08-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İsmet İnönü Ve Erdal İnönü Mektupları

Can Dündar, Erdal İnönü’nün de babasına ABD’den yazıp gönderdiği mektuplarla, baba İnönü’nün yazdıklarını karşılıklı yayınladı: “Canım Erdalım, Sevgili Babacığım” (Can)
Yakın tarihe meraklılar için hayli ilginç bilgilerin bulunduğu mektuplar, Cumhurbaşkanı baba ile üniversite öğrencisi oğlun ilişkisinin ne derece sıcak, düzeyli, saygılı olduğunu gözler önüne seriyor
Son yıllarda İsmet İnönü AKP’liler tarafından siyaset malzemesi yapılıyor ve neredeyse “faşist” denmeye getiriliyor Bu nedenle baba-oğlun birer mektubunu yayınlıyoruz 1950 seçimini DP kazanmış ve iktidara gelmiştir 12 yıllık “Milli Şef” iktidarı son bulmuştu
Bakın oğul Erdal İnönü 16 Mayıs 1950’de babasına yazdığı mektupta ne diyor:
EN BÜYÜK ZAFERİMİZ
16 Mayıs 1950 / Salı
“Sevgili Babacığım,
Dün sabah erkenden Ömer'in çoğunluğu kaybettiğimizi bildiren telgrafını aldım Akşam gazetelerinde biraz havadis vardı Malatya'dan seçildiğinizi, fakat genel sonucun 150'ye karşı 300 civarında olduğunu yazıyordu Geçmiş olsun Ne kadar ihtiyatlı beklenmiş olursa olsun gene bir şok tesiri yapmıştır herhalde Umarım şimdiye kadar hepsi geçmiş, neşeniz yerine gelmiştir
Teferruattan haberim yok tabii Bir haberde seçimlerin gayet muntazam geçtiğini, büyük bir çokluğun seçimlere katıldığını okudum, çok sevindim Asıl başarı bu Netice itibarıyle memleketimizde demokrasi olduğunu dünyaya ispat edecek kesin olay, düzgün, hadisesiz bir iktidar partisi değişmesi geçirmekti Bunu yapabilmek, bu seçimlerin hakikatta en büyük zaferimizi ilan ettiği anlaşılacak Gerisinin ne ehemmiyeti var, canınız sağ olsun
Bir defa da muhalefet liderliğini tecrübe etmek mukaddermiş demek Bunun da başka bir tadı olacak herhalde Memlekete hayırlı olsun İnşallah Demokrat Parti iktidarı bir duraklama devresi olmaz, yürümekte olduğumuz ilerleme yolunda sendelemeyiz
Yeni Kamutay ne zaman toplanıyor acaba; o zamana kadar sıkıntılarınız bitmeyecektir Bir an evvel toplansa da dinlenecek hale gelseniz Rahat rahat dinlendiğinizi, keyfinizin yerinde olduğunu duymaktan büyük sevinç duyacağım
Sevgilerle, özleyişle ellerinizden öperim canım babacığım!
Erdal İnönü”
İsmet İnönü oğlundan gelen bu mektubu son bakanlar kurulu toplantısında okudu
Sonra oğluna da yanıt yazdı:
NE KADAR İYİ YÜREKLİ YAZIYORSUN
22 Mayıs 1950 / Pazartesi
“Sevgili Erdalım,
Şimdi mektubunu aldık İlk duyguların Ne kadar iyi yürekli, filozofik ve ahlaklı yazıyorsun Teşekkür ederim Seninle bir daha iftihar ettim
Evimize taşındık İçinden hiç çıkmamış gibi bir rahatlık içindeyim Bu mektubumu eski kütüphanemden yazıyorum Annen bir haftadır taşınma için pek çok çalıştı Yorgun olduğunu görüyorum Amma sıhhati, neşesi yerinde çok şükür Özden, Ömer, büyükannen herkes vaziyeti iyi ve tabii aldılar Benim üzüntüye düşmemekliğim için bütün hünerlerini kullandılar Hepsinin kıymeti gönlümde bir derece daha artmıştır, eğer buna imkan var ise 
Seçimi fena nispette kaybettik (  ) Niçin kaybettik? İnsaflı, insafsız bin bir sebebi var Fakat en başta geleni değişiklik arzusudur Bu da milletlerin hem masum, hem tabii bir arzularıdır En sıkıntılı zaman, kaybolmuş bir seçimden sonra geçen bir haftadır Şimdi bu bitti İki gün sonra yeni cumhurbaşkanı ve hükümet seçilecektir Saat 18 30'da da ben yeni cumhurbaşkanını tebrik edeceğim Bu bir hafta, çok şükür sarsıntısız geçmiştir
5 seneden beri, politikacılar benim için nasıl bir düşmanlık havası yaratmaya çalıştılar, bilirsin Seçimin neticesini alır almaz her yerden bize karşı sempati duyulmaya çalıştı Hatta yanlış bir şey yapıldığı hissinin halkta göründüğünü söyleyenler bile var Bunların ehemmiyeti yalnız bir noktadadır; o da İnönü ailesine karşı düşmanlık telkini muvaffak olmamıştır; itibarımız içeride, dışarıda artmıştır Taşıdığınız adla haklı olarak iftihar edeceksiniz
Bu seçim, memlekette yeni bir hayat tarzı kurmak için giriştiğimiz teşebbüste ne kadar ciddi ve samimi olduğumuzu ispat etmiştir Memleket için, hepimiz için şeref olmuştur
Hep iyiyiz Gözlerinden öperiz
Sağ ol, var ol, canım Erdalım ”
Rahmetli İsmet İnönü, “İnönü ailesine karşı düşmanlık telkini muvaffak olamamıştır” diyerek ne derece yanıldığını 1950’den başlayarak görecektir
Ve öyle ki o düşmanlık aradan 60 yıl geçmesine karşın, hâlâ devam etmektedir
Kaynak
|
|
|