![]() |
Dipten Gelen Korku |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dipten Gelen KorkuD E P R E M ![]() BİLİNMEYEN İÇİN FARKLI KEHANETLER "Ölüm şehrin üzerinde şöyle bir gezdi; herkesi, birden oluşacak harabenin altında bırakmak için bekliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sözler, 18 ![]() ![]() ![]() ![]() bir dünya insanın sadece var oluşunu değil, akli dengesini de tehdit ediyor; çünkü insanlar, yıllar boyu üstünde yaşadıkları toprağın sağlam olduğuna inanmak istiyorlar ![]() "Bir kaya kadar sağlam" deyimi, insanların bu güveninin bir sonucu hiç kuşkusuz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her sene 1 milyondan faz-la deprem oluyor Her ne kadar onu yaşayanlara korkunç gelse de, deprem, yağmur damlalarının yeryüzüne düşüşü, ya da rüzgarların esişi kadar olası ve doğal bir olay ![]() ![]() ![]() Yeryüzünün 4 ![]() olduğu artık biliniyor ![]() ![]() ![]() Ancak, bu depremlerin 3000'den fazlası her sene yeryüzünde hissediliyor, 20'den fazlası da ciddi hasarlara yol açabiliyor, özellikle de kalabalık yerleşim bölgelerine denk geldikleri zaman ![]() ![]() ![]() Depremin zararlarının oluşumunda insanların payı da yok değil elbette ![]() ![]() ![]() Bir tesadüf sonucu da olsa, insanlar sismik olarak aktif bölgeleri yerleşim yerleri olarak seçerek, depremlerin vereceği hasarın artmasına istemeden de olsa yardımcı oluyorlar ![]() ![]() ![]() Depremler ve deprem sonucunda oluşan yangın, açlık ve yoksulluk gibi diğer afetler, her yıl 10 ila 15 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden oluyor ![]() Tarihe bakıldığında durumun daha da vahim olduğu apaçık ortada; kayıtlar tutulmaya başlandığından beri (Çin'de 30 yüzyıl önce-sinden bu yana) depremlerde ölen insanların sayısı 13 milyonu geçmiş durumda ![]() ![]() ![]() 1964 senesi, sismik aktivite açısından oldukça haraketliydi ![]() Afrika'nın dağlık kısımları, Amerikanın düzlük kısımları, Asya'nın stepleri, Amazon yağmur ormanları ve Pasifik kıyıları deprem riski taşıyan bölgeler ![]() ![]() ![]() ![]() 1964 yılında oluşan büyük Alaska depremini takip eden senede, dünyada 22 ana deprem oldu ![]() ![]() ![]() Modern zamanlara kadar insanlar, bu doğal felaketin nedenini bir türlü kavrayamadılar Bilgiden uzak fikirler yürütüldü, bunun sonucunda da depremlerle ilgili pek çok mit ve hikaye oluştu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her kültür kendi mitini yarattı ![]() Hindu mitolojisine göre, yerin altında 8 tane fil bulunuyordu; bu fillerden biri yorulduğu zaman başını eğip sallıyor, böylece deprem oluyordu ![]() Moğol lamalarına göre de, bu doğa üstü yaratık, dünyayı sırtında taşıyan ve belli aralıklarla seyiren büyük bir kurbağaydı ![]() Diğer kültürlere göre de dünya sonsuz bir denizin üzerinde duruyordu ![]() ![]() ![]() Örneğin, Japonlar yüzen bir ejderhanın yeryüzünü yüzdürdüğüne inanıyorlardı ![]() yayın balığına döndü ![]() ![]() ![]() ![]() Mitlerden tanrılara Zaman geçtikçe insanlar, mitlerdeki hayvanlardan vazgeçtiler ve depremleri tanrılara yorumladılar ![]() Endonezya adalarının yerlileri, dünyayı taşıyan şeytanın belli kurbanlar veril-mediği zaman sinirlendiğini ve dünyayı sarstığını sanıyorlardı ![]() Eski Peru kabilelerinden biri olan Mainaslar da, tanrılarının, nüfusu saymak için dünyaya geldiğinde adımları ile dünyayı sarstıklarını düşünüyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Eski Yunanlılar, depremler için dünyayı omuzlarında taşıyan Atlas'ı suçlamıyorlardı ![]() ![]() Bu mit de, sismik aktivitenin çoğunun Akdeniz'in altında oluştuğu gerçeğiyle ortak bir noktayı yakalıyordu ![]() Depremleri doğal olaylarla bağdaştıran yaklaşımlar Ancak, tüm bunlara rağmen, depremleri doğal olaylarla bağdaştıran yaklaşımlar da yok değildi ![]() Babilli astronomlar, Güneş ve yıldızların dizilişleri ile sarsıntılar arasında bağlantılar olduğunu sanıyorlardı ![]() Aristo'nun "Meteorologica"sında depremlerin, buharlaşma ile oluşan rüzgarlara bağlı olduğunu savunuluyordu; Güneş'ten gelen sıcaklık yeryüzünde buharlaşmayı oluştururken, dünyanın içindeki ateş de yerin altında buharlaşmalara neden oluyordu ![]() yeteri kadar güç toplayınca yeri sarsabiliyorlardı ![]() "Gözenekli toprağı olan yerlerdeki sarsıntı daha fazla olur, çünkü bu topraklar içlerine daha fazla rüzgar alırlar" diyen Aristo böylece jeolojik bir gerçeğe de deyinmiş oluyordu ![]() Tanrı'nın öfkesi Bunlarla beraber, depremleri "tan-rının öfkesi" olarak görme inancı popülaritesini devam ettirdi ![]() 1692'de Jamaica'daki Port Royal depremi bu inancı daha da kuvvetlendirmişti ![]() ![]() ![]() 1700'lerde bilimsel ve mantıksal yaklaşımlar 1700'lü yılların ortalarına doğru ortaya daha bilimsel teoriler atılmaya başlandı ![]() Lizbon'u yerle bir etmeye yeterli olmuştu ![]() Optimist filozofların kafaları biraz olsun karışmıştı; ve, bunu en iyi değerlendiren Voltaire oldu ![]() "Candide" adlı romanında Lizbon depremine değinerek "Dünyaların en iyisi buysa, diğerlerinin nasıl olduğunu merak ediyorum doğrusu" diyerek optimistlere laf atıyordu ![]() Jean Jacques Rousseau: "İnsanlar doğaya dönerek daha iyi yaşayacaklar" Bunun yanında, optimist yazarlardan Immanuel Kant ve Jean Jacques Rousseau hâlâ depremin iyi yanlarına görmeye çalışıyorlardı ![]() Kant, depremin değerli mineralleri ve şifalı suları yeryüzüne çıkaracağını söylerken, Rousseau da insanların böylece evlerden çıkıp doğaya döne-ceklerini, daha iyi yaşayacaklarını ve depremlerin onları etkilemeyeceğini savunuyordu ![]() ![]() Benjamin Franklin depremlerin oluşumunda elektriğin büyük bir rolü olduğunu savunuyordu 1748 yılında yayıncılığı bırakıp kendini ilme adayan Benjamin Franklin bile deprem konusunda iddialarda bulundu ![]() büyük bir rolü olduğunu savunuyordu ![]() ![]() John Winthrop ve John Michell 1755 depreminin ardından yapılan açıklamalardan tatmin olmayan iki kişi vardı ![]() sismolojinin ilk adımlarını atmış oluyorlardı ![]() ![]() *Alıntı* |
![]() |
![]() |
|