Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gecede, hıçkırıkları, keman, nuri

Gecede Keman Hıçkırıkları - Nuri Can

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gecede Keman Hıçkırıkları - Nuri Can



Gecede Keman Hıçkırıkları




Akşam olmakta
uzak dağların ardında trenler geçmektedir şimdi
gözlerimde mavi gecelerin yıldızları
yüreğimde özlemin ince sızıları
yorgun güvercinlerin kanat çırpınışlarında soluğum
bakakalırım her akşam öyle dalgın, dargın ve ıraklardan ırak
yalnızlığımdır damlayan karanlığın kirpik uçlarında her gece
her sabah bir çocuktur içimde alıp başını gider uzak dağların doruklarına
yıllar var ki tek bir çiçek açmadı gönül bahçemde
kabr-i hanemde tek bir yolcu geçmedi
çöl oldu gülüstanım
şiiristanım, düşistanım





oysa hep yolculuklardı sakladığım kendime, keşifsiz denizlerdi
yıllarca bir ayrılığı biriktirdim deltalarda, bir yalnızlığı
kendimden kaçıp kaçıp kurtulmak isteyen bir gemiydim belki
belki bir deliydim herkesin akıllı olduğu bir dünyada
oysa yıllar varki tek bir gemi gecmedi denizlerimde
göğümde tek bir martı uçmadı
yaşlı ve yalnız bir ağaç gibi sürgün kaldım yüreğimin içinde
bilirimki, her akşam gözlerimde akıp giden o çağıltı
avuçlarımda taşıdığın ateşle sudur
uzak dağların ardında kalan menekşe gözlü bir kızın kokusudur
her dizede yüreğime kanayan sözcüklerle yazılan





akşam olmakta
uzak dağların ardında trenler geçmektedir şimdi
yüzümde sınırları çizilmemiş bir hüznün camları parçalanıyor
depremler başlıyor her gece, şehirler çöküyor içimdeki çukura
ve her sabah yeniden yüreğimde sızılarla uyanır bir dağçiçeği
bakarım öyle uzaklara kanayan gülüşlerle, kırık düşlerle
ki, metropol duvarlara yapıştırılmış
boynu bükük bir resim karesi gibiyim sanki
hüzünlü yüzüm aykırı sakalımla





Akşam olmakta
uzak dağların ardında trenler geçmektedir şimdi
gecede keman hıçkırıkları, başımda gam
belki analar ağlamaktadır uzak bir kentte
yittik çocuklar, yorgun babalar ve yüreklerinde ezikliği çaresizliğin
belki herkes bir yarayı sarmaktadır kendi içinde kimbilir
kimsesiz bir ölümü karanlığında





yıllar varki, ayrılıklar yaralı bir nehir gibi akmaktadır içime
rüzgarlar eserken alnımın sahillerinden, uzak denizlere savrulur düşlerim
kirlenir mavi gülüşlerim, yaralanır martılar, havada asit ve kir kalır
simsiyah bir bulut gölgeler yüzümü her gece, gecelerki, yaslandığım tek sığınak





akşam olmakta yine
ey geceden gelip geceye giden trenler
bir gün yanlış saatlerin gözlerimde buluştuğu bir noktada
bir damla su gibi düşünce hayatın uçurumundan
son isyanını çekince yüreğim, alıp götür beni buralardan
insanın uğramadığı uzak kıyılara
bir derviş gibi ıssızda yanmak için, kendi içimde sarmak için yaramı







Nuri CAN






























Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.