Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çanakkaleden, mektupları, şehit

Çanakkale'den Şehit Mektupları

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çanakkale'den Şehit Mektupları



Şehit Mehmet Tevfik ,

2 Haziran 1916 tarihinde Yüzbaşı (Kolağası) Mehmet Tevfik , Çanakkale harbinde bir İngiliz mermisiyle yaralanmış ve şehit olmadan önce şu mektubu yazmıştır

“Sebeb-i Hayatım,

Sevgili babacığım ve Valideciğim!

Arıburnu’nda ilk girdiğim müthiş muharebede sağ yanımdan müthiş bir İngiliz kurşunu geçtiHamdolsun kurtuldumFakat bundan sonra gireceğim muharebelerden kurtulacağıma ümidim olmadığından bir hatıra olmak üzere , şu satırları yazıyorum

Hamd-ü senalar olsun cenab-ı Hakk’a ki,beni bu rütbeye kadar ulaştırdıYine mukadderat-i İlahiye olarak beni asker yaptıSizde ebeveynim olmak dolayısıyla ,beni vatan ve millete hizmet etmek için nasıl yetiştirmek lazımsa öyle yetiştirdiniz…Sizlere çok teşekkür ederim

Şimdiye kadar milletin bana verdiği parayı bugün hak etmek zamanıdırVatanıma olan mukaddes vazifemi yerine getirmeye çalışıyorumŞehitlik rütbesine kavuşursam , Cenab-ı Hakk’ın en sevimli kulu olduğuma kanaat edeceğimAsker olduğum için , bu her zaman bana pek yakındırSevgili babacığım ve valideciğim,göz bebeğim olan zevcem Münevver ve oğlum Nezihciğim önce Cenab-ı Hakk’ın sonra sizin himayenize bırakıyorum…Bana hakkınızı helal edinizRuhumu şad edinizRefikama yardımcı olunuz

Hepiniz her gün beş vakit kılınız…Ruhuma fatiha okuyarak beni sevindiriniz…

Elveda,elveda, cümlenizi Cenab-ı Hakk’a tevdi ve emanet ediyorumEbediyen Allah’a ısmarladıkSevgili babacığım ve valideciğim

Oğlunuz

Mehmet Tevfik

19 Mayıs 1331 (1915)

***

Şehit Kınalı Ali

Üst teğmen Faruk cepheye yeni gelen askerleri kontrol ediyor bir taraftan da onlarla sohbet ediyordu Bir ara saçının ortası sararmış bir çocuk gördü Merakla “Adın ne senin evladım?” der Çocuk “Ali” diye cevap verir

“Nerelisin?” der Ali “Tokat Zilede'nim” der “Peki evladım bu kafanın hali ne?” Ali “Anam cepheye gelirken kına yaktı komutanım” der

“Neden?” der komutan Ali “Bilmiyorum komutanım” der “Peki gidebilirsin Kınalı Ali” der O günden sonra herkes ona Kınalı Ali der Herkes kafasındaki kınayla dalga geçer Kısa surede cana yakın ve cesur tavırlarıyla tüm arkadaşlarının sevgisini kazanır

Bir gün ailesine mektup yazmak ister Ali'nin okuma yazması da yoktur Arkadaşlarından yardım ister ve hep beraber başlarlar yazmaya: “Sevgili anne babacığım, ellerinizden öperim Ben burada çok iyiyim; beni merak etmeyin” diye baslar Kardeşlerini, köydekileri sorduktan sonra, kendilerini merak etmemelerini, kendileri var oldukça düşmanın bir adım bile ilerleyemeyeceğini yazdırır

Gururla mektubu bitirir; neden sonra aklına gelir ve yazının sonuna anasına NOT düşer: Ali’nin kendisinden hemen sonra askere gelecek bir kardeşi daha vardır “Anacağım, kafama kına yaktın; burada komutanlarım ve arkadaşlarım benle hep dalga geçtiler Sakın kardeşim Ahmet’e de yakma, onunla da dalga geçmesinler Ellerinden öptüm” diye bitirir Aradan zaman geçer İngilizler kati netice almak için tüm güçleriyle Gelibolu'ya yüklenirler Bu cepheyi savunan erlerimiz, teker teker şehit düşmüşlerdi Bunlara takviye olarak giden yedek kuvvetlerde yeterli olmamış, onların sayıları da epey azalmıştı Gelibolu düşmek üzereydi Kınalı Ali’nin komutanı da olayı görüp yerinde duramıyordu Kendisinin bölüğü henüz sıcak temasa hazır değildi Onlar yeni gelmişti, onları insan bedeninin sungu ve mermilerle orak gibi biçildiği bu yere dua ediyordu Komutanlarının bu düşünceli halini gören ve durumun vahametini bilen Kınalı Ali ve arkadaşları komutanlarına yalvar yakar oraya gitmek istediklerini söylerler Komutanları onları ölüme gönderdiğini bile bile çaresiz gönderir Kınalı Ali'nin bölüğünden kimse sağ kalmaz, hepsi şehit olmuştur Aradan zaman geçer Kınalı Ali'nin ailesine yazdığı mektubun cevabı gelir Komutanları buruk ve gözleri dolu dolu mektubu açıp okumaya karar verirler (Bu mektubun aslı Çanakkale müzesinde sergilenmektedir) Babası anlatır “Oğlum Ali nasılsın, iyi misin? Gözlerinden öperim, selam ederim Öküzü sattık, paranın yarısını sana, yarısını da cepheye gidecek kardeşine veriyoruz Şimdi öküzün yerine tarlayı ben sürüyorum Zaten artık Zahire’ye de fazla ihtiyacımız olmadığı için yorulmuyorum da Siz sakın bizi merak etmeyin, bizi düşünmeyin” der ve koyu akrabalarını anlatır ve mektubu bitirir “Ali, ananın da sana diyeceği bir şey var” “ Oğlum Ali, yazmışsın ki ‘Kafamdaki kınayla dalga geçtiler, kardeşime de yakma’ demişsin Kardeşine de yaktım Komutanlarına ve arkadaşlarına söyle senle dalga geçmesinler Bizde 3 şeye kına yakarlar Gelinlik kıza; gitsin ailesine çocuklarına kurban olsun diye Kurbanlık koça; ALLAH’A kurban olsun diye Askere giden yiğitlerimize; vatana kurban olsun diye Gözlerinden öper selam ederim ALLAH’A emanet olun

***

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.