninle bunca doluyken o iyi ve yoksul insanları yürekten sevemem

Sevmek insanın kendine çekilmesidir

Sevmek insanın çekildiği yerde sevdiğine baş eğmesidir

Sevmek, insanın yıllardır unuttuğu kendisine dönmesidir

Sevmek insanın yıllar sonra döndüğünde gördüğü şeye gönül rahatlığıyla inanmasıdır

Öyleyse bir kez olsun bak o susuz kalmış dudaklarıma

O kirli, o her yerden yara alan hayatıma bak

Seni görmek için başka hiçbir şey görmeyen gözlerime bak

Göze al, sana aşık kalbimin kanı bulaşsın üzerine, göze al

Bana bak demiyorum, ama seni sevdiği için kimsesiz kalan ömrüme bak ve bir kez gör kendini orada

Cezmi Ersöz





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.