Herseyi İle Corum |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Herseyi İle CorumDügün Adetleri Evlenme adetleri Çorum’ da, ilçe ve köylerde genel olarak birbirine yakın özellikler taşımaktadır Evlilikler genellikle “görücü usulü” yapılmaktadır ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Evlenme İstegini Belirtme Evlenme çagına gelen gençlerin eş seçiminde ailelere önemli görevler düşmektedir Evlenmek isteyen damat adayı bu durumu annesine söyler İstenecek kız aile tarafından bulunup, begenildikten sonra damat adayı kız evine götürülür ve kız gösterilir Eger damat adayı kızı begenirse kız evine haber gönderilip fikirleri sorulur, kızı istemeye gelecekleri haber verilir Kız evi de kızlarının ve yakınlarının fikirlerini aldıktan sonra söz kesme (kahve içme) tarihi belirlenir ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Dünürlük ve Şerbet İçme Çorum’da söz kesmenin diger bir adı “kahve içme” veya “şerbet içme”dir Her iki tarafta birinci derece yakın akrabalarına haber verir Dünürcüler bir kez daha “Allah’ın emri peygamberin kavli üzerine” kızlarını ogullarına istemeye geldiklerini söylerler ”Evet” cevabı alındıktan sonra kahveler içilir, dua edilir Oglan ve kıza söz yüzükleri takılır Nişan tarihi kararlaştırılır ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Nişan Nişan çogunlukla cumartesi veya pazar günü kız evinde yapılır Akraba veya komşulara agızdan veya davetiye ile haber verilir Eskiden bu işi yaşlı kadınlar yapar ve bunlara “okuyucu” denirdi Nişandan bir gün önce erkek evi, kız evine baklava, et, kuruyemiş, şerbet ve kızın nişanda giyecegi kıyafeti gönderir Nişan günü kız evinde gelenlere yemek verilir Gelenler kıza takı takarlar Kaynana tarafından gelinin yüzügü takılır Nişanlılık süresinde bayram veya Hıdrellez günleri olursa hediyeler gönderilir ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Dügün Nişan ile dügün arasındaki zaman erkek ve kız tarafının durumlarına göre degişir Kız ve dügün için gerekli olan eşyaları almaya çarşıya çıkılır, buna “pırtı görme” denir Dügün başlamadan komşuların da yardımıyla iki taraf yemeklerini pişirirler Dügünde damat en yakın iki arkadaşını “sagdıç” seçer Sagdıç damatla ilgilenir Dügünler cuma akşamı başlayıp pazar akşamı biter Ayrıca yine oglan ve kız evleri kendilerine birer “kahya” seçerler Kahya dügün boyunca gelen misafirler, davul ve zurnacının ihtiyaçlar, yemeklerin dagıtımıyla ilgilenir Bunun dışında erkek evinde bir de “bayraktar” seçilir Bayraktar, kınacı giderken ve gelin alınmaya giderken önde bayragı tutar Cuma akşamı erkek evinde bir tavuk kesilip, bayrak takılmasıyla dügün başlar ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Kına Gecesi Cumartesi günü kız evinde herhangi bir saatte “kına yürütme” yapılır Erkek tarafı iki veya üç kadını bir erkekle beraber kız evine “kınacı” olarak yollar Bunlar yanlarında kına, kuru yemiş, et, börek, tatlı ve kızın gelinligini götürürler Yine duruma göre kızın kınada giyecegi kıyafeti de erkek tarafı alıp götürebilir Ayrıca davul ve zurna da kınacılarla gider Gelen kınacılara yemek verilir Kınacılar kızı giydirip süslerler, kızı ortaya getirip oturturlar, yüzüne allı bir yazma örterler, kına türküleri ve ilahi okurlar Kızı ve orada bulunanları aglatırlar Bittikten sonra kızın avucuna para veya altın konup kınası yakılır Orada bulunanlara da bu kınadan dagıtılır Arkasından kuru yemiş ve limonata ikram edilir Kız annesinin elini öper ve sarılıp aglaşırlarKına bittikten sonra davul ve zurnayla halay çekilir Gelen kınacılar o gece kız evinde kalırlar ve bunlara “gelinin yengeleri” denir Kızın en yakın arkadaşları da o gece kızın yanında kalırlar O gece erkek tarafında da damada kına yakılır Kınadan önce kız tarafı, oglan evine “damat bohçası” denilen içinde damadın dügünde giyecegi kıyafet, pijama, cüzdan, çorap, saat gibi şeylerin bulundugu bohça gönderir ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Gelin Getirme Pazar günü kız evinde vedalaşmalar olur Kız gelinligini giyip bekler Erkek evinin büyük bir kısmı, kayınvalide hariç, gelini almaya gider Bu sırada kız evinin kapıları kilitlenir Dügünün kahyası gelip kapıyı tutanlara bir miktar para verir kapıyı açtırır Gelinciler içeri girip, geline bakarlar Gelinin agabeyi veya erkek kardeşi kırmızı kuşagı dualar okuyarak, gelinin beline üç kez dolayıp takar Gelin bir kolunda babası, diger kolunda damat ile evden çıkar Bu esnada kızın çeyizi de taşınmaktadır Dualar okunup, gelin arabaya bindirilir Gelin alayı dolaşarak erkek evine gelir Oglan evine gelindiginde, kayınvalide gelinin önünde çömlek kırar; gelinin bütün kötü huyları böyle kırılsın diye, başından kuru yemiş, şeker, bozuk para atar;bereketli olsun, evine yag gibi sıvansın diye kapının girişine yag sürdürülür ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Çorum ‘ da Hıdırellez Gelenegi Çorum bölgesinde, Hıdrellezin Hızır Aleyhisselam ile İlyas Peygamberin buluştukları gün oldugu inancı vardırİl’ de hıdrellezin gelişi sevinçle karşılanmaktadır Çünkü kışın bittigine, yazın geldigine, bolluk ve bereket dolu günlere ulaşıldıgına inanılır Bu nedenle yazın başlangıcı sayılan 6 Mayıs hıdrellez gününde bir bayram sevinci yaşanır Hıdırlık, Erzurum Dede, Sıklık Bogazı, Baglar en çok gidilen yerlerdirBuralara gitmek için bir-iki gün önceden hazırlık yapanlar vardır Hazırlık olarak yeni giysiler hazırlanır; çörek, börek, yaprak dolması, bulgur kaynatması yapılır Birlikte yenilir, içilir Genellikle genç kızlar arasında dalya, atlankaya ve okkel oyunları oynanır Erkekler bu eglencelere katılmazlarHıdrellez gecesi veya günü arzulanan dileklerin gerçekleşmesi için dualar edilir |
Herseyi İle Corum |
08-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Herseyi İle CorumMAHALLİ DEYİMLER Acı baldırcanı , kıragı çalmaz, Acıkan doymam sanır, Büyük dagın büyük dumanı olur, Çirkin bürünür güzel görünür Çok söyleme arsız olur, aç koyma hırsız olur Çivi çiviyi;su sancıyı söker Degirmene vardım derdim yanmaya, degirmen başladı çır çır dönmeye Düşman düşmana küçük taş atmaz Deptim keçe sivrittim külah oldu Dolu testi su almaz Dok ne bilir acın halinden Dabanı güneşletti, sakalı yıldıza dikdi (Ölmek anlamında, ölüm ) Deligine göre yama vurmalı Dirgene dayanmayan porsuk harmana gelmez Dadanmış kudurmuştan beterdir Dert saklayanda kalır Deniz suyu gibi ne içiliyu ne geçiliyu Dost dostun ayıbını yüzüne söyler Dil bir kulak iki;bir söyle iki dinle Deli ile getme yola, başına gelir türlü bela Dertsiz baş sokuda daş Dilden gelen elden gelse dagı dag üstüne korlardı Dilim seni dileyim dilim; dilim senden çektigim hep acı zulum Dıgdının dıgdısı;dış kapının dügdüsü Deliye yel verirler;eline bel verirler Deve ile bulgur yeme üstüne kusar Emek olmadan yemek olmaz, Güttügü bir koyun, ıslıgı dagı tepeyi tutar, İnsana güvenme ölür, agaca güvenme kurur, Katranı kaynatmakla olur mu şeker, cinsi bozuk olan cinsine çeker Sel agzına yatma sel alır, tepe başına harman dökme yel alır, Sinek pekmezciyi tanır, Zemheri ya iti öldürür, ya çiftçiyi güldürür BİLMECELER Bizde bir dudu var Egri bügrü budu var Bize gelin görürsünüz Güle güle ölürsünüz (Kurbaga) __________O__________ Gökten bir karpuz indi Üçyüz altmış dilim şimdi Otuz dilimi yenmedi emme Geri yanı temam yendi (Yıl, Ramazan orucu) __________O__________ Ana bir kız dogurur Ne ayagı var ne başı var Kız bir ana dogurur Hem başı var hem ayagı (Tavuk, yumurta) __________O__________ Geriden aldım çatmayı Çıgırın gelsin Fatma’yı Kız nereden belledin Kol kırıp göbek atmayı (Süpürge, süpürmek) __________O__________ At durur arap biner (Sacayak, Kazan) Agız içinde dil, hadi bunu bil (Kaval) __________O__________ Kolay gelsin ustalar, kurt iken kuş olmuş Bagırsagını desteler (İpek böcegi) __________O__________ Bir oglum var üç bacak;alır atar kucak kucak (Anadut) __________O__________ Kepenek altında ak kuşlar (Dişler) __________O__________ Yer doymaz, oturur kalkmaz, gider gelmez (Ocak, ateş, duman) __________O__________ Bir yeri var yaydan egri Bir yeri var igden dogru Bir yeri var kazandan kara Bir yeri var südden agca (Leylek) __________O__________ Bir kabagı oyarlar İçine dınıklagı koyarlar Çok söyleme deli oglan Kulagını burarlar (Ud) __________O__________ Dizim dizim nar Dizimecek kar Uçtu setik kaldı dilber (Saman, Bugday) __________O__________ Osmancık’tan sandık gelir, Sandıkçılar yapamaz, İçlerinde boncuk gelir boncukçular dizemez, Arasında mektup gelir degme katip yazamaz (Nar) __________O__________ Geriden baktım akdaş gibi, yanına vardım sütlü aş gibi (Lahana) __________O__________ Yarım kaşık duvara yapışık (kulak) __________O__________ Hey hevayı hevayı Yüksek yapar yuvayı Marangozlar yapamaz Kuyumcular dökemez (Örümcek) __________O__________ Bir gücücük al yastık İçine un bastık (İgde) __________O__________ Köy içinde cıngıllı çavuş (Bakraç) __________O__________ |
Herseyi İle Corum |
08-04-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Herseyi İle CorumÇORUM HALK OYUNLARI Kullanılan Sazlar Çorum halk oyunlarının temel iki enstrümanı davul ve zurnadır Oyunlar genellikle halay ve türkülüdür Oyunların bir kısmı sözlü, bir kısmı sözsüz, tabiat özlü (çekirge) ve aşk konulu (dillala, igdeli gelin) oyunlar içerir Oyunlar genellikle disiplinli, baglı ve dizi halinde oynanır Serbest oynanan oyunlar da vardır (dillala) Çorum Halayı 6 erkek oyuncu tarafından davul, zurna eşliginde oynanır Oyun 3 bölümdür: Agırlama Türküsü: Name de name yazdırdım Sokuya aman aman Her gelen geçen okuya aman aman Egilin de sunalar egilin aman aman Dogrulun da efeler dogrulun aman Baştaki oyuncunun yerine gelmesi ile müzik degişir, ikinci kısım olan ikileme denilen bölüme geçilir Türküsü: Karşıda kürt evleri hele yandım Yayılır develeri Elmasım hey Oturmuş inek sagar hele yandım Terliyor sinesi Elmasım hey Diley diley o da mı yalan Ben seni sevdim bu da mı yalan Karşıda kavun yerler hele yandım Otursak bizde yesek ne derler Elmasım Şu şunu sevmiş derler Elmasım hey Oyunun son bölümü olan yellendirme kısmına geçilir Müzik degişir Bu bölümde daha hızlı çalmaya başlar Oyunun hareketleri daha kıvraktır Türküsü : Sandık üstünde sandık Tez sevdik tez usandık Yanıldık meyil verdik Seni bir adam sandık ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ İgdeli Gelin Kız ve erkeklerin beraber oynadıgı bir halk oyunudur Bir erkek bir kız olacak şekilde el ele tutuşan gençler bir halka oluşturur Türküsü: Kız pınar başında yatmış uyumuş yar Ela gözlerini uyku bürümüş Evvel küçücüktü şimdi büyümüş yar Derdimin dermanı igdeli gelin İgdesin aldırmış sevdalı gelin Türkü bitince davul zurna başlarDavul zurna susar, halka daraltılarak başka bir kıta söylenir : Kız pınar başında testi doldurur yar Testinin kulpuna şahin kondurur Kız senin bakışın beni öldürür yar Derdimin dermanı igdeli gelin İgdesin aldırmış sevdalı gelin ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Dillala Dillala oyunu 6 kız 6 erkekle oynanmakta ancak, aktif olarak oynayanlar 6 erkek ve bir kızdır Diger kızlar figüran olarak arka planda ve hareketsiz durmaktadırlar ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Çekirge Yakın geçmişe kadar halkın geçim kaynagını genellikle tarım teşkil ederdi Ancak, çiftçinin en büyük korkusu ürün olgunlaşınca ortaya çıkan çekirge sürüsüdür Halk tüfek atıp, teneke çalarak, gürültü çıkarıp bu afeti uzaklaştırmaya çalışır Çorum halkı bu canlıdan o kadar bezmiştir ki bu oyunu oluşturup türküsünü yazmıştır Oyun, davul zurna eşliginde 6 kız, 6 erkekle oynanır Bir kız bir erkek olmak üzere, eller omuzlar üzerinde bir halka meydana getirilir Oyunun figürleri çekirgenin hareketlerine uygun şekilde düzenlenmiştir Türküsü: Çekirgeyi hayladılar yazıya Ot kalmadı koyun ile kuzuya Egri butlu sivri butlu çekirge Malımın ortagı mısın çekirge? Canımın ortagı mısın çekirge? Davul-zurna çalıp tekrar susunca oyuncular tarafından diger bir kıta söylenmeye başlar: Çekirgenin ayagında lalini (nalını) Bende sandım kaymakamın gelini Egri butlu sivri butlu çekirge Malımın ortagı mısın çekirge? Canımın ortagı mısın çekirge? ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Çorum’da Oynanan Diger Halk Oyunları Benli, Miço, Bediriş, Sarıkız |
Herseyi İle Corum |
08-04-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Herseyi İle CorumTARİHTE ÇORUM’UN ÜNLÜ KİŞİLERİ Ahmet Feyzi (1839-1909) : Çorum’da dogdu İstanbul Beyazıt Medresesi’ni bitirdi Yargıçlık, Müftülük yapmış ve Çorum’da 6112 kitaptan oluşan bir kütüphane kurmuştur Ehadis-i Mevzuat, Redd-i Batıl, Risalei Müntehebat, Tahrir-i Mantık, Şerh-i Kafiye, Kanunu Arazi, din, edebiyat, mantık, hukuk alanındaki eserlerinden bazılarıdır Arapça ve Türkçe 30 kadar eseri Hasanpaşa Halk Kütüphanesinde bulunmaktadır Akşemseddin (1390-1459) :Asıl adı Mehmet Şemsettin’dir Osmanlı İmparatorlugunun büyük bir din bilgini ve aynı zamanda hekimdir Hacı Bayram Velinin ögrencisidir Fatih Sultan Mehmet’in arzusu üzerine arkadaşı Akbıyık Abdullah ile İstanbul’un fethinde bulunmuş ve Türk ordusunun manevi gücünü artırmada büyük rol oynamıştır Aşıkpaşa (1270-1333) :Tasavvuf terbiyesi ile yetişmiş olup, Türk tasavvuf ve halk şairidir Garipname isimli eseri mevcuttur Aşık Paşazade (1392-1484): Sultan Çelebi Mehmet zamanında yaşamış olup, devrin savaşlarına katılmıştır Osmanlı tarihinin canlı kaynagını teşkil etmiştir Meşhur Tarihi (Aşık Paşazade Tarihi) 1484 yılında yazmaya başlamıştır Baltacı Mehmet Paşa (1660–1712) : Adını 1711 yılında Prut savaşı ile duyurmuştur lll Ahmet’in padişahlıgı döneminde ikinci defa Veziriazam olmuştur 1712 yılında Limni adasında sürgünde iken ölmüştür Ebuss’ud Efendi (1490-1574): Şeyh Muhiddin Yavsi’nin ogludur 1519’da İnegöl medresesi hocalıgına atandı 1527 yılında İstanbul Kadılıgından sonra Osmanlı İmparatorluguna 14 Şeyhülislam oldu Kanuninin devlet düzenini saglayan meşhur kanunlarının hazırlanmasında büyük rolü oldu 29 sene Şeyhülislamlık yaptıktan sonra öldü Elvan Çelebi (?-?): Babası ünlü Aşıkpaşa’dır Elvan Çelebi 1352 yılında bir cami, kendisi için yanına bir türbe, bir tekke ve hamam yaptırmıştır Koyunbaba :Asıl adı Seyit Ali’ dir Peygamberimizin torunu Hz Hüseyin’in 7 oglu Ali Rıza’nın 12 oglu oldugu rivayet edilmektedir Adı efsaneleşmiş bir evliyadır Evliya Çelebiye göre Hacı Bektaşi Veli’nin Halifesidir Mezarı Osmancık ilçesinde adıyla anılan türbededir Kul Mustafa :17 yy da Çorum yöresinde dogup yaşamış bir halk şairidir Degişik konularda şiirler yazdı Bunlar cönklerde dagınık halde bulunmaktadır Genç Osman adıyla anılan padişah IIOsman’ın öldürülmesi üzerine yazdıgı destanlar dikkat çekicidir Bu destanlar Çorum müsellimi Kurdoglu Süleyman’ın önderliginde Çorumluların Kapusuz ve başıbozuk tayfasıyla Düvenci ovasında yaptıgı cengi dile getirir Şeyh Muhittin Yavsi (?-1516) :Babası Osmanlı müderrislerinden matematikçi astronom olan Ali Kuşçu’nun kardeşi Mustafa’dır İskilip, Amasya ve İstanbul’da ögrenimini yaparak o zamanın Amasya valiligini yapan ll Beyazıt’a ögretmenlik yapmıştır Yusufu Bahri (?-1828): Mısır’a giderek büyük din bilgini Şeyh Murtaza’dan hadis dersi almıştır Daha sonra Çorum’a yerleşmiştir Basılmamış Ata-i Feyyaz adlı eseri ile Dürrü Tahrir ve yazma eserleri vardır Hasan Paşa (Yedi-Sekiz Hasan Paşa) (1831-1902) : Abdülhamit zamanında Beşiktaş muhafızlıgı yapmıştır Sultan Abdülaziz zamanında Alay Bey’i oldu ve Hasan Bey adını aldı Bir süre sonra paşalıga yükseldi Osmanlı-Rus savaşında Kafkas cephesinde büyük yararlılıklar gösterdi Çorum’u süsleyen saat kulesi ile depremde zarar gören Hıdırlık Camii’nin yerine yenisini yaptırmıştır |
Herseyi İle Corum |
08-04-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Herseyi İle CorumÇorum Mutfağı Çatalaşı: Yeşil mercimek, yarma (kırık) ve sogan ile yapılır Sogan tereyagında kavrulur Üzerine nane eklenir Su koyup kaynatılır Mercimek ilave edilir 20 dk kaynatıldıktan sonra 3 bardak sıcak su ilave edilip, yarma eklenir 20 dk kadar kaynatılıp tuzu eklenir Daha sonra bir müddet kısık ateşte bırakılıp servis yapılır Dügün Çorbası: Süzme yogurt (torba yogurt) yumurta ve unla iyice ezilip karıştırılır Üzerine süt, tavuk suyu, yeterli miktarda ılık su ilave edilip kaynayıncaya kadar sürekli karıştırılır Ayrı bir yerde iki yumurta, alabildigince un yogrulup açılır Badem şeklinde kesilip tereyagında kızartılır Pişmiş çorbanın üzerine dökülür Ayrıca tereyagı ve kırmızı biber kızartılıp soss olarak üzerine dökülür ve sıcak servis yapılır Madımak: Adının türkülere konu oldugu madımak; Orta Anadolu’nun bilinen en eski yemeklerindendirMadımak, sogan, bulgur, tercihe göre pastırma veya çemen ile yapılır İnce ince kıyılan madımaklar yıkanır Soganlar tereyagında kavrulur, pastırma ilave edilir Sıcak su konulup kaynatılır ve en son madımak ve bulgur konularak pişirilir Keşkek: Yarma, et, sogan ile yapılır Yarmalar akşamdan ıslatılır Tencerede sogan, et, kırmızı biber, tuz, tereyagı ile kavrulur Bir su bardagı sıcak su ilave edilir On beş dakika kaynatılır Yarma on su bardagı sıcak su ile birlikte tencereye ilave edilir Kaynayınca kapagı kapatılır kenarları hamur ile çerçevelenir Bir parmak sıgacak şekilde delik bırakılır Kısık ateşte iki saat pişirilir İskilip Dolması: Pirinç, et, sogan ile yapılır Islatılmış pirinçler tereyagında kavrulur Üzerine sıcak su eklenir, dinlenmeye bırakılır Ayrı bir kapta et yag ile kızdırılır Sogan ve sıcak su ilave edilir Et kaynayınca üzerine sacıyak, bunun üzerine de tepsi yerleştirilir Haşlanan pirinçler bir bez torbaya konularak bu tepsinin üzerine konur Tencerenin kapagı kapatılarak kapak kenarları hamurla sıvanır, herhangi bir yerine bir parmak sıgacak şekilde delik bırakılır ( Buhar çıkması için) Kısık ateşte dört saat pişirilir Ortalık : Kuzunun pirzolalık yerinden yapılır Çatala gelecek şekilde kesilir, tereyagında kızartılır Bir tencereye konup yanan közün içerisine yerleştirilip üzerine bir tepsi konur ve saç kapatılır Susuz olarak pişirilir Çorum Mantısı : İçleri kıyma konulup kapatılan mantılar tek sıra halinde bir tepsiye dizilir, kısık ateşte kızartılır, yogrulmuş olan mantının hamurundan küçük bir hamur açılıp kızaran mantıların üzerine kapatılır Salçalı, tereyaglı, et suyu ile hazırlanan soss bu hamurun üzerine dökülür Biraz kaynadıktan sonra üzerindeki yufka ters çevrilir Daha sonra ocaktan indirilip bıçakla kesilir ve servis yapılır Tel Tel : Un agır ateşte kavrulur Su, şeker ve limon tuzu kaynatılarak agda yapılır Tepsi tereyagla yaglanıp agda bu tepsiye yayılır Serin bir ortamda dondurulur Tepsi ocagın üzerinde 2 dakika kadar ısıtılır Agda rulo yapılarak tepsiden kaldırılır İki kişi agdayı ellerine alıp sıkarak yumuşatırlar Yumuşayan agda elle sıkılarak 65 kez çevrilir Tepsiye kavrulmuş un yayılır Agda bu tepsinin içine konularak unla birlikte çevrilir Saç teli kıvamına gelince tel tel olmuş demektir Kesilerek servis yapılır Gül Burma : Hazırlanan baklava hamurunun üzerine ıslak bez örtülüp yarım saat dinlendirilir Yumurta şeklinde parçalar alınıp üzerine nişasta serpilerek yufka şeklinde açılır Açılan yufkalar bir bez üzerinde hafif kurumaya bırakılır Daha sonra paralel kesilip içine ceviz konularak gül şeklini alacak şekilde burularak yaglanmış tepsiye dizilir Bu şekilde kuruması için bir gün bekletilir Üzerine kızartılmış yag dökülüp fırında kızartılır Hazırlanan şerbet sıcak olarak dökülür Çorum Baklavası (Lüle Baklava-Sıkma Baklava-Sıyırma) : Baklava hamuru açılıp özellikle bu tatlı için kullanılan “oka” konur ve iki tarafından katlanır İki tarafından hamur sıkıştırılır ve iç kısım oluk şeklinde boş kalır Tepsiye dizilen baklavaları bir akşam bekletip kurutulur Daha sonra yagı ve şerbeti dökülüp, üzerine ceviz serpilir Hasıda: Pekmez, bugday nişastası, sıvıyag, tereyagından yapılır Su, pekmez, nişasta karıştırılır Sıvıyag tavada kızdırılır Karıştırılan pekmezli nişasta tavaya yavaş dökülür, karıştırılarak pişirilir Top top olmaya başlayınca üzerine kızdırılmış tereyagı dökülüp tahta karıkla ufaltılarak karıştırılır Soguk olarak servis yapılır Karaçuval Helvası : Un, tereyagı, pekmez şekerden yapılır Un tavada rengi koyulaşıncaya kadar karıştırılarak kavrulur, koyulaşınca tereyagı ilave edilip iyice yedirilir Kara pekmez, toz şeker, ceviz içi ve soguk su birbirine karıştırılıp unun üzerine dökülür İyice karıştırılıp yumurta büyüklügünde parçalar yapılır ve üzerine istege göre hindistan cevizi dökülür |
|