Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
felsefepsikolojisosyoloji, sözlüğü, terimler

Felsefe-Psikoloji-Sosyoloji Terimler Sözlüğü

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Felsefe-Psikoloji-Sosyoloji Terimler Sözlüğü



Felsefe-Psikoloji-Sosyoloji Terimler Sözlüğü
A

Agnostisizm : Tanrı’nın var olup – olmadığının bilinemeyeceğini savunan görüş Agnostisizm’dir (Bilinemezcilik) Örneğin sofist düşünürlerden Protagoras “Tanrılar üzerine bilgi edinmekte çaresizim; ne var oldukları ne de olmadıkları, ne de ne şekilde oldukları üzerine …” Agnostisizm adını ilk kullanan Thomas Huxley’e göre duyularımızla kavrayamadığımız şeyler konusunda kesin bir şey söyleyemeyiz Tanrı da duyularla kavranamadığı için var olup-olmadığını söyleyemeyiz

Ahlak kuralları : Toplum tarafından oluşturulan iyi – kötü kavramlarından; iyinin yapılması, kötünün yapılmamasını emreden davranış kurallarına ahlak kuralları denir

Aile : Aralarında gerçek ya da varsayımlı kanbağı bulunan, karşılıklı hak ve ödevleri üstlenen insanların oluşturduğu toplumun en küçük birimine aile denir

Akıl Yürütme : Kişiler, geçmiş yaşantıları, gözlemleri ve öğrenmeleri sonucunda oluşturdukları somut ve soyut tasarımlar arasında mantık ilkelerine uygun bağlantılar kurarak yeni yargılara varırlar Buna akıl yürütme denir

Alt Eşik : Duyu organlarının bir uyarıcıyı belli belirsiz almaya başladığı en düşük şiddettir

Algı: Nesne ya da olayların beyinde işlenerek, anlamlı bütünler olarak kavranmasına algı denir

Algıda Değişmezlik : Nesne ya da olayların farklı ortamlarda hep aynıymış gibi algılanmasına algıda değişmezlik denir

Algıda Örgütleme (Organizasyon) : Duyumları oluşturan nesne ya da olayların, zihin tarafından bir düzene konulup biçimlendirilmesine algıda örgütleme denir

Algıda Seçicilik : Organizmanın, çevresinde bulunan çok sayıda uyarıcı nesne, ya da olaydan, bir ya da bir kaçına dikkatini yöneltmesine algıda seçicilik denir

Anaerkil (Matriyarkal) Aile : İlkel toplumlarda görülen anaerkil ailede, ailenin sorumluluğu birinci derecede kadının üzerindedir Doğal işbölümü nedeniyle kadınlar toplayıcılık, erkekler avcılık işini üstlendiler Doğurgan olan ve çocuklara doğal yapısı gereği daha yakın bulunmak zorunda olan kadın, ailenin yaşamını sürdürmesinde daha önemli idi Sonuç olarak ailenin beslenme, barınma, soğuktan, sıcaktan korunma görevi kadının sorumluluğundaydı Klanlarda görülen bu aile biçiminde akrabalık bağı kandaşlığa değil, totemdaşlığa dayalıdır Erkek ve kadın aynı klanda yaşamadıklarından ve çocuklar annenin klanında yaşadığından yalnızca ana akrabalığı vardı

Analitik felsefe : Felsefeye bilimlerin dilini analiz etmek işlevi yükler Böylece felsefe, düşünsel bir etkinlik alanı olmaktan çıkarılır, yalnızca dil analizleri yapan bir alan haline getirilir Felsefe, bilimlerin dilini çözümleyecek, onların kavram yapılarını araştıracaktır Bunu yaparken de sembolik mantığı kullanacaktır Neo pozitivizm (yeni pozitivizm) ya da mantıkçı empirizm adıyla da anılan analitik felsefe, felsefeyi modern (sembolik) mantık alanı olarak görür

Anarşizm : Toplumsal yaşamı düzenleyen tüm kurum ve kuralları reddeden anarşizm, doğal olarak ahlak kurallarının egemenliğini de reddeder Bireysel iradenin her şeyin üstünde olduğunu savunan anarşizmin kurucusu Proudhon ve diğer temsilcileri Bakunin, Kropotkin ve Stirner, ahlak yasalarının diğer yasalar gibi insanları kolay yönetmek için uydurulduğunu savunurlar

Anayasa : Devletin temel yapısını, biçimini, örgütünü, bu örgütün işleyiş kurallarını, milli egemenliğin nasıl kullanılacağını kişilerin hak ve özgürlüklerini belirleyen en temel kanundur

Anayasa Mahkemesi : Parlamentonun yaptığı yasaların anayasaya uygun olup olmadığını denetler Anayasalar yasalardan üstündür ve yasalar anayasaya uygun olmak zorundadır Çünkü anayasalar halk oyuyla kabul edilir ve halkın doğrudan yaptığı anayasalar, temsilcilerinin yaptığı yasalardan üstün sayılır

Anket : Önceden hazırlanmış soruların yazılı olarak üzerinde inceleme yapılan insanlara doğrudan yöneltilmesi ve sonuçlarının değerlendirilmesidir

Anksiyete Nevrozu : Kaygı düzeyinin yükselmesi sonucu bedensel gerginliğin ve ruhsal tedirginliğin artmasıyla yaşanan panik durumudur Bu durum, hasta tarafından ölüm korkusu, sıkıntı, sıkışma olarak anlatılır

Anoloji : İki benzer olay arasında karşılaştırma yaparak sonuca ulaşmaktır Arjantin’de enflasyon oranı yüksek olduğundan toplumsal muhalefet fazladır Yunanistan’da da enflasyon oranı yüksektir O halde, Yunanistan’da da toplumsal muhalefet fazladır

Anoloji (Andırma) : İki olaydaki benzerliklerden yararlanarak, birinde var olan özelliği diğerinde de var saymaktır Örnek : “Güney Afrika Cumhuriyeti’nde altın madeni çıkar ve Güney Afrika Cumhuriyeti zengin bir ülkedir” “Türkiye’de altın madeni çıkar” “O halde Türkiye de zengindir” Anoloji, zihnin özelden özele sonuç çıkarmasıdır ve doğruluk değeri olasılıklıdır

Anormal davranış : Belirli doğal ve toplumsal ortamlarda dıştan ve içten gelen belirli şiddet ve süredeki uyaranlara, insanın alışagelenin dışında hatalı, kurala uymayan, uygunsuz cevap vermesi tepki göstermesidir

Antropoloji (insanbilim) : Evrim sürecinde, insanın değişen biyolojik yapısını, bedensel özelliklerini, ırklara ayrılıp ayrılmayacağını, ilkel toplulukları ve bunların kültürlerini inceleyen bir bilimdir

Aralıklı ya da Toplu Öğrenme : Öğrenme sürecini zaman içine ya****** kısa çalışma süreleriyle yapmaya aralıklı öğrenme denir Bunun tersi olarak, öğrenme sürecini uzun çalışma süresi içinde ara vermeden yapmaya toplu öğrenme denir

Ara mal : Üretim mallarının tüketim malı haline dönüştürülürken aldığı yeni biçim ara maldır Örneğin, un, buğdaydan ekmek elde etme sürecinde ara maldır Ara mallar da üretim malı sayılır

Arz (Sunu) : Piyasaya sunulan mal miktarıdır

Aşırı Uyarılma : Organizmanın alıştığı düzeyin üzerinde uyarıcı ile karşılaşması sonucu fizyolojik ve psikolojik anlamda çevreye uyum gücünün azalmasıdır

Ataerkil (Patriyarkal) Aile : Toplumda tarımsal üretimin kökleşmesi ve ticari yaşamın yaygınlaşması sonucu ekonomik gücü, devletin doğuşu ve köleciliğin yaygınlaşması ile siyasi gücü eline geçiren erkek, aile içinde de mutlak güç olmaya başladı ve ataerkil aile doğdu Ataerkil ailede söz ve miras hakkı erkeklerin elindedir Erkek ekonomik gücü elveriyorsa birden çok kadınla evlenir Bu aile biçimi ağırlıklı olarak İlk Çağ köleci toplumlarında görülür

Ateizm : Tanrı’nın varlığını reddeden görüş ateizmdir (Tanrı tanımazlık) Ateizm tanrı’nın varlığını reddederek evreni, evrene dayanarak açıklamaya çalışır Bu nedenle ateizmi savunan düşünürler genelde materyalisttir

Ayet : Kur’an-ı Kerim’de sureleri meydana getiren uzun veya kısa vahiy ifadelerine ayet adı verilir

Azlık : Mal ya da hizmetin ihtiyaca göre doğada az bulunması ya da az üretilmesi değeri yükseltir Örneğin, altın, elmas, uranyum az bulunduğu için değerlidir

B

Bellek (Hafıza) : Yaşam boyunca öğrenilen bilgilerin, davranış kalıplarının, deneyimlerin, anıların depolanıp saklanması ve hatırlanmasıdır

Bencillik (Egoizm) : İnsan eylemlerinin kökeninde “ben sevgisi” vardır Ahlak ise insanın kendini koruma güdüsünün dışa vurulmasından başka bir şey değildir Bu görüşü savunan Thomas Hobbes’a göre, insanda, hayvanlarda olduğu gibi “kendini sevme” ve ”kendini koruma” içgüdüleri vardır Dolayısı ile insan doğası gereği “bencil” dir Bencil olan insan her şeyden önce kendi “çıkar” ını düşüneceğinden evrensel bir ahlak yasası yoktur

Benlik : İnsanın, kendi kişiliğine ilişkin kanıları, kendini tanıma ve değerlendirme biçimidir Kişiliğin iki yönü vardır Birinci yönü, dışa yansıyan, daha çok başkaları tarafından değerlendirilen ve davranışlarına yansıması ile de ölçülebilen yandır İnsanın bu yönü nesneldir Kişiliğin ikinci yönü ise dışarıya pek yansımayan yani bireyin kendini tanımladığı biçimidir İşte kişiliğin, bu öznel yönü benliktir ve benlik ölçülerek değil, yorumlanarak anlaşılabilir

Berdel : Farklı akraba gruplarından insanların karşılıklı olarak birbirlerinden kız alıp vermek üzere anlaşarak evlenmeleridir Bir gruptan bir erkek, başka bir gruptan bir kadınla evlenirken, karşı gruptan bir erkekle o gruptan bir kadını alır Bu evlilik biçimine ise başlık parasından kurtulmak için başvurulur

Bilgi Kuramı (teorisi) : Sübje (bilen) ile obje (bilinen) arasındaki ilişkiyi inceleyen bilgi felsefesi alanına bilgi kuramı denir Sübjenin, objeyi incelerken ulaşacağı sonuçlar felsefe açısından tartışmalıdır

Bilginin kaynağı : “İnsan bilgiye hangi araçlarla ulaşır?” sorusuna yanıt arar Bu soruya verilen yanıtlar farklı felsefi sistemlerin doğmasına yol açar Bilginin kaynağı akıldır, çünkü duyu organlarının bilgisi zorunlu ve kesin değildir diyen rasyonalizme karşı empirizm, bilginin kaynağı deneydir, doğru ve kesin bilgiye duyu organları aracılığı ile yapılan deney ve gözlem ulaştırır görüşünü savunur Entüisyonizm (sezicilik) ise bilginin kaynağının sezgi olduğunu ileri sürer

Bilimsel Bilgi : Özne (sübje) ile nesne (obje) arasındaki ilişkinin sınırlı bir konuda ve belli bir yöntemle her zaman geçerli sonuçlara ulaşmak için amaçlı ve sistemli olarak kurulması sonucu bilimsel bilgi elde edilir

Bilinç : Belirli bir zaman sınırı içinde insanın kendisinden ve çevresinden haberdar olması haline bilinç denir Bilinç olmadan algılama dikkat, düşünme, hatırlama vb zihinsel işlevlerden söz edilemez

Boşanma : Evlilik sonucu oluşan ailede karşı cinslerin, toplumca veya hukukça evlilik bağlarının sona erdirip ayrılmalarına boşanma denir

Bürokrasi : Yasaların uygulamalarını üstlenen memurların idari işleyişidir

C

Cins : Cins, “altında türlerin sıralandığı şeydir” diye tanımlanabildiği gibi, “gerçekleri farklı olan şeylere, bunlar denir diye sorulduğunda verilen yanıttır” biçiminde de tanımlanabilir Örneğin, “domates, biber, patlıcan nedir?” diye sorulduğunda, “sebze” yanıtı cinsi gösterir İçlem açısından bakıldığında “cins, özellikler yığınıdır

Ç

Çatışma : Aynı anda ulaşılması imkansız iki güdüden bir tanesini seçememenin verdiği kararsızlık halidir İki güdü çatıştığında birinin doyumu diğerinin engellenmesine yol açar Bu nedenle çatışma engellenmeye neden olan bir etken olarak da görülebilir

Çekirdek (Modern) Aile : Sanayi toplumları ile birlikte üretimde iş gücüne talep duyulması kadını aile içinde çalışan birey olmanın dışında, dışarıda da çalışıp para kazanan birey durumuna getirir Öte yandan felsefede etkinleşen kişi hak ve özgürlükleri, devlette demokratikleşme, dinde laikleşme kadını etkiler ve onları da erkekle eşit bir birey olma mücadelesine zorlar Böylece anne-baba ve evlenmemiş çocuklardan oluşan, kadınla erkeğin hukuksal eşitliğine dayanan çekirdek aile yerini alır

Çevre : Canlı davranışlarını etkileyen ve kalıtımsal olmayan bütün etkenleri, uyarıcıları (uyaranları) içerir

Çıkarım : Verilen önermelerden zihnin sonuç çıkarmasına çıkarım denir Çıkarımda verilen önermelere öncül, öncüllerden zihnin zorunlu olarak çıkardığı önermeye ise sonuç önermesi denir

D

Danıştay : Hükümetle yurttaş arasındaki sorunları inceleyen Bölge İdare Mahkemeleri’ni denetler Hükümetin gücünü kötüye kullanmasını ve yurttaşına haksızlık yapmasını önler

Deflasyon : Ulusal paranın değerinin yükselmesi sonucu mal ve hizmetlerin fiyatlarının düşmesidir Deflasyon üretimin tüketimden, dış satımın dış alımdan çok olması durumunda görülür

Değer : İnsanların bir mala ya da hizmete yükledikleri öneme değer denir

Deizm : Tanrı’nın evreni kendi yasalarına göre işleyen bir düzen olarak yarattığını savunur Ancak yaratan ve düzeni kuran Tanrı’nın, evreni kendi başına bıraktığını kabul eder Bu yüzden deizm, dinsel dogma ve ilkelerin varlığını kabul etmez Deizm’e göre Tanrı’nın vahiy, mucize gibi kanıtlara gereksinimi yoktur

Demokrasi : Halkın doğrudan ya da seçtiği temsilcileri aracılığı ile kendini yönettiği yönetim biçimine demokrasi denir

Demokratik Devlet : Yasama, yürütme, yargı güçlerini kullanan kurumların temsilcileri yetkilerini halktan alırlar ve seçimle belirlenirler Ayrıca bu güçler birbirlerinden bağımsız organlar tarafından kullanılır

Deney : Varsayımı kanıtlamak üzere sonucu etkileyen değişkenlerle sonuç arasındaki ilişkiyi saptamak üzere pratik uygulamalar yapmaktır

Deneysel Psikoloji : Deneysel psikoloji bir davranışı etkileyen çevre koşullarını ve uyarıcıları tanımlayıp ölçerek hangi davranışı, nasıl ve ne derecede etkilediğini bulmayı amaçlar Bunu yaparken hayvanlar üzerinde laboratuar deneyleri yapar, bunları insan davranışları ile karşılaştırır

Deneysel Yöntem : İncelenen olayla ilgili neden sonuç ilişkilerini saptamak üzere araştırmacının uygun laboratuar koşullarında hazırladığı ve incelediği kişi ya da nesneyi yönlendirebildiği yöntem, deneysel yöntemdir Deneysel yöntem sırasında incelenen insana denek, hayvana kobay adı verilir

Determinizm : İnsanın, “ahlaki eylemleri ile ilgili kararları, içten ve dıştan belirlenen koşulların etkisiyle oluşur” görüşüne dayanarak ahlaki eylemlerinde özgür olmadığını savunan filozoflar vardır Bunlar ahlak felsefesi alanında deterministtir

Devalüasyon : Bir devletin ulusal parasının yabancı paralar ve altın karşısında değerinin düşürülmesidir Yüksek enflasyon yaşayan devletlerin dış borçlarının artması sonucu, ulusal paranın değeri resmi olarak düşürülür Bu değer düşürme işleminde IMF, Dünya Bankası gibi uluslar arası finans kuruluşlarının zorlamasının etkisi büyüktür

Devlet : Sınırları belirli bir toprak parçası ile bu topraklarda yaşayan insanlar üzerinde egemenlik hakkı kullanan siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik örgütlenmelere devlet denir

Dil : Duygu ve düşünceleri yapay işaretlerle anlatmaya yarayan bir dizgedir (sistemdir)

Dini kurallar : Allah (cc) tarafından insanların dünya ve ahirette kurtuluşa ermeleri, mutlu ve huzurlu olmaları için gönderilmiş ilahi kanun ve kurallardır

Dinsel Bilgi : Özne (sübje) ile nesne (obje) arasındaki ilişkinin inanç, Tanrı, kutsal kitap ve din çerçevesinde kurulduğu bilgi, dinsel bilgidir

Doğal Gözlem : İncelenen olayların kendi doğal ortamında, müdahalede bulunulmaksızın gözlemlenmesidir

Doğruluk (Hakikat) : Bilginin bilgi konusu ile tam uygunluk içinde bulunmasıdır Bir bilginin doğruluğu, onun kanıtlanabilmesi ile mümkündür Çünkü doğruluk düşünce ile nesne (obje) nin uygunluğudur

Duyarsızlaşma : Duygusal yaşamda tekrar tekrar karşılaşılan uyarıcıyı organizmanın belli bir süre sonra kanıksamamasıdır Örneğin: Annesi tarafından sık sık azarlanan bir çocuk, bir süre sonra annesinin azarlamasına karşı duyarsızlaşabilir

Duyum : Organizmanın iç ve dış çevreden gelen uyarıcıları duyu organı aracılığı ile alıp sinirsel enerji haline dönüştürmesi sürecine duyum denir

Duyumun Eşiği : Duyu organlarının bir uyarıcıyı almaya başladığı sınırdır

Duyusal Uyum : Duyu organlarının çevredeki uyarıcılara alışkanlık göstererek, onlara tepki vermemesidir

Düalizm (ikicilik) : Materyalizmle idealizm arasında bir uzlaşma çabasıdır Descartes’a göre varlık madde ve ruh olmak üzere iki cevherden oluşur Ruhun işlevi düşünmek, maddenin işlevi uzayda yer kaplamaktır Evrendeki nesne dünyasındaki varlıklar salt madde, Tanrı ise salt ruhtur İnsanda madde ve ruh bir aradadır

Dürtü : Organizmadaki eksikliği gidermek için doğan güçtür

Düşünme : Olay ve nesneler yerine onların simgelerini (işaretlerini) kullanarak yapılan zihinsel bir işlem ve sorunlara çözüm arama yoludur Düşünme yeteneği en fazla olan canlı insandır Fare, maymun gibi üst düzey canlılarda da düşünme yeteneği vardır Fareler eski deneyimlerinden yararlanarak karşılaştıkları problemleri çözebilirler

E

Eğitim : İnsanın toplum yaşamına uyum sağlayabilmesi ve yeteneklerinin geliştirilmesi için uygulanan yöntemlere eğitim denir

Eğitim Psikolojisi : Psikolojinin bulgularının eğitim ve öğretime uygulanarak kolaylıklar ve ilerlemeler sağlanması eğitim psikolojisinin konusuna girer

Ekonomi : İnsanların ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetlerin nasıl üretildiğini, bölüşüldüğünü ve tüketildiğini inceleyen bir bilimdir

Ekzogami (dışarıdan evlilik) : Seçilen eşin akraba grubu dışından olması durumudur

Embesil (Budala) : Yaklaşık 20 – 49 zeka bölümüne sahiptirler Belirli oranlarda da olsa gereksinimlerini karşılayabilirler Yeme, içme, giyinme, soyunma gibi becerileri kazanabilirler İleriki yaşlarda da 5 – 6 grubundaki çocukların davranışlarını gösterirler

Emek : Doğal kaynakları işleyen, biçimini ve yerini değiştiren, adedini çoğaltan kas gücü yani iş gücüdür Bir mal ya da hizmetin üretiminde verilen emek değerin belirlenmesinde etkili olur Örneğin el dokuması halı çok emek verilerek üretildiği için fabrikasyon halıdan daha değerlidir

Empirizm (Deneycilik) : Doğru bilgiye duyu verileri ve deneyle ulaşılabileceğini savunan akımdır İnsan aklında doğuştan bilgi olmadığını ve bilgiye dış dünyadan gelen deney verileri ile ulaşılabileceğini ileri sürer Bilginin kaynağı deneydir Empirizm deneye dayanan fiziği temel alır Empirizmin ilk örnekleri ilkçağda Epiküros’ta görülür Ona gör bütün bilgilerin ilk kaynağı duyudur

Endogami (içerden evlilik) : Seçilen eşin akraba grubu içinden olması durumudur

Endüstri (Sanayi) Psikolojisi : Üretimde verimi artırmak amacıyla, insan emeğinin daha üretken hale getirilmesi endüstri psikolojisinin konusuna girer

Enflasyon : Mal ve hizmetlerin fiyatlarının yükselmesi sonucu paranın satın alma gücünün düşmesidir Enflasyonun nedeni, dış satımın (ihracatın) az, dış alımın (ithalatın) çok, üretimin az, tüketimin çok olması yani bütçe açığıdır Bir devlet ürettiğinden çok tüketiyorsa, sattığından çok alıyorsa enflasyon yaşar

Engellenme : Elde etmek istediğimiz bir nesneye, ulaşmak istediğimiz belirli bir amaca varmamız engellendiğinde ya da bir gereksinmemizin giderilmesi önlendiğinde, duyduğumuz olumsuz duyguya engellenme denir

Entüisyonizm (Sezgicilik) : Kesin ve değişmez bilgilere sezgi aracılığı ile ulaşılabileceğini savunan akım enstüisyonizmdir

F

Farklılaşma Eşiği : Bir uyarıcıda fark edilebilen, en küçük şiddet değişmesidir Yani, aynı türden iki uyarıcıda şiddet farkının ayırt edildiği ilk noktadır Örneğin : İki kırmızı ışığın birbirinden ayıt edilebilmesi için, dalga boylarında belirli bir miktar fark olmalıdır

Fayda : Mal ve hizmetin değerini kullanana sağladığı fayda belirleyebilir Örneğin, araba, ev insanların yaşamlarını kolaylaştırdığı için değerlidir

Felsefe Açısından Ahlak : İnsan davranışlarını iyi ya da kötü olarak nitelendiren yaptırım gücünü ağırlıklı olarak bireyin vicdanından alan kurallara ahlak denir Ahlak felsefesi (etik) ise ahlak alanını yöneten değerlerin neler olduğunu, özünü ve temellerini araştıran ahlaki eylemlerin ölçütlerini koyan özel bir felsefe alanıdır

Felsefe Bilgisi : Özne (sübje) nin, evreni, insanı, evrende insanın yeri ve kaderini salt düşünce temelinde sistemli olarak açıklama ve yorumlama çabasına felsefi bilgi denir

Fenomenoloji (Görüngübilim) : Fenomenoloji, pozitivizmin duyusal verileri yani olguları ön plana çıkaran anlayışına karşı “genel objeler” in ruhsal (tinsel) olarak kavranabileceği anlayışını ortaya koyar Görünenler (fenomenler) içinde bulunan “öz” doğru bilgidir ve bu “öz” ancak bilinçle kavranır

Fiyat (Eder) : Mal ve hizmetlerin birim para insinden değerine fiyat denir Mal ve hizmetlerin değeri fiyata göre belirlenir Mal ve hizmetlerin fiyatları piyasalarda oluşur Piyasalar alıcı ve satıcıların karşı karşıya geldiği yerlerdir

Fizik Antropoloji : İnsanın biyolojik yapısında meydana gelen değişmeleri, ırkların kökenini inceler

Fiziksel (nesnel) Engeller : Bireyin amacına ulaşmasını engelleyen yağmur, kar, uzaklık, yangın gibi fiziksel nesne ve olaylara fiziksel (nesnel) engeller denir

Fiziksel İllüzyon : Ortamdaki uyarıcının fiziksel ya da fizyolojik nedenlerden dolayı her insan tarafından aynı şekilde yanlış algılanmasıdır

Fizyolojik Güdüler : Organizmanın yaşamı sürdürebilmek için gidermek zorunda olduğu temel gereksinimlerden kaynaklanan güdülere fizyolojik güdüler denir

Fobik Nevroz : Gerçekte hiçbir tehlike olmadığı halde mantık dışı duyulan korkulardır Örneğin, yükseklikten, kapalı yerlerde kalmaktan, asansörden, kalabalıktan, karşı cinsten korkmak fobik nevroz örnekleridir

G

Geçmiş Yaşam Deneyimleri : Geçmişte yaşadığımız olay ya da olaylar, ilgili nesnelerin bellekte bıraktığı izler, yeni algılamalarımızı etkiler (koşullanma-telkin)

Gelenek : Bir toplumun, yüzyıllar öncesinden kendi içerisinde doğan, kuşaktan kuşağa geçerek özel bir bağ oluşturan davranış kurallarıdır Bunlara örf ve adetler veya töre de denir

Gelişim Psikolojisi : Gelişim psikolojisi, yaşa bağlı davranış değişikliklerini inceler Çocukken büyük bir dikkatle ve keyifle izlenen çizgi filmler büyüyünce ilgi çekici olmaktan çıkabilir Gelişim psikolojisi çocuk psikolojisi ve yetişkin psikolojisi olmak üzere ikiye ayrılır

Genelleme : Birbirine benzeyen varlıkları ortak özellikleriyle düşünmektir Örneğin, köpek kavramı sayesinde her gördüğümüz köpeği tek tek incelemeden (tüyleri olduğuna, havladığını, et yediğini, sadık olduğunu) diğer köpeklerle aynı ortak özelliklere sahip olduğunu biliriz

Genel Uyarılmışlık Hali ve Kaygı : Kişinin bilincinin açık ve tamamen uyanık olmasına, enerjisini yapacağı işe verebilmesine genel uyarılmış hali denir Herhangi bir öğrenmenin yapılabilmesi için bireyin enerjisini yaptığı iş üzerinde yoğunlaştırması gerekir Ekrandaki bu metni okurken, aynı zamanda gitmeyi düşündüğünüz tiyatroya, kimlerle gideceğinizi tasarlıyorsanız büyük olasılıkla öğrenme gerçekleşmeyecektir

Gerçeklik : İnsan bilincinden bağımsız olarak var olanlardır Gerçeklik varlığın bir özelliği başka bir deyişle var oluş tarzıdır

Gereksinim (İhtiyaç) : Organizmada herhangi bir eksikliğin hissedilmesidir

Geriye Ket Vurma : Yeni öğrenilen bilgilerin önceki öğrenilenleri unutturmasıdır Örneğin, matematik dersinden öğrendiğiniz pratik çözüm yolu uzun ispatlara dayalı eski bilgilerinizi unutturabilir

Gestalt Tedavisi : Gestalt terapisinin amacı, insanların kendileri ile ilgili bütün yönlerin farkında olmalarını kolaylaştırarak, kendilerine saygı, bağımsızlık ile kararlarının ve seçimlerinin sorumluluğunu üstlenebilmelerini sağlamaktır

Girişim : Üretim faaliyetlerini planlayan, düzenleyen ve örgütleyen beyin gücüdür

Görgü kuralları : İnsanların birbirleri ile olan ilişkilerinde saygıyı, sevgiyi ve hoşgörüyü esas alan kurallardır

Görüşme (Mülakat) : İncelenen insanın, duygu, düşünce, davranış ve tutumlarını saptamak amacı ile yüz yüze yapılan sözlü söyleşidir Güvenilir bir görüşme için görüşmecinin alanında uzman olması, ortamın ve görüşme süresinin, görüşülen insanı olumlu ya da olumsuz yönde etkilemeyecek biçimde düzenlenmesi gereklidir

Gözlem : Olayları kendiliğinden oluşan oluşum biçimleri içinde amaçlı ve sistemli olarak izlemek ve kaydetmektir Sosyolojide, toplumsal yaşamla ilgili olayları oluşum koşulları içinde amaçlı ve sistemli bir biçimde izlemek ve kaydetmektir

Güçler Ayrılığı İlkesi : Demokrasilerde, kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınması amacı ile yasam, yürütme, yargı güçleri ayrı organlarca kullanılır Demokrasilerde yasama gücünü parlamento, yürütme gücünü hükümet, yargı gücünü bağımsız mahkemeler kullanır Bu güçler arasındaki ilişkilerin sınırları yasalarca belirlenmiş ve özellikle yasam ve yürütmenin (parlamento ve hükümetin) yargıya müdahalesi olabildiğince azalmıştır

Güdü : Organizmanın, gereksinimini karşılamak üzere bir davranışı yapmaya istekli duruma gelmesidir

Güdülenme : Hayvan ya da insanda organizmayı belirli bir amaca yönelik davranışa iten sürecin tümüne güdülenme denir

H

Halk : Devletin üzerinde egemenlik hakkını kullanıp yönettiği insanlardır

Halüsinasyon (Sanrı) : Ortamda olmayan uyarıcıların varmış gibi algılanmasıdır

Hatırlama : Kişilerin, nesnelerin, olayların, yaşam deneyimlerinin, öğrenilen bilgilerin istenildiğinde bellekte yeniden canlandırılmasıdır Hatırlama, belleğin tanımadan daha ileri ve üst düzeydeki bir işlevidir

Hayal kırıklığı : Engellenmişlik duygusunun çok şiddetli bir şekilde yaşanmasıdır

Hazırlayıcı Kurulum (Beklenti) : Olmasını ya da gerçekleşmesini beklediğimiz bir olay algılamayı etkiler Birey neye hazırlanıyorsa, neyi bekliyorsa, onu algılama eğilimindedir Bu duruma da hazırlayıcı kurulum denir

Hedonizm : İnsanın haz duyduğu şeylerle mutlu olabileceğini savunur Haz duyulan şeyler öznel olduğundan evrensel bir ahlak yasasından söz edilemez Bu görüş, ilkçağ düşünürlerinden Aristippos’a göre, “iyi” nin ve “kötü” nün ölçütü hazdır Haz veren şeyler “iyi” , acı veren şeyler ise “kötü” dür Epiküros’a göre ise insan acıdan kaçarak ve hazza yönelerek mutlu olur

Heyecan : Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi gibi nedenlerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu dönemine heyecan denir

Hipnoz : Sözle, bakışla ya da yardımcı nesneler kullanarak telkinle oluşturulan yapay uyku halidir Hipnoz görünüşte uykuya benzeyen, ancak kişinin, hipnozu yapanın etki ve telkinlerine açık, çevrenin etkilerine karşı kapalı olduğu bir durumdur

Hipokondriyasis : Hastalık hastalığı Sağlıkla ilgili aşırı kaygı ve kuruntu durumu söz konusudur Birey duyduğu hastalık belirtilerinin kendisinde de olduğunu zanneder Kişi, hastalık hastasıdır

Histerik nevroz : Acı veren duygu yüklü bir düşüncenin baskı sonucunda bedensel işlev kayıplarına neden olmasıdır Kişinin hiç bir organik bozukluğu olmadığı halde, organlarında işlev kayıpları ortaya çıkabilir Örneğin, kişinin acı çektiği bir düşüncesi nedeniyle sağır olması histerik nevroz örneğidir

Hizmet : İnsanların sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayan işlere hizmet denir Hizmetler ikincil ihtiyaçların karşılanmasına yöneliktir Hizmet, turizm, adalet, ulaşım, eğitim, sağlık, sanat, spor gibi alanlarda insanların ihtiyaçlarını karşılar

Homeostasis (Dengeleme) : Organizmanın iç dengesini kendi çabasıyla korumasına homeostasis denir Bir başka deyişle, yetersiz ya da aşırı uyarılma durumlarında organizmanın çevreye uyum gücünü kendi çabasıyla korumasına homeostasis denir

Hukuk : Bireylerin birbirleriyle ve toplum ile olan ilişkilerini düzenleyen ve devlet gücünün desteğindeki yaptırımlarla uyulması zorunlu duruma getirilen kurallar bütünüdür

Hukuk Devleti : İnsan hakları ve kişi hak ve özgürlüklerine dayanan evrensel hukuk kurallarına göre yapılan yasaların, yönetim görevini üstlenen kişi ve organları da bağladığı devlettir Hukuk devleti “hukukun üstünlüğü” ilkesine dayanır

Huy (Mizaç) : Kişiliğin doğuştan gelen, genelde fizyolojik kaynaklı ve kolay kolay değişmeyen yanıdır Örneğin, içe dönüklük, karamsarlık, sinirlilik, heyecanlılık, dışa dönüklük gibi kişilik özellikleri huyu anlatır “Can çıkar, huy çıkmaz”, “Huylu huyundan vaz geçmez” gibi atasözleri, huyun ne denli zor değişebileceğini ifade eder

Hükümet : Parlamento tarafından onaylanan ve yürütme işlevini gören organ hükümettir Yani hükümet, devletin kullandığı yasama, yürütme, yargı yetkilerinden yürütme yetkisini kullanan organdır
Demokrasilerde hükümet, başbakan ve bakanlar kurulundan oluşur ve yaptıkları çalışmalar parlamento tarafından denetlenir

İ

İbadet : Tanrı’ya inananların Tanrı’nın buyruklarına uygun olarak yaptıkları tapınmalardır

İç Gözlem (İçe Bakış) : Bir uyarıcının etkisiyle bireyin yaşadığı duyguları kendi ağzından anlatmasıdır

İçgüdü : Öğrenilmeden yapılan, niçin yapıldığının bilincinde olunmayan, türün tüm bireylerinde bulunan kalıtsal davranışlara içgüdü denir

İdealizm : Gerçekte var olan düşünce ve ruhtur Madde, düşünce ve ruhun ürünüdür

İdiot (Aptal) : Yaklaşık 0 – 19 zeka bölümüne sahip insanlardır Bunlar sürekli bakıma muhtaçtırlar Kendi başlarına hiçbir gereksinimlerini karşılayamazlar İleri yaşlarda bile yaklaşık 1 – 2 yaş grubundaki çocukların düzeyinde davranırlar

İktidar : Devletin yasama, yürütme ve yargı yetkilerini kullanan yöneticilerdir

İleriye Ket Vurma : Eski öğrenilen bilgilerin yeni öğrenilenleri unutturmasıdır Örneğin, arkadaşınızın eski telefon numarası yeni öğrendiğiniz telefon numarasını unutturabilir

İllüzyon (Yanılsama) : Ortamda var olan uyarıcı kaynağın (nesne ya da olayların) olduğundan farklı algılanmasıdır

İman : Tanrı’nın buyruklarına kayıtsız koşulsuz inanılmasıdır

İmgeleme : Düşünülen durum ya da olayın imgesinin (hayalinin – görüntüsünün) zihinde canlandırılmasıdır Örneğin, çalışma odanızı düzenlemeyi düşündüğünüzde çalışma masanızın, kitaplığınızın önce nerede daha iyi duracağını gözünüzün önüne getirir, sonra yerlerini değiştirirsiniz Bazı kişiler ise gördükleri durum ve nesneleri olduğu gibi tüm ayrıntılarıyla zihinlerinde canlandırabilirler Buna fotoğrafsı imgeleme denir İmgeleme, kavramlardan oluşan önermelerden farklı olarak somut bir nesneyi zihinde canlandırmaktır Yani köpekleri değil “Karabaş” ı zihinde canlandırmaktır

İmmoralizm : Ahlakın dışlandığı bu felsefi anlayışın en önemli temsilcisi Friedrich Nietzsche’dir Nietzsche’ye göre iki tür ahlak anlayışı vardır Her şeye boyun eğen, zamanının ahlak anlayışına körü körüne inanan “sürü insan” ın ahlakı “köle ahlakı” dır “Güç iradesi” ni simgeleyen “üst insan”, “köle ahlakını” yıkıp yerine “efendi ahlakı” nı koymalıdır “İyi” ve “kötü” ile uğraşmak yerine “güce” dayanan bir ahlak anlayışı oluşturulmalıdır

İndeterminizm : Bu görüşe göre, insan ahlaki eylemleri ile ilgili kararları özgürce belirler

İşleve Takılma : Nesneleri belli işlevlerinin dışında kullanmamak Örneğin, su motoru su pompalamak için kullanılır Ancak, Anadolu’nun birçok yerinde su motorundan traktör kadar hız yapan “tak tak” adlı bir taşım aracı geliştirilmiştir Bunu ilk yapan usta, su motorunun belli işlevine (su pompalama) takılmadığından yaratıcı düşünmeyi ortaya koyabilmiştir

K

Kalite : Bir malın ihtiyacı gideren mallara göre daha kullanışlı olmasıdır

Kapitalist Devlet : Üretim araçlarının (fabrika, tarla, maden ocağı, iş atölyesi gibi) mülkiyet hakkının kişi ya da kişilerin elinde bulunduğu, dolayısı ile üretimde kişi ya da kişilerin oluşturduğu kurumların öncelikle etkili olduğu devlet biçimidir

Karakter : Kişiliğin, topluma ve toplumsal değer yargılarına, toplumun da bireye verilmiş olduğu değere göre ortaya çıkan yanıdır Özellikle de içinde yaşanılan toplumun değer yargılarından, eğitim anlayışından, sosyo-ekonomik özelliklerinden etkilenerek biçimlenir Örneğin, dürüstlük, yalancılık, yardımseverlik, yurtseverlik, zalimlik ağırlıklı olarak karakter özellikleridir

Karma Ekonominin Egemen Olduğu Devlet : Hem devletin hem de kişilerin üretim araçları üzerinde mülkiyet hakkının bulunduğu devlettir Karma devlette genelde ihtiyacın olduğu yerde devlet, karın olduğu yerde özel girişim (teşebbüs) üretimde egemendir

Kavram : Herhangi bir tür nesne ya da belli bir tür olayın ortak özelliklerinin bir ad altında toplanmasıdır Kavramlar zihnin soyutlama ve genelleme yetenekleriyle elde edilir Nesnelerin ve yaşanmış olayların izleri önce bireysel ve somuttur

Kaygı : Üzüntü, sıkıntı, korku, başarısızlık gibi heyecan oluşumlarının kaynağı bilinmeden uzun süreli yaşanmasına kaygı adı verilir

Kısa Süreli Bellek : Bilgileri tutma süresi 30 saniyeden daha kısa olan bellektir Kısa süreli belleğin depolama kapasitesi 7± 2 birim ya da kümedir Yani kısa süreli bellekte en fazla 9 birimlik bilgi tutulabilir 9 birimden sonra bilgiler bellekte daha önceden bulunan bir birimi dışarı atar

Kıyas : Verilen önermelere dayanarak zihnin sonuç çıkartma işlemine kıyas denir Kıyas genelde tümdengelimin özel bir biçimi olarak kabul edilir Örneğin ; Bütün insanlar ölümlüdür Ali insandır O halde Ali ölümlüdür

Kimlik Bunalımı : Bireyin özellikle ergenlik döneminde kendi kimliğini oluşturmak için verdiği mücadeledir

Kimlik Kargaşası : Kimlik bunalımının uzun sürmesi sonucu gencin düşünce, duygu, davranış ve tutumlarında kendine özgü bir yol çizememesidir Ne olacağını, kim olduğunu, nelere inanması gerektiğini belirlemeyen genç kimlik kargaşası yaşar

Kişiden kaynaklanan engeller : Bu engelleme türünde bireyde engellenmişlik duygusu yaratan neden, yine bireyin gerçekçi olmayan beklentilerinden doğar Örneğin, kısa boylu olduğu halde profesyonel basketbolcu olmak isteyen genç, amacına ulaşamayınca kendini engellenme duygusuna kaptırır

Kişilik : Bir insanı diğer insanlardan ayırıp kendine özgü kılan bedensel, zihinsel ve ruhsal özelliklerinin bütünüdür Kişiliğin kökeninde, insanları birbirlerinden ayıran duygu, düşünce ve davranışlardaki benzerlik ve farklılıklar vardır

Kleptomani (çalma hastalığı) : Hiçbir nesnel gereksinme söz konusu olmadığı halde kişinin çalma zorunluluğu duyması

Klinik Psikolojisi : Davranış bozukluklarının tanı (teşhis) ve tedavileri ile ilgilenir Zeka, kişilik, akıl sağlığı sorunları olan, bu yüzden çevreye uyum zorluğu çeken insanların tanı ve tedavisi için teknikler geliştirir

Klinik Yöntem : Davranış bozukluklarının tanısı (teşhisi) için uygulanan yöntemdir Bu yöntem genel olarak şu teknikleri kullanmayı gerektirir

Kompülsiyon : Davranışlarda ortaya çıkan takıntılardır Örneğin, yoldaki çizgilere, karelere basarak yürümek kompülsif bir davranıştır

Korelasyon (Bağıntı) : İki değişken arasındaki ilişki miktarına korelasyon denir Üç temel korelasyon biçimi vardır

Korelasyon Katsayısı : +1, -1, 0 korelasyon katsayıları tam ve mükemmel bağıntının ifadesidir

Kritisizm (Eleştiricilik) : Kristizm, bilgi teorisine aklı inceleyerek yaklaşmaya çalışır Bunun için de bilgiyi sağlamada aklın rolünü ve deneyin rolünü ayrı ayrı ele alarak rasyonalizmle empirizmi uzlaştırmak ister

Kutsal : Kişilerin, nesnelerin ya da yerlerin yüceleştirilmesi ve değerlerinin Tanrısallaştırılmasıdır

Kültür : İnsanlığın maddi ve manevi anlamda yapıp ettiği her şeye kültür denir

Kültürel Antropoloji : Tarım, hayvancılık türleri gibi kültürel özellikleri; inanç, gelenek, görenek gibi kültürel kalıpları; araç, gereç, sanat ve bilgiler gibi kültürel ürünleri konu edinir

L

Laik Devlet : Laik devlet yönetiminde dinsel kurum ve kurallar dayanak alınmaz Devlet, tüm din ve mezheplerin ayin ve ibadetlerinin özgürce yerine getirebilmelerinin güvencesidir

Laiklik : Toplumsal kurumların işleyiş ve düzenlemelerinin dinsel kurallara dayanmadan yapılmasına laiklik denir

Lavirat : Eşi ölen kadının, kocasının kardeşiyle evlenmesidir Bu evlilik biçiminde kadının kocasından düşen mirası alıp baba evine gitmesi, dul kadına toplumun iyi gözle bakmaması, kadının aileden ayrılması durumunda çocuklardan ayrılması ve kadının aileden ayrılması durumunda ailenin sırlarını dışarıya duyurması kaygıları etken olmuştur

M

Maliyet Enflasyonu : Bir malın üretimi sırasındaki girdilerin fiyatların yükselmesi malın fiyatını yükseltir Örneğin, üretim sırasında, hammadde girdilerinin, işçilik masraflarının artması satış fiyatının artmasına yol açar

Manizm : Doğaüstü ve gizli güçlerin bazı insanlarda bulunduğuna inanılan din anlayışıdır

Mantık : Doğru bilgiye ulaşmak için düşünceler arasındaki ilişki ve düzeni yöneten ilke ve yasaları saptayan alan mantık (lojik) tır Mantık doğru düşünmenin kurallarını koyar, ilkelerini saptar Bilgi kuramı, bilginin objesi ile uygunluğunu temellendirirken mantığın kural ve ilkelerine dayanır

Mantık : Doğru düşünmenin kurallarını koyan disiplindir Doğru düşünme, kendini akıl yürütmede, verilen yargılardan sonuç çıkartmada gösterir Yargı (önerme) ve akıl yürütme (çıkarım) mantığın temel kavramlarıdır Yargının dayandığı doğru, bilgi doğrusudur “Şu kalem siyahtır” yargısında, kalemle onun siyah olup olmadığının uygunluğu bilgi doğrusu ile saptanır Yargılara dayanarak sonuç çıkartmak ise mantık (akıl) doğrusudur

Materyalizm : Gerçekten var olan maddedir Düşünce ve ruh maddenin ürünüdür

Materyalizm : İdealizmin tam tersine düşünceyi (ideayı) maddenin bir sonucu olarak görür Madde düşünceden bağımsız olarak vardır ve bütün varlıklar maddeden türemiştir İlk Çağ doğa filozoflarından Demokritos’a göre, evrenin ana maddesi maddi nitelikteki küçük atomlardır Düşünce ve ruhsal olaylar atomların boş mekandaki hareketlerinin sonucudur Epikuros da Demokritos gibi “atom” u evrenin ana maddesi kabul eder Yeni Çağ materyalizminin öncülüğünü Thomas Hobbes yapar Hobbes, dünyadaki tüm olayları mekanik hareketler çerçevesinde maddi hareketler olarak görür La Mettrie’ye göre ruhsal faaliyetlerin kaynağı maddi bedendir İnsan ve hayvan arasında mekanik faaliyetler açısından özde bir fark yoktur İnsan da hayvan da birer makinedir İnsan, doğa üstü bir varlık tarafından yaratılmamıştır

Matrilokal : Aile, kadının evinde kuruluyorsa, bu evlilik biçimi matrilokaldır Erkek evlilik sonucu kadının evine gelir ya da çocuklar kadının yanında kalırlar Anaerkil ailede de gördüğümüz gibi ilkel toplumlarda erkek kadının ailesiyle oturmaz ama çocuklar kadının yanında ve sorumluluğundadır

Mazoşizm : Kendine acı verdirerek cinsel doyum sağlama tutkusu ve eylemi olarak kendini gösteren bir cinsel sapıklık (paraphilia) tır Bir kişilik bozukluğu olarak da görülür Freud’a göre kişinin yıkıcı ya da yok edici eğilimlerini kendi benliğine yöneltmesi

Meal : Tercümeden biraz daha geniş olarak yapılan çevirilerdir

Meditasyon : Beden üzerinde ruhsal denetim sağlayarak gerginlikten ve kaygıdan kurtulmaya meditasyon denir Meditasyon sırasında kişi, kasların gerginliğini, solunum gibi bedensel işlevleri belirli ölçüde denetim altında tutar

Mekan Algısı : Gözleyenin, belirli bir nesnenin yön, büyüklük, biçim, uzaklık gibi özellikleri üzerine duyu organları yoluyla edindiği algıya denir

Mekanik Zeka : Araç, gereç ve makineleri yapıp kullanmada kendini gösterir Çocukluk yıllarında kendini gösteren bu zeka, bozulan bir oyuncağı tamir ederken, yap-boz türü oyuncaklarla uğraşırken yoğun biçimde kullanılır

Mekanizm : Evrende her şey nedensellik ilkesine göre oluşmuştur

Metafizik : Doğa üstü konuları ele alan, bunları akıl yoluyla açıklamaya çalışan, evren ve insanla ilgili kanıtlanması ve çürütülmesi mümkün olmayan yorumlar getiren felsefe alanı metafiziktir

Millet : Belli bir toprak üzerinde yaşayan, ortak tarih ve ülküleri benimseyen insanların oluşturduğu topluma millet denir

Monarşi : Tek kişinin hakimiyetine dayanan devlet şeklidir Yasama, yürütme ve yargı yetkileri tek kişide toplanır

Monogami (tek eşle evlilik) : Bir kadının ya da erkeğin aynı anda tek eşle evlilik yapmasıdır Dünyada en yaygın görülen evlilik biçimidir

Monografi : Aile, köy gibi küçük grupların ya da bir örnek olayın tüm değişkenleriyle derinlemesine bir şekilde incelenmesidir

Monoteizm (Tek tanrıcılık) : Tek ve soyut bir tanrıya inanılan din anlayışıdır Müslümanlık ve Hıristiyanlık gibi dinler Orta Çağ feodal toplumlarında doğup yaygınlaşmıştır

Moron (Debil-Ahmak) : Zeka bölümü yaklaşık 50 – 69 dolayında olanlardır Okuma – yazma öğrenebilir, basit matematik işlemleri yapabilirler Soyut düşünmenin gerekli olmadığı kolay işlerle uğraşabilir, basit beceriler geliştirebilirler Yaklaşık 10 – 12 yaşlarındaki çocukların davranışlarını gösterirler

Alıntı Yaparak Cevapla

Felsefe-Psikoloji-Sosyoloji Terimler Sözlüğü

Eski 08-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Felsefe-Psikoloji-Sosyoloji Terimler Sözlüğü



N

Naturizm : Doğal varlıkların ve olayların kutsallaştığı din anlayışıdır Tarımın insan yaşamında önem kazanması ile tarımsal üretimi yöneten doğal olaylar kutsallaşmıştır

Negatif (Olumsuz) Korelasyon : İki değişken arasında biri artarken diğeri azalan ters orantılı bir ilişki varsa korelasyon negatiftir

Neolokal : Evlilik sonucu kadın ve erkek kendi ailelerinden ayrılarak ayrı bir yerde yeni bir aile kurarlar

Nevrotik Bozukluklar (Nevrozlar) : Kişiliğin ve uyumun tümünü etkilemeyen, genellikle bunalım ve beden işlevleri üzerine yakınmalarla kendini belli eden ruhsal kaynaklı hastalıklardır

Niceleme Mantığı : Önermelerin niceleyicilerini de (her, bazı) sembolleştirip niceleyicileri de dikkate alarak denetlemeler yapan mantık alanı niceleme mantığıdır Niceleme mantığına yüklemler mantığı da denir Yüklemler mantığı önermeleri iç yapıları ile sembolleştirir

Nihilizm (Hiççilik) : Nihilizme göre hiçbir varlık gerçekten var değildir ve varlığı var olan olarak kabul eden görüşlere karşı çıkar Ancak daha genel bakıldığında nihilizm hiçbir değer ve kural tanımayan bir görüştür ve toplumda düzeni sağlayan tüm otoriteleri reddeder Nihilizm bu biçimiyle siyasal anlamda anarşizme temel oluşturur

Normal davranış : Belirli doğal ve toplumsal ortamlarda, dıştan ve içten gelen belirli şiddet ve süredeki uyaranlara, insanın alışılagelen, düzgün, doğru, kurala uygun biçimde cevap verilmesi, tepki göstermesidir

Nötr Korelasyon : İki değişken arasında hiçbir ilişki olmamasıdır

Nüfus Baskısı : Geçim kaynaklarının insanca yaşatacağı nüfusun üzerinde nüfus sayısına sahip olan ülkelerde nüfus baskısı yaşanır Nüfus baskısı genelde nüfus patlaması sonucu yaşanır

Nüfus Bileşimi : Nüfusun yaşa, cinsiyete, eğitim durumuna, sınıfsal konumuna göre oransal dağılımına nüfus bileşimi denir Nüfus bileşimi toplumsal yaşamın anlaşılmasında önemli bir veri olarak değerlendirilir

Nüfus Hareketliliği : Bir toplumda nüfusun tümünün ya da bir kısmının ekonomik, siyasal, kültürel ve coğrafi nedenlerle bir yerden bir yere göç etmesidir Nüfus hareketliliği sosyolojik olarak iç göçler ve dış göçler biçiminde yaşanır

Nüfus Patlaması : Bir toplumda beslenme, barınma ve sağlık sorunlarının çözülmesi sonucu çocuk ölüm oranlarının düşmesi ve ortalama ömrün uzaması nedeniyle nüfusun beklenenden fazla artmasına nüfus patlaması denir

Nüfus Yetersizliği : Ülkede var olan ekonomik ve doğal kaynakları işletecek kadar nüfus bulunmaması nüfus yetersizliğine yol açar Nüfus yetersizliği yaşayan ülkeler doğurganlığı teşvik ederek ve başka ülkelerden nüfus ithal ederek bu olumsuzluğa çözüm ararlar

O

Obsesyon : Düşüncede ortaya çıkan takıntılardır Örneğin, bir annenin sürekli çocuğunun başına kötü şeylerin geleceğini düşünmesi obsesyondur

Oligarşi : Hakimiyetin bir gruba veya bir sınıfa ait olduğu devlet yönetim şekli

Olumlu Transfer (pozitif transfer) : Önceki örenilenlerin yeni öğrenmeyi olumlu yönde etkilemesidir Örneğin, bir otomobili kullanmayı öğrenen bir kişi başka otomobilleri de kullanabilir

Olumsuz Transfer (negatif transfer) : Önceki öğrenilenlerin yeni öğrenmeleri olumsuz yönde etkilemesidir Örneğin daha önceden öğrenilmiş yanlış yabancı dil bilgileri, konuyla ilgili öğrenmeleri zorlaştırır

Ontoloji : Varlıkla ilgili sorunların tartışıldığı metafizik alanı ontolojidir

Otodeterminizm : Determinizm ve indeterminizm arasında uzlaşma sağlamaya çalışan görüştür Kant’ta ifadesini bulan bu görüşe göre, insan kendi iradesi ile ahlak yasalarını özgürce belirler Bu nedenle ahlak yasaları insanın dışında konulan ve uyulması istenen yasalar değildir İnsan, kendi özgür iradesiyle belirlediği genel geçer ahlak yasalarına yine kendisi uyar

Otokratik Devlet : Yasama, yürütme, yargı güçlerini kişi ya da kişiler kullanır Otokratik devlette yönetici ya da yöneticiler kararları yukardan alırlar ve halka dayatırlar Halkın yönetime katılma yetkisi ve hakkı yoktur

Ö

Öğretim : Belli bir amaca ulaşabilmek için önceden tespit edilen bilgilerin kişiye kazandırılmasına öğretim denir

Önerme : Yargı bildiren deyişlere önerme denir Yargı ise iki fikir arasında ilişki kurmaktır Önerme doğru ya da yanlış gibi bir doğruluk değerine sahip olmalıdır

Ön Hazırlık : Gözlemlerle ve yapılan ön araştırmalarla konuyu tanımak ve betimlemektir

P

Panteizm (Tüm tanrıcılık) : Panteizm, Tanrı ve evreni bir gören, özdeş gören anlayıştır Bu görüş, Tanrı’yı doğanın dışında düşünmez

Para : Mal ve hizmetlerin fiyatını belirleyen değişim aracı ve değer ölçüsü olarak kullanılan kıymetli kağıt ya da madenlere para denir

Paranoya : Bu tür düşünce bozukluğu gösterenlerde büyüklük, üstünlük, zenginlik, aşk, icat, keşif, düşmanlık, kıskançlık gibi konularda gerçekle ilişkisi olmayan düşünceler vardır Hasta, halüsinasyon görmez ancak; büyüklük, kötülük görme, aşık olma gibi hayaller görür

Parlamento : Halkın oyu ile seçilen ve yasam gücünü kullanan milletvekillerinin oluşturduğu meclistir Parlamentonun temel görevi yasa yapmak, yasa değiştirmek, işlevini yitiren yasaları yürürlükten kaldırmaktır Bunun yanı sıra parlamento, hükümetleri oluşturur ve çalışmalarını denetler, yaptığı bütçe ile devletin parasını harcama yetkisini hükümete verir

Patrilokal : Evlilik sonucu kadın erkeğin evine gelir ve aile erkeğin evinde kurulur

Peygamber : Tanrı’nın, buyruklarını insanlara iletmek üzere seçtiği kişidir

Poligami (çok eşle evlilik) : Bir erkeğin birden çok kadınla ya da bir kadının birden çok eşle aynı anda evli olmasıdır

Politeizm (Çok tanrıcılık) : Farklı dinlere inanan grupların bir arada yaşaması sonucu oluşan tüm toplumsal gruplarda site devletlerinde ağırlıklı olarak görülür

Pozitif (Olumlu) Korelasyon : İki değişken arasında birlikte artan ya da birlikte azalan doğru orantılı bir ilişki varsa korelasyon pozitiftir

Pozitivizm (Olguculuk) : Doğa bilimlerinin hızlı bir biçimde geliştiği 19 yüzyılda doğmuştur Felsefi sistemler yaşadıkları çağın özelliklerinden etkilenerek biçimlenir Pozitivizm de 19 yüzyıla damgasını vuran doğa bilimlerinden etkilenerek doğmuştur Pozitivizm ancak duyu verilerine ve deneye dayanan olgusal dünyanın bilinebileceğini ve bu bilgiye de bilim aracılığı ile ulaşılabileceğini savunur

Pragmatizm (Faydacılık) : Bilgiye fayda açısından yaklaşan pragmatizm bir yaşam felsefesidir Amerika Birleşik Devletleri’nde doğan bu akım, felsefi bir akım olmanın ötesinde geniş halk kitlelerinin yaşam biçimine dönüşmüştür Temeli İlkçağ filozoflarından sofistlere kadar inen pragmatizm bilgiyi faydaya dayandırır Pragmatizme göre, ne ki faydalıdır o bilgidir, ne ki bilgidir o faydalıdır

Problem Çözme : Birçok durumda düşünme, problem çözmeye yöneliktir Kişinin bir amaca, hedefe ulaşmaya çalışırken bir engellemeyle karşılaşmasına ya da karşılaştığı zorluğu aşamamasına problem denir Problem çözümüne yönelik olarak düşünmenin olabilmesi için öncelikle karşılaşılan engelleme durumunun kişi tarafından problem olarak algılanması gerekir

Psikoloji : İnsanların duyumsal (görme, tad alma, vb) duygusal, davranışsal, bilişsel (zihinsel) özelliklerini inceler Başka bir deyişle psikoloji insan doğasını inceleyen bir bilimdir

Psikoloji İllüzyon : Ortamdaki uyarıcının bireyin kaygı ve korkularına bağlı olarak yanlış algılanmasıdır

Psikometrik Psikoloji : Psikolojinin sonuçlarını testler, anketler aracılığı ile sayısallaştırmak, psikolojide kullanılmak üzere ölçüm araçlarının geliştirilmesini sağlamak, böylece psikolojinin sonuçlarını daha somut, açık, kısa bir biçimde ifade etmek, psikometrinin konusuna girer

R

Rasyonalizm (Akılcılık) : Rasyonalizme göre, zorunlu, kesin ve genel geçer bilgilere ancak akılla ulaşılır O halde doğru bilginin kaynağı akıldır Duyu organlarının verileri geçici ve doğruluğu kesin olmayan bilgilerdir ve bu verilere güvenilemez Felsefe evreni ve insanı kavrarken aklı kullanarak doğru bilgilere ulaşabilir

Realizm (Gerçekçilik) : Varlık vardır anlayışı realizmdir Realizm varlığın insan bilincinin dışında, insan bilincinden bağımsız olarak var olduğunu savunur Realizmle ilgili bir başka tartışma konusu da varlığın ne olduğu problemidir

Refleks : Dıştan gelen uyarıcılar karşısında aniden gösterilen istem dışı tepkilere refleks denir

Rehberlik ve Danışmanlık Psikolojisi : Normal yaşamda karşılaşılan sorun ve sıkıntıları, çevreye uyum güçlüklerini ele alan psikoloji dalı rehberlik ve danışmanlık psikolojisidir Klinik psikoloji akıl hastalığı düzeyindeki davranış bozukluklarını inceler Rehberlik ve danışma psikolojisi klinik psikolojisinden farklı olarak normal sınırlar içinde kalan sorunları ele alır

Rekabet (Yarışma) : Piyasaya aynı malı süren firmaların mücadelesidir

Revalüasyon : Bir devletin ulusal parasının yabancı paralar ve altın karşısında değer kazanmasıdır

Rüya : Uykuda görülen görsel imgelerdir

S

Sadizm : Başkalarına eziyet etmek, acı çektirmek tutkusu ve eylemi Cinsellik de içerebilir Bir cinsel kimlik ve kişilik sapmasıdır

Safsata (Sofizma) : Yanlış öncüllerden yanlış sonuç çıkartmak ya da doğru öncüllerden kıyasın kurallarına uymayarak yanlış sonuç çıkartmaktır Örnek : Bütün büyük futbolcular ünlüdür Türkan Şoray futbolcu değildir O halde Türkan Şoray ünlü değildir Ya da, Az bulunan şeyler kıymetlidir Kör at az bulunur O halde kör at kıymetlidir

Sanat Bilgisi : Sanatçı özne (sübje) nin, nesnel dünyayı, estetik duygusu oluşturacak biçimde kendinden bir şeyler katarak yeniden yaratmasıyla sanat bilgisi oluşur

Sayıştay : Parlamento bütçe ile devlet adına para harcama yetkisini hükümete verir Sayıştay, hükümetin bu paraları parlamentonun belirlediği alanlara harcayıp harcamadığını parlamento adına denetler

Seçim : Halkın belirli bir süre için kendini yönetecek vekillerini seçmek üzere oy kullanmasına seçim denir Demokrasilerde seçimler gizli oy, açık sayım ilkesine göre yapılır Seçimler sonucu çoğunluğun yönetim hakkı doğar En çok oyu alan parti ya da partiler iktidar olup kurdukları hükümet aracılığı ile yürütme yetkisini kullanırken, diğer parti ya da partiler muhalefet görevini üstlenerek hükümet çalışmalarını denetler

Septisizm (Kuşkuculuk, Şüphecilik) : Kuşkucu Pyrhon (Piron), verilen her yargının çelişiği için de güçlü nedenler olduğunu söyleyerek, hiçbir konuda kesin yargıya varılamayacağını ileri sürer Duyumcu (Sensüalist) kuşkuculardan Sextus Empricus’a göre doğru bilgi olanaksızdır Çünkü; aynı şeyler farklı insanlarda farklı etkiler yapar Her insan duyu bakımından farklı yaratılmıştır Algılar, içinde bulunduğumuz duruma göre değişir

Sermaye : Üretimin adedini ve kalitesini artıran üretim araçları ve hammaddelerdir

Sessiz Konuşma : Düşünme işleminin imgelemede olduğu gibi nesnelerin görüntüleriyle değil, kavramların ve sözcüklerin zihinde canlandırılmasıyla yapılmasıdır Davranışçı ruh bilim uzmanlarından olan Watson’a göre içimizden söylediğimiz (o sözcüğü içimizden söylerken farkında olmadan küçük kas hareketleri de yaparız) bir sözcük başka bir sözcük için uyaran görevi yapar ve bu işlem zincirleme olarak devam eder ve düşünme gerçekleşir Bir davranış bazen sözel olarak düşünülemez motor alışkanlıkla “içsel hareket” şeklinde zihnimizde canlandırılarak düşünülür

Simge : Sözcüğün, aynı varlığa, durum ya da eyleme işaret etmesidir

Sistematik Gözlem : Araştırmacının belirli teknikleri kullanarak, gözlem ortamını denetim altına alarak gözlem yapmasıdır Sistematik gözlemde araştırmacı, görüşme ve gözlem çizelgeleri hazırlayabilir, soru kağıtları ve test gibi araçlardan yararlanabilir

Sivil Toplum : Devlet otoritesi ve kurumları dışında kendi hak ve özgürlüklerini savunabilen örgütlenmelerdir

Siyasal Parti : Yurt ve ülke sorunlarını çözmek ve devleti yönetmek için iktidara gelmek amacı ile kurulan örgütlenmelere siyasal parti denir

Sofizm : Sofist felsefe İÖ 5 yüzyılda, doğa filozoflarına tepki olarak doğar Sofistlere göre duyu verileri insanlara göre değiştiğinden kesin bilgilere ulaşmak olanaksızdır Bu yüzden bilgi görelidir (relatiftir) Protagoras’a göre insan her şeyin ölçüsüdür Gorgias ise “Hiçbir şey yoktur Olsa bile bilinemez Bilinse bile başkasına aktarılamaz” diyerek doğru bilginin olanaksızlığını dile getirmiştir

Sororat : Erkeğin ölen eşinin kardeşiyle evlenmesidir Bu evlilikte de annesiz kalan çocuklara en iyi teyzelerin bakabileceği mantığı egemendir

Sosyal Algı : Bireyin içinde yaşadığı toplumun etkisi ile kişi, nesne ya da durumları algılayıp tutumlar oluşturmasına sosyal algı denir Örneğin, bir genç sempati duyduğu siyasal parti ile ilgili tutumunu ailesinin etkisiyle oluşturabilir

Sosyal Devlet : Demokrasilerde devlet, yurttaşlarının sosyal ve kültürel gereksinimlerini karşılamak zorundadır Devlet bu görevi yerine getirmek için vergi alır, bütçeden bu etkinlikler için pay ayırır

Sosyalist Devlet : Üretim araçlarının mülkiyeti ve kullanma hakkı kamu adına devletindir Devlet, üretimi kamu ihtiyaçlarını temel alarak planlar

Sosyal Psikoloji : Bireyin grup içinde değişen davranışları ve grupların ortak davranışlara yönelmelerini araştıran alana sosyal psikoloji denir

Sosyal ve yasal engeller : Bireyin amacına ulaşmasını engelleyen toplumsal değerler ve kanunlara sosyal ve yasal engeller denir

Sosyal Zeka : Toplumsal çevreye uyum sağlamada, insanlarla iyi ilişkiler kurmada kendini gösterir Sosyal zekasını iyi kullanan bir insan çevresinde sevilir, sayılır, lider özellikleri ile sivrilip insanları etkiler

Sosyoloji : Toplumsal ilişkileri ve bu ilişkileri düzenleyen devlet, eğitim, ekonomi, din, aile gibi kurumların yapılarında ve görevlerinde (işlevlerinde) meydana gelen değişmeleri somut koşulları içinde inceleyen bilime sosyoloji denir

Sosyometri : Küçük gruplarda kimin kimden hoşlanıp hoşlanmadığını saptamaya yarayan bir tekniktir Sosyometri küçük gruplarda yıldız ve itilen kişileri saptamaya yarar Testin sonuçlarından yararlanarak grubun sosyogramı (ilişki haritası) çıkartılır

Soyutlama : Gerçekte ve günlük yaşantıda nesnelerden ayrılma özelliği olmayan nitelikleri (zihinde) nesneden ayırarak düşünebilmeye soyutlama denir

Soyut Zeka : Sembol kullanarak düşünme yeteneğidir Çocuklukta pek kendini göstermeyen bu zeka, on iki yaş ve sonrasında ağırlıklı olarak kendini gösterirSoyut zeka, gerçekte var olmayan, ancak var olanlar arasındaki ilişkilerden zihnin soyutlama ve genelleme gücüyle elde ettiği sembollerle uğraşır

Sözel Düşünme : Küçük çocuklar sözcükleri kullanmaya başlamadan önce kavramları kullanmaya başlarlar Örneğin “masa” sözcüğünden önce masa kavramı çocuklarda oluşmuştur Konuşmaya başladıklarında ise yaptıkları şey daha önceden öğrendikleri kavramlarla yetişkinlerin kullandığı sözcükler arasında ilişki kurmaktır Okul eğitiminin başlamasıyla beraber kavramsal düşünmenin sözel düşünmeye dönüşmesi hızlanır

Stres : Organizmanın uyumunu bozan her türlü dış ve iç etkiye stres denir

Sure : İki veya daha fazla ayetin bir araya gelmesiyle oluşan bölümlere sure adı verilir

Ş

Şizofren : Şizofreninin anlamı ruhsal yaşamda bölünme, parçalanma, yarılmadır Bu durum, hastanın gerçeklikle olan bağlantısını bozar

T

Talep (İstem) : Alıcıların bir malı isteme derecesidir

Talep Enflasyonu : Bir mal ya da hizmetin arzı az, talebi çoksa malın fiyatı yükselir

Tanıma : Bir uyarıcının, önceden görülüp görülmediğine karar verilmesidir

Tanrı : Evrende öncesiz ve sonrasız olarak var olan ve her şeyi yaratan yüce varlıktır

Taoizm : Nihilizmin bir başka biçimi de İlk Çağda Çin’de görülen taoizm’dir Lao-Tse’nin kurduğu taoculuk, gerçeğin tüm çeşitliliğine karşın “bir” (Tao) olduğunu ve bunun adının, biçiminin, maddesinin, görüntüsünün olmadığını savunur Aldatıcı olan dünya varlıktan yoksundur

Tasavvuf : Tasavvuf, insanın sezgi yoluyla, ibadet yoluyla kendinden geçerek Tanrı’ya erişmesinin ve onla bütünleşmesinin yollarını gösteren bir öğretidir Tasavvufa göre insan Tanrı’ya akıl yoluyla değil, gönül yoluyla ulaşır Bu yüzden tasavvuf insanın dinsel anlamda nasıl yaşamasını işaret eden bir yaşam felsefesidir

Tefsir : Kur’an’daki ayetleri en geniş yorumlayan bilim dalıdır Bu işle uğraşanlara Müfessir adı verilir

Teizm: Evreni ve insanı yaratan öncesiz ve sonsuz bir Tanrı’nın varlığını kabul edip, Tanrı’nın aynı zamanda dünya ile sürekli ilişki içinde olduğunu kabul eden görüş Teizm’dir Teizme göre Tanrı dünya ile ilişkisini dinler aracılığı ile kurar

Tek (Üniter) Devlet : Devletin egemenlik hakkını kullandığı tüm sınırlar içinde aynı yasalar geçerlidir

Teknik Bilgi : İnsanların yaşamlarını kolaylaştıran araç ve gereçlerin yapılmasının bilgisi teknik bilgidir

Teknoloji : Üretim araçlarının gücünü ve etkinliğini artırmak için bilimsel buluşların araç ve gereçlere uygulanmasıdır

Teokratik Devlet : Teokratik devlette yasama, yürütme, yargı yetkilerinin kaynağı tanrı, din ve kutsal kitaptır Teokratik devlette tüm düzenlemeler dinsel normlara uygun olarak yapılır

Teoloji : Evrende olup biten her şeyi tanrıya bağlayan görüştür

Teoloji (erekbilim) : Evren bir ereğe göre oluşmuştur Genelde, Tanrı’nın evreni bilinçli ve planlı bir biçimde yarattığını savunan bir görüştür

Tepki : Organizmanın uyarımlara verdiği yanıttır

Test : Birden fazla insanın davranışlarını karşılaştırmak amacı ile uygulanan sistematik ölçme tekniğidir Sözlü ya da yazılı olabilen testler zeka, yetenek, kişilik, bilgi, ilgi gibi özellikleri ölçmek için kullanılır

Toplu (Federal) Devlet : Devletin yasal egemenliğinin bölgelere göre değiştiği ancak tüm bölgeler için geçerli merkezi yasaların da olduğu devlettir Devlet içinde yer alan devletçikler (federe devletler) kendi yasalarını kendileri yaparlar Ancak tüm devletçikler ulusal savunma, dış ticaret, dış politika gibi konularda merkezi devlete bağlıdırlar

Toplumsal değer yargıları : Toplumun düşünce ve inanışları mal ve hizmetlerin değerlerinin belirlenmesinde etkili olur Örneğin; Domuz etinin Müslüman toplumlarda ekonomik değeri yoktur

Toplumsal Güdüler : İnsanların toplumsal gereksinimlerinin giderilmesine yönelik güdülerdir

Toplumsal Hareketlilik : Toplumsal tabakalar arasındaki geçişkenliğe toplumsal hareketlilik denir

Toplumsal Kategoriler : Belli özellikleri bakımından bir arada düşünülen insan topluluğuna kategori denir

Toplumsal Kontrol Mekanizmaları : Toplumda düzeni sağlayan kuralların, toplumda yer alan birey ve grupları, ortak değer, inanç ve ölçülere uymaya zorlamasıdır

Toplumsal Kurum : Toplumun gereksinmelerinden doğan, toplumsal yapıda yer alan norm ve değerleri korumak açısından zorunlu, nispeten sürekli örgütlenmelere toplumsal kurum denir

Toplumsallaşma (Sosyalleşme) : Biyolojik varlık olarak dünyaya gelen insanın, toplumun değerlerini öğrenmesi sürecine toplumsallaşma (sosyalleşme) denir

Toplumsal Olay : İnsanlar arası ilişkilerden doğan, bir defada olup biten yeri ve zamanı belli toplumsal oluşumlara toplumsal olay denir Örneğin, Ahmet ile Ayşe’nin evlenmesi, Türkiye’deki 1974 genel seçimi birer toplumsal olaydır

Toplumsal Olgu : Toplumsal olayların tekrar etmesiyle doğan, mekandan ve zamandan bağımsız kavramlardır Örneğin, Ahmet ise Ayşe’nin evlenmesi bir toplumsal olayken evlilik bir toplumsal olgudur Türkiye’deki 1974 genel seçimi bir toplumsal olayken seçim bir toplumsal olgudur

Toplumsal Prestij : Bireyin statülerine toplumun verdiği değere prestij denir Prestij kavramı, toplumdan topluma ve aynı toplumda zaman içerisinde değişen dinamik bir kavramdır Örneğin, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında öğretmenlerin prestiji (saygınlığı) yüksekken, günümüzde işletme, maliye, bankacılık gibi meslek gruplarının prestiji artmıştır

Toplumsal Rol : Toplumun, belirli toplumsal statülerdeki kişilerden, yapmalarını beklediği davranışlara toplumsal rol denir Örneğin toplum, doktorlardan, giyimlerinden hastalarıyla ilişkilerine varıncaya kadar belirli davranışlar bekler Toplumun bireyden beklediği rollerle, bireyin gerçekleştirdiği roller arasında farklılıklar gözlenebilir Farklı statülerin birbirleriyle olan ilişkileri rol pekişmesine ya da rol çatışmasına neden olabilmektedir

Toplumsal Statü : Bireyin toplum içinde işgal ettiği mevkie (konum) statü denir Başka bir deyişle statü, bireye toplum içinde hak ve sorumluluklar yükleyen konumdur (mevkidir) Birey toplum içerisinde birçok statüye sahiptir Örneğin sizler; öğrenci, kardeş, dayı, amca, arkadaş, yurttaş statülerinden bir kaçına ya da hepsine sahip olabilirsiniz

Toplumsal Tabakalaşma : Toplumda yer alan sınıf ve tabakaların, toplumsal hiyerarşide alt, orta, üst diye derecelendirilmesidir

Toplumsal Yapı : Toplum, üyeleri arasında iş birliği bulunan ve bu işbirliğini denetleyen kuralların bulunduğu; coğrafi bir yeri ve ortak kültür olan; çok ya da az ölçüde kurumlaşmış ilişkiler bütünüdür

Toplumsal Yığın : Aynı mekanı paylaşmalarına karşın aralarında karşılıklı ilişkiler bulunmayan insan birikimleridir

Totemizm : Kutsal sayılan bitki ve hayvanlara tapılan din anlayışıdır Ağırlıklı olarak ilkel toplumlarda görülür

Trafik : Yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketlerine trafik denir

Transfer : Önceki öğrenilenlerin yeni öğrenmeleri etkilemesine transfer denir

Tüketim : Mal ve hizmetlerin ihtiyaçlarını gidermek amacıyla kullanılmasıdır Tüketim, bireylerin gelir düzeyi ile doğru orantılı fiyatlarla ters orantılıdır Gelir düzeyi arttıkça tüketim artar; fiyatlar arttıkça tüketim azalır Gelirin tüketilmeyen bölümüne ise tasarruf denir

Tüketim malı : İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak üzere doğrudan kullandıkları mallardır Kısa sürede kullanıp yok ettiğimiz mallar dayanıksız tüketim malı, uzun süreli kullanıp eskittiğimiz mallar dayanıklı tüketim malıdır

Tümden gelim : Genel yargılardan özel bir olayın ya da nesnenin bilgisinin çıkartılmasıdır

Tümdengelim (Dedüksiyon) : Zihnin genel yargılardan özel sonuçlar çıkarmasıdır Örnek : Bütün madenler ısınınca genleşir “Demir madendir” O halde, demir ısınınca genleşir Tümdengelimin doğruluk değeri kesindir Çünkü bütün doğru ise parça da doğru olmak zorundadır “Bütün madenler ısınınca genleşir” “Demir ısınınca genleşir” Tümdengelim, mantık doğrusunun açık bir örneğidir

Tümevarım : Gözlemlerden, tek tek olaylardan ya da nesnelerden yola çıkarak genel yargılara ulaşmaktır

Tümevarım (Endüsksiyon) : Zihnin tek tek olgularla ilgili yargılardan hareket ederek genel sonuçlara ulaşmasıdır Örnek : “Ali, Ayşe, John, Brigitte insandır ve ölümlüdür” O halde, bütün insanlar, ölümlüdür Tümevarımın doğruluk değeri olasılıklıdır Yukarıdaki örnekte sonuç doğru olduğu halde, “Ali, Ayşe, John, Brigitte insandır ve sarı saçlıdır” “ O halde, bütün insanlar sarı saçlıdır akıl yürütmesinde sonuç yanlıştır

Tür : Cinsin altında sıralanan şeylerdir Gerçeklikleri farklı olan şeylere “bunlar nedir?”, diye sorulduğunda alınan yanıt türü gösterir Cinsle karşılaştırıldığında içlemi çok olan şeyler türdür

U

Unutma : Önceden kazanılan bilgi ve becerilerin bellekteki izlerinin zamanla aşınması ya da silinmesidir

Uyarıcı (uyaran) : Organizmayı etkileyen nesne, fiziksel güç ya da olayları anlatır

Uyarım : İç ve dış çevreden gelen, duyu organları tarafından alınabilecek şiddette olan uyarıcıların organizmayı etkilemesidir

Uzun Süreli Bellek : Uzun süreli belleğe alınan bilgi uzun zaman aralığında hatırda tutulur, unutulmaz Bu zaman aralığı 30 saniyeden başlayarak organizmanın tüm yaşamı boyunca sürebilir Cumhuriyet ne zaman kuruldu sorusuna, 29 Ekim 1923 dediğinizde bu bilginiz uzun süreli bellekten gelmektedir

Ü

Ülke : Devletin egemenlik hakkını kullandığı sınırları belirli toprak parçasıdır

Üretim : Mal ve hizmetlerin fayda sağlamak amacı ile biçiminin, yerinin ve adedinin değiştirilmesine üretim denir Örneğin, fayda sağlamak amacı ile buğday tohumunu ekip büyüterek çok sayıda buğday elde etmek, buğdayın biçimini değiştirip un ve ekmek haline dönüştürmek, ekmeği fırından alıp satmak amacı ile pazara (bakkala, markete) taşımak birer üretim faaliyetidir

Üretim malı : Doğrudan tüketilmeyip bir başka tüketim malının elde edilmesine yarayan mallardır Başka malları elde ederken kullanılan araç ve gereçler yani üretim araçları dayanıklı üretim malları, başka malları elde ederken kullanılan ham maddeler dayanıksız üretim mallarıdır

Üst Eşik : Duyu organlarının bir uyarıcıyı duyumsamasının kaybolduğu en yüksek şiddettir

Ütopyalar : Hiçbir yerde var olmayan, ideal düzeni düşüncede tasarlayan devlet anlayışları ütopik devlet anlayışlarıdır

V

Vahiy : Tanrı’nın buyruklarının peygamberlere duyurulmasıdır

Vak'a incelemesi : Vak'a incelemeleri bir insanla ilgili ya da bazı olguların belirli anlarıyla ilgili yoğun incelemelerdir Örneğin, Televizyonda gösterilen şiddet filmlerinin saldırgan davranışları özendirmesiyle ilgili bir vak'a incelemesinde, hava korsanlığını konu alan bir filmin etkileri incelenmiştir

Varlık Fenomendir (Fenomenoloji) : Varlığı görüngü (fenomen) olarak kabul eden görüş görüngübilim (fenomenoloji) dir Fenomenolojinin kurucusu Edmund Husserl, fenomenlerin duyu verileri ile bilinemeyeceğini fenomenlerin özünün öznede kavranabileceğini savunarak idealizme yakınlaşan bir metafizik geliştirir

Varlık İdeadır (İdealizm) : Varlığın idea (düşünce) türünden olduğunu ve her türlü gerçekliğin düşünceden kaynaklandığını savunan görüş idealizmdir

Varoluşçuluk (Egzistansiyalizm) : Varoluşçuluk, insanın yaşamını kendisinin kurması açısından özgür olduğunu savunur Kierkegaard, Heiddegger, Jaspers ve Sartre’a göre, insan, kendi varoluşunu kendisi yaratır Bir bıçak, önce zihinde tasarlanır, sonra yapılır Bıçak için özgür seçim yoktur Sadece insan, değerlerini kendisi yaratır ve özgür iradesi ile yolunu seçer O halde, insanın “varlık” ı, “öz” ünden önce gelir İnsan ahlaki olarak “varlık” ı, “öz” ünden önce gelir İnsan ahlaki olarak “iyi” ve “kötü” nün ölçütünü topluma göre değil kendi öz iradesi ile belirlemelidir Bu nedenle evrensel bir ahlak yasasından söz edilemez

Varoluşçu Tedavi : Varoluşçu terapide insanlar, toplum tarafından kişiliksizleştirilmiş, yaşamlarının anlamını yitirmiş ve yabancılaşmış olarak kabul edilirler Varoluşçu terapi, hastalarının varoluşun anlamını keşfetmelerine ve yaşam, ölüm, özgür irade gibi büyük sorularla cesaretle yüzleşebilmelerine yardım etmeye çalışır Varoluşçu terapistler, insanların yaşamlarının geçmiş yaşantılarınca mutlak olarak belirlenmediğine ve insanların kendi kaderlerini belirleme şanslarının olduğuna inanırlar

Varsayım (Hipotez) : Gözlem ve ön araştırma sonuçlarına dayanarak oluşan yargıyı geçici bir iddia olarak ileri sürmektir

Y

Yadsıma (İnkar) : Bireyde aşırı kaygıyı uyandıracak olan dış gerçekliğin yok sayılmasına yadsıma denir Örneğin, ölümcül bir hastalığa yakalanmış bir çocuğun anne ve babası, tanıdan ve beklenen sonuçtan tamamıyla haberdar olmalarına karşın, bir şeylerin kötü gittiğini kabul etmezler

Yansıtma : Kişinin, benliğini tehdit eden yetersizliklerini, suçluluk duygularını başkalarına yüklemesine yansıtma denir

Yaratıcı Problem Çözme : Karşılaşılan sorunlara alışılmışın dışında, orijinal çözüm yollarının bulunmasına yaratıcı düşünme denir Yaratıcı düşünmede akıl yürütmeye ek olarak hayal kurma da (imgeleme) kullanılır

Yargıtay (Temyiz) : Bağımsız mahkemelerin yargılamalarının sonucunda aldıkları kararların yasalara uygunluğunu denetler

Yasa : Bireylerin toplum içindeki eylem ve davranışlarını düzenleyen yazılı hukuk kurallarıdır

Yetersiz Uyarılma : Organizmanın alıştığı düzeyin altında uyarıcı ile karşı karşıya kalması sonucu fizyolojik ve psikolojik anlamda çevreye uyum gücünü yitirmesidir

Yüce : Tanrı’ya verilen en üstün sıfattır

Yüceltme : Cinsellik ve saldırganlık gibi ilkel nitelikteki eğilim ve isteklerin doğal amaçlarından çevrilerek, toplumca beğenilen etkinliklere dönüştürülmesidir Örneğin, birey saldırganlık eğilimini boksör olarak doyurabilir

Z

Zaman Algısı : Yaşadığımız zaman diliminin içinde bulunduğumuz duruma göre, olduğundan daha uzun ya da kısa algılanmasıdır

Zeka : Bireyin, gerek sorunları çözerken gerek çevreye uyum sağlarken var olan tüm yetenek ve becerilerini kullanması ile ortaya çıkan düzeydir Örneğin, bir öğrenci bir matematik problemini çok kısa sürede çözerken bir başkası çok uzun sürede çözebilir Bir başkası ise problemi çözemeyebilir

Zihinsel Kurgu : Karşılaşılan problemlere hep aynı davranış kalıplarıyla, yöntemlerle çözüm aranması

Zihinsel Tutum ve Kültürel Ortam : Kültürel ortamın yarattığı zihinsel tutum, nesne ya da olayların algılanmasını etkiler

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.