Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adını, kavim, traklar, trakyaya, veren

Trakya'ya Adını Veren Kavim &Quot;Trak'lar&Quot;

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Trakya'ya Adını Veren Kavim &Quot;Trak'lar&Quot;



Trakya'ya Adını Veren Kavim "Trak'lar"


Trakyanın yerli halkımıdırlar, yoksa dışarıdan mı gelmişlerdir? Bu konuda kesin bir hüküm vermek bu günkü bilgilerle zordur Önceki yıllarda Tekirdağ tarihini yazanlar İÖ4000 ve 2000 yıllarında Trak akınlarından ve göçlerinden bahsetmektedirler Bilindiği gibi Trakya’da o dönemlerle ilgili olarak yapılmış uzun araştırmalar ve arkeolojik kazılar olmadığı gibi, o dönemler hakkında da yazılı belgeler de yoktur Daha önce de değinildiği gibi İÖ14-13Yüzyılda izlerine Ergene ve Meriç Havzası’nda rastlanan bir göç dalgası bulunmaktadır ki, bu göç eden toplum Proto Trak (Trak Öncüleri) olarak adlandırılmaktadır Daha sonra tarihçiler, traklardan ayrı kabileler ve şehir krallıkları olarak yaşamış, hiçbir zaman bir birlik oluşturamamış toplumlar olarak bahsetmektedirler

Tarihçi Heredot: “Hintlilerden sonra en kalabalık olanlar Trakya’lılardır Bir tek adamın komutasında ya da tek iradeyle hareket etseler, hiç yenilmez ve bence, ulusların en güçlüsü ve en kalabalığı olurlardı” demektedir Traklar için iş görmemek kibarlıktır Toprakta çalışmak şerefsizlik ve aşağılıktır

Soylu yaşamak: Savaşa gitmek, başkalarını soymak ve at yetiştirmektir Bu nedenle de paralı asker sıfatıyla denizci olarak donanmalarda, atlı olarak kara ordularında yer almışlardır Homeros’un İlyada adlı destanında Trakyalılar için at besleyen, at yetiştiren gibi sıfatlar kullanmaktadır Trak kralı Rhesos’un atları için: “Görmedim onun atları gibi güzel, iri atlar, giderler yel gibi, kardan beyazdırlar” demektedir

Trakya’ya elçi giden kişilere atların armağan olarak verildiği yine Homeros’tan öğrenilmektedir Ksenephon, “Anabasis” (onbinlerin dönüşü) adlı eserinde bir Trak kenti olan Perinthos (Marmara Ereğlisi) halkının orduya yetişmiş atlar verdiğini yazmaktadır Tanrılar arasında en çok Dionyzos (Doğa Tanrısı olup, asma kütüğünü ve şarabı dünyaya yaymak için yarenleri Satyr ve Menadlarla tüm dünyayı dolaşırlar), Artemis (Bolluğu ve bereketi simgeler Hayvanların koruyucusu ve altın yaylıdır Trakya’da geyik üzerinde yay ve okuyla tasvir edilir), Hermes’e (Doğa ve Bereket Tanrısıdır) saygı gösterirler Traklar en iyi olarak ölü gömme adetlerinden tanınmaktadır Konunun başında Trakların tarih öncesi çağlardan beri Trakya’nın yerli kavimlerimi, yoksa kuzeyden gelen bir kavim mi olduğunun kesin bilinmemekte olduğundan bahsedilmişti Ancak kuzeyden geldikleri savı daha kuvvetli bir olasılıktır


Kral Midas tümülüsü, Gordiyon





Trakya’da yoğun olarak görülen bazıları anıtsal nitelikli, bazıları irili ufaklı yığma tepelerin hepsi “tümülüs” denilen mezar tepeleridir Trakya’da en erken tümülüs İÖ1300 yılına tarihlenen Kırklareli’de bulunan Taşlıbayır Tümülüsüdür Ayrıca Kırklareli ve Edirne civarında Dolmen adı verilen büyük iri taşların yanyana getirilerek ve sonra üzeri tekrar iri bir taşlarla örtülerek yapılan anıtsal mezar tipleri vardır Bu mezar tiplerinin ilk örnekleri Traklara aittir Dolmen tipi mezarlar daha sonra bırakılmakla beraber, tümülüs geleneği Roma döneminin sonuna kadar (İS395) devam etmiştir

Anadolu’da Friglerle İÖ8yy sonlarında 7yy başlarında ortaya çıktığı belirlenen tümülüsler Trakyada olduğu gibi tek tanrılı dinlerden Hıristiyanlığın egemen olduğu Roma dönemi sonuna kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir Bu yüzden de bazı arkeologlar Traklarla Friglerin aynı kavim olduklarını, Trakyadaki Brig kabilesinin Anadolu’daki Frigler olduğunu iddia etmektedirler Tarihçi Heredot Trakların ölü gömme adetlerinden şöyle bahseder: “Bir Trak öldüğünde ceset üç gün evde bekletilir Bu arada kurbanlar kesilir, cenaze ziyafetleri düzenlenir Ceset yakılır Yahut yakılmadan mezarın içine konur Ağıtlar yakılır, şaraplar içilir Silah oyunları ve spor müsabakaları düzenlenir Mezarın üzerinde yığma tepe meydana getirilir


Dolmen Tipi Mezar





Ayrıca Traklar iyi at yetiştiren kavimler olduğundan, atlarına çok önem vermekteydiler Trakların öldüklerinde kendileri için tümülüsler yaptıkları gibi atları için de tümülüs yaptıkları ya da kendileriyle birlikte atlarını da gömdükleri bilinmektedir 1995 yılında Hayrabolu’nun Hacıllı köyünde Tek Höyük Tümülüsü’nde Tekirdağ Müzesi Müdürlüğü’nce yapılan kazılarda yukarıda belirtilen konuların büyük kısmı ortaya çıkarılmıştır 9,5m yüksekliğinde ki tümülüs yığmasında ortaya yakın yerinde yaklaşık 3x5m boyutlarında 70 cm derinlikte bir çukur açılarak ölü yakılmış ve külleriyle birlikte aynı yere gömülmüştür

Bu çukurun 3 m kadar önünde de yuvarlak bir çukur bulunmaktaydı ki burada da Traklının atı yakılmıştı At yakılan çukurun içinde, yenmiş hayvan kemikleri ile büyük testi parçaları bulunmuştu Kemikleri bulunan hayvanlar dana, koyun, keçi ve tavuktu Testilerle şaraplar içilmiş ve sonrada testiler kırılmıştı Daha sonra da bu mezarın üzerine toprak yığılarak tümülüs oluşturulmuştu Traklar çeşitli kabileler halinde yaşamışlar ve hiçbir zaman bir birlik oluşturamamışlardır Türkiye Trakyasında yaşayan en önemli iki Trak kabilesi vardır Bunlardan biri Ast’lar bir diğeri de Odyris’lerdir Ast’lar Istranca Dağları’nın eteklerinde oturan büyük bir kabileydi En önemli merkezlerinden biri Byzye kentiydi Bu gün bu kent Kırklareli ilinin Vize ilçesidir Odyris’ler Trakyada yaşayan en büyük ve en önemli kabiledir Bu günkü Tekirdağ sahil kesimi ile İpsala sınır kapısının batısına kadar olan bölgede yaşamaktaydılar

Dolmen Tipi Mezar



İÖ4 yy da Odyrislerin kralı Kersepleptes idi Bu yıllarda batıdan gelen bir Makedon saldırısı gündemdeydi Makedonya kralı II Philip, İÖ352 yılında Tekirdağ’a kadar olan bütün Trakya’yı aldı En son Karaevli Köyü’nün deniz sahilinde yer alan Heraion Teichos kentini de Odyrislerden aldı Daha batıdaki Perinthos Kentini de kuşattıysa da alamadı Perinthos kenti daha sonra II Philip’in oğlu Büyük İskender tarafından zaptedildi 1997 - 1998 yıllarında Karaevli Köyü’nün deniz kıyısında yer alan Harekattepe Tümülüsü’nde Tekirdağ Müze Müdürlüğü’nce yapılan kazılarda bir kral mezarı bulundu Bu mezar içinde II Philip dönemine ait gümüş bir sikke (madeni para) ele geçti II Philip döneminde bu bölgede Kersepleptes Krallık yapmaktaydı Kersepleptes’in ölüm tarihi, Philip döneminde ve İÖ341’de olduğuna göre, bulunan Kral mezarı büyük bir olasılıkla Odyris kralı Kersepleptese aittir İdareci kadroların Makedon olmalarına karşılık, Traklar onların egemenliği altında yaşamlarını sürdürmüşlerdir

Ancak Romalılar döneminde İS1 yüzyılda Romalılar Trakya’daki Trakları Romalılaştırmak için emekli asker ve subaylarını yerleştirdikleri birçok kentler kurdular Bu kentlerden bir tanesi de Malkara’nın Kermeyan Köyü’nün kenarında yer alan Apri ya da Apros’tur Bu dönemden başlayarak Traklar her ne kadar eski adet ve göreneklerini bırakmasalar bile yavaş yavaş asimile olmuşlardır İÖ8yy ile 6yy arasında Ege adaları ile Marmara Denizi kıyıları ve Karadeniz kıyıları arasında büyük bir deniz ticareti başladı Sisam, Samos ve Magaralılar Marmara ve Karadeniz kıyılarında ticarete dönük koloni kentleri kurmuşlardır

İlimiz sınırları içinde ve Marmara Denizi’nin kuzeyinde kurulan en önemli kent Perinthostur (Bu günkü Marmara Ereğlisi) Diğer kentler: Heraion (Karaevli köyüaltı), Bysante (Barbaros), Ganos(Gaziköy), İstanbul il sınırları içindeki Seliymbria (Silivri), ve Çanakkale il sınırları içindeki Gallipolidir (Gelibolu)

İÖ547 yılında doğudan gelerek Anadolu’yu saran Pers istilasından Trakya da nasibini almıştır Pers Kralı Dareus İÖ514-513 yıllarında Tuna’nın kuzeyine kadar ilerlemiştir Bu sırada Istrancaların batısında büyük su kaynaklarının bulunduğu alanda ordusunun kamp kurduğu bilinmektedir

Bu alan ya bu günkü Saray ilçesinin kuzeyindeki Ergene nehri su kaynaklarının bulunduğu alandır, ya da Pınarhisar’ın Kaynarca köyü su kaynaklarının bulunduğu alandır İÖ476 yılında Persler Kimon tarafından yenilgiye uğratılarak Trakya’dan çekilmişlerdir İÖ352 yılında Makedonya Kralı II Philip (İÖ359 - 336 ) Batı Trakya üzerine yürüdü Kypsela’dan (İpsala) Perinthos’a (Marmara Ereğlisi) kadar olan sahil bölgesi o dönemde Odyris Krallığı’nın hakimiyetindeydi Odyris kralı da Kersepleptes’ti Philip en son olarak Kersepleptes’i yenip Karaevli köyü altındaki Heraion Teichos Kentini almıştı

Perinthos kentini kuşattıysa da kenti ele geçirmeye muvaffak olamadı II Philip’ten sonra yerine geçen ve Hindistana kadar sefer yapan oğlu Büyük İskender Perinthos’u ele geçirdi Perinthosta darphane kurarak kendi adına para darp ettirdi Roma dönemine kadar Trakya Makedonyalıların hakimiyetinde kalmıştır İÖ72 yılında Pontus (Samsun merkez olmak üzere orta Karadeniz Bölgesi) kralı Mithridatos batıya da saldırılarda bulunmuş, Trakya’yı eline geçirmek istediyse de başarılı olamamıştır

tekirdaggovtr'den Alıntıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.