Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her Şey |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her ŞeyAmasya, Karadeniz Bölgesi'nin orta bölümünde yer alır Kuzeyden Samsun, Batıdan Çorum, Güneyden Yozgat ve Güneydoğu’dan Tokat illeri ile çevrilidir 35°00' ve 36° 30' doğu boylamı, 40°15', 41 °03' kuzey enlemleri arasındadır * Yüzölçümü : 5690 km2 * Rakım : 392 * Yıllık ortalama yağış miktarı: 453 mm * Yer altı suyu potansiyeli: 129 hm3/ yıl * Yerüstü suyu potansiyeli: 4983 hm3/ yıl Amasya şehri Yeşilırmak nehrinin doğu-bati doğrultusunu aldığı kesimde bu nehrin iki kıyısında kurulmuştur Yeşilırmak’ın kuzey kıyısında kale kalıntıları, kral mezarları ile Yeşilırmak arasında yerleşim alanı dar olduğundan, yerleşme ince bir şerit oluşturur Şehrin asıl yerleşim ve gelişim alanı Yeşilırmak’ın güney kıyısındadır Yeşilırmak tarafından ikiye ayrılan mahalleler nehir üzerindeki 7 köprü ile birbirine bağlanır Amasya şehrinin önemi, bu şehrin dar bir vadide kurulmuş olmasıdır Yeşilırmak, Amasya ovasından çıkıp, Ferhat Boğazından geçtikten sonra âdeta saklı bir vadiye girmektedir Her döneminde şehrin ilk kurulduğu yerde bulunmasının sebebi bu konumuyla ilgili olmalıdır Vadi tabanında dar bir kesim yerleşmeye elverişlidir Şehir geliştikçe vadi yamaçlarına doğru gelişmiştir, ama elverişsiz konumu nedeniyle yamaçlardan fazla yükselmeye imkan bulunmamıştır; bu da şehrin Yeşilırmak vadisi boyunca doğu-bati doğrultusunda uzunlamasına yayılma göstermesine sebep olmuştur Böylece şehir eski çekirdeğini kimsen de olsa korumayı başarmıştır Günümüzde şehir bir vadide saklı konumunu korumakta ve Anadolu'da "V" sekili bir vadi tabanında kurulmuş tek büyük şehir olarak varlığını devam ettirmektedir şehrin gelişimi, ekonomik nedenleri hızlı olamamıştır Bu da şehrin günümüze kadar korunarak gelmesini sağlamıştır Bu özelliği ile Amasya turizm açısından çekici olmakta, bozulmamış kültürel değerleri ile ilgi çekmektedir Eskiçağda bir çok Anadolu şehrinin kurucu (ktistes) tanrısı veya kahramanının olduğu bilinmektedir Bu mitolojik kuruluş Amasya için de geçerlidir Roma İmparatoru Septimius Severus (MS 193-211) dönemine ait bir Amasya sikkesi üzerinde yer alan ERMHC KTICAC THN POLIN yazıtından hareketle Hermes’in Amasya kentinin kurucu tanrısı olduğu kabul edilmektedir Bu kısa açıklamadan sonra Amasya adının tarihçesine gelecek olursak; Hitit belgelerine göre Amasya’nın bilinen ilk adının Hakmiş [Khakm(p)is] olduğu sanılmaktadır Bu isimin Perslerin Amasya’yı fethine kadar devam ettiği değerlendirilmektedir Amasya’nın Mitridates Krallığı Dönemi'ndeki adı “Amasseia” dır Özellikle M Ö II yüzyıldan itibaren darp edilen Amasya şehir sikkelerinde AMASSEİA ibaresi açıkça görülmektedir Zaten coğrafyacı Strabon’da Amasya için Amaseia sözcüğünü kullanmaktadır Amaseia sözcüğü, “Ana” anlamına gelen ve özellikle “Ana Tanrıça” yı kasteden ‘Ama’ ve onun çeşitlemesi olan ‘Mâ’ ibaresi ile bağlantılıdır Bundan hareketle denilebilir ki Amaseia “Ana Tanrıça Mâ’nın şehri” anlamına gelmektedir Ana Tanrıça Mâ, Perslerin Anadolu’yu fethinden sonra tapımı yaygınlaşan doğu kökenli bir tanrıçadır Aynı zamanda bu tanrıça Mitridates ve Kapadokya’nın yerel tanrıçasıdır Amaseia sözcüğü de Persler zamanındaki asıl söyleniş şeklinin Hellen ağzına uydurulmuş biçimidir Roma döneminde Amaseia adı fazla bir değişikliğe uğramadan AMACIAC (Amasia) olarak kullanılmıştır Örneğin, İmparator Septımıus Severus, Caracalla ve Severus Alexander döneminde darp edilmiş Amasya şehir sikkelerinde AMACIAC adını görmekteyiz Bizans Devri'nde de Amasia adının değişmeden devam ettiği bilinmektedir Amasya’nın adı Danişmendliler zamanında ise bazen Amasiyye, bazen de Şehr-i Haraşna olarak anılmıştır Selçuklu, İlhanlı, Beylikler ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Amasya adı herhangi bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiştir Çiğdem Gürdal - Amasyanın Yalıboyu Evleri Beste: İrfan Özbakır |
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her Şey |
08-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her ŞeyAmasya kent dokusunun çeşitli yerlerinde, özellikle Yeşilırmak sahil şeridinde görsel bir şekilde yer almakta olan geleneksel Osmanlı Evi örnekleri Amasya mimarî yapıları içerisinde önemli bir grup teşkil etmektedir Amasya evleri, daha çok 19 yüzyıla ait olup, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na istinaden Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 05051992 gün ve 2364 sayılı kararı ile tescil edilerek koruma altına alınmışlardır Amasya Valilik Binası Bu konutlar, Hımış ve Bağdadî teknikle yapılmış örneklerdir Genellikle yan yana, bitişik nizâm olarak düzenlenmiş olan bu konut mimarisinin güzel örneklerini Yalıboyu Evleri olarak bilinen konut dokusu oluşturmaktadırYeşilırmak kenarında, tarihi sur duvarı üzerine, ahşap çatkı arası kerpiç dolgulu olarak, kırma ya da beşik çatı üzeri oluklu kiremitle örtülü bir biçimde düzenlenmiş olan ve geleneksel Osmanlı evinin bütün özelliklerini bünyesinde taşıyan bu evler Amasya’nın tarihsel kimliğiyle uyumlu bir görünüm arz etmektedir Evler, bodrum üzeri tek kat ya da iki katlı olarak düzenlenmişlerdir Bazı uygulamalarda birinci kat üzerinde bazı uygulamalarda ise ikinci kat üzerinde köşk olarak bilinen şahniş yer almaktadır Genellikle avlulu ve bahçelidir Özellikle haremlik ve selamlık tarzda düzenlenmiş örneklerde bahçe ortada kalmakta ve konutlar dışa kapalı bir görünüm almaktadır Bu dışa kapalılık diğer konutlarda bazen yüksek bir bahçe duvarı nedeniyle karşımıza çıkmaktadır Konutların ikinci kat uygulamaları genellikle dışa taşkın, cumbalı olarak yapılmakta ve bu sayede hem evin plânında bir simetri oluşmakta hem de daha fazla yer kazanmak söz konusu olabilmektedir Özellikle Yalıboyunda tarihi sur duvarı üzerine yapılmış olan konutlarda bu durumu çarpıcı bir şekilde görmemiz olasıdır Buradaki konut dokusu, eliböğründelerle desteklenerek dışa taşırılmış ve böylece evlerin iç mekanlarında bir genişleme meydana gelerek mekan kazanımı sağlanmıştır Taşıntılar sayesinde daha çok dışa açık, geniş ve aydınlık olan ikinci katlar, alt katlara oranla daha fazla pencere uygulamasına olanak vermiştir Pencereler daha çok giyotin pencere tarzında ele alınmış ve üçlü gruplar halinde düzenlenmiştir Pencere önlerinde, dışarıdan bakıldığında içerinin görülmesini engelleyen ahşap kafeslikler görülür Günlük yaşam evlerin iç mekanında, sofa (hayat) etrafında biçimlenen odalar içerisinde geçmektedir Bu odalarda genellikle ocak, şerbetlik, yüklük (gömme dolap), raf ve sedir gibi işlevsel birimler bulunmaktadır Ayrıca birkaç örnek dışında evlerde bağımsız bir gusülhane bulunmadığı için de bazı odalarda büyük ve geniş olarak düzenlenmiş olan yüklükler gusülhane (banyo) olarak değerlendirilmiştir Odalar içerisinde yer alan bütün bu birimler günlük yaşamın ayrılmaz birer parçasıdırlar Evlerin iç mekanları içerisinde yer alan birimler dışında bahçe ya da avlu içerisinde bulunmakta olan ve günlük hayatla bağlantılı başka birimlerde yer almaktadır Bunlar arasında su kuyusu ve ocak ilk göze çarpan birimlerin başında gelmektedir Hatta bazı örneklerde ekmek ihtiyacını karşılamak için fırın yapılmış olduğu da görülmektedir Bu nedenle denilebilir ki; Amasya evlerinde gerek iç gerekse de dış mekanlarda yer alan bütün birimler arasında kesintisiz bir bağlantı söz konusu olup bu bağlantı birbirini tamamlayıcı niteliktedir Saraydüzü Kışlası Saraydüzü Kışlasının Şimdiki Hali Atatürk'ün 12 Haziran 1919 tarihinde silah arkadaşlarıyla birlikte Amasya'ya gelerek 22 Haziran 1919 tarihinde Ulusal egemenliğe dayanan, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti' nin temellerini oluşturan Amasya Genelgesi'ni deklare ettiği Saraydüzü Kışlası 1944 tarihinde meydana gelen toprak kayması nedeniyle hasar görmüş bina daha sonra tamamen yıktırılmıştır Türkiye Tarihi açısından önem arz eden bu binanın yeniden inşası yapılmıştır |
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her Şey |
08-04-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her ŞeyŞehri savunmak için en elverişli yer olan Harşena Dağı üzerinde kurulmuştur Kale içi kesme taş, sur duvarları moloz taştan yapılmış olup sekiz savunma kademesine sahiptir Erken Tunç Çağı’ndan (MÖ 3200) itibaren Osmanlı sonuna kadar savunma amaçlı kullanılmıştır Amasya-Tokat Karayolu’nun 24 km’sinden kuzeye ayrılan stabilize yolun 4km’sinde bulunan Kaleköyü’nün kuzeyindeki kayalık alan üzerinde bulunmaktadır Roma Dönemi’nde bölgeden geçen kervan yolunun güvenliğini sağlamak amacıyla inşa edilmiştir Amasya Göynücek İlçesi’nin 8 km kuzeybatısında, Gökçeli Köyü’nün yaklaşık bir km kuzeydoğusundaki kayalık üzerinde, Çekerek Vadisi’ne hakim bir mevkiide yer almaktadır Romalılar döneminde garnizon olarak kullanılmıştır Taşova İlçesi Özbaraklı Beldesi’nin güneyinde, yaklaşık 2 km uzaklıktadır Romalılar döneminde, bölgeden geçen kervan yolunun güvenliğini sağlamak üzere inşa edilmiştir Helenistik Dönemde, Harşena Dağı' nın güney eteklerindeki kalker kayalara oyularak, anıtsal boyutta mezar odası olarak yapılmıştır Antik Çağ yazarı Strabon, mezarların krallara ait olduğunu belirtmektedir Bu ören yeri içerisinde 15yy Osmanlı Dönemi'ne ait iki adet özel hamam yer almaktadır Ziyaret Beldesi yolu üzerinde, Helenistik Dönem'e ait olup en iyi işlenmiş ve tamamlanmış anıtsal kaya mezarıdır İçerisinde mezar odası ve tavandan zemine kadar; kahverengi ve kırmızı boya ile yapılmış Hz Meryem ve On İki Havari tasvirlerinden oluşan Bizans Dönemi duvar resimleri bulunmaktadır Yeşilırmak vadisi içerisinde 25 civarında kaya mezarı bulunmaktadır Geç Hellenistik - Erken Roma dönemine aittir Antik Amasya Kenti'nin su ihtiyacını karşılamak üzere yapılmıştır Kayalar oyulup tüneller açılarak, yer yer duvar şeklinde tonozlu bir biçimde arazi eğimine göre, su terazisi sistemine uygun olarak yapılmıştır Bu durumuyla ünlü "Ferhat ile Şirin Efsanesi"'ne konu edilmiş olup, halk arasında "Ferhat Su Kanalı" olarak bilinmektedir Kanalın Ferhatarası Mevkii'nde, karayoluna paralel olarak yaklaşık 2 kmuzunluğundaki bölümü görsel olarak izlenebilmektedir Yassıçal Beldesi'nin 3 km güney batısında, Erbaa-Horoztepe'den Zela (Zile) Kenti'ne uzanan Antik Roma Yolu üzerinde yer almaktadır Geç Helenistik-Erken Roma dönemlerinde dini törenlerin yapıldığı kutsal alandır Etrafı "Temenna Duvarı" ile çevrili olup ortasında "Altar" (sunak) bulunmaktadır Ancak günümüzde sadece yıkık çevre duvarlarını görmek mümkündür Halk arasında "Büyük Evliya Tepesi" olarak anılmaktadır |
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her Şey |
08-04-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her ŞeyFethiye Mahallesi’nde yer almaktadır Kilise ıken Danışmendli Fetih Gazi 1116 yılında camiye çevirtmiş Değişik dönemlerde tamir görmüş olan yapıya 1883 yılında (İncezade) Hacı Mehmet Arif tarafından minare ilave edilmiş, 1939 depreminden sonra yeniden onarılmıştır Dere Mahallesi’nde yer almaktadır Selçuklu Sultanı II Gıyasettin Keyhüsrev zamanında, Vezir Ferruh ve kardeşi Haznedar Yusuf tarafından (1237-1247) tarihleri arasında yaptırılmıştır 1590 da deprem ile, 1602 de yangın sonunda hasar gören bina onarım görmüş, daha önce ahşap olan minare burmalı olarak yapılmıştır Ahşap minberi kitabeli olup Mahkeme Camii olarak da bilinmektedir Sofular Mahallesi’nde, Pirler Parkı karşısındadır Yakup Paşa tarafından 1413 yılında yaptırılmış olup mescit, türbe ve çile hücrelerinden oluşmakta olan bir Halveti Tekkesi'dir Gümüşlü Mahallesi'nde olup ilk defa Gümüşlüzade Taceddin Mahmut Çelebi tarafından 1326 yılında yaptırılmıştır Kare plân şemasına sahip olan eser, ahşap kubbe ile örtülüdür Kunç Köprü’ nün kuzey doğusundadır Çelebi Mehmed devrinde, Amasya Valisi Bayezid Paşa tarafından 1414 yılında yaptırılmıştırTers T plan şemasına sahip zaviyeli camilerdendir Son cemaat mahalini çevreleyen mermer üzerindeki geometrik süslemeler, dikkat çekici özelikleri arasında yer almaktadır Gökmedrese Mahallesi’ndedir Sultan II Murad’ın vezirlerinden Atabey Abdullah Oğlu Yörgüç Paşa tarafından 1428 yılında yaptırılmıştır Ters T plan tipinde olan eserin, dış duvarları kesme taştandır Giriş cephesi kemerlerinde kırmızı ve beyaz mermer geçmeler yapının görünümüne ayrı bir güzellik katmıştır Amasya Valisi Seyfettin Torumtay tarafından 1267 yılında yaptırılmıştır Cami, türbe ve medrese fonksiyonlu tipik Selçuklu eseridir Kümbet üzeri mavi (turkuaz) çinilerle süslendiği için külliyeye Gök Medrese adı verilmiştir Merzifon İlçesinde bulunmaktadır Yıldırım Bayezid'in oğlu Çelebi Mehmed tarafından 1414 yılında yaptırılmıştır Selçuklu Medrese mimarisinde olduğu gibi dört eyvanlı ve kare plânlı olarak yaptırılmıştır Giriş kapısı üzerinde yer alan Saat Kulesi ise Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa tarafından 1865 yılında ilave ettirilmiştir Gümüşhacıköy İlçesi, Gümüş Beldesi’nde yer almaktadır Çelebi Sultan Mahmed’ in Gümüş Madeni Emirliği’ne tayin ettiği Halil Paşa tarafından 1415 yılında yaptırılmıştır Dikdörtgen avlunun etrafını ahşap ve sivri kemerli, düz tavanlı revaklar çevirmekte olup, arka kısımlarda medrese odaları ve dershaneler sıralanmaktadır Şamlar-Ayas Ağa Caminin bitişiğinde, Danışmendlilerden Melik Gazi tarafından ilk defa cami, mektep ve medreseden oluşan küçük bir külliye olarak yapılmış, yıkılınca 1495 yılında II Beyazid’in Kapu Ağası Hüseyin Ağa tarafından onarılmıştır Sultan II Bayezıd’ın Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından 1488 yılında yaptırılmıştır Selçuklu mezar anıtlarında görülen sekizgen plân şeması, ilk defa bu medresede uygulanmıştır 1308-1309 yılında İlhanlı Hükümdarı Sultan Muhammed Olcaytu ve hanımı İldus Hatun adına yaptırılmıştır Dikdörtgen planlı, açık avlulu, eyvanlı, kenarlarda tonoz örtülü mekanları bulunan tipik bir Selçuklu medrese plân şemasına sahip bir tıp medresesidir Taç kapı giriş detaylarıyla ünlüdür Burası bir taraftan eğitim yapılırken diğer yönden hastaların tedavi edildiği, cerrahi müdahalelerle öğrencilere ameliyatların gösterildiği, uygulamalı öğretim yeri olmuş, sonraki zamanlarda ruh hastalarının da tedavi merkezi haline gelmiştir Günümüzde belediye konservatuar olarak kullanılmaktadır |
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her Şey |
08-04-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her ŞeyMüze ilk defa 1925 yılında II Beyazıt Külliyesi'nin bir bölümü olan medrese binasında az sayıda arkeolojik eserler ile mumyaların bir araya getirilmesi sonucu Müze deposu olarak kurulmuştur Daha sonra eserlerin çoğalması ve teşhir edilecek yeni mekanlara ihtiyaç duyulması neticesinde 1962 yılında Selçuklu Dönemi Monumental yapılardan olan Gökmedrese'ye nakledilmiştir 22 Mart 1977 yılında yeni yapılan bugünkü modern binasına taşınmış olup 14 Haziran 1980 tarihinde ziyarete açılmıştır Kalkolitik Çağ'dan itibaren Tunç Çağı,Hitit, Urartu, Frig, İskit, Pers, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait 12 aynı medeniyete ait Arkeolojik, Etnoğrafik, Sikke, mühür, El Yazması ve Mumyalar olmak üzere bugün itibari ile 23476 eseri ile Hazeranlar Konağı ve Kral Kaya Mezarları Örenyeri ile birlikte üç birim halinde bölgenin en modern müzesi olarak ülkemiz kültür ve turizmine hizmet etmektedir Müze Müdürlüğüne bağlı birim, Müze-Ev Etnoğrafya Müzesi olarak kullanılan Hazeranlar Konağı 1979 yılında Bakanlığımız,Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılarak restorasyonu yapılmıştır Hazeranlar Konağı teşhirinde toplam 984 Civarında Etnoğrafik eser kullanılmıştır Bu eserler arasında 19yy yaşantısını yansıtan giysiler,halı ve kilimler,günlük konakta kullanılan mutfak eşyaları ve kadın ziynet eşyaları gibi malzemeler yer almaktadır Yöreden derlenen Helenistik, Roma, Bizans, Şelçuklu, Osmanlı Dönemlerine ait arkeolojik ve etnoğrafik eserler ile sikkelerinden oluşan bir belde müzesidir XIII Yüzyıla tarihlenen ve kasabanın kuzeyindeki ören yerinden getirilerek teşhir edilen Selçuklu Dönemi'ne ait orijinal ahşap sanduka, türbe kapısı ile orijinal vakfiyesi ve seceresi de bulunmaktadır Roma Dönemi'nde, Antik Amasya Kalesi'nden karşı mahallelere geçişi sağlamak amacıyla İris Nehri (Yeşilırmak) üzerine inşa edilmiştir Nehir yatağının yükselmesi sonucu köprü kemerleri aşağıda kaldığından Amasya Valisi Ziya Paşa tarafından 1865'te köprü kemerleri üzerine ayaklar inşaa edilerek günümüze kadar gelmiştir İl merkezine 5 kilometre mesafede Helvacı Mahallesi Eryatağı sapağındadır 1076 yılında Danişmend Emirleri'nden İltekin Gazi tarafından yaptırılmıştır Köprü, tamamı kesme taştan 6 adet yuvarlak kemer üzerine oturtulmuştur Halk arasında uzun yıllar İltekin Köprüsü adıyla anılmıştır Selçuklu Hükümdarı Sultan Mesut' un kızı Hundi Hatun tarafından yaptırılmıştır Bayezitpaşa ile Şamlar Mahallelerini birbirine bağlar Üç büyük ayak üzerindeki geniş kemer açıklığı en dikkat çeken özelliğidir Ziyapaşa Bulvarı'nın bitiminde Üçler Mahallesi'ni İstasyon mevkiine bağlayan köprüdür Selçuklu Sultanı I Mesut tarafından, kesme taştan, 5 gözlü, kemerli, harç tarzında 1145 yılında inşaa ettirilmiştir 1374 yılındaki depremde yıkılan köprü, Şadgeldi Paşa zamanının yapı karakteri korunarak kesme taştan yeniden yapılmıştır Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemleri anıtsal mimari eserlerinden olan ve çoğunun faaliyetini sürdürdüğü hamamlar, Amasya Merkezi ve İlçelerinde örnekleri oldukça fazladır Halen çalışır durumda olan hamam örnekleri: Mehmet Paşa Mahallesi’ndedirYörgüç Paşa’nın oğlu Mustafa Bey tarafından 1436 yılında yaptırılmıştır Kare planlı soyunmalık ve sıcaklık kısımları iki ayrı kubbe ile örtülüdür Bayezidpaşa Mahallesi Künç Köprü hizasındadır Kapıağası Ayasağa tarafından 1495 yılında yaptırılmıtır Kare planlı suyunmalığın üzeri Türk üçgenleri ile geçilen büyük bir kubbe ile kapatılmıştır Sıcaklık kısmı, bir ana kubbe, dört eyvan ve iki halvet hücrelerinden oluşmaktadır Kubbeler dıştan alaturka kiremitle örtülüdür Merzifon İlçesindedirSadrazam Karamustafa Paşa tarafından 1678 yılında yaptırılmış olup, Osmanlı hamam kültürü mimari öğelerinin güzel örneklerinden biridir Kubbeli soyunmalığı, uzun dikdörtgen şekilli soğukluğu ve sekizgen kasnak üzeri sıcaklığı, kubbe ile örtülüdür Yıldız Hamamı, Amasya ili Amasya Merkez ilçesinin Hatuniye mahallesinde (Hazeranlar Sok) yer alıyor |
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her Şey |
08-04-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her ŞeyAnkara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı Merkezi'nin 21081987 tarih ve 210 sayılı raporuna göre ilimiz hudutları dahilinde bulunan Terziköy, Gözlek, Ilısu ile Hamamözü Kaplıca Suları analiz sonuçlarına göre "Oligo-Mineral Suları" grubundandırlar
Amasya-Göynücek karayolunun 22 km'sinde bulunan 2 yıldızlı Gözlek Termal Tesisinin (256 22 22) su sıcaklığı 395 C° dir Tesis bünyesinde kafeterya, lokanta kapalı yüzme havuzu, özel kabinler, Türk Hamamı, kür banyoları ile 17 oda 34 yataklı otel 4 adet de apart (toplam 42 yatak)ve piknik alanı bulunmaktadır İl merkezine 90 km uzaklıkta Hamamözü İlçe merkezinde bulunmaktadır Suyunun sıcaklığı 425 C° dir Halen faaliyette bulunan Eski Hamam (Tel:787 60 30) ile 3 yıldızlı Gimpaş Otel (63 oda, 136 yatak) bünyesinde bulunan yüzme havuzu ve Türk Hamamları bulunmaktadır Ilısu Kaplıcası İl Merkezine 63 km uzaklıkta olup Göynücek İlçesi Ilusu Köyü'nde bulunmaktadır Suyunun sıcaklığı 25 C° dir Tesis ve konaklama imkanı yoktur Ferziköy Kaplıcası İl merkezine 32 km uzaklıkta, 55000 m²'lik yeşil alan üzerine kuruludur Suyunun sıcaklığı 395 C° dir Tüm odalarda termal suyu bulunan 72 yataklı otel, 45 yataklı motel, gazino, lokanta, yüzme havuzları, özel kabinler, alış-veriş imkanı, çocuk oyun bahçesi, piknik alanları ve özel pansiyonları ile ülkemiz termal turizmi alanında önemli yere sahip kaplıcadır Valilikce günübirlik ve konaklama olarak iki ayrı modern tesis ihalesi yapılmış olup günübirlik tesis kaba inşaatı tamamlanmış, çalışmaları devam etmektedir Konaklama tesisine başlanmamıştır Bakanlar Kurulunca Turizm Merkezi olarak tespit edilmiştir Ulaşım özel oto ve tarifeli minibüslerle yapılmaktadır İl Merkezinde Pir İlyas Türbesi'nin de yer aldığı bir parktır Açık ve kapalı mekanları, yapay şelale, doğal dokusu ve piknik alanı olarak hizmet vermektedir İl Merkezinin batı yakası, Meslek Yüksek Okulu bitişiğindeki Atatürk Ormanı içerisinde piknik alanları, doğa yürüyüşü parkuru (Treking), seyir terası gibi çekicilikleri yanında yeme-içme ünitesi bulunmaktadır Suluova İlçesi güneyinden geçen karayoluna 7 km uzaklıktadır Göl; kuğu, yabankazı, yabanördeği, angut, karabatak ve balıkçıl vb gibi 16 familyaya ait 34'den fazla kuş türünün barındığı bir kuş cenneti görünümündedir Baraj gölü çevresinde yer alan doğal güzelliği, yürüyüş parkuru, DSİ sosyal tesisleri ve balık üretim tesisleri ile amatör balık avcılığı nedeniyle bölgenin çekici piknik alanı durumundadır Amasya-Taşova karayolunun 44km'sinden sola ayrılan Taşova-Samsun karayolunu takiben 14 km'den tekrar sola ayrılarak Boraboy Beldesi'nden sonra ulaşılan ve 1050 rakıma sahip bir doğa harikasıdır Ziyaret (Gölbaşı) Amasya-Taşova karayolunun 3km den sola ayrılarak ulaşılan Ziyaret Kasabası'nın girişinde havuz ve yeşil alanları kapalı ve açık lokantası yanında piknik yapma imkanı da bulunmaktadır Çakallar Seyir Terası İl Merkezinin güneyinde, Ferhat Dağı eteğinde ve şehirden 250 metre yükseklikte yer alır Ali Kaya Et Lokantası açık ve kapalı mekanı, piknik alanı, şehir merkezi ve vadisinin kuş bakışı izlenebildiği seyir terası bulunmaktadır Yeşil Yenice Amasya-Taşova karayolunun 13 Km'sinden, sağa ayrılarak ulaşılan doğal güzellikleri 800 yıllık anıtsal çınar ağacı minyatür havuzlu mesire yerinde yeme-içme tesisi bulunmaktadır Kaynar Gölü Amasya - Tokat karayolunun 14 Kmsinin sağında bulunan ve içerisinde balıkların yer aldığı göl ile yeme-içme tesisi bulunan piknik alanıdır |
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her Şey |
08-04-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her ŞeyEvliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Amasya’daki eğitim anlatılırken çocuk mektepleri, medreseler ve Darü’l Kurralar (Kur’an Kursları)’dan bahsedilmiştir Osmanlılar döneminde eğitim; sübyan okulları, Darü’l Kurralar (Kur’an Kursları) ve medreseler tarafından yürütülmüştür 1967 Amasya İl Yıllığı’nda; Hüseyin Hüsamettin (Abdi Zade)’nin Amasya Tarihi adlı eseri kaynak gösterilerek 1437-1510 tarihleri arasında 8 çocuk okulu, 1404-1520 tarihleri arasında 8 Darü’l Kurra (Kur’an Kursları) ve 1225-1892 tarihleri arasında 36 medresenin olduğu istatistiki bilgi olarak verilmiştir Aynı kaynakta, 1415-1797 yılları arasında Merzifon ilçesinde 6 medresenin, Gümüşhacıköy ilçesinde de 1413’te yaptırılan bir medresenin olduğu ifade edilmektedir 1870 tarihli Sivas Salnamesi’nde Amasya Sancağı’ında 27 ilkokulda 718 müslüman talebenin öğrenim gördüğü, buna karşılık Ermenilere ait 1 sübyan okulu ve 195 talebenin olduğu belirtilmektedir Aynı kaynakta yüksekokul derecesindeki medreselerde de 26 hatip, 23 imam, 44 öğretmen sayısının yanında 31 yüksekokulda 278 öğrencinin olduğu ifade edilmektedir Amasya’da 1920’de 3 orta mektep; 3 Rum,1 Ermeni karışık (kız-erkek) mektepleri; 34’ü erkek, 7’si kız 41 Türk ve İslam ilk mektepleri olmak üzere toplam 48 okul bulunmaktadır 1921’de 3’ü orta mektep; 41’i (34’ü erkek,7’si kız )Türk ve İslam mektepleri olmak üzere toplam 44 okul mevcuttur Ayrıca, yetim çocukların bir meslek sahibi olması için “Mekteb-i Sanayi” (Sanat Okulu) açılmıştır 1922 yılına gelindiği zaman 1 sultani (lise), 1 idadi(lise), 1 Darü’l Hilafe (ortaokul) ve 61 ilk mektep (7’si kız , 54’ü erkek) olmak üzere toplam 64 okul bulunuyordu 1923 senesinde 1 sultani (lise), 1 idadi (lise), 1 Darü’l Hilafe(ortaokul) ; 7’si kız, 58’i erkek 65 ilk mektep olmak üzere toplam 68 okul vardı 65 ilk mektepte ise 125 öğretmen görev yapıyordu 1924’de liselerde Arapça ve Farsça dersleri kaldırıldı Sultani ismini taşıyan okullar liseye çevrildi Bu değişikliğin yapıldığı zaman okullarda toplam 122 öğretmen, eğitim ve öğretim vermekteydiler Harf inkılabını takip eden senelerde de öğretmenler, eğitmen adıyla yeni göreve başlatılanlarla desteklenmiş ve sayıları yükseltilmiştir 1925’te kız mektebi olarak açılan Kılıcaslan Mektebi, açıldıktan üç yıl sonra Kılıcaslan İlk Mektebi adını almış ve Cumhuriyet ile Harf İnkılabı’nın en gerçekçi şekilde uygulandığı bir eğitim yuvası olmuştur 1967 yılında 2 Lise, 5 Ortaokul, 1 Ticaret Lisesi, 2 Erkek ve 2 Kız Sanat Entitüsü, 1 İmam-Hatip Okulu ile 1 Kız İlköğretmen Okulu faaliyet halindedir 2008 yılında liselerin sayısı, 18’i genel lise (9 Genel Lise, 1 Özel Lise, 6 Anadolu Lisesi, 1 Fen Lisesi, 1 Anadolu Öğretmen Lisesi), 25’i meslek lisesi toplam 43 ‘e, öğrenci sayısı 14969’a ulaşmıştır Köklü ve zengin bir tarihi yanında Amasya ili 1861'de Fransız GPerrot'un "Amasya Anadolu'nun Oxford'udur 25000 kişilik nüfusunun 2000'i öğrenci olup, 18 medresede öğrenim görmektedir" beyanlarıyla bir çok devirde önemli kültür merkezi olduğu bilinmektedir Amasya'da yetişen düşünür, din, bilim ve devlet adamlarından bazıları şunlardır: • Amasyalı Strabon • Sabuncuzade Şerefeddin • Akşemseddin • Sucaeddin İlyas Çelebi • Hayrettin Çelebi • Pir Sina Abdurrahman Çelebi • Aşık Paşa (1272-1332) • Ahmedi (1334-1413) • Zeynep Hatun (Zennünisa 3-1474) • Mihri (?-1506) • Figani • Ali Cemal Çelebi (Zembilli Ali Efendi ?-1525) • Memikzade Mustafa Efendi • Hacı Hafız Tevfik Efendi • Abdurrahman Kamil Efendi • Şehzade Murat (IIMurat) • Şehzade Selim (Yavuz Sultan Selim) • Şehzade Beyazıd (Yıldırım Beyazıt, 1404-1451) • Yörgüç Paşa (?-1414) • Beyazıd Paşa (?-1421) • Cafer Çelebi (?-1515) • Hacı Hüseyin Paşa (?-1762) • Mehmet Paşa • Yakut Paşa • İshak Paşa (?-1483) • Kara Mustafa Paşa (1634-1683) • Naili Abdullah Paşa • Şırvanızade Mehmet Paşa • Aşık Paşa Zade (Derviş Ahmet Aşıki, 1400-?) • İsmail Hami Danışmend (1889-1967) • Abdi-Zade Hüseyin Hüsameddin (Yasar) (1868-1939) • Yâkûtü'l Musta'sımî • Şeyh Hamdullah (1429-1519) • Bestekar (İrfan ÖZBAKIR)
|
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her Şey |
08-04-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her ŞeyAmasya, tarihsel yaşamı nedeniyle köklü bir kültür birikimine, ekolojik yapısı itibari ile zengin bir bitki örtüsüne sahiptir Bu zenginlikler mutfak kültürüne de yansımıştır Her yörenin kendine özgü yemekleri vardır Bazı yemekler ise diğer yörelerde de bilinmesine rağmen yöremizde değişiklik arz eder İlimiz yöresel yemeklerinin başlıcaları Çatal Çorba, Sakala Çarpan, Toyga Çorbası, Cilbir, Helle Çorbası, Kesme İbik Çorbası, Yarma Çorbası Bakla Dolması, Etli Bamya, Keşkek, Ciğer Sarması, Göbek Dolması, Madımak, Mıhlama, Mumbar-İşkembe, Pastırmalı Pancar, Patlıcan Pehli, Pastırma Gağallemesi, Pirpirim, Sirkeli Ciğer ve Sulu Köfte Dene Hasudası, Kuymak, Yuka tatlısı, Ayva Gallesi, Elma Tatlısı, Fırın Sütlüç, Gelin Parmağı, Gömlek Kadayıfı, Kalbur Tatlısı, Höşmerim, Peluza (Hasuda), Şeker Böreği, Unutma Beni, Vişneli Ekmek ve Zerdali Gallasi Amasya Çöreği, Yağlı-Katmer, Kabak Kabuklu Pilav, Bişi, Cırıkta-Cızlak_Akıtma, Döndürme, Ekmek Aşı (Papara), Eli Böğründe, Haşaşlı Çörek, Haşaşlı-Cevizli Puaça, Hengel (Kıymasız Mantı, Kaypak, Mayalı, Patlıcanlı Pilav, Sini Su Böreği, Tepsi Böreği, Yakasal Böreği ve Yanuç Amasya denilince akla ilk olarak Misket elması gelir Türkiye'nin neresinde olursanız olun, eğer mevsimiyse, mutlaka Misket elması "Amasya Elması" olarak karşınıza çıkar Amasya adıyla bütünleşen Misket, özelliğini yine Amasya'nın coğrafi yapısında alır Söylendiğine göre Amasya vadisi, misketin yetişmek için tam aradığı ortammış Boğazın esintisi elmaya ayrı bir tat verir Kokusu da burada gizlidir Misket'in en büyük özelliği bir yıl meyve verirse diğer yıl vermemesidir Bir yüzü kırmızı, diğer yüzü ise sarı ila yeşilimsi bir renk taşır İnce kabuklu, hoş kokuludur Sert ve dayanıklıdır Uzun süre saklanmaya elverişlidir Amasya elmasının iki türü vardır Daha küçük ve tatlı olanına Misket elması denir Daha iri ve aşılı olanına ise KABAK elması adı verilir Amasya elması meyveye geç yatar ve 8 - 10 yaşından önce ürün vermez Amasya türkülerinde sık rastlanan bir temadır "elma" Sevda çeken gençlerin dilinden "elma" düşmez Zaten elma başlı başına sevdayı simgeler Karşılıklı sevgiyi, verilen elma perçinler Aşağıda bu türkülerden birini bulabilirsiniz Amasya'nın elması Elmaların en hası Sen dururken neyleyim Pırlantayı elması Elmalıkta buluşak Ak elleri yumuşak Görünme gel annene Gizli gizli konuşak Elmaları soyarım Ben gönlüne kayarım Beni kabul etmezsen Gençliğime kıyarım Elma dalında kızarır Bekar oğlanlar kız alır Seni nasıl alayım Baban başlığı yüz alır |
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her Şey |
08-04-2012 | #9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehzadeler Şehri Amasya Hakkında Her ŞeyO resimlerin arasında duran kırmızı elmaları görünce gözüm ne şehzadelerini gördü, ne de evlerini Onlar ne mubarek şeylerdir öyle Mıhlamanın Amasya'ya da ait olduğunu öğrenince şaşırdığımı söylemeden geçemiyeceğim Ama bir şey daha fark ettim yöresel yemeklerinden mıhlama hariç hiç birini tadmadım Adım adım gezilecek tarihi güzellikler ile dolu bir ilimiz Gidip görmek isteyenler için rehber tadında güzel bir sunum olmuş Ellerine sağlık, teşekkürler Canan |
|