Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gaspralı, gasprinski, gazetesi, ismail, kurucusu, tercüman

Gaspralı (Gasprinski) İsmail | Tercüman Gazetesi Kurucusu

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gaspralı (Gasprinski) İsmail | Tercüman Gazetesi Kurucusu



Gaspralı (Gasprinski) İsmail






1851'de Bahçesaray'ın yakınındaki Avcı köyünde doğan, Türklerin ve daha da hususî olarak Rusya Türklerinin meşhur ideolog yazarı Babası Mustafa Ağa, Alupka ve Yalta arasındaki Gaspıra köyünün eşrafından -o zaman onların aile adı Gaspıralı, daha sonra da Gasprinski- ve Odessa'daki Askerî Lise'nin mezunlarındandı 1854'te Sivastopol savaşı sırasında Mustafa Ağa Bahçesaray'a yerleşti ve oğlunu önce Bahçesaray'daki Zincirli Medrese'ye ve daha sonra da 10 yaşında iken Simferopol Gymnasium'una gönderdi İki yıl sonra İsmail, Voronezh Askerî Lisesi'ne gitti ve sonra Moskova Askerî Lisesi'ne nakledildi

Aslen Litvanyalı bir Tatar olan Mustafa Mirza Davidoviç'le birlikte, onların müdürü, tanınmış bir Pan-Slavist ve Moskovskiya Vedomosti gazetesinin editörü olan ve onları her hafta kendi evine davet eden İvan Katkov'un dikkatini çekti 1867'deki Girit ihtilali sırasında Katkov'un Türkiye'ye karşı göstermiş olduğu düşmanlık, bu iki gençte bir tepkinin ortaya çıkmasına sebep oldu ve bu iki genç Girit'te Türk tarafında gönüllü olarak hizmet etmek amacıyla Odessa'ya gittiler Bununla birlikte pasaportları olmadığı için tutuklanarak, geriye Kırım'a kendi evlerine gönderildiler İsmail Bey, Bahçesaray'da Zincirli Medrese'de mecburî Rusça öğretmenliğine tayin edildi

O daima Türkiye'ye gitmeyi ve subay olmayı düşündü, bunu yapmak için Fransızca öğrenmenin gerekli olduğunu farkettiği için Bahçesaray'daki dört yıllık memuriyeti sırasında Fransızca öğrendi Aslında bu dil hakkında bazı bilgileri Moskova'da Askerî Lise'de iken elde etmişti 1871'de İstanbul'a gitmeğe karar verdi, fakat Fransızcasını mükemmel bir hâle getirmeği amaç edinerek Viyana yolu ile Paris'e gitti Paris'teki gözlemlerinin sonuçları, daha sonra Rusya'da bastırdığı eserlerine yansıdı; özellikle Rusya Müslümanları (The Muslim Comminity in Russia) adlı eserine ve ayrıca Paris'te iken yazdığı Avrupa Medeniyetine Bir Nazar-ı Muvazene (A balanced view of European civilisation) adını taşıyan eserine

Paris'te iken hayatını bir reklam ajansında tercümanlık yaparak kazandı Amacı Türkiye'ye gitmek olduğu için Paris'te Genç Osmanlılar'ın gruplarına çok fazla karışmadı Sonunda 1874'te İstanbul'a gitti ve orada daha önce yerleşmiş olan amcası Süleyman Efendi'nin yanında kaldı Türk Harp Okulu'na girmek için büyük bir gayret gösterdi, fakat Rus büyükelçisi İgnatiyev bunu öğrendiğinde Sadrazam Mahmud Nedim Paşa üzerinde nüfuzunu kullandı ve bu teşebbüsü engelledi Sonunda bir yıl boş yere bekleyen İsmail, Kırım'a geri döndü İstanbul'da bulunduğu sırada St Petersburg ve Moskova'da çıkan bazı Rusça gazetelerde Doğu hayatını tanımlayan, siyasî olmayan makaleler yayımladı






1874 ve 1878 yılları arasında Kırım Türklerinin köy hayatı ile aşina olmaya başladı ve hayatının bu dönemini 1906'da yayımlanan Gündoğdu adlı hikâyesinde tasvir etti Bu hikâyede kendisinden Danyal Bey adı altında bahs eder Milletinin ihtiyaçları, köy hayatı ve öğretim ile aşina olduğunda bu Danyal Bey, anlar ki, bir gazete çıkarma ve milletini dünyadan haberdar etme hayatî bir ihtiyaçtır

İsmail Bey 1878'de Bahçesaray'a belediye reisi seçildi ve 1879'da bir gazete çıkarma izni için Çar hükûmetine müracaat etti, fakat reddedildi Bunun üzerine Simferopol'de Rusça olarak neşredilen Tavrida gazetesine Rusya İmparatorluğunun Müslümanlarıyla ilgili ciddî siyasî makaleler yazdı Arada bir makaleler toplusu (kolleksiyonu) yayımladı; Tonguç (Taşbasma, Simferopol), Şafak ve Leta'if (Ünsizadeler Matbaası, Tiflis) ve daha sonra Ay, Yıldız ve Günes Bu yazılar çoğunlukla Kırım diyalektinde idi Ertesi yıl (l882) İsmail Bey bu makaleleri biraz genişleterek Rusça Tavrida gazetesinde bastırdı ve bunları 54 sayfalık bir eser olarak Russkoye Musulmanstvo (Rusya Müslümanları) adıyla yayınladı Bu eser, Rusya İmparatorluğuna tâbi Müslüman halklarının kültürel ve siyasî problemleri konusuyla ilgili öncü bir eser idi İsmail Bey, bu eserde, kendisini Rusya'nın sadık bir teb'ası olarak takdim etmesine ve hatta Rusların Tatar hakimiyetinden kurtulmasını tasdik eder bir şekilde konuşmasına rağmen Rus çevreleri bunun bir araç olduğuna inandı ve bu eseri şüphe ile karşıladılar O, bu eserde, Rus yönetimi altındaki Türk-Tatarları tek bir Rus Müslümanları toplumu olarak mülahaza etti ve bu yolla Batı medeniyetine katılabileceklerini gösterdi Türkçe yayımladığı bu kitapçıklarda O, işaret etti ki, eğer Türk-Tatar grubu dağınık kalırsa sonuç felaket olur Kurtuluşun tek yolu olan yeni Batı medeniyetine katılmak için birlikte hareket etmeleri gerektiğini onlara kendi dilleri vasıtasıyla anlatmayı denedi

O, 1883'te Tercüman adlı bir gazete yayımlamak için izin aldı Gazetenin Rusça adı "Perevodçik"ti ve ilk sayılarında Rusça kısmı daha önemli idi Batı medeniyetinin, Rusya Müslüman toplumu arasında yayılması hususunda gazetenin bir tercüman rolü oynaması gerektiğini açıkladı Türkçe kısmı giderek genişledi ve daha önemli hâle geldi Daha sonra l890'da Tercüman "politika, öğretim-eğitim ve edebiyatla ilgili millî bir gazete" oldu 1905'ten sonra Tercüman-i Ahval-i Zaman adını aldı ve gazetenin başlığına "Dilde, fikirde işte birlik" sloganı yerleştirildi Sonunda Rusça kısım tamamen terkedildi ve gazete Rus imparatorluğundaki Müslüman toplumun gayelerinin ve düşüncelerinin tercümanı oldu Kazan, Kafkasya, Türkistan ve Sibirya'da yaşayan bütün Türkler, Tercüman' ı onların millî ideallerini geniçe yayan bir gazete olarak kabul ettiler Bu gazetenin Türk entellektüelleri üzerindeki derin tesiri, 1886'da yayımlanan ve ilk Tatar romanı olan Musa Akyiğit'in Hüsameddin Molla adlı eserinden, 1908'deTercüman'ın yayınlanışının 25 yılı dolayısıyla Rus İmparatorluğunun her bölgesinden gelmiş delegelerin hediye ve konuşmalarından ve o yıl gazetenin tirajının artmış olmasından anlaşılabilir


Eşi Zühre





İsmail Bey, Kazan soylularından ve sanayici Akçurin alilesine mensup olan Zehra Hanım'la evlendi Bu evlilik sebebiyle O'nun Kazan Türkleriyle bağları kuvvetlendi O, Azerbaycan Türk yazarları Hasan Bey Melikov, Ünsizade, Topçubaşı ve diğerleriyle sürekli temas hâlinde idi

Moskova Askerî Lisesi'nde kendisiyle birlikte okumuş ve Bahçesaray'a yerleşip orada 25 yıl belediye reisliği yapmış olan Litvanya Müslümanlarından Mustafa Davidoviç, İsmail Bey'in en çok meşgul olduğu, Rusya Müslümanları için ilkokullar yaratmak, bunlar için ders kitapları yayımlamak gibi bütün teşebbüslerinde O'na yardım ediyordu

İsmail Bey, ayrıca Bahçesaray ve diğer yerlerde öğretmen kursları açarak modern öğretim metodlarını yerleştirmek ve Rusya'nın Müslüman toplumu içerisinde bu tip okulların açılmasını sağlama bağlamak istedi

Taşkent, Buhara ve Sibirya da dahil olmak üzere bu toplumun her parçasını bizzat ziyaret etti O, kendi matbaasını şahsen kurdu ve Hoca-i Sibyan, Malumat-i Nafia ve ilkokullar için neşrettiği diğer eserleri kendi matbaasında bastı Belediye reisi Mustafa Davidoviç ve karısı Zehra Hanım'la birlikte, Tercüman'ın 25 neşir yılı dolayısıyla kızlar için bir el işleri enstitüsü açti ki, bu düşünce hızla diğer bölgelerde de yayıldı O, kadınlar için Âlem-i İslâm adlı ilk dergiyi çıkardı ve bunun başına kendi kızı Şefika'yı getirdi; kadın haklarıyla ilgili Kadınlar Ülkesi adlı bir eseri de yayımladı Şemseddin Sami'nin Kamusü'l-Alam'ından ilham alarak Rus müslümanları için bir ansiklopedi basmaya başladı, fakat bunu tamamlamaya muktedir olamadı Edebiyat ve dil problemleriyle ilgilenmeye başladı

1905 ihtilalinden sonra özellikle "edebî dil" ve öğretim problemlerini hâlletmek üzere tasarlanmış bir program tasarladı Bu plân ilkokul öğretiminde ilk üç yılda mahallî Türk lehçelerinin kullanılmasını öneriyordu Sonraları "ortak edebî dil", öğretimin umumî dili olacaktı O'nun orijinal "ortak edebî dil" ideali, temelde Tatar olan bir dile Osmanlıca'nın ilâvesiydi, fakat kendisiyle çalışan kişilerin de etkisiyle Osmanlıca tesiri arttı ve neticede Rusya Müslümanları tarafından anlaşılabilen basit bir Osmanlıca oldu

İsmail Bey'e göre millî Türk edebiyatı, Türklerin yaşadığı bölgelerin hayatını yansıtacak romanlardan ibaret olmalı ve bunlarda yeni düşünceler ve idealler aşılanmalıydı 1892-1894 yıllarında Tercüman'a ilâve olarak basılan ve İlâve-i Tercüman olarak adlandırılan ekler ve O'nun romanı Darürrahat Müslümanları bu açıdan önemlidir İsmail Bey, dilde; Osmanlıca'da Arapça ve Farsça'nın hakimiyetine ve hatta Kazan Tatarları arasında Rusça'dan kelimeler alma eğilimine ciddiyetle karşı çıktı ve edebî dil için popüler edebiyata yaklaşma idealini öne sürdü






18 asırda Kaşgar'daki Çin işgalini anlatan Arslan Kız ve Gülcemal Bikeç adlı hikâyeleri ve Bahçesaray'dan Taşkent'e adını taşıyan kendi yolculuklarının hatıralarını ihtiva eden yazıları "İlâve"nin bir çok sayısında tefrika edildiİlhanlılar tarihinde önemli rol oynamış Bağdat Hatun hakkındaki hikâyeleri l893'te yayımlandı O, Bursalı Tahir'in Türklerde İlim ve Fünun adlı ilmî eserinin genişletilmiş bir versiyonunu -Saadettin Taftazanî'nin bazı tartışmaları da onun içinde olmak üzere- "İlâve"de yayımladı

İsmail Bey, İslâm'ı önce Türklerin kendi kimliklerini korumada yararlı olarak değerlendirdi, fakat "Çep Kuran'ı"ndan başka dinî yayınlara çok yer vermedi 1905 ihtilâlinden sonra Kazan ve Bakû'da görülmeğe başlayan, Komünizm ve Sosyalizmin karşıt sonuçlarını görerek, Rusya Müslümanlarının dağınık siyasî kuruluşlarına karşı çıkan ve yalnızca Rus sosyalist partilerine sadakat talep eden ve Rusça'yı edebî bir dil olarak empoze etmek için gelişigüzel çaba harcayan bu hareketler ve özellikle bu gibi neşriyat karşısında korkmaya başladı

Tercüman'da İştirakiyyun başlığı altında yayımladığı makaleler serisinde kolayca görülebilen bir şekilde sağa kaydı ve İslam milletleri arasında kültürel bir birlik oluşturmak hakkında düşünmeye başladı Bu maksatla 1907'de Mısır'da umumî bir Müslüman kongresi toplamak istedi Bizzat oraya giderek, hatta Abdullah Taymas'la birlikte En-Nahda adlı Arapça bir gazete yayımlamağa başladı Bu çabayla da yetinmeyip o ayrıca Hindistan'a da bir seyahat yaptı, fakat bu gayretler O'nun ümit etmiş olduğu sonuçları vermeyince, Bahçesaray'daki eski faaliyetlerine geri döndü

İsmail Bey'in diğer yayınları arasında 1901'de basılan Mebadi-i Temeddün-i İslamiyyan-i Rus ve 1896'da basılan yirmi sayfalık Rusça, Rus ve Şark Anlaşması (Russko-vostoçnoye soglashenye) adlı eserler de vardı İsmail Bey, çabalarının olumlu neticelerini görerek hayatının son yıllarında Batılılaşmayı, Rusya'daki Müslümanlar ve diğer Türkler için manevî bir intihar olarak gören aşırı eğilimlere karşı mücadele etti, I Dünya Savaşı sırasında ümitlerle coştuktan sonra 11 Eylül 1914'te Bahçesaray'daki evinde öldü ve oraya defnedildi Ölümünden sonra oğlu ve kızları Tercüman gazetesinin yayınını bir süre için devam ettirdi Tercüman 31 yıl yayımlanmıştı

Kaynak: Zeki Velidi Togan, "The Encyclopaedia of Islam", New Edition, VII, l965, Leiden, E J Brill, p 979-81 ( EI, 2 (l965) 2; 979-981)

Çeviri: Kardaş Edebiyatlar, 1994, Sayı: 26, s 4-7)
- Prof Dr Yavuz Akpınar :

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Gaspralı (Gasprinski) İsmail | Tercüman Gazetesi Kurucusu

Eski 09-09-2012   #2
Mairambek
Varsayılan

Cevap : Gaspralı (Gasprinski) İsmail | Tercüman Gazetesi Kurucusu



Değerlendirilmesi gereken bilgiler
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.