Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
camii, çilehane, efendi, merkez, türbesi

Merkez Efendi Camii | Türbesi | Çilehane

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Merkez Efendi Camii | Türbesi | Çilehane




















Merkez Efendi, 1493 yılında Denizli’de doğdu , asıl adı Musa’dır İlk öğrenimini memleketinde taamladı Daha sonra İstanbul’a gelerek Hızır Velüyiddin Efendi ve Mevlana Ahmet Paşa’dan dersler aldı Müderrislik için Karaman ve Amasya’ya gitti bu dönemde Halvetiye Tarikati icazetini aldı Tekrar İstanbul’a gelerek Etyemez Tekkesine devam eden Merkez Efendi, Sümbülîlik’in piri “Sümbül Efendi” lâkaplı Şeyh Yusuf Sinaeddin Efendi’nin halifesi, döneminin ileri gelen sûfîlerinden ve hekimlerinden oldu Merkez Efendi’nin 1514 yılında, mensubu olduğu tarikatın (Halvetilik) halvet geleneğine uygun bir tekke tesis ederek sur dışındaki bu tenha yere yerleşmiştir

Merkez Efendi’nin kendi buluşu olan mesir macununu Yavuz Sultan Selim’in eşi Ayşe Hafsa Sultan’ın inşa ettirdiği külliyenin zâviyesinde şeyhlik ve dârüşşifâsında tabiplik yapmak üzere Manisa’da bulunduğu süre zarfında icat ettiği bilinmektedir







(Hafsa Valide Sultan hastalanınca Merkez Efendi 41 baharattan oluşan meşhur mesir macununu yapmış, Hafsa Sultan bu macun sayesinde şifa bulmuştur ve bu macunun herkese dağıtılmasını istemiştir Merkez Efendi 22 Mart günü zaviyenin yanındaki Sultan Camii minareleri ve kubbeleri üzerinden mesir macunun halka dağıtmıştır Bu gelenek günümüze kadar gelmiştir Her yıl 22 Martta Manisa’da mesir macunu şenlikleri yapılmaktadır)



















Türbenin hemen arkasında 15-20 basamaklı bir merdivenle inilen çilehane, bir 30 metrekarelik bir kuyu üzerine oturtulmuş küçük bir kapı ve benekli penceresinden başka birşeyi olmayan bir barakadır Kırmızı balıkların yüzdüğü havuz çevresini dolanan dar bir yol barakayı kuşatır














Halvetiye tarikati mensupları nefiserini ancak halvete çekilmekle terbiye edebileceklerine inandıkları için halvete girerlerdi Hicre veya Halvethane adı verilen kapısı kıble tarafında bulunan, insan boyu yükşekliğinde namaz kılınacak uzunlukta, hareket edilebilecek genişlikte, ışık almayan bir odacıkta nefisle mücahede gerçekleştirilirdi “Erbain” kelimesi Arapça’da “Çihil” kelimesi Farsça’da “kırk” anlamına gelir Bu sebeple Halvet sürecine “Erbülne Girmek”, “Erbain Çıkarmak”, “Çile Çekmek”, “Çile Doldurmak” gibi isimlerde verilirdi “Halvethane” yerine “Çihilhane” ve “Çilehane” isimleride kullanılırdı
















Çilehane ön tarafında parmaklıkla çevrili 8 ince sütuna dayalı ahşap tavanlı bir şadırvan ve etrafında iki kilitli kuyu vardır Bütün bu bölümlerin etrafı mezarlıktır Sabahattin Eyüpoğlu, Halil Nadaroğlu, Tahsin Öz, Tevfik Kut, Mükremin Halil Yinanç, Atatürk'ün hafızı Yaşar Okur, Halide Edip Adıvar, Abdullah Cevdet burada yatmaktadır








Külliyenin hamamı camiden 200 m uzaktadır İç kapısının sağındaki bölmenin üzerinde Merkez Efendi'nin burada yıkandığı yazmaktadır Cami avlu kapısından girmeden solda eskiden çocuk kütüphanesi olan Abdülbaki Paşa darülkurrası vardır Burası küçük bahçesinde paşanın mezarı olan kubbeli taş yapıdır Araba trafiğinin kütüphane tarafından kapatılmasıyla bu küçük meydanda tıp şenlikleri düzenlenmektedir Kütaphanenin yan tarafındaki üç katlı ahşap bina metruktur, yanındaki yeni yapılar Kuran kursu ve talebe yurdudur














Tekkenin cümle kapısından girmeden evvel, kapının sağında küçük bir çeşme karşılıyor ziyaretçiyi Büyük Merkezefendi Mezarlığı’yla birleşen ve tekke haziresinin duvarına gömülmüş olan bu küçümen çeşme bir ayna taşı ve pek de derin olmayan bir tekneden ibaret Çeşme şu an faal değil ve lülesi de sökülmüş durumda Vaktiyle tekkenin Mimar Sinan tarafından yenilendiği devre ait bir çeşmenin varlığından söz ediliyordu Fakat bu çeşmenin o çeşme olmadığı biliniyor Zira üzerinde iki mısralık ebced hesabıyla düşülmüş tarihinden de anlaşılacağı üzere bu çeşmenin yapılış tarihi, Hicrî 1227 / Miladî 1812 tarihini göstermektedir






































Alıntı Yaparak Cevapla

Merkez Efendi Camii | Türbesi | Çilehane

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Merkez Efendi Camii | Türbesi | Çilehane









Kapı, kesme küfeki taşından örülmüş Dış yüzü mermer kaplı, kilit taşı çıkıntılı ve yuvarlak kemeri yanlarından pilastlarla kuşatılmış Kilit taşının üzerinde iki kitabe ve iki kitabenin ortasında bir tane tuğra yer alıyor Tuğranın sahibi Sultan II Mahmut Tuğrada meşhur hattat Mustafa Rakım Efendi’nin imzası var Kitabelerde de yazılı olduğuna göre, Merkezefendi Tekkesi, 1836 yılında II Mahmut tarafından yenilenmiş Kitabede yer alan manzum metnin sahibi Ahmed Sadık Ziver Paşa, ta’lik hattıyla yazılmış bu kitabeyi yazansa Hattat Yesarîzade Mustafa İzzet Efendi Bugün caminin haremi (iç kısmı) olarak işlev gören bölümü, esasen tekkenin tevhidhanesidir Dikdörtgen planlı ve on yedi metreye on altı metre ölçeğindeki bu alan kâgir, üstleri sıvalı duvarlarla, moloz, taş ve tuğlayla örülüdür Malzemesi kesme küfeki taşıdır Fevkani bir müezzin mahfili ve ayrıca bayanlar için üst katta da bir bölümü var

90 yılı aşkın bir süre yaşayan Merkez Efendi İstanbul’da vefat etmiştir Cami giriş kapısının açıldığı geniş bahçedeki türbesinde yatmaktadır




























Merkez Efendi Türbesi caminin hemen yanında yer alır Türbe içerisinde, giriş bölümündeki ahşap tavanlı bölümdeki parmaklıkla çevrili tarafta Şeyh Hüseyin Efendi, Şeyh Ahmed Mesud, Mustafa Efendi, Nurullah Efendi, Hatice Hanım, Sıdıka Hanım, Fatma Hatun, Şeyh Mehmed Nureddin yatmaktadır Bağdadi kubbeli bölmede ise Merkez Efendi’nin sandukası bulunur Önünde Hattat Aziz Efendi’nin bir levhası vardır (Bestevessul sana bu türbe-i iksiru türab, bundadır sür yüzünü Merkez-i kudbul aktab)















Bizans surlarının Mevlanakapısından çıkınca caddenin karşısındaki semtte Merkezefendi Mezarlığı, Merkezefendi Camii bulunur Camiye iki yoldan, biri mezarlık içindeki yoldan diğeri mezarlık çevresini dolanarak gidilmektedir






Banisi Yavuz Sultan Selim'in kızı Şah Sultan'dır Şeyh Muslihiddin Merkez Musa Efendi bMustafa için yaptırmıştır Avlu kapısı üzerindeki yeşil kitabede 1514 ve 1580 ikinci imar tarihi vardır 1837'de II Mahmut yenilemiştir




Kare planda, kargir, ahşap çatılı, bitişik tek şerefeli minaresi bulunan cami sarı boyalıdır Cami ve çevresi şöyle yapılanmıştır: Cami, türbe, çilehane, mezarlıklar, Abdülbaki Paşa Kütüphanesi, Hamam, Kurs, Gasilhane ve Adak yerleri




Camiye avlu kapısından girildiğinde solda küçük bir türbede Merkez Efendi'nin iki torununun sandukaları bulunur Buranın karşısında Merkez Efendi Türbesi vardır Sağda cami dış giriş kapısına 4 basamaktan çıkılır Cami zemin ve tavan ahşaptır İç giriş kapısı yekpare bir iç alana açılır Dış giriş kapısından girince sağ ve soldan üst kata çıkılır, burası hanımlar içindir



Kaynak :Vikipedi

Ve derlemedir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.