Diyarbakır |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırDiyarbakır Havzası jeolojik bakımdan katman yaşları havzanın çevresinden merkeze doğru gidildikçe gençleşmektedir Havza tabanında ince bir alüvyon tabakası altında neojen bölümü, yaşlı kalker ve marnlar bulunur Bunlar 26-2,5 milyon yıl öncesine aittir Doğuya doğru petrol bakımından önemli antiklinal yapılara rastlanmaktadır İlin ekonomisi petrol, turizm, tarım ve hayvancılığa dayalıdır En önemli tarım ürünleri buğday, arpa, darı, pirinç, tütün, keten, susam, mercimek ve pamuktur Ayrıca iri kavun ve karpuzları ile de ün yapmıştır Dicle boylarında sebze üretimi yapılmaktadır Meyvecilik ve bağcılık da ileri düzeydedir İlin ovalık ve dağlık kesimlerinde hayvancılık ön plandadır Küçükbaş hayvanlar koyun ve kıl keçisi, Arap atı yetiştirmektedir Kalkınmada öncelikli yöreler arasında Diyarbakır’da büyük ölçekli imalat sanayi yatırımları, kamu fabrikaları bulunmaktadır Merkezde gıda, içki ve dokuma fabrikaları, Silvan’da yaprak tütün bakımevi, Bismil ve Ergani’de un fabrikaları vardır Diyarbakır’ın önemli bir yer altı zenginliği de petroldür Petrol üretimi 1961’de Kayaköy’de açılan kuyularla başlamış olup, Türkiye’nin en verimli kuyularıdır Bunun yanı sıra Kulp ilçesinde demir, Merkez’de tuğla kiremit hammaddesi, Dicle’de kurşun-çinko, Ergani’de bakır, Çınar’da fosfat, Hazro’da taş kömürü ve linyit yatakları bulunmaktadır MÖ3000 yıl önce, günümüzde Mezopotamya denilen Dicle-Fırat nehirleri arasındaki bölgeye Subartu ismi verilmişti Burada yerleşmiş olan savaşçı topluluklara Subaru denilmiştir Diyarbakır’ı içerisine alan yukarı Dicle Bölgesi’nin ilk halkı Subaruların bir kolu olan Hurrilerdir Bu bölge eski Asur kaynaklarında Amidi, Yunan ve Latin kaynaklarında Amido veya Amida olarak geçmektedir Çok eski çağlardan beri surlarla çevrili bir yerleşim yeri olan Diyarbakır, Dicle Nehri’nin yukarı havzasında, Anadolu, İran ve Mezopotamya’dan gelen tarihi ticaret yollarının kavşak noktasında yer almaktadır MÖ3000’de kente, Hurri-Mitaniler egemen olmuşlardır MÖ 1260’a kadar egemenliklerini sürdüren Hurri-Mitaniler’den sonra, Asurlular, Aramiler, Urartular, İskitler, Medler, Persler, Makedonyalılar, Seleukoslar, Partlar, Büyük Tigran İdaresi, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyübiler, Moğollar, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılar Diyarbakır’a egemen olmuşlardır Diyarbakır, Eski ve Yeni Kent olmak üzere iki kesimden oluşmaktadır Eski Diyarbakır surlarla kuşatılmış olup, dört kapılı bu surlar Anadolu’da ayakta kalan benzer yapıların en büyüğü ve en sağlamıdır Kentin önemli tarihi yapıları bu surlar içindedir Diyarbakır ve çevresi, tarih öncesi dönemlerden itibaren her devirde önemini korumuş, Anadolu ile Mezopotamya, Avrupa ile Asya arasında doğal bir geçiş yolu, bir köprü görevini üstlenmiştir Kalkolitik ve Tunç Çağı’nda, yerleşimin olduğu, bölgede yapılan arkeolojik araştırmalardan anlaşılmıştır Eğil-Silvan yakınlarındaki Hassun, Dicle Nehri ve kolları üzerinde Ergani yakınlarında Hilar mağaralarında bu dönemden kalma kalıntılarla karşılaşılmıştır Ergani yakınlarındaki Grikihaciyan Tepesi’nde MÖ 5000 yılları başına tarihlenen, Kalkolitik Çağ olarak adlandırılan Tell-Halaf’ın sonlarına tarihlenen tek bir kültür evresi görülmüştür Tell-Halaf , Kuzey Irak, Suriye ve Güneydoğu Anadolu’da görülen yuvarlak planlı kubbeli evleri zengin boya bezeli çanak-çömleği ile ünlüdür Diyarbakır’ın Bismil İlçesi yakınlarındaki Üçtepe Höyük’te yapılan ve henüz bitirilmemiş olan kazı çalışmalarında ise MÖ2000’de Yeni Asur, Helenistik ve Roma İmparatorluk dönemine tarihlenen önemli bir merkez ortaya çıkarılmıştır Lice yakınlarındaki Birkleyn mağaraları ve Eğil’deki Eğil Kalesi ve kayalardaki kitabeler ile Asurlardan kalan önemli eserler bulunmuştur MÖ3000’lerde Hurri-Mitannilerin yaşadığı Diyarbakır yöresini Asurlular MÖ1400’lerde yıkarak egemenlikleri altına almışlardır Diyarbakır yöresi MÖ1300’lerden sonra Hitit ve Asurluların etkisi altında kalmış, MÖ1200’lerde ise Urartular buraya hakim olmuşlardır MÖVIIyüzyılda İskit akınları artmış ve bu yüzyılın sonlarında Medler, Asur Krallığını yıkarak bölgeye hakim olmuşlardır Bu durum MÖ550’den başlayan ve 332’ye kadar süren Pers egemenliğine kadar devam etmiştir Yöredeki çok kısa süren Büyük İskender yönetiminden sonra Diyarbakır da Seleukosların, ardından Partların kenti konumuna gelmiştir Diyarbakır Partlar-Romalılar, Sasaniler-Romalılar arasında süren savaşlardan ötürü sürekli el değiştirmiş, sonunda Romalılar buraya hakim olmuştur Bizanslılar döneminde ise Amida denilen bu şehirde İran-Bizans savaşları birbirini izlemiştir Büyük Constantin zamanında şehrin etrafı surlarla çevrilmiş, Hurrilerden kaldığı sanılan kale (bugünkü İçkale) yeniden onarılmıştır Vyüzyılda Bizans egemenliğindeki Diyarbakır sürekli Sasani akınlarına uğramıştır VIIyüzyılda yöreye Arap akınları başlamış ve 639’da Hz Ömer döneminde Araplar buraya egemen olmuşlardır Bundan sonra Diyarbakır ayrı bir vilayet haline getirilerek bir vali ile yönetilmiştir Diyarbakır 661’de Emevilerin, 750’de Abbasilerin yönetimine geçmiştir Malazgirt Savaşı’ndan (1071)sonra çeşitli Türkmen beylikleri buraya yerleşmiştir 1085’ten sonra Anadolu Selçukluları ile Eyyubiler arasında sık sık el değiştirmiştir Anadolu Selçuklularının egemenliğini 1259’da İlhanlı yönetimi izlemiş, İlhanlılar Diyarbakır’ı Mardin Artuklularına bırakmışlardır Timur’un Anadolu istilası sırasında kent, Timur tarafından Akkoyunlulara verilmiştir Iİsmail Şah’ın Akkoyunluları 1502’de yenmesinden sonra yöre, Safavilerin eline geçmiştirAncak, kent halkı Safavi yönetimine karşı ayaklanmış ve Yavuz Sultan Selim’e baş vurarak Osmanlı yönetimine bağlanmak istediklerini belirtmiştir Yavuz Sultan Selim Çaldıran Savaşı’ndan (1514) sonra, Diyarbakır’ı Osmanlı topraklarına katmıştır (1515) Başlangıçta eyalet merkezi olan Diyarbakır Tanzimat döneminde vilayet olmuştur XVIyüzyılda Diyarbakır, Osmanlı yönetiminde en parlak dönemlerinden birini yaşamıştır Şehrin kuşatmalarda harap olan surları yenilenmiş, kentte 27 cami, 42 mescit, 7 medrese, 6 dergâh, 2 büyük han ve 6 hamam yapılmıştır Diyarbakır’da tarihi yapıların en önemlisi dünyaca ünlü Diyarbakır Kalesidir Kalenin kuzeydoğu köşesindeki İçkale’de MÖVIyüzyıla tarihlendirilen ve Biazns dönemine ait Nasturi Kilisesi bulunmaktadır Diyarbakır Ulu Camisi, Fatih Paşa Camisi, Melek Ahmet paşa Camisi, Hoca Ahmet paşa Camisi, Hüsrev Paşa Camisi, İskender Paşa Camisi, Ali Paşa Camisi, Behram Paşa Camisi, Defterdar Camisi, Nasuh Paşa Camisi, Kurt İsmail Paşa Camisi, Kale Camisi, Ömer Şeddat Camisi, Silvan Ulu Camisi, Şeyh Matar Camisi, İbrahim Bey Mescidi, Tacettin ve Hacı Büzürk Mescitleri, Zinciriye Medresesi, Mesudiye Medresesi, Artuklu Sarayı ve Devegeçidi Köprüsü, Dicle Köprüsü, Malabadi Köprüsü, İskender Paşa Türbesi, Deliller Hanı bulunmaktadır Diyarbakır’ın günümüze gelen evlerinin özgün bir mimarisi vardır Bazıları köşk ve saray niteliğindeki bu evler Artuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı mimarisinin birleşiminden meydana gelmiştir Seman Köşkü, Cihannüma Köşkü, Şeyhoğulları Evi, İskender Paşa Konağı, Behram Paşa Evi, Ziya Gökalp’lerin evi, Cemil Paşa Konağı bu evlerden bazılarıdır DBAKIR-ÇERMİK KAPLICALARI |
Diyarbakır |
08-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırKOCAKÖY İLÇESİ Kocaköy'ün ne zaman kurulduğu bilinmemektedir Bunu doğrudan ya da dolaylı olarak anlayabileceğimiz bir araştırmadan da haberdar değiliz Esasen civardaki bazı buluntulardan yörede Kalkolitik Çağdan beri meskun yerlerin bulunduğu anlaşılmaktadır Pamukçay'ın seri Kaniyan/ Pınarlarbaşı "Karazlar Mağaraları" mevkiinde 60-70 hanelik bir mağara-köy kalıntısı, Kafiran ve Arduç kale/koruganları, Şaklat köyündeki kaya mezarları Anbar Vadisindeki haçar Köşkü, Kartalkaya ve Percere kralı mezarları, yine Anbar Vadisindeki oyma ahır, Karma Höyüğü, Aşağı Höyük, Anbar köyündeki Müslüman ve Kafir höyükleri, Til Tapan ve Çatepe Höyükleri, Anbardaki kabartma ve oyma şekiller, Kortık ören yerleri, selam Mağarası ve civarı, Kortık'taki bir Karain, bir beldibi olabilecek Uyuz Mağara, bu görüşümüzü destekleyen tarihi ören yerleri arasında sayılabilir Ancak ne yazık ki; sayılan bu yerlerin hiç birinde en ufak bir resmi araştırma yapılmamıştır Dolayısıyla buralar çok hızlı tabiat ve insan tahribatına açıktır Yörede Urartu, Hitit, Asur (Bırklyn Mağarası'ndaki Assur Banipal steli), Karduk, İskit, Med, Pers, Makedon, Selevkos ve Roma-Bizans hakimiyeti yaşanmıştır Emevi döneminden sonra Müslüman arap, Malazgirt'ten sonra ise aralıksız Türk hakimiyetinde olan yörenin tarihi, müstakil ve ayrntılı olarak araştırılmadığından, genel tarihlerden takip edilebilecek bu dönemi burada uzatmak yersizdir Malazgirtten sonar Selçuklu, İlhanlı, Artuklu, Mervanlı, Kara Koyunlu, Celayirli, Akkoyunlu ve Safavi hakimiyetlerini yaşayan yöre, bir arada Timur İmparatorluğu'na bağlanmıştır Nihayet 1514-1518 yılları arasında sürdürülen diplamasi ve antlaşmalarla Osmanlı İmparatorluğuna katılmıştır Kocaköy'ün 1860'larda Palu ilçesine bağlı büyükçe bir köy olduğu bir tapu senedinden anlaşılıyor I Dünya savaşı ve Kurtuluş Savaşında 94 şehit veren kasabamız sonradan Lice ilçesine bağlanmıştır1972 yılında Merkez ilçeye bağlanan, 6 Haziran 1976 tarihinde belediye teşkilatına kavuştu 7 Eylül 19802de mahalle muhtarlıkları oluşruruldu 12 Mart 1983'te elektriğe kavuştu Bugün şehirler arası ve milletler arası tam otomatik telefon santraline sahip olan kasaba, 20 Mayıs 1990 tarihinden itibaren, diyarbakır ilinin 13 İlçesi olarak, hayatının en parlak dönemine girmiş bulunmaktadır Kocaköy ilçesi Diyarbakır şehir merkezinin kuzey-doğu'sunda olup, Diyarbakır-Bingöl karayolunun 65 kilometresinde kurulmuş bir yerleşim merkezidir İlçe merkezinin; Kaya, Yenişehir, Şeyh şerafettin, Kokulupınar ve Şerifoğulları isminde 5 mahallesi mebcuttur1977 yılında belediye teşkilatına kavuştu 1990 tarihinde de ilçe Statüsüne geçerek tarihinin en parlak dönemine girdi 264000 metrekarelik bir alana sahiptir İlçeye 13 köy bağlı olup, bu köylerinde 15 mezrasu mevcuttur Özekli beldesinin; Pider Baba ve Yunus Emre isminde 2 mahallesi vardır |
Diyarbakır |
08-04-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırBİSMİL İLÇESİ 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 99662 olup, 39834’ü ilçe merkezinde, 59828’i köylerde yaşamaktadır Merkez bucağına bağlı 40, Tepe bucağına bağlı 23, Yukarısalat bucağına bağlı 25 köyü vardır Yüzölçümü 1748 km2 olup, nüfus yoğunluğu 57’dir İlçe toprakları, Dicle Irmağının meydana getirdiği çöküntü alanında yer alır Kuzeyini Yumru Dağı engebelendirir İlçe topraklarını Kuruçay, Pamuk Çay ve Batman Çayı sular Ekonomisi tarıma dayalıdır Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, pamuk, üzüm ve ketendir Hayvancılık gelişmiş olup, en çok koyun, kılkeçisi ve tiftik keçisi yetiştirilir Gelişmemiş, küçük bir yerleşim merkezidir İlçeden Diyarbakır-Kurtalan demiryolu geçer Diyarbakır’ın en eski yerleşim merkezlerinden olan Bismil, Dicle Nehri kıyısında kurulmuştur İlçe belediyesi 1936’da kurulmuştur İl merkezine 58 km mesâfededir |
Diyarbakır |
08-04-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırÇERMİK İLÇESİ 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 49107 olup, 16531’i ilçe merkezinde, 32576’sı köylerde yaşamaktadır Merkez bucağına bağlı 46, Başarı bucağına bağlı 19 köyü vardır Yüzölçümü 1032 km2 olup, nüfus yoğunluğu 48’dir İlçe toprakları dağlıktır Kuzeyinde Gelincik, batısında Aşukar, güneyinde Petekkaya Dağları yer alır İlçe topraklarını Sinek Çayı, Medya Çayı, Göz Suyu, Madrap Suyu ve Sinan Suyu sular Akarsu vâdilerinde düzlükler vardır Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır Başlıca tarım ürünleri, tahıl, pamuk, üzüm, pirinç, badem ve cevizdir En çok küçük baş hayvan beslenir Kıl, yağ ve yün başlıca hayvansal ürünleridir El tezgahlarında dokumacılık yapılır İlçe merkezi, Sinek Çayı kıyısında Kale ve Heykel Dağları ile çevrili yüksekce bir ovada yer alır İl merkezine 90 km mesâfededir İlçe belediyesi 1904’te kurulmuştur |
Diyarbakır |
08-04-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırÇINAR İLÇESİ 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 50445 olup, 10080’i ilçe merkezinde, 40365’i köylerde yaşamaktadır Merkez bucağına bağlı 40, Kilvan bucağına bağlı 11 köyü vardır Yüzölçümü 1952 km2 olup, nüfus yoğunuluğu 26’dır İlçe topraklarının güney ve batısı dağlıktır Batısında Karacadağ yer alır İlçenin diğer bölümünde Kiki Ovası vardır Bu ovayı Ballıkaya Deresi ile Göksu Çayı sular Ekonomisi tarıma dayalıdır Başlıca tarım ürünleri tahıl, pamuk, üzüm ve pirinçtir Karacadağ bölgesinde hayvancılık yapılır ve en çok koyun beslenir Tarım ve hayvansal ürünlerde üretim düşüktür İlçe merkezi, Diyarbakır-Mardin karayolu üzerinde yer alır Yeni bir yerleşim merkezi olup, 1940-50 arasında Bulgaristan ve Kudüs’ten gelen göçmenlerin buraya yerleştirilmesinden sonra gelişmiştir İl merkezine 30 km mesâfededir İlçe belediyesi 1937’de kurulmuştur Diyarbakır karpuzu ve kalesiyle meşhur Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan il Doğuda Batman, kuzeydoğuda Muş, kuzeyde Bingöl ve Elazığ, batıda Malatya ve Adıyaman, güneyde Şanlıurfa ve Mardin illeriyle çevrilidir 37°30’ ve 38°43’ kuzey enlemleri ile 40°37’ ve 41°20’ doğu boylamları arasında yer alır Güneydoğu Anadolu’nun Gaziantep’ten sonra ikinci gelişmiş şehridir Trafik numarası 21’dir |
Diyarbakır |
08-04-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırÇÜNGÜŞ İLÇESİ 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 17067 olup, 3935’i ilçe merkezinde, 13132’si köylerde yaşamaktadır Merkez bucağına bağlı 35 köyü vardır Yüzölçümü 489 km2 olup, nüfus yoğunluğu 33’dür İlçe toprakları dağlıktır Orta kesimini Mâden Dağları engebelendirir Dağlardan kaynaklanan sulardan en önemlisi Çüngüş Çayıdır Akarsu vâdilerinde küçük düzlükler vardır Türkiye’nin önemli barajlarından olan Karakaya Barajı ilçe sınırları içindedir Ekonomisi hayvancılık ve tarıma dayalıdır Başlıca tarım ürünleri tahıl, üzüm, pamuk, kavun ve karpuzdur Ekime müsâit alanları azdır Hayvancılık birinci derecede gelir kaynağı olup en çok koyun beslenir Verim genelde düşüktür Gelişmemiş ve küçük bir yerleşim merkezidir İl merkezine 114 km mesâfededir Çüngüş 1953’te ilçe olmuş, belediyesi 1949’da kurulmuştur Diyarbakır karpuzu ve kalesiyle meşhur Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan il Doğuda Batman, kuzeydoğuda Muş, kuzeyde Bingöl ve Elazığ, batıda Malatya ve Adıyaman, güneyde Şanlıurfa ve Mardin illeriyle çevrilidir 37°30’ ve 38°43’ kuzey enlemleri ile 40°37’ ve 41°20’ doğu boylamları arasında yer alır Güneydoğu Anadolu’nun Gaziantep’ten sonra ikinci gelişmiş şehridir Trafik numarası 21’dir |
Diyarbakır |
08-04-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırDİCLE İLÇESİ 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 35980 olup, 5414’ü ilçe merkezinde, 30566’sı köylerde yaşamaktadır Merkez bucağına bağlı 35 köyü vardır İlçe toprakları dağlıktır Düzlükler, Dicle Irmağı kıyısı boyunda yer alır Dağların yüksek kesimlerinde hayvancılık açısından önemli yaylalar vardır Ekonomisi tarıma dayalıdır Fakat iklim şartlarının uygun olmaması yüzünden, tarım ürünleri çeşitli değildir Başlıca tarım ürünleri tahıl ve meyvedir Çok sayıda küçük baş hayvan beslenir Halkın bir kısmı Elazığ sınırları içinde kalan Guleman krom işletmesinde çalışır Gelişmemiş ve küçük bir yerleşim merkezidir 1951’de ilçe merkezi oldu Eski ismi Piran’dır İl merkezine 88 km mesâfededir Belediyesi 1936’da kurulmuştur Diyarbakır karpuzu ve kalesiyle meşhur Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan il Doğuda Batman, kuzeydoğuda Muş, kuzeyde Bingöl ve Elazığ, batıda Malatya ve Adıyaman, güneyde Şanlıurfa ve Mardin illeriyle çevrilidir 37°30’ ve 38°43’ kuzey enlemleri ile 40°37’ ve 41°20’ doğu boylamları arasında yer alır Güneydoğu Anadolu’nun Gaziantep’ten sonra ikinci gelişmiş şehridir Trafik numarası 21’dir |
Diyarbakır |
08-04-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırERGANİ İLÇESİ 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 78603 olup, 37365’i ilçe merkezinde, 41238’i köylerde yaşamaktadır Merkez bucağına bağlı 61, Ahmetli bucağına bağlı 9 köyü vardır Yüzölçümü 1489 km2 olup, nüfus yoğunluğu 53’tür İlçe toprakları Dicle havzasında yer alır Kuzeyi dağlık, güneyi ise ovalıktır Sulama amaçlı Devegeçidi Baraj Gölünün bir kısmı ilçe sınırları içinde kalır Ekonomisi tarıma dayanır Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, mercimek, nohut, pamuk olup ayrıca az miktarda ayçiçeği yetiştirilir Sebze ve meyvecilik yaygındır En çok üzüm ve bâdem yetiştirilir Yüksek kesimlerde hayvancılık yaygın olarak yapılır Koyun ve kıl keçisi, hayvan varlığının büyük bölümünü teşkil eder Çimento ve un fabrikaları başlıca sanâyi kuruluşlarıdır İlçe topraklarında açılan kuyulardan petrol çıkarılır Halkın bir bölümü Maden ilçesindeki krom işletmelerinde çalışır İlçe merkezi, Ergani Ovasının kenarında Zülküfül Dağının güney eteklerinde yer alır Haydarpaşa-Kurtalan demiryolu şehrin batı kıyısından; Çermik-Dicle karayolu ise ilçe merkezinden geçer İl merkezine 55 km mesâfededir Çevresi bağ ve bahçelerle kaplıdır İlçe belediyesi 1923’te kurulmuştur Diyarbakır karpuzu ve kalesiyle meşhur Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan il Doğuda Batman, kuzeydoğuda Muş, kuzeyde Bingöl ve Elazığ, batıda Malatya ve Adıyaman, güneyde Şanlıurfa ve Mardin illeriyle çevrilidir 37°30’ ve 38°43’ kuzey enlemleri ile 40°37’ ve 41°20’ doğu boylamları arasında yer alır Güneydoğu Anadolu’nun Gaziantep’ten sonra ikinci gelişmiş şehridir Trafik numarası 21’dir |
Diyarbakır |
08-04-2012 | #9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırEĞİL İLÇESİ Köklü ve zengin bir geçmişe sahip olan Eğil ilçesi tarih içinde de önemli bir yer işkal etmiştir Asur Kalesi’nin adından çıkarılabileceği gibi Asurllular’ın da ötesine uzanan bir geçmişi vardır O kale ki kalıntıları bile turistleri büyülemeye yetebiliyor Bunun yanında Asur Hükümdarlarına ait mezarla, Harun-i Esfa, Hazreti Hellak, Hazreti İlyas, Zülkifil Peygamber ve Hazreti Harun mezarları ilçe toprakları içindedir Tarihçesi: Eğil MÖ 2000 yıllarından beri önce Asurlulara ve daha sonra pek çok kavime yurtluk etmiştir Yanları ve etekleri yontulup aşılmaz bir kayalık olan Eğil Kalesi’ne çivi yazılı Asur yazıtları ile kabartmalardan anlaşıldığına göre burası MÖ715-606 yılları arasında Romalılar tarafından ‘İngilene’ olarak anılıyor Eğil 1515 yılında ISelim ‘in bu bölgeyi ele geçirmesi ile Osmanlıların toprağı olmuştur Coğrafi Konumu: İl merkezinin kuzeyinde, dağlık bir arazide kurulmuşturKuzeyinden Dicle Nehiri geçmekte ve Dicle ilçesi bulunmaktadır Ayrıca Ergani,Hani, ve Hazro ile de komşudur Yüzölçümü 450 kilometrekaredir Merkeze uzaklığı 52km’dir Tarım ve Hayvancılık: İlçede her çeşit tahıl sebze, kavun,incir ve üzüm yetiştirilmektedirÖzellikle bağcılık oldukça gelişmiş olup, yaş üzüm bölgenin önemli bir ihtiyacını karşılamaktadır Bağcılığın yanı sıra badem ve antepfıstığı yörenin önemli geçim kaynaklarındandır Ayrıca Dicle Nehri’nde balıkçılık yapılmaktadır Eğil’de her tür kümes ,küçük ve büyükbaş hayvan yetiştirilmektedir Ayrıca ilçede odunculuk ta uğraşılan bir başka meslek dalıdırHazro ve diğer yerlerden alınan ağaçlar burada kesilir ve Diyarbakır’a gönderilir Kale,Yenişehir,Gündoğuran,Dere ve Çarıkören ilçenin mahalleleridir |
Diyarbakır |
08-04-2012 | #10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırHANİ İLÇESİ 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 27252 olup, 10266’sı ilçe merkezinde, 16986’sı köylerde yaşamaktadır Merkez bucağa bağlı 18 köyü vardır Yüzölçümü 415 km2 olup, nüfus yoğunluğu 66’dır İlçe toprakları dağlıktır Kuzeyinde İnceburun dağları yer alır Dağlardan kaynaklanan suları Ambar Çayı toplar Ambar Çayı vâdisinde düzlükler vardır Ekonomisi tarıma dayalıdır Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, baklagiller, pamuk, üzüm, ceviz ve bâdemdir Yüksek kesimlerde küçükbaş hayvan besiciliği yapılır En çok koyun beslenir Gelişmemiş küçük bir yerleşme merkezidir İl merkezine 85 km mesâfededir İlçe belediyesi 1878’de kurulmuştur Diyarbakır karpuzu ve kalesiyle meşhur Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan il Doğuda Batman, kuzeydoğuda Muş, kuzeyde Bingöl ve Elazığ, batıda Malatya ve Adıyaman, güneyde Şanlıurfa ve Mardin illeriyle çevrilidir 37°30’ ve 38°43’ kuzey enlemleri ile 40°37’ ve 41°20’ doğu boylamları arasında yer alır Güneydoğu Anadolu’nun Gaziantep’ten sonra ikinci gelişmiş şehridir Trafik numarası 21’dir |
Diyarbakır |
08-04-2012 | #11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırHAZRO İLÇESİ 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 23971 olup, 8048’i ilçe merkezinde, 15923’ü köylerde yaşamaktadır Merkez bucağa bağlı 22 köyü vardır Yüzölçümü 419 km2 olup, nüfus yoğunluğu 57’dir İlçe toprakları dağlıktır Güneydoğu Torosların kollarından olan Uzuncaseki Dağı engebelendirir Dağlardan kaynaklanan suları Sarım Çayının kolları ve küçük dereler toplar Akarsu vâdilerinde küçük düzlükler vardır Ekonomisi tarıma dayalıdır Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, nohut, üzüm, badem ve ceviz olup, ayrıca az miktarda mercimek, pirinç ve pamuk yetiştirilir Dağlık kısımlarda küçükbaş hayvan besiciliği yaygındır En çok koyun beslenir İlçe merkezi Uzuncaseki Dağının eteğinde yer alır Gelişmemiş ve küçük bir yerleşim merkezidir İl merkezine 70 km mesâfededir İlçe belediyesi 1943’te kurulmuştur |
Diyarbakır |
08-04-2012 | #12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırKULP İLÇESİ 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 50482 olup, 7472’si ilçe merkezinde, 43010’u köylerde yaşamaktadır Merkez bucağa bağlı 17, Ağaçlı bucağına bağlı 14, Akçasır bucağına bağlı 4, Hamzalı bucağına bağlı 10 köyü vardır Yüzölçümü 1601 km2 olup, nüfus yoğunluğu 32’dir İlçe toprakları genelde dağlıktır Kuzeyindeki Tosun Tepesi (2813 m) ilçenin en yüksek noktasıdır Akarsu vâdileri, ilçe topraklarını derin bir şekilde parçalamıştır Başlıca akarsuları Sarım Çayı, Kulp Çayı ve Sorkan Çayıdır Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır Başlıca tarım ürünleri üzüm, buğday ve ceviz olup, ayrıca az miktarda arpa, bâdem, tütün ve pamuk yetiştirilir Yüksek kesimlerde küçükbaş hayvan besiciliği yapılır Ormancılık da önemli geçim kaynağıdır İlçe merkezi, Kulp Çayının kıyısında yer alır Gelişmemiş ve küçük bir yerleşim merkezidir Diyarbakır’ın en eski yerleşim birimlerinden olan ilçe, Diyarbakır-Muş kervan yolu üzerinde idi İl merkezine 122 km mesâfededir İlçe belediyesi 1930’da kurulmuştur |
Diyarbakır |
08-04-2012 | #13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırLİCE İLÇESİ 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 47088 olup, 11639’u ilçe merkezinde, 35449’u köylerde yaşamaktadır Merkez bucağına bağlı 39, Kayacık bucağına bağlı 16 köyü vardır Yüzölçümü 1083 km2 olup, nüfus yoğunluğu 43’tür İlçe topraklarının kuzeyi dağlık, güneyi ise dalgalı düzlüklerden meydana gelir Topraklar Birkilin, Ambar ve Sarım çayları tarafından derin şekilde yarılmıştır Ekonomisi tarıma dayalıdır Başlıca tarım ürünleri buğday, keten, kenevir, arpa ve üzüm olup, az miktarda badem, ceviz, pamuk ve baklagiller yetiştirilir Az miktarda yetiştirilen ve sarma sigaralarda kullanılan tütünü meşhurdur Salça fabrikası başlıca sanâyi kuruluşudur İlçe merkezi, Akdağ eteklerinde, Akı Tepesi üzerinde kurulmuştur Diyarbakır-Bingöl karayolu ilçeden geçer İl merkezine uzaklığı 83 km mesâfededir 1975 zelzelesinden sonra kurulan kısma Yenişehir denilmektedir Lice belediyesi 1915’te kurulmuştur |
Diyarbakır |
08-04-2012 | #14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
DiyarbakırSİLVAN İLÇESİ 1990 sayımına göre toplam nüfûsu 109953 olup, 59865’i ilçe merkezinde, 50088’i köylerde yaşamaktadır Merkez bucağına bağlı 42, Bağdere bucağına bağlı 11, Çatal köprü bucağına bağlı 12 köyü vardır Yüzölçümü 1379 km2 olup, nüfus yoğunluğu 80’dir İlçe toprakları orta yükseklikteki dalgalı düzlüklerden meydana gelir Dağlardan kaynaklanan suları Batman Çayı toplar Ekonomisi tarıma dayalıdır Başlıca tarım ürünleri, buğday, mercimek, arpa, üzüm, nohut, tütün ve pamuk olup, ayrıca az miktarda badem ve ceviz yetiştirilir Hayvancılık önemli gelir kaynağıdır En çok küçükbaş hayvan beslenir Yaprak tütün bakımevi, un fabrikası ve tuğla îmâlâthânesi başlıca sanâyi kuruluşlarıdır İlçe merkezi Ferhat Dağı eteklerinde yer alır Çok eski bir târihi olan şehir, surlarla çevrilidir Asurlular zamânında kurulmuştur Eski ismi Meyyâfârikîn’dir Diyarbakır’ı Siirt ve Bitlis’e bağlayan karayolu ilçeden geçer İl merkezine 77 km mesâfededir Diyarbakır’ın en kalabalık ilçesidir Belediyesi 1880’de kurulmuştur |
|