08-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Meğer Susmak İnsanın İçiyle Konuşmasıymış
Meğer Susmak İnsanın İçiyle Konuşmasıymış
Biliyor musun; umarsız bir yıkımdı gidişin Liman boyu uzanan iç kanamalı bir suskunluktu bizden geriye kalan

Oysa bilmeliydin; bütün bir hayatı ürpererek yaşama cesaretiydi aşk Ve yola çıkıldığında göze alınmalıydı aşkın adressizliği  

Sen bir tepeden masal gibi geldiğinde gözlerime, ben kendi masalımı terk edip, gözlerine benzeyen bir deniz seçmiştim kendime Bana aşkı öğretmişsen yorgun, terli bir tepede; bırak isyanım tam olsun yüreğimin sessizliğindeki kıyamete  bilirim sen kendince bir hayatı onarmaya düşkünsün Onarmak içinse gidişin; sen önce seni affet Adına mavi dediğin çoğul eksikliğinde 
BAZEN SENİ AFFEDEBİLİYOR MUYDUN ,BENİ AĞLADIĞINDA?
Bilirsin; ben ki kabilesiz bir savaşçı Senden aldığım bütün anlamları sana geri verdim Bir "içim"; kaldı ben de, bir de aklımın aldanmışlığı Haklısın sende bensiz sularında elbet denizi aşmış bir okyanus telaşı yaşanacaktı Bağışla sözlerimi Bağışla gözlerimi Dahası yok, fazlası az 
Bazen terk edip gidebilmeli bu şehri kendi çaresizliğinde Bazen inceldiği yerden kopmalı hayat Neyse! Sen benden ötede, ben senden uzakta  ne kadar çok "vardık" oysa ne kadar çok kaybolurken bile  karşımda yorgun bir adam var şimdi; özleyişlerini reddetmek uğruna yorgun düşmüş bir gemi  bu gemi nereye gidiyor usta  içim boş, gemiler boş Bu gemi nereye gidiyor usta  

Bir romanı bitirmiş gibiydi sustuğunda Bende sustum onunla en iyi yaptığımdı susmak Uzun bir sessizliğin sonrasında "susuşlarımızda sen benim susuzluğumu dindirecek yağmurunu bulamadığını sandın, ben senin yağmurunu yağdıracak o bulutunu Oysaki yağmur bulutta saklıydı, bulutta yağmurda Susmasaydık bulacaktık" dedim
Neden geçmişin muhasebesini yapmaya başlamıştık bilmiyorum Son sözleri iyice içime oturdu

MEĞER SUSMAK İNSANIN İÇİYLE KONUŞMASIYMIŞ  GEÇ FARKETTİM   
__________________
|
|
|