Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Resim Sergisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adım, çekilir, fotoğraf, fotoğrafçılıkta, ilk

Fotoğrafçılıkta İlk Adım | Fotoğraf Nasıl Çekilir ?

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fotoğrafçılıkta İlk Adım | Fotoğraf Nasıl Çekilir ?



Fotoğrafçılıkta İlk Adım





Fotoğraf çekmekle fotoğrafçılık hobisini ayıran çok önemli bir çizgi var Bu çizginin bir yanında fotoğraf makineleri, diğer yanında ise fotoğrafçılar olduğunu düşün Yani “fotoğrafı akıllı bir makine mi, yoksa bir insan mı çekiyor?” sorusunu cevapladığında, bu çizginin ne ifade ettiğini de çözmüş olacaksın Senin de tahmin edeceğin gibi akıllı makinenin çektiği görüntü bir anı ya da tatil fotoğrafı olarak kalır, insanın çektiği ise fotoğrafçılık hobisine giden yolda atılmış önemli bir adım sayılır








Fotoğrafçılık hem en kolay hem en zor; hem en pahalı hem en ucuz hobilerden biri Bu konuda tek belirleyici olan, fotoğraf çekenin amacı Bir fotoğrafı çekmek için uzay çağının en karmaşık makineleri de kullanılabilir, bir yanına minik bir delik açılmış karanlık bir kutu da Kimi zaman ışığa duyarlı bir fotoğraf kâğıdı bile fotoğraf çekmek için yeterli Yani fotoğraf çekmek için gereken tek şey fotoğraf çekmeyi isteyen bir insan Gerisi tamamen ne düşündüğüne ve nasıl bir şey çekmek istediğine kalmış Derdini dermanını kare kare bir makineyle anlatmak isteyenlere ünlü fotoğrafçı Yücel Tunca şöyle diyor: "Fotoğraf kendini ifade etme aracıdır"

Biraz da teknik

Fotoğrafı, sadece “doğadaki objeleri ışık aracılığı ile kaydetmek” olarak görenlere sakın kulak asmayın Fotoğraf; estetik, teknik ve anlatım gibi kaygıları olan bir ifade dilidir

Yıllardır ister kullan-at makinalarla, ister dijital, ister analog formatlarda fotoğraf çekiyor olmamızın aslında çok basit bir nedeni var: Karşılaştığımız obje ve olayları kaydederek başka insanlara göstermek ve o insanların da bizim çekim anında hissettiğimiz duyguları hissetmesini sağlamak; sevgilinizin ışıldayan gözlerini ya da son model arabanızı ölümsüzleştirmek

Başarının buradaki kıstası, fotoğraf çekerken yaşadığın hisleri izleyicilerine geçirmek Eğer formül doğru işliyorsa, bu doğru ve güzel bir fotoğraf çektiğinin kanıtı Yok, eğer karşında sana boş boş bakan arkadaşların varsa, işte o noktada biraz durmak gerek Muhtemelen fotoğrafında teknik, estetik ya da anlatım açılarından kaynaklanan bir problem var

Neticede teknik sorunların çözülmesi oldukça kolay bir işlem çünkü toplam teknik bilgi 30-40 sayfayı geçmeyecek çok basit bir dokümantasyondan ibaret Yine de işin tekniği dışında bir de estetik ve anlatım boyutu olduğunu hatırdan çıkarmamak gerek

Fotoğraf aslında iki ayak üzerinde duran bir sanat dalı; bunlardan biri teknik bilgi ayağıyken diğeri ise yine kendi içinde genel kültür ve görsel birikim olarak ikiye ayrılan kültür ayağı Genel kültür dediysek Somali’nin başkentini bilmekten ya da Neptünyum’un özgül ağırlığından bahsetmiyoruz, kastımız fotoğrafçının söyleyecek bir çift lafı olması







Görsel birikim ise başka fotoğrafçıların yaptıkları işleri takip etmekle kazanılan ve öğrenme sürecini çok hızlandıran bir miras Fotoğrafa yeni başlayan hemen herkesin karşılaştığı ilk sorun, çekimler sonucu elde ettikleri görüntülerin, gördükleri objelerin çekim anındaki hâlleri olmaması Kısaca “ben bunu böyle görmedim” ya da “bu böyle değildi” diyerek geçiştirilen bu mevzu, aslında fotoğrafın temel sorunu Yani yalnız değilsin

Çektiğin fotoğrafların gördüğün gibi (!) çıkması için gereken şey sihir falan değil sadece çekim tarzını değiştirmek çünkü fotoğrafa yeni başlayan herkesin tercihi gördüğü ve kendisini heyecanlandıran her şeyin fotoğrafını “kaçırmadan” çekmektir

Yapman gereken, bir dizi soruya doğru cevap verip deklanşöre basmak Bu ilk başlarda zor gibi görünse de kısa bir sürede alışkanlık hâlini alacak ve bir-iki saniyelik bir aşama olacaktır

Peki kendine sorman gereken sorular neler?

Herhangi bir durumda fotoğraf çekmeye karar verdiysen, ilk olarak şu soruları cevapla: “Ne çekiyorum?” ve “Neden çekiyorum?” Bu yanıtlar sayesinde “Nasıl?” yapacağını da kolayca bulabilirsin Neyi, neden çekeceğine tam olarak karar verdiysen seni daha zor bir soruya alalım:

Işık

İlk olarak ışığın konuyu doğru aydınlatıp aydınlatmadığını belirlemeliyiz Eğer bir fotoğrafın ışığı doğru değilse bunun dışında her şey doğru olsa bile bir değer taşımayacaktır Konu doğru aydınlanıyorsa sırada ışık ölçümünün doğru yapılıp yapılmadığı sorusu var

Işık ölçümü mutlaka doğru olmalı, akabinde de enstantane ve diyafram değerlerinin istenen görsel etkilere göre doğru olarak ayarlaman gerek Bunlarda sorun yoksa bir diğer soruya geçebiliriz:

Objektif…

Konuyu “doğru” anlatacak “doğru” objektifi seçmek sanıldığı kadar büyük bir marifet değil, sadece tecrübeyle gelişen bir tercih Örneğin bir portre için geniş açı kullanmanın konuya uzak kalmaya yol açacağını ve anlatımı zayıflatabileceğini düşünebilirsin Bu soruyu da geçtiğimizi kabul edersek, son olarak konunun fotoğraf karesi içine yerleştirilmesine gelebiliriz ya da kısaca:

Kompozisyon

Bazı kriterlere uyarak objeleri fotoğraf karesi içine yerleştirdiğin zaman anlatımının çok daha kolay olacağını göreceksin Tüm bu soruları cevapladıktan sonra artık çekeceğin fotoğraflar da hep “gördüğün” gibi çıkacak

Fotoğraf çekmek için beş şey gerekir:

• Fotoğraf Makinesi
• Objektif
• Film
• Işık
• Fotoğrafı çekecek kişi

Eğer bu beş şeyi bir araya getirebildiysen, kim tutar seni!





Alıntı Yaparak Cevapla

Fotoğrafçılıkta İlk Adım | Fotoğraf Nasıl Çekilir ?

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fotoğrafçılıkta İlk Adım | Fotoğraf Nasıl Çekilir ?



Fotoğraf Çekerken Dikkat Etmemiz Gereken Teknik Bilgiler


Şimdi gelelim fotoğraf çekerken nelere dikkat etmemiz gerektiğine








Günbatımı Fotoğrafları




Günbatımının romantik havası amatör profesyonel tüm fotoğrafçıların bu görüntüleri yakalama isteğini uyandırır Çoğu zaman çıplak gözle görünen güzellikler fotoğraf filmlerine aktarıldığında çekiciliklerini kaybetmekte donuk ve zevksiz bir hale dönüşmektedir Uyulacak birkaç kural fotoğraflarımızı sıradanlıktan çıkarabilir

Tribot, filtre ve geniş açalı objektiflerimizi yanımıza alarak fotoğraf çekmeyi düşündüğümüz konunun bulunduğu bölgeye, günbatımından bir saat kadar önce gitmeliyiz Fotoğraf çekilmeden önce bölgenin birkaç gün gözlenmesi çekim noktasının belirlenmesinde bize yardımcı olur Bulutların olmadığı bir günbatımı fotoğrafı pek çekici değildir Özellikle bahar aylarında güneş ışınlarının yatay olarak geldiği zamanlar, fotoğraf çekmek için uygun bir dönemdir Bu tür fotoğraflarda amaç güneşin batışını anlatmak değil, güneşin batışı sırasında gerek güneşteki, gerekse bulutlarda ve doğadaki renk değişimlerinin ahengini ve esprisini yakalamaktır Bu nedenle fotoğraflarımızda güneş olmadan da günbatımının bu renk cümbüşünü ifade eden fotoğraflar çekilebilir

Güneşi çerçevelemenin dışında tutarak, bu bölgenin parlaklık değerine yakın bir noktadan pozometremiz yardımıyla, fotoğraf çekimi için kullanacağımız estantene ve diyafram değerlerini belirleriz Eğer ölçüm yapılırken güneş karenin içerisine girerse pozometremizi yanıltır Çünkü bu durumda pozometremiz 125/11 veya 500/ 11 gibi çok yüksek ışık değerleri önerecektir Bu değerlerle çekilen günbatımı fotoğrafları yetersiz pozlandırma neticesi özelliklerini kaybedecektir Bulunduğumuz ortama ve güneşin batış saatinden öncesi ve sonrası süreye bağlı olarak değişmekle birlikte 1/60 veya 1/30 estentane ve 1/8 ya da 1/11 diyafram değerleri en uygun değerlerdir Eğer vizörden görülen görüntü bize göre fotoğrafik bir değer ifade ediyorsa, bu tür fotoğrafların çekiminde ölçülen (önerilen-kullanılan) değerlerin bir alt ve üst değerlerinde fotoğraf çekmek her zaman geçerlidir Belki bu şekilde birkaç poz fazla harcamakla, güzel bir fotoğraf elde edebiliriz Günbatımı saatlerinde güneş ışığının ısı derecesi ve buna bağlı olarak bulutların renkleri ve yerleri değişeceğinden sabırla en iyi görüntünün oluşması beklenmelidir Tabii ki, en iyi görüntüyü bekleyim derken, iyi görüntülerin fotoğraflarını çekmemek bazen elimiz boş geri dönmemize neden olabilir

Günbatımı fotoğrafları çekilirken güneşin ve bulutların durumu kadar ufuk çizgisi ile makinemiz arasındaki diğer objelerinde durumu çok önemlidir Deniz veya göl kıyısında günbatımı fotoğrafı çekmek isteyen bir kişi durgun deniz ve gölde boşlukları doldurabilmek için, balıkçı, balıkçı teknesi, kayık, gemi gibi objeleri kullanabilir Deniz, göl ve ırmak kenarlarında güneşin ve bulutların sudaki yansımaları da fotoğraf karesinin doldurulmasında kullanılabilir Irmak kenarında balıkçılar ya da kırda yürüyen insanlar, hayvanlar ve çiçekler fotoğraflarımızda kullanacağımız yardımcı unsurlar olarak değerlendirilebilir

Günbatımı fotoğraflarında pozlama değeri güneş ve çevresine göre alındığında öndeki konular (insan, hayvan vb) siluet olarak film üzerine düşer Bu durumdan yararlanarak çok değişik fotoğraflar çekilebileceği gibi ön plandaki konularında net ve belirgin çıkması için dolgu ışığından yararlanılabilir Örneğin bir balıkçının ön planda olduğu günbatımı fotoğrafı çekilirken flaşla balıkçıyı aydınlatırsak, balıkçı fotoğrafımızda net ve belirgin olarak çıkarken arka fon gökyüzünün mor, turuncu renkleriyle süslenebilir Burada dikkat edilmesi gereken nokta, aydınlatılacak obje ile flaş arasındaki mesafenin 3-4 metreyi (kullanılan flaşın ışık gücüne göre değişmekle birlikte) geçmemesidir Dört metreyi geçen durumlarda flaşın ışık gücü aydınlatılmasını istediğimiz konuyu yeterince aydınlatamayacağından fotoğrafta beklediğimiz etkiyi yaratamaz Flaşlı fotoğraf çekimlerinde estantene değerinin makine imalatçısının belirtmiş olduğu değerin üzerinde olması tatsız sürprizlerle karşılaşmamıza neden olur (bk flaşla fotoğraf çekimi)






Potre Fotoğrafları





Fotoğrafta portre deyimi, pek çok insanda bir kişinin başının ya da vesikalik fotoğraf çekilmesi olarak anlaşılmaktadır Oysa portre bunları kapsamakla birlikte bunların dışında bireyin kimliğini, karekterini, kişiliğini, duygularını ifade eden bir özelliğe sahiptir Portre politikacıdan esnafa, öğretmenden öğrenciye, çiftçiden sanayıcıya, sporcudan sanatçıya kisaca bir insanın bir anlık duygu ve düşüncülerini ya da hayatının bir anlatım şeklidir Bu bakımdan bazen boy, bazen büst bazende baş çekimleri portre fotoğrafı anlayışı içinde yer alabilir

[size="3"]“Portre fotoğrafı çekmek yazmaya şiirle başlamaya benzer Hemen hemen her fotoğrafçının dağarcığında portre bulunur fotoğrafımızda, portre dizisi hazırlayan ve olaya sürekli ilgi duyanlar arasında Ara Güler, Gültekin Çizgen, Ozan Sağdıç, Şahin Kaygun, İsa Çelik, Cengiz Cıva, Nazım Timuroğlu Gündüz Kayra, Mehmet Ünal, Çerkez Karadağ gibi isimler vardır Fotoğraf dünyamızda portre konusunda belli bir dünya görüşü, güzellik ve benlik anlayışı ortaya çıkmıştır Portre fotoğrafçılarımız, insan fenomeninin çok yönlü dünyasının, iç içe sorunları olan karmaşık yapısını çözümleyerek etkili bir biçim anlayışla dile getirme konusunda önemli aşamalar geçirmişlerdir Ortaya çıkarılan yapıtlarda tipleme, ışık, renk, biçim, ton geçişleri, istif, parça bütün bağlantısı, kadraj, atmosfer yaratma ve öz-biçim örgüsü etkileyici bir düzeye ulaşmıştır

Doğal olarak her insan ayrı bir dünyadır Bu ayrı dünyaları anlatmanın iki temel zorluğu vardır Bunlar, anlatılmak istenen kişinin önce anlatacak kişi tarafından anlaşılabilmesi ve anlatılacak kişinin tüm karakteristik özelliklerini bir defada ortaya koyabilecek uygun bakış açısı ve anın tespit edilmesidir Çok kolay gibi gözüken bu iki nokta fotoğrafçılığın belki de en zor yanıdır Bu nedenle fotoğraf çekerken kullanılan film, makine, objektif portre fotoğrafçılığına uygun olanlardan seçilmeli, en önemlisi ışık, modelin görüntüsünün film üzerine düşmesi için bir araç değil, portresi çekilecek kişinin özelliklerini yansıtacak bir araç olarak kullanılması gerekir

Portre fotoğraflarının çekilmesinde genelde 80- 200 odat uzunluğuna sahip objektiflerin kullanılması uygun olur Geniş açılı objektiflerle konuya yaklaşıldığında objektif öndeki öğeleri abartarak büyüteceğinden kişinin burnu büyük başının arka tarafları küçük çıkacaktır Bu durumda perspektif bozukluğuna neden olur Çok uzun odak uzunluğunun kullanılması durumunda da derinlik etkisi yok olur En uygun objektif 80 mm‘lik objektiftir

Güneşli bir havada dışarıda portre fotoğrafı çekmek çok zordur Zorunlu kalmadıkça bu ışık koşullarında portre fotoğrafı çekilmemelidir Çünkü parlak güneş kişinin yüzüne dik geldiği zaman kişi yüzünü buruşturacak, gözlerini kısacaktır Güneş tepede iken saçların, kaşın ve burnun gölgesi yüzde istenmeyen görüntülerin oluşmasına neden olur Güneşli havalarda yüz üzerinde açık ve gölge bölgeler arasında parlaklık farklarının fazla olması fotoğrafı olumsuz yönde etkiler Bu durumlarda yansıtıcılar (reflektör) ya da dolgu flaşı kullanılarak sert gölgeler yumuşatılabilir Güneş modelin arkasında olduğu zaman isteğe bağlı olarak suliet görüntüler elde edilebilir ve bu şekilde değişik efekt etkisi yaratan görüntüler yakalanabilir En uygun güneş ışığı sabahın erken ve akşam gün batmadan bir iki saat önceki ışığıdır Açık havada puslu bir günde ya da gölgede çekilecek portreler uygun sonuçlar verebilir Gölgede çekilecek portre fotoğraflarında 81 A veya 80 A gibi renk düzeltici filtreler kullanılması gerektiği unutulmamalıdır

Portre fotoğrafı çektirecek kişiler objektiften etkilenecekleri için ifadelerinde ve davranışlarında doğal olmayan bazı değişiklikler olabilir Bu durumlarda fotoğrafçının model ile konuşması (modeli sıkmadan) kişinin doğal hareket etmesi için uygun bir yöntemdir Yalnız modele dokunmak beklenin aksine ters etki yaratabilir

Portre fotoğrafçılığında netleme kişinin göz bebeklerine yapılmalıdır Çünkü gözler kişiliğin aynasıdır Modele çok yaklaşmak kadar ondan fazla uzaklaşmakta uygun değildir Modelin arkasında kalan bölgelerde görüntüyü bozu etkisi olan ya da ilgiyi dağıtacak görüntüler olduğu zaman açık diyafram yardımı ile fon netsizleştirilir Böylece fotoğrafa üçüncü boyut etkisi verilmiş olur Açık diyafram estantene değerinin de yükselmesini zorunlu kılacağından göz kapaklarının kırpılması gibi durumlarda ortaya çıkacak uyuyor imajı önlenmiş olur

Modelin kişiliğinin anlatılması açısından bazen başın bir kısmı yeterli iken bazen başın tamamı veya vücudun tamamıda yeterli olabilir Fotoğraf sanatı modelin kişiliğinin bizim objektifimizle yorumlanması olduğundan bir kemancı için kemanıyla birlikte çekilecek bir fotoğraf belki düşünülebilecek en son konu olduğu unutulmamalıdır

Kapalı mekanlarda portre fotoğraf çekerken flaş kullanmak yerine camdan gelen ışıktan yararlanılmalıdır Camdan gelen ışık yumuşak ışık olduğundan modelin özelliklerini daha kolay yansıtmaya yarar Eğer flaş kullanılması gerekiyorsa flaş modelin yüzüne değil duvarlara tutularak buralardan yansıyan ışıklarla fotoğraf çekilmelidir Fotoğraf çekiminde yapa ışık kullanılacaksa en az iki ışığa ihtiyaç vardır Bunlardan biri temel ışık olup konuyu aydınlatırken diğer ışık temel ışığın ortaya çıkardığı koyu bölgeleri yumuşatmak ya da dolgu ışığı olarak kullanılması gerekir

Portre fotoğrafının çekiminde model duvara ya da arkasında bulunan perdeye yaklaştırılmamalı, model ile duvar arasında en az bir metrelik bir mesafe bırakılmalıdır Yapay ışıkta fotoğraf çekildiğinde model ile duvar arasından verilecek bir ışık modelin duvara yapışık gibi çıkmasını engeller

Tanımadığımız kişilerin portre fotoğraflarını çekmek için mutlaka izin istenmelidir




Hareketli Konular




Hatırlanacağı gibi enstantene, makinede filmin önünde bulunan metal, bez vb maddeden yapılmış bir perdenin açılıp kapanma süresini belirler Diyafram ise, film üzerine düşecek ışık miktarını ayarlamak için kullanılır Her ikisinin ayarlanarak film üzerine belli bir miktar ışık düşürülme olayına pozlandırma denir Bir filmin pozlanmasında enstantene ve diyafram ayarların ne kadar olacağını konunun ışık durumu belirler Bu değerlerin birbiriyle olan bağlantılarından, hareket ederek fotoğrafçı değerleri biri lehine azaltıp çoğaltabilir Diyaframdan geçecek ışık miktarını ya da poz süresini artırmak, çekilen konunun alan derinliğinin artırılması ya da hareketinin dondurulması fotoğrafçının tercihine bağlıdır

Düşük bir enstantene kullanarak hareket halinde olan bir insanın, hayvanın, aracın, dalgalı bir denizin ya da şelalenin fotoğrafları çekilerek harekete bir dinamizm katılabilir Düşük enstantene kullanıldığında, hareket bir zaman dilimi içerisinde film üzerine düşeceğinden, konunun hareketsiz kısımları ya da yavaş hareket eden bölümleri net, hareketsiz bölümleri ise, hareket yönünde (hafif netsiz olarak) film üzerinde bir iz bırakacağından, fotoğrafımıza şiirsel ve estetik bir anlam kazandıracaktır Düşük enstanteneden anlatılmak istenen hareket halindeki objenin hareket hızının altındaki enstantene değeridir Makineye paralel olarak yürüyen bir insanın 1/8 enstantene değerinde fotoğrafı çekilirse kişi tamamen netsiz çıkacaktır, 1/15 enstantene değerinde aynı fotoğraf çekildiğinde elleri ve ayakları (vücudundan daha hareketli olan kısımlar) netsiz diğer yerler net çıkacaktır 1/60 enstantene değerinde bu fotoğraf çekildiğinde gerek insan gerekse tüm ortam net çıkacaktır Makineye paralel koşan bir insan için 1/15 enstantene netsiz, 1/30 enstantene el ve ayaklar netsiz diğer bölgeler net, 1/125 enstantene değeri ise konunun tamamı net olarak elde edilirken, 1/500 ve üzeri enstantene değerinde hareketin bir anı dondurulur O halde hareketi dondurmak, hareket halindeki objenin hareket hızının üstünde bir enstantene değeri kullanmaya bağlıdır

Bir şelalenin fotoğrafı 1/500 ve üzeri enstantene değerlerinde çekildiği zaman havada su tanecikleri dondurulurken 1/ 30 ve altındaki enstantene değerlerinde aralıksız bir bütün olarak akan bir kütle görünü elde edilir

Hareketli konuların fotoğraflarının çekiminde uygulanan yöntemlerden biride “panning” olarak adlandırılan tarama yöntemidir Bu yöntem oldukça zor olmasına rağmen çok değişik görüntüler üretebilen bir yöntemdir Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta makinemize 50 mm ‘lik bir objektif takıp tarama yapacağımız konunun hareket hızının gerçeğe yakın bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir Bu yöntemde hareket halindeki objenin hareket hızında bir enstantene değeri kullanılarak fotoğraf çekilir Objenin arkasında konuyu olumsuz etkileyen öğelerin olmamasına dikkat edilmelidir

Makinemizi bir tripoda yerleştirdikten sonra yatay eksende rahat hareket edebilmesi için gerekli ayarlar yapılır Vizörden objenin hareket seyri zihinsel olarak izlenir Enstantene değeri objenin hareket hızına eş değerde ya da altında bir değer olarak ayarlanır Obje makinenin görüş açısına girdiğinde vizörden takıp edilir ve makinemiz konuya odaklanmış ve onun hızında hareket ederken deklanşöre basılır ve makine konuyla birlikte hareketine devam ettirilir Perde açılıp kapandıktan sonra fotoğraf çekimi tamamlanmış olur Deklanşöre basıldığı zaman refleks makinelerde vizörden hiçbir şey görülmeyeceği için önceden bu konuda denemeler yapmak gerekir

Konu içerisindeki hareketin dondurulması enstantene değerinin yükseltilmesi film üzerine düşecek ışık miktarını azaltacağından, yeterli ışık miktarını sağlayabilmek için diyafram değerinin azaltılması yanı diyaframın açılması gerektiğini unutmayalım Bir başka nokta ise kullandığımız objektifin odak uzunluğunun altındaki enstantene değerleri için mutlaka tripot kullanılması gerektiğidir Diyafram enstantene ilişkisini anlatan bölümü tekrar okumakta yarar var



Yakın (Makro) Çekimler





Makro çekim olarak ta adlandırılan yakın çekimler için uzun odaklı objektiflere ya da colas-up, konvektör gibi yardımcı malzemelere ihtiyacımız var Çünkü 35 mmlik fotoğraf makineleri aldığımızda bunlarla birlikte genellikle 50 mmlik normal açılı objektifler verilir Bu objektifin görüş açısı 45 derece civarındadır Bu objektiflerle konuya 45-50 cmden daha fazla yaklaşmak mümkün değildir Eğer yaklaşırsak konunun netliğini sağlayamayız Oysa tele objektifler aynı mesafeden konunun daha az (ayrıntıyı) bir bölümünün film üzerine düşmesini sağlar Konuya daha fazla yaklaşarak ayrıntıların fotoğraflarını çekmek için tele veya zoom objektifler kullanılır

Yakın çekimlerde, alan derinliği çok kısıtlıdır Çünkü dar açılı objektif ve konuya yaklaşma alan derinliğini azaltır Bu özelliklerin yanında birde açık diyafram tercih edildiğinde alan derinliği bazen santimlerle ifade edilecek kadar azalır Alan derenliğinin azalması, konunun can alıcı yerinin net, geri planın tamamen flu olması fotoğrafa ayrı bir anlatım zenginliği kadar Böylece ana konu çevresinden ayrılıp ön plana çıkar

Yakın çekimlerde, doğru noktanın seçilerek netlik ayarının yapılması gereklidir Netliği etkileyen diğer önemli bir nokta ise, dar açılı objektiflerin ağırlıklarından ve uzunluklarından dolayı titremeye müsait olmaları ve konunun hareket halinde olmasıdır Örneğin bahar aylarında yeni açmış bir gelinciğin fotoğrafını çekerken bir taraftan rüzgar gelinciği hareket ettirirken diğer taraftan rüzgar makinemizin sağlanmasına neden olabilir Bu durumlarda en uygun çekim zamanın rüzgarın en az olduğu sabah saatlerinin tercih edilmesi ve çekimde sehpa kullanmaktır Diğer bir yöntem ise çiçeğin arkasına siyah bir karton yerleştirerek fon etkisi yaratmak ve çiçeğin yapraklarını ince siyah iple bağlamaktır

Geniş açılı (Balık gözü) objektiflerle yakın plandan çekilen fotoğraflar objede perspektif kaymaları yapacaklarından değişik görüntüler elde edilmek için kullanılabilirler




Gece Çekimleri





Gecenin kendine has bir güzelliği vardır Bir tarafta yapay ışıklarla aydınlatılmış tarihi, turistik ve resmi binalar, diğer tarafta otomobillerin far ve stop lambalarından yansıyan ışık demetleri fotoğraf açısından ilginç örnekler sunar Bu renk ve ışık demetleri, amatör profesyonel tüm fotoğrafçılar tarafından sıklıkla kullanılan konulardır

Gece fotoğrafı çekmek için makinemizde (P) program (T) ve (B) ayarlarından en birinin olması gerekmektedir Çünkü gece fotoğraf çekmek için poz süresi, saniyenin kesirleriyle değil saniyelerle ifade edilir Uzun süre perdenin açık kalması için (B) , çok uzun süre açık kalması için (T) ayarının olması lazım Işığın yetersiz olduğu durumlarda, perdenin açık kalma süresinin tespiti, pozometre ( gelişmiş pozometreler hariç) aracılığı ile yapılamadığından amatörler için en sağlıklı yol enstantenenin otomatik olarak ayarlanabilmesine imkan tanıyan (A) veya enstantene ile birlikte diyafram değerlerini otomatik olarak ayarlayan (P) mekanizmasının bulunduğu bir makine ile bu tür çekimleri yapmaktır Gece fotoğraflarında konudan makineye gelen direk ışıklar (yoldan geçen otomobiller) ve makinenin bulunduğu yerdeki ışık (sokak aydınlatma lambası) pozometreyi aldatır Bu durumlarda makineye ya da pozometreye direk gelen ışıklar el veya başka bir cisimle engellenmeli ya da çekilecek konunun ışık ortamına eş değer bir başka noktadan ölçüm yapılmalıdır

Gece fotoğraf çekileceği zaman fotoğraf makinesi tripoda takılır ve enstantene değeri (B) konumuna getirilir Enstantene (B) de iken deklanşöre basılır ise perde açılır ve film elinizi deklanşörden kaldırana kadar ışık almaya devam eder Bazı durumlarda bu süre birkaç dakika alabilir Bu durumlarda makinenin titremesini engellemek için enstantene değerinin (T) konumuna getirilmesi gerekir (T) konumunda deklanşöre basıldığında perde açılır ve tekrar basıldığında perde kapanır Gerek (B) gerekse (T) konumunda perdenin ne kadar açık kalacağına karar vermek tecrübe isteyen bir durumdur Bu tecrübeyi kazanmak için uygun bur konu seçilir Obtüratör hızı (B) konumuna getirilir Diyafram değeri 5,6 ya da 8 gibi ortalama bir değer olarak belirlenir Film 30 saniye pozlandırılır 2 denemede konu ve konunun ışık şartları değişmemiş ise 45 üçüncü denemede 60 saniye pozlandırılır Üç fotoğraf dikkatle incelenerek o ışık şartlarına uygun poz süresi tespit edilir ve sonraki çekimlerde ışık şartlarındaki artma ve azalma oranları dikkate alınarak poz süresi tespit edilmek suretiyle yeni çekimler yapılabilir

Gece fotoğraf çekerken diyaframın kısık tutulup, poz süresinin artırılması özellikle yüksek bir yerden caddelerin fotoğraflarının çekilmesi sırasında yoldan geçen araçların far ve stop lambalarından yansıyan ışıklar fotoğrafa grafiksel bir anlam kazandırır Yalnız bu çekimlerde objektife direk gelen far ışıklarının filmi etkilemesini önlemek için objektifin önü kısa süreyle kapatılmalıdır Bu kapatma süresinin poz süresine ilave edileceğini unutmayalım

Gece fotoğraflarının sıra dışlığını sağlamak için uygulanacak yöntemlerden biride objektife yakın bir noktaya yerleştirilecek konunun anlamını ve önemini azaltmayacak bir objenin flaş veya bir başka ışık kaynağı ile özel olarak aydınlatılmasıdır Bu tür fotoğraf çekmek için normal poz süresi içerisinde (Film pozlandırılırken öndeki konu flaş ile aydınlatılıp önceden belirlenen süre kadar filmin pozlandırılmasıdır) flaşın patlatılarak öndeki konu genel konudan ayrı olarak aydınlatılır Gece fotoğraf çekilirken konunun aydınlatılması için flaş kullanılmaz Çünkü en güçlü flaş en açık diyaframda 4-5 metreden sonra konuyu aydınlatamaz Flaşın patlaması konunun yeterince aydınlatılması anlamına gelmez Bu nedenle gece fotoğraflarında mutlaka uzun poz sürelerinin verilmesi gerekir Eğer uzun poz süresi vermek istemiyorsak ışığa duyarlı yüksek ISO değerinde (800 veya 1000 ISO) filmler kullanmalıyız

Gece fotoğrafı için en uygun zaman güneşin batışından birkaç saat sonraki zamandır Daha geç saatlerde gökyüzü gereğinden fazla kararacağından fotoğraf karemizdeki gökyüzü gereksiz bir boşluk olarak görülebilir Bir diğer faktör ise gecenin ilerleyen saatlerinde evlerdeki ışıklar kararacağından canlı bir şehri ölü bir şehir gibi görüntüleyebilirsiniz

Sanırım ilginç görüntülerden birini de filminizde üst üste çekim yaparak elde edebilirsiniz Dolunaylı bir gökyüzünde çok dar açılı (400-800mmlik) bir objektifle yalnızca dolunayın fotoğrafını çektikten sonra filmi çevirmeden, obtüratör sistemini kurarak kapalı bir havanın bulunduğu zaman şehir görüntüsü çekmektir

Gece fotoğraflarında ilginç görüntülerden biride havai fişek gösterilerinde çekilen fotoğraflardır Havai fişeklerin görüntüsünü yakalayabilmek için makinemizi tripoda yerleştirir, enstantene ayarını (B) ya da (T) konumuna getiririz Gösterileri dikkatle izleyerek patlamanın en çok olduğu bölgeye makinemizi döndürüp deklanşöre basarız Gökyüzünde patlamalar seri olarak devam ederken makinemizin perdesi açık kalır ve ışık demetleri film üzerine kayıt olur Bazen tek bir patlamayı görüntüleyebileceğimiz gibi aynı kare üzerinde birkaç patlamayı da görüntüleyebiliriz





Manzara Fotoğrafları





Manzara fotoğrafı çekmek her fotoğraf makinesine sahip olan için kaçınılmaz bir durumdur Bir kişiye fotoğraf çekmesini söylediğimiz zaman çoğunlukla manzara fotoğrafına yönelmektedir Bunun nedeni belki doğanın çekiciliği belki de daha kolay elde edilebilmesi olabilir Çok basit gibi gözüken manzara fotoğrafı çekimi, fotoğrafçılığın en zor dallarından biridir Çünkü doğada her zaman gerçeğini gören gözler, çektiğimiz fotoğraflarda bu gerçeğin ya olduğu gibi aktarılmasını ya da onun bizim yorumlarımızla yeniden ifade edilmesini istemektedirler Bu nedenle ışık, renk, ton, kompozisyon, objektif, filtre gibi konuları tam özümsememiş kişinin gözün gördüğü mükemmellikte fotoğraf çekmesi biraz zordur

Manzara fotoğrafı çekmek isteyen kişi doğaya bağlıdır Bir bulutlu havanın, sisin ya da bir yağmurlu havanın fotoğrafını çekmek ancak bu koşulların kendiliğinden oluşmasına bağlıdır Kendiliğinden oluşan bu görüntülerden istediği etkiyi ve ifadeyi veren anı yakaladığı zaman fotoğraf oluşturabilir Bu nedenle, manzara fotoğrafı çekmek isteyen kişinin öncelikle iyi bir gözlemci olması gerekmektedir Doğayı bir avcı gibi taradıktan sonra burada bulacağı bir odak noktası fotoğrafın ilgi merkezi ve manzaraya açılan bir pencere olacaktır Bu nokta uzakta bir dağ, bir binanın cephesi, bir grup ağaç, bir kuş veya bir insan olabilir İlgi noktasının çok duyarlılıkla seçilmesi ve ilgiyi dışarıya çakacak etkenlerden oluşmaması gerekir Çekimlerde kullanacağımız objektif 50 mmlik bir objektif veya 35 mmlik bir geniş açılı objektif olabilir Geniş açılı objektifler kullanıldığında geri plandaki konuların olduğundan daha küçük görüleceğini unutmayalım Manzara fotoğraflarının çekiminde en iyi ışık sabahın ilk saatleri ve akşam günbatımından birkaç saat önceki ışık koşullarıdır Bu ışıklar konumuza yatay geleceği için hem konudaki kontrastlığı azaltır hem de derinlik duygusu yaratır

Manzara fotoğraflarında konuyu çerçevelemek fotoğraflarımıza ayrı bir anlam kazandırır Çerçevelemeyi bir kemer, bir köprü ayağı, bir kapı girişi doğal bir kaya formasyonu veya ağaç veya yapraklarından yararlanılarak gerçekleştirebilirsiniz

Manzara fotoğraflarının çekiminde düşük enstantene kullanmak hem alan derinliğini artırmak için kısık diyafram kullanmaya imkan tanıyacağından hem de konu içerisindeki hareketli öğelerin hareket izlenimini yakalayabilme imkanı sağlayacağından iyi sonuçlar verir Diğer taraftan renk kontrastını sağlamak için zıt renkleri renk dengesini bozmadan kullanmak fotoğraftaki görsel zenginliği artırır Filtre manzara fotoğrafçılığının vazgeçilmez elamanlarındandır Fotoğrafımızda gökyüzü yer alacaksa gökyüzündeki bulutların fotoğraf üzerindeki etkisini artırmak ya da yüksek noktalarda fotoğraf çekerken UV ışınlarının fotoğrafımızı etkilemesini önlemek için mutlaka filtre kullanmalıyız 80 A-80 B filtreleri bulutları daha belirgin olarak görüntülemeyi sağlar




Siluet Fotoğrafları





Fotoğraf çekimlerinde hep güneşin makinenin arkasına gelmesi önerilir Gelin siz bu öneriyi dinlemeyin ve güneşi (ışığı) makinenizin önüne alın siz ışığa karşı fotoğraf çekmeyi deneyin Göreceksiniz ki fotoğraflarınız ayrı bir havaya bürünecek ve sıradanlıktan kurtulacak Özelikle portre fotoğraflarında, insan figürlerinin çekimlerinde fotoğrafa ayrı bir anlam kazandırmak ancak ışığa karşı fotoğraf çekmekle gerçekleşir Fotoğraf ışık ve gölgeden oluşan bir anlatım biçimidir Burada neyi anlattığınız değil ne anlattığınız önemlidir

Siluet fotoğrafları çekmek için yapay ışık da kullanılabilir İyice aydınlatılmış beyaz bir fon önünde hiç aydınlatılmamış bir konunun fotoğraf çekilirse siluet elde edilir Değişik siluet görüntüleri elde etmek için farklı renkteki fonlar ve değişik aydınlatma şekilleri kullanılabilir En çok kullanılanı beyaz ince bir kumaşın arkadan aydınlatılması ve öndeki konunun fotoğrafının çekilmesidir Siluet fotoğraflarda konunun detayları belli olmaz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.